2010/04 Blog Arşivi

Reklam ajansı hizmet sektörünün taşlarından biridir. Onların hizmetleri, firmanın ürün veya hizmetlerini hedef kitleye tanıtmak amacıyla, iletişim ve pazarlama tekniklerini planlamak ve yürütmektir. Plan ve proje dâhilinde işe başlarlar. Bu proje ve planlar belirli yöntem ve yasalar içerirler. Müşteri ilişkileri firma ile görüşür, piyasanın hangi alanında tanıtım faaliyetlerini yürüteceğini tespit eder. Tanıtımlarda hangi mesajların, hangi hedef kitleye verileceğine karar verir. Müşterinin istediği çalışma için, ortaya çıkan fikirler, yaratıcı birim tarafından dönüştürülüp, çarpıcı, farklı, anlaşılır hale getirilerek, uygulama biçimleri tasarlanır. Bir tanıtım planlanırken şu aşamaları geçirir; a- Varolan durum tespiti: ürün veya hizmetlerle ilgili firmanın bugüne kadar yaptığı çalışmalar incelenir. Bu çalışmaların nasıl ve ne şekilde yapıldığı, ne tür sonuçlar elde ettiği, sonuçların firma tarafından nasıl kullanıldığı tespit edilir. b-  Reklam hedefleri ve gelinmek istenilen nokta tespiti; durum tespitinden çıkan sonuçlar, istenilen nokta ile karşılaştırılarak hedef belirlenir. Tespit edilen bu hedef, ölçülebilir, açık olarak belirlenmelidir. Genellikle tanıtımlarda amaç hedef kitlenin tanıtım sloganlarına ve çağrılarına cevap vermesidir. c- Reklam veren firmanın ayıracağı bütçe; Yukarıda saydığımız bütün aşamalar, araştırma, planlama, tanıtım hedefi, kullanılacak araçların her biri ayrı bir maliyeti firmaya yükler. Bunların hepsi kullanılacak bütçe ile doğru orantılı olarak planlanır. d- Reklam tasarımı; tanıtım metinin hazırlanması, fon müzikleri, sözcükler, görüntü, baskılı işlerin tasarlanması, prodüksiyon işleri yapılır. Bu işlerin hemen her biri ayrı bir birim tarafından tasarlanır ve ortaya çıkarılır. e- Reklam araçları seçimi; Araçların seçimi tamamen bütçe ile ilgili bir durumdur. Var olan bütçe, araçları istenilen hedef için seçtirir. f-  Reklam Etkinliğinin Ölçülmesi; Tanıtımların izlediği mecra, son noktasına geldiğinde, yine bir piyasa araştırması yapılır ve beklenen etkinin oluşup oluşmadığı ölçülür. Öncesi hedef kitle hareketleri ve sonrası yine hedef kitle hareketleri incelenir ve sonuçlar ortaya çıkar. Ajans firmaya geri bildirimlerde bulunur.


Devamı için tıklayınız ...

