2010/04 Blog Arşivi

Reklam ortamları ürün ve ya hizmetle ilgili verilmek istenen mesajın hedef kitle ile buluştuğu mecralardır. Ortamının seçimi bir ya da kampanyanın en önemli adımını oluşturmaktadır. Çünkü yapılacak hatalı bir tercih mesajın amaçlanan hedef kitle dışına çıkması anlamına gelmektedir ki bu da tanıtım için harcanan zamanın, yapılan çalışmaların ve giderlerin boşa gitmesi demektir. Genel olarak reklam verilen mecraları şöyle sıralayabiliriz; 1- Basılı tanıtım Ortamları; Gazete, dergi, el ilanı, katalog, broşür vs. 2- Yayın Yapan tanıtım Ortamları; Radyo, televizyon 3- Diğer Ortamlar; Fuarlar, açık hava reklam araçları (Billboard, duvar ve çatı tanıtımları, tren, vapur, taksi gibi toplu taşıma araçlarına yerleştirilen iç ve dış tanıtımlar, stantlarda, duraklarda, iskele, istasyon, havaalanı vb. mekanlarda yer alanlar, afişler vb. diğer açık hava mecraları) 4- Doğrudan postalama 5- Sinema 6- Satış yeri reklam malzemeleri 7- Elektronik ortamlar (CD-rom, multimedya, internet, vb.) Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, reklam nereye verilirse verilsin amaç üzerinde belli bir etki yaratıp onu satışa teşvik edecek hedef kitleyi tam onikiden vurmaktır.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüzde çok az sayıda gazete ilan ve seri ilanları direkt olarak almaktadır. Bunun yerine gazeteler, belirli şartlarla firmalara, Ajanslık yetkisi vermiş böylece söz konusu işi yerine getirmek üzere aracı kuruluşun ilan veren ile gazete ilan servisleri arasında hizmet üretmesine imkân sağlamışlardır. İlan vermek istediğiniz ajanslara internet üzerinden ilan formunu kullanarak, müşteri ilan destek telefon hatlarını arayarak ya da  faks çekmek suretiyle ulaşabilirsiniz. İlan vermek için kullanacağınız ajansın büyüklüğüne bağlı olarak Türkiye’nin bütün illerinden istediğiniz bütün ulusal gazetelere seri ilan ve reklam verebilirsiniz. İlan vermek için önce hedeflediğiniz gazeteyi seçmelisiniz ve sonra kullanacağınız ajansa karar vermelisiniz. Sonra ilanınızın hangi başlık altında çıkacağını belirleyerek bir ilan metni oluşturmalısınız. Bir sonraki adım da seçmiş olduğunuz ajanstan yardım talep edebilirsiniz. Ajansı arayarak ilan temsilcileri ile görüşüp hazırladığınız metni en kısa ve en açıklayıcı olacak şekilde kısalttırarak dikkat çekici bir metin ile baskı bölgesine karar vererek en uygun fiyatı alabilirsiniz. Bahsettiğimiz bu gazete ilan ajansların yanı sıra sadece internet üzerinden ilan veren ajanslar da mevcut. Bu ajansların sitelerinde direkt olarak kendi ilan metninizi yazıp birkaç yönergeyi takip ederek istediğiniz bölgede istediğiniz gazetede ilanınızı yayınlatabiliyorsunuz.


Devamı için tıklayınız ...

