2010/07 Blog Arşivi

Son zamanlarda, tanıtım panolarıyla ilgili haberler gündemi işgal etmektedir. Kimisi buna dijital billboard demekte kimisi de dijital pano demektedir. Bunların aslı billboard olmaktadır. Aynı, şehir merkezlerinde kullanılan billboard ebatlarında olmaktadır. Bilindiği gibi billboardlar, kullanıldıkları alanın standartlarına göre, en uygun görüş mesafesine ve çevre estetiği kriterlerine göre ebatlandırılmakta ve kullanılmaktadır. Şehir merkezlerinde kullanılan billboardların ebatları, belediyeler tarafından belirlenmiş ve belirli standartlara getirilmiştir. Buna rağmen, ebatlarda duruma göre, aşağı yukarı değişiklikler yapılabilmektedir. Son zamanlarda gündemde olan, dijital pano ise, Tom Cruise'nin rol aldığı bir film için tasarlanan ve orada kullanılan billboard özelliklerinin gerçeğe taşınması olmuştur. Filmde kullanılan dijital pano, önününden geçen kişilerin, görüntülerini almakta ve kimliklerini tespit etmektedir. Kimliğinden özgeçmişine ulaşmakta ve onun beğenilerini, zevklerini, yaşam tarzını gösteren ifadelere göre, bünyesine eklenmiş olan, tasarımların arasından, ona en uygun olanını seçmektedir. Kişi, panonun önünden geçişini tamamlamadan, araç bütün bu bilgileri değerlendirmekte ve uygun tanıtımı göstermeye başlamaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam ajansına başvuru, ya ajansın ilanını gördükten sonra, ya da kurumsal iletişim bilgilerine ulaşarak, onlara geçmiş deneyimlerin olduğu bir özgeçmiş (cv) dosyası göndermekle yapılmaktadır. Bir kişinin ajansa başvurabilmesi için, onların bünyesinde bulunan mesleklerden herhangi birisine sahip olması gerekmektedir. Bu tip kuruluşlarda iş yapabilen meslekler şunlardır; grafik tasarım, web tasarım, animasyon tasarım ve 3D modelleme, endüstriyel ürün tasarımcılığı, promosyon ürün tasarımcılığı, metin yazarlığı, halkla ilişkiler, yönetmenlik, sanat yönetmenliği, müşteri temsilciliği ve pazarlama, piyasa araştırmacılığı v.b. olmaktadır. Bütün bunlarla birlikte, grafik tasarımcılarının sahip olması gereken özellikleri de bulunmaktadır. Bir kere bir reklam ajansı hem ofsete hem de dijital baskı için tasarımlar yapar. Grafik tasarımcı hem ofset hem de dijital baskı makinelere uygun, tasarım bilgisine ve montaj bilgisine sahip olmalıdır. Ofsete uygun çalışmaların nasıl yapıldığını, renklerin nasıl ayarlandığını, matbaaya yani ofsete gönderirken hangi çalışmaları yapması gerektiğini bilmelidir. Günümüzde bu kuruluşların çoğu, montaj yapabilen, ofsete uygun çalışmaları yapabilen grafiker ve tasarımcıları tercih etmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

 İnsanlar gündelik yaşamlarının hengâmesinden kurtulabilmek için, günde mutlaka birkaç saat televizyon seyretmektedir. Bunu her kesimden, her yaştan, her kültürden kısaca sosyo-ekonomik veya sosyo-kültürel anlamda, birbirlerinden çeşitli farklara sahip, bütün insanlar yapmaktadır. Televizyon bilindiği gibi görsel, işitsel, algısal bütün göstergeleri yansıtabilen, kitle iletişim araçlarının başında gelmektedir. İnsanların yaşadığı en ücra köşelerde bile, edindikleri ilk eşya veya alet televizyon olmaktadır. Ajansları