Yararlılık noktasında reklam ajansları; firma, kurum ve kuruluşların piyasa içerisindeki yaşam mücadelesinin motor gücünü oluşturur. Çünkü firmaların hedef kitle ile aralarındaki iletişimi sağlar, diyalogun oluşması için köprüler kurar. Firmaların ürettiği ürün ve hizmetlerin özelliklerini, kalitesini, farklılığını hedef kitleye taşıyarak, ürünle ilgili bilgilenmelerini sağlar. O ürünleri almaları için yönlendirip bilgilendirir. Firmanın, Pazar payını arttırarak, büyümesini sağlar. Geniş halk yığınları içerisinde firmanın logosunu, ismini, adresini, telefon ve internet erişim bilgilerinin tanınmasını sağlar. Reklam ajansları; tek başına ürünlerle ilgilenmezler, onlar aynı zamanda fikir ve düşüncelerin de tanıtımlarını yaparlar. Yani fikir ve düşüncelerin, halk yığınları ile buluşmasını sağlayarak, onları bu düşüncelerin içine çekmeye çalışır, katılımlarının artması için zemin hazırlarlar. Piyasada zaten varlığını hasbelkader sürdüren firmaların, markalaşmalarına destek olurlar. Markalaşmak isteyen firma için, önce piyasa araştırması yapar, bunu yaparken kendi bünyesinde ilgili bölüm bulunmasa bile, başka yerde bu alanda uzmanlaşmış, araştırma firmalarıyla ortaklık kurarak veya işbirliğine giderek, araştırmanın yapılmasını sağlar. Yapılan araştırmalar sonucunda, firmanın markalaşması için gerekli koşulları ve özellikleri belirler ve bunu firmaya sunar. Firma gerekli düzenlemeleri yapar ve piyasaya yeni düzenlemelerinin tanıtımlarını, gene reklam ajansları yardımıyla iletir. Piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda özellikleri belirlenmiş ürün yaratıcı, etkileyici, anlaşılır bir tasarımla piyasaya çıkar ve hedef kitlenin dikkatini çeker. Alıcı bulur ve firma markalaşır. Ajanslar, firmaların ürün ve hizmetlerini hedef kitle ile buluşturup tanıtırken, aynı zamanda ilgili firmanın da, alanında uzmanlaşmasına destek olur. Bu çalışmalar sırasında, gerek ön araştırmaların gerek tanıtım kampanyasının geri bildirimlerini, firmaya sunar. Bu geri bildirimler, piyasanın o ürüne ve o firmaya bakış açısını, eksik veya yanlış buldukları özellikleri yansıtır. Firma bu verilere göre hareket ederek, piyasanın ihtiyaçlarına cevap verip daha başarılı bir ürün veya hizmet sunmaya başlar. Reklam ajansları firmaların markalaşmasını sağlayarak hem firmanın büyümesini sağlar hem de firma bünyesinde olan departmanların çoğalmasına neden olur. Firma büyüdükçe yeni alanları keşfeder, keşfettikçe yeni departmanları bünyesine katar, bu ise yeni istihdamların oluşmasına yardımcı olur. Çalışan insan sayısı artar. Firmanın kendi bünyesine kattığı yeni alanlar da kendi ürünlerini vermeye başladıkları zaman, daha başarılı, daha nitelikli ürün ve hizmetlerin geniş halk yığınlarına sunulması anlamına gelir ki, bütün bu saydığımız işler, entegre reklam ajanslarının başarılı bir tanıtım kampanyası yürütmesiyle olan durumlardır.