Seri ilanlar Alım- satım, duyuru, mini reklam şeklinde ifade edilebilen ilanlardır. Gazetelerin tirajını önemli ölçüde etkilerler ve gazete gelirlerinin de önemli bir bölümünü oluştururlar. Günlük ihtiyaçlar sebebiyle ortaya çıkmışlardır. Seri ilan, satılık veya kiralık emlak, vasıta veya 2.el otomobil gibi pek çok alt başlığa ayrılmış, “Kelime İlanları” - “Küçük İlanlar” olarak da adlandırılan, belirli bir formatı olan, fazla özellik kullanılmadan yapılan ilan ve reklam türüdür. Genellikle kelime sayısı ve baskı bölgesine göre fiyatlandırılırlar. Seri ilan yayınlanmasında ülkemizde en fazla talep gören gazeteleri sırasıyla şöyle sıralayabiliriz; Hürriyet, Sabah, Posta, Zaman ve Star seri ilanlar.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam Ne Demektir? İşlevi ve Etkileri Nelerdir? Gazete, radyo, tv, dergi, afiş, tabela, bilboard gibi kulvarlar aracılıgıyla, ürün ve hizmetlerin halk kitlelerine tanıtımıdır. Tanıtım, ürün ve hizmetlerin nereden, hangi fiyata, ne şekilde, alınıp nasıl kullanılacagının bilgisini tüketiciye veren bir araçtır. Üreticilerin, firmaların iyi bir pazar bulmasına, sermaye ve üretimini degerlendirmesine olanak ve zemin hazırlar. Tanıtımda amaç piyasada ilgili ürünün veya düşüncenin pazar bulmasıdır. Aslına bakacak olursak bu iş ta ürünün imal edilme süreciyle beraber başlar. Tüm imalat en başından tanıtım özellikleri hesaplanarak üretilir. Ürünün ambalajı, dikkat çekiciliği, kullanışlılığı v.s. Ürünün üretim tesislerinin temiz olması, dayanıklılığı v.s tüm bunlar reklam düşünülerek yapılır. Çünkü ürünün, tüm üretim süreci tamamlandıktan sonra tasarımın inandırıcı, güven verici, benzer ürünler içinde ilgi çekici, merak uyandırıcı olması gerekmektedir. Reklam bilinci ilk olarak ne zaman başladı sorusuna yönelik; örneğin ilk çağlarda ağızdan ağıza yayınlan ürün tanıtımları daha sonra, bununla birlikte tellal, çığırtkanlar kullanılmaya başlandı. En iyi ürünleri seçebilmek ve onların sürekli alımını yapabilmek için o ürünle ilgili ayırdedici işaretler kullanılmaya başlandı (günümüzde logo ve markalaşma süreci). Sonraki süreçte halk pazarları kurulmaya başlandı, ürünler orada sergileniyor ve çığırkanlar aracılığıyla ürünün tanıtımı yapılıyordu. 1450 yılında matbaanın keşfi ise sektöre çığır açtı. Artık el ilanları, afişler boy göstermeye başladı. Bunların hitab ettikleri halk kitlesi gittikçe genişledi. Ajanslar genişlemeye ve çeşitlenmeye başladı. Bu noktada tanıtım türlerini sınıflamak istersek karşımıza neler çıkar bakalım. a) Dilden dile b) göz ve algı yoluyla c) yazı yoluyla d) görsel medya yoluyla Aslında reklam, tek başına tanıtım işinden çok daha fazla bir şeydir. Rekabet etme kulvarlarını da geçen özelliğe sahiptir. Tanıtım aynı zamanda geniş halk kitlelerinde kendiliğinden olmasa bile, farkındalık noktasına vurgu yaparak ihtiyaç yaratan, aynı zamanda ihtiyacı yarattığı hedef kitleye bu ihtiyacı nasıl ve nereden karşılayacağının bilgisini veren kısaca pazar içinde pazar oluşturan  bir sektördür. Satılmasını istediği ürünün, satmak istediği hedef kitlede önce alt yapı hazırlar, ihtiyaçları ve gerekliliği vurgular ve satar. O zaman şöyle dersek sanırım reklamın nedir sorusunun tam tanımını yapmış oluruz. Tanıtım insanların temel gereksinimleri de dahil; ihtiyaçlarını belirleyen, pazar yaratan, marka yaratıp kabul görmesini sağlayan, insanların ilgi ve bakış açılarını değiştiren, trendler yaratıp ilgili ürün ve hizmetleri, yarattıkları alanda, pazar bulmasını ve kabul  görmesini sağlayan itici güçtür..


Devamı için tıklayınız ...