veya reklamcılık sektörü de bu durumun bilincinde olarak, televizyon reklamlarını etkinlik durumuna göre ayırıp ve gene, insanların ayrımlarına göre, yaşlarına göre etki durumlarına göre tasarlayarak göstermektedir. Televizyon reklamları, çok çeşitli türlerde yapılabilmektedir. Ayrıca günümüzde, televizyon reklamlarında, insanların dikkatlerini çekebilecek pek çok unsur kullanılmaktadır. Ama genel anlamda tanıtımlar, daha çok eğlendirici yönüyle bilinmekte ve bu yüzden izlenmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam zaten, firmalarla geniş halk kitleleri arasında kurulan bir iletişim türü olmaktadır. Reklam, firmaların tüketicilere anlatmak istediklerini, tasarım yaparak, imalarla, işaretlerle, davranışlarla, göstergelerle iletişim kurar ve aktarmak istediklerini anlatır. Tüketiciler de, reklamın iletişim çabalarıyla anlatabildiklerini algılar ve ona göre çeşitli davranışlar geliştirerek cevap verir. Burada tüketiciler ya reklamın mesajlarına uygun davranışla geliştirerek, olumlu cevap verirler ya da reklamın mesajlarına uygun davranmayarak olumsuz cevaplar verirler. Firmalar, tüketicilerin gösterdikleri davranışları temel alarak, kendi yapılarında veya ürün, hizmetlerinde, onlara uygun düzenlemeler yaparak, tekrar reklam iletişimi kurarlar. Reklam, tüketicilerle bu şekilde iletişim kurar. Reklamın tüketicilerle kurduğu iletişim, tek yönlü değildir. Tüketicilerle çok yönlü, birbirinden farklı pek çok değişkeni kullanarak, onlarca gösterge biçimiyle iletişim kurar. Tüketicilerin davranış biçimlerini, ekonomik yapılarını, sosyal davranışlarını, yeme-içme-giyinme kültürlerini çözümleyerek kurması gereken iletişimin biçimini tespit eder ve seslenir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam etkinlikleri, bütün mecralara uygun olarak tasarlanan reklamın araştırmalarını, verilerin toplanmasını, stratejilerin planlanmasını, yayınlanacağı medyanın planlanmasını ve sonuçta ortaya çıkan tasarımın uygulanmasını, uygulama esnasında yapılan etki araştırmaları, reklam ölçümlerinin hepsi reklam etkinliği olmaktadır. Televizyon reklam filmleri, sinema reklam filmleri, internet reklam mecrasına yapılan her tasarım, açık hava reklam araçlarına uygulanan her tasarım ve uygulanması, reklam amaçlı yapılan organizasyonlar, promosyon dağıtımı, firmaların kampanya çalışmaları, indirim faaliyetleri ve buna benzer olarak, firmaların tüketicileri kendilerine çekmek için, reklamı kullanarak yaptıkları her şey reklam etkinliği olmaktadır. Reklam etkinlikleri pek çok yönden değişmektedir. Bunlar amaç, içerik, hedef, gösterge, yer ve zamana göre birbirinden farklı tasarlanmaktadır. Genel olarak bilinenler de, örneğin; reklamcı açısından reklam etkinliklerinde, üretici reklamı, aracı reklamı ve hizmet reklamı gibi farklılıklara, uygun olarak yapılan reklam tasarımları ve uygulamaları bulunmaktadır. Firmalar bazen belirlenen hedefe göre reklam etkinlikleri düzenlemektedir. Bunlar genellikle ürün ve hizmetler için talep yaratmak, seçici talep yaratmak için yapılmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Burada kastedilen, pazarlama iletişiminde