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüzde farklı sosyo-ekonomik yapıya sahip kitlelere ulaşmak televizyon tanıtımları ile çok daha kolay ve hızlıdır. Üstelik bu mecra ile hedef kitleye uygun program seçimi ve zamanlama da yapılabilmektedir. Yeni kurulan, hızla gelişmeyi ve büyümeyi hedefleyen, farklı ve yeni pazarlara açılmak için marka bilinirliği ve sıcak tanıtımlara ihtiyaç duyan firmalar tanıtım için ayırdıkları bütçelere uygun televizyon tanıtımlarına yönelirler. Televizyonda bilinçaltı ile algılanan gizli tanıtımlara izin verilmez. Bu mecra için tasarlanan tanıtımlar, genelde program aralarına yerleştirilir. Fakat programın konu bütünlüğü bozulmayacak şekilde program içine de yerleştirilebilirler. Bir program içerisinde yayınlanan tasarımlar, programın günlük yayın süresinin % 15'ini geçemezler.Televizyon tanıtımlarının program akışına göre yerleştirilmeleri farklılıklar gösterir. Reklam Jeneriği Buradaki kuşaklar, program hizmetinin diğer unsurlarından açıkça ve kolaylıkla ayırt edilebilecek ve görsel ve işitsel bakımdan ayrılığı fark edilecek biçimde düzenlenirler. Yani televizyonda yayınlanan bir çalışmanın, tanıtım amaçlı olduğu izleyici tarafından bilinmesi kanuni bir zorunluluktur. Bu sebeple Jenerik adı verilen, tanıtımların başladığını belirten sesli ve ya görsel uyarılar yayınlanır. Ana Sponsorluk Genellikle kendine ait bir pazar alanı ve bilinirliliği olan firmalar ile pazara yeni giren ve daha geniş yayılış göstermek isteyen firmaların tercih ettiği bir tanıtım alanıdır. En etkin medya planlaması olarak gösterilebilir.  Haftalık ya da günlük diziler ve kadın programları, yarışmalar gibi televizyon programlarına “sunar, sundu” çalışması şeklinde gerçekleşir. Ana sponsorluklar genellikle diziler için haftalık ve ya bir sezon (13 bölüm) olarak uygulanan bir çalışmadır. Dizi sponsorlukları ile tek gösterimlik özel yapım (belgesel, film vs.) ana sponsorlukları bütçeleri birbirinden farklıdır. Reyting ölçümleri ile hedef kitle raporları firmaların ana sponsor olma konusunda tercihlerini belirler. Alkol ve tütün ürünleri ile reçeteli satılan ilaçları üreten ve satışını yapan firmalar sponsorluk yapamazlar. Haber programları mali olarak desteklenemez. Akar Logo Reklamları Genellikle dizi ve ya birkaç bölümden oluşan program sonlarında dizi ve program’a ürün desteği vererek katılım sağlayan firmaların jenerik akar logo kısmında sezon boyunca yayınlanan logo tanıtımlarıdır. Akar logolarda iletişim bilgileri gibi içerikler kullanılabilir. Tam Ekran Logolar: Firmaların verdiği ürün ya da hizmet ile ücret karşılığında ilk 5-10 firmaya karşılık gelen logo yayınlarıdır. Parçalı Logolar: Firmanın verdiği ürün ve ya hizmet için yapılan logo tanıtımlarıdır. Bir sezon yada ardına gelen sezonlar için devam eden logolardır. Sanal ve Bant Reklamlar Elektronik görüntü sistemlerinin kullanılması ile dizi ve ya program içerisine o anki ortam ile bağlantısı olmayan tanıtım ürünlerinin yerleştirilmesine denir.Televizyonda yayınlanmak üzere ajanslarca özel olarak yapılmış çalışmalara Bant Tanıtım denir. Bu tür çalışmalar, dizi ve program içlerinde 8 saniye yayınlanırlar. Ücretlendirilmeleri her dizi ve program için değişiklik göstermektedir. Ücret hesaplaması yapılırken her 1 saniye karşılığı bedel 8 ile çarpılarak toplam bedele ulaşılır. Genellikle sanal olanlar, program ve ya dizi içinde bant tanıtımlarının % 60’ını geçmez. Spot (Reklam kuşaklarında tüm ekran) Dizi ve programların arasında yayınlanan kuşaklarda 30, 40 veya 60 saniye boyunca gösterilen çeşididir. Ekranın tümünü kaplar ve gerçek hayattan görüntüler içerir. GOP (Graphic over programming) Herhangi bir dizi ya da program akışı içinde ekranın alt kısmında 10 saniye boyunca gözüken çeşididir. Ekranın %16’sını kaplayabilir. Genellikle 550 x 100 pixels’lik bir alanı kaplar. Full Page (Tanıtım kuşaklarında tüm ekran) Program ya da dizilerin akışı içinde arada yayınlanan kuşaklarda 20 saniyelik gösterimi olan ve ekranın tümünü kaplayan çeşididir. Spotlardan farkı sabit veya animasyonlu görüntülerden oluşması ve tanıtım oynarken arkasında bir müzik ve/veya seslendirme bulunmasıdır. Teleshop (Tanıtıcı Reklam) Bir ürün veya hizmeti ayrıntılı olarak tanıtmak amacıyla günlük yaşamdan çekimleri de içerecek şekilde özel olarak hazırlanmış, normal olanlara göre daha uzun süren çeşididir. Program aralarındaki kuşaklarda yayınlanabilecekleri gibi iki program arasında da gösterilebilirler.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam ajansları; iletişim tekniğinin hazırlığından başlar, yaratıcı tasarımı üretir ve uygulanmasını sağlayarak devam eden, bütünleşmiş tanıtım hizmeti sunan bir kurumdur. Şirket profilinin ve mali altyapısının çıkarılması ile başlayan kampanya çalışması, genellikle bilgisayar destekli olarak gerçekleştirilen, grafik tasarım ve bu tasarımların, kullanılacak tanıtım aracına uygulanması ile son bulur. Bu aşamaları, uzmanlık alanları zaten tanıtım olan ajanslar gerçekleştirmektedir. Reklam ajansları; markaların ilk çıkışından, zirveye geçene kadar, her aşamada onu büyütüp, farklılaştıracak, ona destek verecek Pazar araştırmalarını yapar. Bünyelerinde fotoğraf ve film çekimlerini bulundurabilmektedir. Multimedia hizmetleri, halkla ilişkiler, pazarlama ekibi v.b. gibi bölümler ajansın yapısına bağlı olarak bulunabilmektedir. Ne tip ajanslar, bu sektörün hangi alanlarında çalışmaktadır? sorusuna verilecek yanıtı, madde madde sıralamaya çalışırsak;

  • Ofset baskı üzerine çalışan reklam ajansları: dergi, katalog, afiş v.b tasarımları matbaaları kullanarak yaparlar.
  • Matbaalar da günümüzde ajanslar gibi faaliyet göstermektedir. Gene kitap, dergi, afiş, el ilanı, insert, gazete v.b. baskılarını yapmaktadır. Fakat ajans gibi uygulamasını yapmamaktadır.
  • Açık hava tanıtım ajansları; genellikle dijital baskı biçimlerini kullanırlar aslında dijital ajanslar olarak ta geçerler bunlar da; bilboard, afiş, tabela v.b. araçlar için tasarımı hazırlar ve uygulanmasını sağlar.
  • Promosyon alanında çalışan reklam ajansları; genellikle firmayı tanıtmak için, gene promosyon ürün hazırlayıp, piyasaya dağılımını sağlayan ajanslardır. Örneğin; kalem, ajanda, bardak, rozet v.b.
  • İnternet Reklam Ajansları; Banner, tıklama başı maliyet  çalışmaları , E-Mail Tanıtımları, Pop up tanıtımları, Satış Ortaklığı, İçerik Sponsorlukları , gösterim başına gibi mecraları kullanarak hizmet vermektedir.