Serbest piyasa, pazar, dünya pazarı gibi kavramlar, yaşadığımız toplumun ekonomik döngüsünü anlatır. burada bu kavramalar üzerinde durmayacağız. Dünya pazarı; kurumların, kuruluşların, firmaların, kobilerin, kooperatiflerin ayrıca bazen bireyler veya aile şirketlerinin ürün veya hizmetlerini, fikir veya projelerini belli bir değişim değeri ile (para) dolaşıma sunar. Böyle bir ortamda piyasaya sürülen her yeni fikir, her yeni ürün, her yeni hizmetin halka arzı (sunumu) yapılırken hatta yapılmadan önce tanıtılması gerekmektedir. Tanıtım reklamdır. Reklam sektörü tam da bu noktada devreye girmektedir. Aslında bu alan iki ödevi yerine getirmektedir. Birincisi ortaya çıkan bu ürünlerin, hizmetlerin tanıtılmasını sağlamaktır. İkincisi ise bir ürünü, hizmeti, fikri, projeyi sadece tek bir firma, kurum, kuruluş üretmemektedir. birden fazla firma tarafından üretilmektedir. Hatta öyle ki artık her yapılanma benzer ürün ve hizmetleri sunmaktadır. Ürün ve hizmet çokluğu sektörleri doğurmuştur. Gıda sektörü, baskı sektörü, tekstil sektörü ve bu böylece çoğaldıkça çoğalır. İnsanlığın ihtiyaçları kadar her alan birer dev sektör haline gelmiştir. Bu durum tüm sektörlerde ve alanlarda rekabeti doğurmuştur. İşte bu sektörün yerine getirdiği ikinci ödev de budur. Rekabet ancak bu sektörle mümkün ve başarılı olabilmektedir. İki ödevden bahsettik; birincisi ürün ve hizmetlerin tanıtılması; firma, kurum ve kuruluşların büyük veya küçük ölçekli olmasına paralel olarak üretimde bulundukları ürün ve hizmetlerin halk kitleleri tarafından tanınmasına ihtiyaç duyar ki insanlar hangi ihtiyaçlarını nereden ve nasıl karşılayabileceklerini öğrensin. Bu reklam ajanslarının işidir. Kim hangi mecrayı kullanır!?. Yukarıda büyük ve orta veya küçük ölçekli firmalardan bahsettik, bunların mali alt yapıları da kendi çaplarına göredir. Mali alt yapılarına ve ulaşmak istedikleri hedefe göre şu çeşitlerini kullanabilir. Mali altyapısı büyük firmalar Televizyon, Ulusal gazete, Şehir merkezlerindeki Bilboard, Outdoor, durak tanıtımı v.s leri kullanabilir. Orta ölçekli firmalar Bina giydirme, Araç giydirme, İnsert reklam, veya Katalog tanıtımları v.b kullanabilir. Küçük ölçekli firmalar ise gene Araç giydirme, Bina giydirme, Yerel gazete tasarımları, el ilanlarını kullanabilir. Üretilen ürün veya hizmetin özelliklerinin, en iyi, en faydalı, en kullanışlı yönlerinin anlatılması ve insanların bilincine taşınmasını tanıtım sağlar. Eğer üretilen ürün veya sunulan hizmet ilk kez piyasa giriyorsa bunların tanıtılması yeterli olabilmektedir. Hatta bazı ürünler bulunur fakat yeni üretilen, farklı özelliklere sahiptir. Sektör bu farklılığı vurgulayarak ürünü tanıtır ve neredeyse ilk kez piyasaya giriyormuş gibi anlaşılır. Piyasada zaten ürün bulunuyorsa bu noktada rekabet sözkonudur. Burada tanıtım hem ürünün kendi kalitesini, sağlıklı yapısını, kullanım kolaylığını v.s özelliklerinin yanısıra, yanında sunulan ayrıca hizmeti veya maliyet farklılığını kullanarak öbür ürünle rekabeti başlatır. Yukarıda hep ürün, hizmet gibi kavramların tanıtım tarafından kullanılma biçminden bahsettik. Fakat bu sadece ürün veya hizmetin tanıtılmasını veya bunların rekabetini yapmaz. Bunların yanısıra siyaset te bu alanı kullanır, yani fikirler de rekabet halinde veya tanınmaya ihtiyaç duyar. bu misyonu da aynı sektör sağlar. Bir şirket yeni kuruluyorsa da reklamı kullanır. Kendi varlığını ve etkinliklerini, faaliyetlerini insanlara taşımak ister. Bunun için de tanıtımları kullanır. Zaten piyasada yaşamını sürdürün bir firma da kendi tanıtımının yapılmasına ihtiyaç duyar. Markalaşmak için rekabet kulvarını kullanır ve onu en üst noktaya getiren de aynı sektördür.