ünlü simaların kullanılmasıyla, tüketicilerin özdeşleştirme yapmalarıdır. Her sınıftan, her düşünceden, ekonomik standarttan v.s.’lere mensup kişilerin, etkisi altında oldukları bir ünlü kişi bulunmaktadır. Bu anlamda varlığını sürdüren kişilerle firmaların markaları, ürünleri veya hizmetleriyle duygusal anlamda ilişkilendirilmesinin, pazarlama iletişimini olumlu yönde etkileyeceği düşünülmektedir. Normalde insanlar, şöhretleri kendi alanlarında yaptıkları etkinliklerde veya çalışmalarda görmekte ve oradan tanımaktadır. İnsanların veya tüketicilerin şöhretlere karşı yani ünlü simalara karşı hissettikleri duyguların, onu başka bir yerde, başka bir etkinlikte görmesiyle güçleneceğini varsaymaktadır. Gerçekten de, bazı pazarlama iletişiminde, bu tip pratik uygulamalar yapılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Çünkü insanlar, şöhretleri kendi çalışmalarında izlerken, ona karşı hissettiklerini, daha sonra pazarlama iletişimi kapsamında, ürün ve hizmetlerle birlikte gördüklerinde veya şöhretin onları kullandığını bilmeleri halinde, onun çalışmalarından aldıkları zevki, ürün ve hizmetlerle özdeşleştirmekte ve onlara sahip olmak istemektedirler. Bunlar elbette, pazarlama iletişiminde kullanılacak şöhretin değerleri ile firmanın değerlerinin örtüşmesi halinde yapılabilmektedir. Yani ne şöhretin firmayı, ne de firmanın şöhreti gölgede bırakacak, her hangi bir faaliyetin, durumun olmamasıyla ilgili olmaktadır. Buradaki, ikisinin uyumu haricinde bir de, bu uyumun tüketici ile de uyumlu olması gerekmektedir. Tabi aslında yapılan şey, şudur; İnsanların veya tüketicilerin şöhrete karşı hissettikleri şeyler veya unsurlar ticari değildir. Tamamen insancıl beğeni ve değerlerden oluşmaktadır. Pazarlama iletişiminde firmalar, bu tip değerleri kullanırken, tüketicilerin hislerini, değerlerini ticari bir alanda kullanmakta ve bunların üzerinden amaçlarını gerçekleştirmektedir. Şöhretin de, firmanın markaları, ürünleri ve hizmetleriyle birliktelik kurması, insanların, bu duygu ve değerlerinin pazarlama iletişiminde kullanılmasına destek olmaktadır. Bu durum, pek çok reklamcı tarafından tartışma konusu olmaktadır. Tartışma konusunda ki düşünceler şöyledir; kimi, şöhretlere karşı hissedilen veya oluşan değerlerin ticari amaçla kullanılmaması gerektiğini, kimisi de, birey bu şekilde daha çok mutlu oluyorsa kullanılması gerektiğini vurgulamaktadır. Aslında gerçekten de, markaların bu tip şöhretleri kullanması halinde, markanın, ürün ve hizmetlerin duygusal anlamda ki değerleri artmaya başlamakta yani psikolojik değerleri artmaktadır. Zaten günümüzde gerek reklamlarda, gerekse pazarlama iletişiminde, şöhretler yoğun olarak kullanılmaktadır. Ama şimdiye kadar kullanılmış olanların bazılarının, temel araştırmaları yapılmadan kullanıldığı görülmektedir. Çünkü firmalar, pazarlama iletişimi çerçevesinde, birçok şöhretin seçimini yanlış yapmaktadır. Yani uyumsuz ve birbirilerini gölgede bırakacak türden olabilmişlerdir. Kimi firmalar ise, gerçekten de doğru şöhreti doğru yerde kullanmış ve başarılı bir pazarlama iletişimi gerçekleştirmiştir.


Devamı için tıklayınız ...