Elbetteki bunlar alanları doğrultusunda çalışan, başka mecraları kullanmayan ajanslardır. Bunların dışında yukarıda da bahsettiğimiz gibi tam entegre ajanslar bulunmaktadır. Az da olsalar, bu tip ajanslar, yukarıdaki tek alanda çalışan, ajansların yaptıkları bütün işleri, kampanya dahilinde, kendi bünyelerinde olmasa bile dışarıdaki ajanslarla işbirliğine giderek yapabilmektedir. Burada firmayı, hiç işin içeriğine karıştırmaksızın, gerekli tüm mecraları kullanarak, tam teşekküllü hizmetleri her alanda gerçekleştirebilmektedirler. Bu şekilde yapılan kapsamlı kampanyaların hangileri olduğunu düşünürsek, seçim zamanlarında, siyasi partilerin tanıtım kampanyaları aklımıza gelebilir. Siyasi partiler onları taşıyacak, kampanyaları, tam teşekküllü tek bir ajansa vermektedir. O ajans ihtiyaç duyduğu tüm mecraları, kendi bünyesinde yapamasa bile, o alanda faaliyet gösteren ajansla ortaklık kurarak yapabilmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Türkiye’de reklamcılık diğer ülkelerde olduğu gibi ekonomik gelişimlerin paralelinde gerçekleşmiştir. İlk zamanlarda, bizim ülkemizde de, çığırtkanlar, tellallar, pazarlamacılar, işportacılar yoluyla başlamış, halk kültürüne uygun espri ve zeka eseri sayılabilecek sloganlar kullanılmıştır. Türkiye’de reklamcılık, Balkan Savaşından önce İstanbul’da David Samanon tarafından başlatılmıştır. Firmalardan alınan tanıtımlar, ölçü kısıtlaması yapılmadan, bir altın bedel ile, bir ay süresince yayınlanmaktaydı. 1919’da Jak Hulli katılımıyla Emest Hoffer ayrıca David Samannon işbirliği ile Hulli İlanat Acentesi, tanıtım çalışmalarına, Ankara Caddesi Kahramanzate Hanında başlamıştı. 94-95 no’lu telefonlar Türkiye’nin ilk telefon numaraları olup, şirket bu numaralara sahip olmuştu. O zamanlarda bu şirketin kullandığı slogan da bu telefon numaralarıyla ilgiliydi. Türkiye’de reklamcılığın yeni dönemi Tercüman-ı Ahval gazetesi ile başlamıştır.  İkinci ciddi gazete olarak Şinasi’nin Tasvir-i Efkar’ı yayın hayatını sürdürmüştür.  Tercüman-ı Ahval İlk ticari ilanları yayınlamıştır. Bunlar gazetenin 1864 yılı baskılarında yer almaktadır. Bu alanın gerçek ilerleme diyebileceğimiz sonraki adımı ise Sultan III. Mehmed , Sultan II. Murad zamanında olmuştur. Bu dönemde Osmanlı Ticaret ve Sanayi Rehberi, Rafael Cervati’nin önayak olmasıyla çıkarılmıştır. Bu çalışma hem ülke içinden hem Avrupa’dan ilan toplanarak gerçekleştirildiği için önemli bir girişim olarak gündemde olmuştur. Daha sonra Cervati biraderler firma kurmuşlardır. Temsilcilik, komisyonculuk ve ticari istihbarat, yerli ilancılık, yabancı ilancılık işlerini yapan firma, Cervati Biraderler ve Fatzea firması olarak anılmıştır. Bu işleri sistemli bir şekilde yapmaya başlayan bu firma, ajans niteliğinde çalışan ilk kurum olmuştu. Bundan sonraki ilk firma, İstanbul İlan Acentesi ve Komisyon İdaresi olmuştur. Bu sektörün etkili mecralarından olan, promosyonculuğun ise, ilk girişimi 1807 de Hadika Dergisi ile başlamıştır. Bu dergi fidan ve çiçek tohumu dağıtmıştır. Bu dönemde sigara kağıdı firmaları promosyon dağıtmaya başlamışlardır, (rekabetin gelişimi).  Abdülhamit dönemi sektörün meslek haline gelmesi açısından oldukça önemlidir. Bu dönemde halk kitlelerinin algıları ve bilgileri tanıtım ve ilanlara göre değişim göstermeye başlamıştır. Bu dönemde resim kullanılmaya başlar, duvar yazıları görülmeye başlar. Türkiye de reklamcılık ikinci meşrutiyetin (1908) ilanıyla hız kazanır. 