Devamı için tıklayınız ...

Dergiler doğrudan tanıtım değilde dolaylı kapsama girmektedir, çünkü hedef kitle ile buluşması Bilboard, tv tanıtımı, gazete v.s. kadar hızlı değildir. Hedef kitlenin eline geçene kadar belirli bir süreci takip etmesi gerekmektedir. Baskı öncesi hazırlık, baskı ve dağıtım süreçlerinden sonra hedef kitlesiyle buluşabilmektedir. Dergi reklamcılığı; hedef kitlesine ulaşana kadar geçen süre sonrasında oldukça etkin rol oynar. Nedenine gelince, bilindiği gibi dergiler birbirinden farklı sektörlerin hemen hemen hepsinde yer alır. Hangi sektörler dediğimizde bir kaç tane örnek verirsek anlaşılabilirliği sağlayabiliriz sanıyorum. Dergiler genellikle; Sektörel Dergiler, Fikir ve Siyaset dergileri, Sanat Dergileri gibi alanlarda boy gösterirler. Sektörel dergi reklamcılığında yer alan tasarımları düşünürsek. Örneğin tekstil sektörüne hitap eden bir dergiyi, genellikle bu alanın, potansiyel tüketicileri almaktadır. Hem de bu potansiyel tüketiciler bu alanla ilgili, belirgin ilhtiyaçlara veya ilgiye sahip oldukları için dergiyi almaktadır. Tekstil ile ilgili olan bu dergiye firmalar, direkt olmasa da bu alanla ilgili üretim yapmakta veya hizmet sunmaktadır. Dolayısıyla bu alan en doğru hedef kitleye, en etkin yoldan ulaşmaktadır. Fikir ve siyaset dergi reklamcılığı sektörel olana nazaran daha şanslıdırlar. Çünkü bunlar her sektörden firma, kurum, kuruluşun eline geçmekte ayrıca halk kitlesine de dağılmaktadır. Yani daha geniş bir halk kitlesine hitap etmektedir. Bu tip dergilerde yer alan tasarımları daha geniş halk kitlesi görmektedir. Fakat burada Sektörel dergilerin avantajı az da olsa dezavantaj olarak görülebilir. Çünkü burada direk bu alanla ilgili, ihtiyaç sahibi hedef kitle bu dergiyi alanların bütününü teşkil etmez. Bir kısmına hitap eder. Bu tip dergiler yukarıda sözünü ettiğimiz dezavantajı farklı bir mecra ile avantaja dönüştürmektedir. Ağızdan ağıza yapılan tanıtım veya görme ile iletilen mecrayı kullanabilmektedir. örneğin bir okuyucu tasarımı görür ve aklının bir köşesinde kalır. İhtiyaç sahibini bulunca iletilebilir ve adres gösterilebilir. Sanatsal dergi reklamcılığında da sektörel derginin avantajları sözkonusudur. Benzer bir hedef kitleye hitap eder ve doğrudan ihtiyaç sahibine ulaşır. Günümüz koşullarında bu alan artık farklı boyutlara da taşınmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz baskı öncesi hazırlık, baskı ve dağıtım süreçlerini e-dergi ortadan kaldırmıştır. Sanal olarak, hedef kitlesine ulaşan bu dergiler, hem zaman açısından hemde maliyet açısından daha tercihli hale gelmektedir. Fakat gene de hangi tür olursa olsun, dergi reklamcılığı, önemli ve etkin rol oynar. Diğer tanıtımlar, büyük bir halk kitlesinin içinde ihtiyaç sahibi hedef kitlesini bulmaya çalışır, fakat dergininki direkt olarak ihtiyaç sahibi hedef kitlesine seslenir ve bütün cazibesini burada kullanır.


Devamı için tıklayınız ...