Firmalar aynı diğer mecralarda olduğu gibi, radyoları da bir iletişim aracı olarak kabul etmektedir. Fakat radyolar, reklam iletişiminin diğer mecralarında olduğu gibi görsel olmamaktadır. Buna rağmen pek çok araçtan daha etkili olabilmektedir. Çünkü bu  iletişim aracı, etkileşimli olabilmektedir. Dinleyiciler, günün her saatinde radyolarını dinleyebilmektedirler. İnsanlar radyoları, günlük iş yaşamlarını sürdürürlerken dinlemektedir. Ama bu durum radyoların bütün programları için geçerli değildir. Kimi radyo programları, çok beğenilmekte ve yüksek bir dinleyici kitlesine sahip olabilmektedir. Bu durum, programların hem işlediği konulara hem de programı sunan sunucuya bağlı olarak değişmektedir. Sevilen programlar özellikle dinleyicileri tarafından beklenmekte ve etkin olarak dinlenilmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam ajanslarında çalışmak için, bu sektörde deneyim sahibi olmak veya yüksek öğrenim kurumlarının her hangi birinde verilmekte olan ve tanıtımla ilgili bölümlerin birinden mezun olmak gerekmektedir. Özel eğitim kurumlarının verdikleri kursları alıp, sektörde çalışanlar da bulunmaktadır. Bu kuruluşların bünyesinde çalışan kişiler, genellikle şu mesleklere sahip olabilmektedir. Grafik tasarım, web tasarım, endüstriyel ürün tasarımı, halkla ilişkiler, metin yazarlığı, sanat yönetmenliği, yönetmenler, piyasa araştırmacıları v.s. Bunlarında dışında, ajansların planlama bölümünde çalışanlar, gene yüksek öğrenim kurumlarının ilgili bölümlerinden mezun olmaktadırlar. Kişilerin, reklam ajanslarında çalışabilmeleri için, kendilerinin sahip oldukları ve bu sektörde kullanılabilecek yeteneklerinin olması gerekmektedir. Çünkü bu sektör, hangi alanda olursa olsun, algıları yüksek, yaratıcı, farklılıkları ve etkileşimleri çabuk kavrayabilen zihinlere ihtiyaç duymaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Gazete tanıtım gelirleri, kuruluşlar için çok önemli noktalarda kullanılmaktadır. Ülkemizde pek çok gazete için tanıtım gelirleri, gazetelerin yayınlarına devam etmesine ve çalışanların ücretlerinin ödenmesine yardımcı olmaktadır. Özellikle tirajları yüksek olmayan, henüz düzgün bir okur kitlesine sahip olma yolunda ilerleyen gazetelerin, ayakta kalabilmeleri, neredeyse bu gelirlerin sürekliliğine bağlı olabilmektedir. Fakat ne yazık ki günümüzde, firmaların, bu mecraya gittikçe daha az değer vermesi, gazetelerin reklam gelirlerini azaltmaktadır. Firmaların, bu mecraya daha az değer vermelerinin nedeni ise, diğer mecraların özellikle internetin gelişmesidir. Firmalar, günümüzde tanıtımla ilgili bütün kampanyaları teknolojik gelişim olan, internet ve onun uzantısında, cep telefonlarına aktarmaya ve bunların üzerinden kampanyalarını düşünmeye başlamışlardır. Hâlbuki gazeteler de, diğer mecralar kadar önemli bir etkiye sahiptir. Basılı tanıtım kalıcı olmakta ve hedef kitleye çok daha çabuk ulaşmaktadır. Firmalar için daha ekonomik olmaktadır. Ayrıca basılı tasarımlara tekrar ulaşılabilmesi mümkün olmaktadır. Yani saklanabilmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Başrolünde Tom Cruise'un olduğu “Azınlık Raporu” isimli filmde kullanılan teknolojiler, hem izleyenlerin hem de reklam sektörünün oldukça çok ilgisini çekti. Araştırmacılar, filmde kullanılan teknolojileri gerçek yaşamda üretip kullanabilmek için üzerinde çalışmaya başladı.

Filmde bunlardan en fazla ilgi çeken teknolojilerden biri, kişiye özel reklam gösteren reklam panolarıydı. Filmde kullanılan reklam panosu, kişilerin retinalarını tarayarak kimlikleri belirlemekte ve özel zevklerine uygun reklam göstermektedir. Japonlar bu teknolojik panonun benzerini uygulamaya geçirmeye başladılar.


Devamı için tıklayınız ...