Öncelikle bu tip çalışmaların nasıl hazırlandığı noktasına girebilmek için onu tanımlamak gerekmektedir. Reklam; gazete, dergi, radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçları ile ayrıca bu araçları bütünleyen, açıkhava araçları; bilboard, bina giydirme, araç giydirme v.s  gibi kulvarları kullanarak, çeşitli mal ve hizmetlerin, kurum ve kuruluşların (marka oluşturmak istenilen) kişilerin,  geniş halk kitlelerine tanıtımıdır. Reklamı yapılacak olan ürün, hizmet, kişi, kurum ve kuruluşun, öncelikle bütün özellikleri gün ışığına çıkarılarak başlanmaktadır, sonra ki aşama arzın yapılacağı halk kitlesinin hem coğrafik, hem demografik, sosyo-kültürel yapısı araştırılır. Bu iki aşama yaratıcı bir tanıtım çalışmasının olmazsa olmazlarındandır. Üçüncü aşama ise firmanın veya kişinin mali alt yapısı ve bu yapının kaçta kaçının bu işin giderlerine ayrılacağı noktasıdır. Dördüncü aşama da ise;  çalışması yapılacak ürün, hizmet, kişi, düşünce veya kurum'un tanıtımının ne şekilde yapılacağı, hangi özelliği üzerine vurgu yapılacağı noktası hem en can alıcı nokta hem de son vuruştur. Reklam araçlarının veya mecraların neler olabileceğini maddelemek gerekirse ki reklamcılar bunu, firmanın bu işe ayırdığı bütçeye göre belirlemektedir. a) Televizyon b) Radyo c) Gazete d) Dergi e) Yerel gazete mecraları bir bölümünü oluşturur. Eğer ayrılacak bütçe ve kampanyanın büyük çaplı olması hedefleniyorsa açık hava reklamcılığının da kullanılması şarttır. açık hava mecraları nelerdir. a) Bilboard b) Outdoor Tv c) Bina Giydirme d) Araç Giydirme e) Otobüs Durakları f) Megalight g) Silindir Kule ayrıca Stand ve Fuarlar, insert baskıları, el ilanları gibi, reklam kulvarları kullanılmaktadır. Tanıtımı yapılacak materyalin hitap ettiği kitle özellikleri de, yukarıdaki çalışmalarda ortaya çıkmıştır. Bu özelliğe göre kitlenin aklında kalabilecek etkiyi yaratabilmek, tasarımcıların, yaratıcıların maharetine bakar. hangi özellikler kullanılabiliyor bir de bunu inceleyelim. Araştırmalardan ortaya çıkan sonuçlara göre halkın veya hitap edeceği kitlenin herhangi bir ihtiyacına cevap olduğu vurgulanabilir. Halkın veya Kitlenin herhangi bir ihtiyacına hitap etmiyorsa veya çok önemli bir nokta teşkil etmiyorsa, ihtiyaç yaratım süreci tanıtıma dahil edilerek tasarım üretilir. etkileyici, aklıda kalıcı, merak uyandırıcı reklamın hangi özellikleri olmalıdır. En önemlisi basit, sade olmalıdır. Anlaşılır, her niteliğe hitap etmelidir. Gözü rahatsız etmemeli ama çarpıcı olmalıdır. İnsanların alışık olmadıkları fakat onların herhangi bir özelliğine ters düşmeyecek nitelikte tasarlanmalıdır. Renkleri hoş, font tipleri amaca hizmet etmelidir ve yön göstermelidir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam dernekleri de Sivil Toplum Kuruluşlarıdır. Bu yapıları, sorumlulukları gönüllü olarak yapan bireyler oluşturur. Misyonu, sektördeki hızlı gelişmelere uyum sağlayacak değişime öncülük etmek olup, gerektiğinde bunun için toplumun duyarlılığını öne çıkarır, gerektiğinde sektörel mücadelenin içinde olur. Bu sektörünün kalkınması, gelişmesi, sektör firmalarının konularında uzmanlaşmaları amacıyla kurulan bu yapılar, reklamcılığın handikaplarını araştırır ve bu yönde belirlenen çözümleri hayata geçirmeye çalışır. Reklamcılığın gelişmesine katkı sağlar. Firmalar arasında veri, tecrübe ve düşünce paylaşımını sağlayarak, bu alanda yapılabilecek yeni, yaratıcı fikirlerin üretimine zemin hazırlarlar. Sektörün sivil toplum kuruluşları, diğer sektörlerdeki vakıf, dernek, federasyonların misyon ve vizyonuna sahiptirler. Tanıtım standartlarını hem belirler hem de geliştirilip uygulanmasını gözetir. Bu alanda kurulan dernekler kendi sektörleri içinde bölümlere ayrılabilir. Örneğin açık hava reklamcıları derneği; sadece açık hava türler içerisinde faaliyet gösteren firmaları tek çatı altında toplamayı hedefler. Dernek ise tanıtım alanında faaliyet gösteren tüm firmaları kapsar. Yaratıcılar dernekleri, radyo televizyon  yayıncıları  reklam dernekleri de aynı özelliğe sahip farklı alanları kullanırlar. Bu çalışmaları yapan da firmalar da benzer kuruluşlara sahiptir. Reklam dernekleri diğer alanlardaki sivil toplum kuruluşlarının misyonuna sahiptir dediğimize göre bu misyon nedir?. ilk akla gelenler şunlardır: belirledikleri standartların hayata geçmesi için organizasyonlar yapar, bu kapsamda kendi kitlesine  bilgi verir ve fikir paylaşır. Sektörde yaşamını sürdürüren firmaların sorunlarını, gelişimlerini tıkayan nedenleri bulur ve çözüm üreterek firmaların onayına sunar. Bu tip kuruluşlar sektörde güç, söz sahibi olmaya gayret gösterirler. sürekli yeni üye kazanmak için çalışmalar yaparak büyüme eğilimindedirler. Eğitimlerle, karşılıklı saygı çerçevesinde, birikimlerin paylaşılmasını derneğin reklamcılar çerçevesinde saygın bir noktaya taşınamsını sağlamaya çalışırlar. Hemen her bölgede, her ilde her ilçede bu tip reklam derneklerine rastlamak mümkündür. Genel mantık itibariyle sektörün bir bölgede kalkınması,  sektör ajanslarının alanlarında uzmanlaşması , farkındalık veya farklılık yaratması ile mümkün olabilmektedir. Bu durumda alternatif proje üretimi ve bu üretimin pratik yaşamda yerini alması önemli bir noktadır. İşte sözkonusu proje üretimi ve yaşama geçirilmesi olunca bunu gerçekleştiren firmalar olamamakta, genellikle sivil toplum kuruluşların yani dernek, vakıf veya federasyonlara kalmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Televizyon, sinema, dizi, reklam, katalog vb. görsel mecralara uygun, oyuncu, manken, foto model sağlama çalışmalarına Casting Hizmetleri denir. Ayrıca seslendirme için de casting hizmetlerinden yararlanılabilir. Sadece dans casting ajansları da mevcuttur. Klip, organizasyon, fuar, reklam gibi mecralara talep edilen profesyonel dansçılar gönderilir. Ülkemizde bu hizmetleri yerine getiren yapım işini de üstlenmiş pek çok Cast Ajansı bulunmaktedır. Bir reklam için Casting aşamaları şöyle gerçekleşir; Firma kendi ve ya ajansı ile birlikte senaryoyu oluşturur. Bu senaryo ajans aracılığıyla yapımcı firmaya ulaştırılır. Hizmeti verecek ajans tarafından senaryoya uygun oyuncu Casting direktörü tarafından seçilir ve çekimler tamamlanır. Program, dizi ve ya film çekimleri için ise yapımcı istediği nitelikleri cast ajanslarına bildirir ve ajanslar da istenen nitelikteki kişilerin daha önceden yapılmış deneme çekimlerini yapımcıya gönderir. Yapımcı bunların arasından seçim yapar.


Devamı için tıklayınız ...

Coğrafi yönden, içerik yönünden, hedef kitle yönünden, talebe etki düzeyi yönünden, tanıtım araçları yönünden, tanımın açıkça yapılıp yapılmadığı yönünden, amaç yönünden bunları sınıflandırabiliriz. Coğrafi yönden reklamlar; 1-Yerel Çalışmalar: Genellikle küçük yerleşim alanları ya da büyük şehirlerin sadece bir kısmına hitap eden işletmelerin yapmış olduğu çalışmalardır.( küçük esnaf tanıtımları; lokanta, cafe, kuaför ) 2- Bölgesel Çalışmalar: Üretim kapasitesi birden fazla yerleşim alanına yetecek büyüklükte ve belirli bir bölgenin ihtiyacını karşılayacak durumda olan işletmelerin yapmış olduklarıdır. ( özel hastaneler) 3- Ulusal Çalışmalar: İşletmenin ürün veya hizmet kapasitesinin ülke genelindeki tüketicilerin ihtiyacını karşılamaya yönelik olması durumunda ülke çapında yapılan tanıtımlardır. 4- Uluslararası Çalışmalar: Genelde uluslararası faaliyet gösteren firmaların yapmış olduğu tanıtımlardır diye tanımlayabiliriz. Fakat unutulmamalıdır ki, uluslararası tanıtım kavramı çok sayıda ülkeyi kapsayacağı için ülkeler arasındaki din, dil, ırk, kültür gibi değerler değişeceğinden uluslararası kampanya özelliğini her zaman yitirebilir. İçerik yönünden reklamlar; 1- Mal veya Hizmet tanıtımları: Sadece mal ve hizmetlerin tanıtılması, haklarında bilgi verilmesi ve bu mal ve hizmetlere talep yaratılması için hazırlanan tasarımlardır. Bu tasarımlar genellikle piyasaya yeni giren veya piyasada bulunan fakat üzerinde önemli değişiklikler yapılmış olan mal veya hizmetler için yapılan çalışmalardır. 2- Marka Tanıtımları: Piyasada tüketiciler tarafından bilinen, aynı tür ürünlerin birbirinden ayırt edilmesini sağlamak için marka bağımlılığı oluşturmak amacıyla markanın ve marka imajının ön planda olduğu tasarımlardır. 3- Kurumsal Tanıtımlar: Halkla ilişkiler çalışmaları, ürün ve markayla birlikte bağlantılı olarak özellikle işletmenin ve işletme imajının ön planda olduğu tasarımlardır. Hedef yönünden reklamlar; 1- Tüketiciye yönelik; Hedef kitle olarak doğrudan ürün ve ya hizmeti satın alan, kullanan tüketicileri temel alan tanıtımlardır. Tüketicilerin malı alıp tüketmesinin yanı sıra tüketimin de artırılması amaçlanır. 2- Aracılara yönelik; Ürün ve ya hizmetin çeşitli pazar kanallarına doğru itilmesi hedeflenir. Bu pazarların bulundukları bölgelerdeki tüketici grubuna firmanın ürün ve ya hizmetleri ile hitap edebilmeleri için gerekli stok miktarını bulundurmaları amaçlanır. BU işi yapanlar yönünden reklamlar; 1- Üretici Kampanyaları: Kendi adına üretim yapan tüm işletmelerin yapmış olduğu çalışmalardır. 2- Aracı Kampanyaları: Ürün ve ya hizmete aracılık eden toptancı, perakendeci vb. kuruluşların genelde kendi bölgelerine ve kendi tüketici gruplarına hem kendileri hem de aracılık yaptıkları ürünler için verdikleri çalışmalardır. 3- Kooperatif kampanyalar: Birçok ürün ve birçok hizmet alanında üretici ile satıcı firmaların ortaklaşa düzenledikleri kampanyalara kooperatif reklamcılık denir. Talebe etki düzeyi yönünden reklamlar; 1- Primer tanıtımlar: Doğrudan ürünün kendisinin ya da ürün grubunun temel alındığı çalışmalardır. Bu tür durumlarda ürünün yeni ya da eski olması önemli değildir. 2- Sellektif tanıtımlar: Hedef kitlede seçicilik oluşturmayı amaçlayan çalışmalardır. Marka bağımlılığı oluşturmak üzere markayı, işletme imajı oluşturmak amacıyla işletmeyi ön plana çıkarırlar. 3- Antiprimier tanıtımlar: Genellikle sivil toplum kuruluşları tarafından, insanlar için ya da ekolojik denge için zararlı olan yada belirli bir seviyeden sonra zararı olabilen ürünlerin kullanımının önlenmesi yada azaltılması için tüketicileri bilinçlendirmek için yapılan çalışmalardır.


Devamı için tıklayınız ...