1909-1911 yıllarında tanıtım gazeteleri çıkmaya başlamıştır. Ayrıca bu dönemde sağlanan basın özgürlüğü ile birlikte ilancılık ta başlamıştır. Kolektif ilancılık firmaları kurulmuş fakat balkan ve I. Dünya savaşları cumhuriyet dönemine kadar gelişimi duraklatmıştır. Cumhuriyet döneminde yerli malı kampanyaları yapılmıştır. İhap Hulusi Görey ‘in uluslar arası çapta eserlerinin yayınlanmasıyla, Türkiye'de reklamcılık sektörü, ilk metin yazarına kavuşmuştur. Türkiye’de bu sektörün bütünlüklü bir meslek haline dönüşmesi ikinci dünya savaşı sonrasına rastlar. Sonraki dönemlerde hem karikatürist hem mizah yönünün güçlü olması dolayısıyla Sedat Simavi atölyesi olarak bilinen grafik tasarıma yeni bir ufuk açmıştır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam, gazete, radyo, tv, dergi, afiş, tabela, billboard gibi kulvarlar aracılığıyla, ürün ve hizmetlerin halk kitlelerine tanıtımıdır. Bu ürün ve hizmetlerin nerede, ne fiyata, nasıl, alınacağı ve nasıl kullanılacağı hakkında tüketiciye bilgi veren, ayrıca ürün ve hizmetler arasında seçme hakkını gösteren, yönlendiren tanıtım biçimidir. Tüketicilerin, “firmaların ürün ve hizmetleri konusunda”, bilgi ve algı düzeyini arttıran tanıtım biçimleridir. Reklamın amacı; üreticinin pazar payını arttırmasını, sermaye ve çabasını değerlendirmesini sağlamaktır. Üreticinin Pazar payını arttırması, yeni yatırımların oluşmasına zemin hazırlar. Ayrıca tüketicinin daha fazla seçeneğe sahip olmasını sağlar. Elbette ki bir üreticinin ürettiği ürün ve hizmetlerin, sadece tanıtım yoluyla Pazar payını arttırması mümkün değildir. Ürünün planlanması, ambalajlanması, dağıtımı, maliyetinin özgün niteliklere sahip olması gerekmektedir. Aslında yukarıda bahsettiğimiz ürünün, doğuşu ile kat ettiği yollar, yapılacak tasarımı yakından ilgilendirdiğinden, yapılan işten bağımsız değildir. Reklamın amacı ana gruplarıyla;  Dilden dile, göz ve algı yoluyla, yazı yoluyla, görsel medya yoluyla geniş halk kitlelerine ulaşarak, üreticiyle aralarında köprü kurar, birbirleriyle iletişimi ve alışverişi sağlar. Bu noktada üretici kendine Pazar, tüketici de kendi ihtiyaçlarını karşılama fırsatını bulur. Ürün ve hizmetlerin tanıtımını, geniş halk kitlelerine ulaştıran sektörün, bu işlevi yapabilmek için izlediği yolları çok genel olarak yukarıda bölümlere ayırdık. Reklam araçları genellikle Televizyon, Radyo, Gazete, Dergi, Yerel gazete bir bölümünü oluşturur. Diğer bir bölüm ise açık hava reklamcılığıdır. Bu kapsama giren araçlar da; Billboard, Outdoor Tv, Bina Giydirme, Araç Giydirme, Otobüs Durakları, Megalight, Silindir Kule ayrıca Stand ve Fuarlar, insert baskıları, el ilanları gibi,  tanıtım araçlarını kullanarak kitlelere ulaşır ve görevini yapar. Her tasarım bütün bu araçları kullanır mı?. Elbette ki hayır. Bu araçların kullanımı veya kaç tanesinin kullanılacağı, tamamen ajansların ciddi bir araştırma ve profesyonel bir algılayışla, planlayacağı kampanyaya bağlıdır. Kampanyanın büyüklüğü, tamamen üretici firmanın veya kampanyaya ihtiyaç duyan, kurum veya kuruluşun, bu işe ayıracağı bütçeye göre planlanır. Büyük kampanyalar yukarıda saydığımız bütün araçları kapsayabilir. Bu işe ayrılan bütçe küçüldükçe, yukarıda saydığımız mecraların bazıları elenir. Hangisi kullanılırsa kullanılsın, bütün bu araçlar, reklamın amacını değiştirmez. Tanıtım işini her birinde, aracın yapısına, tasarım şekline, ilgi ve etkisine bağlı olarak en etkin, en çarpıcı şekilde yapar. Tabi ki bunların hepsi, ajansların planlamalarıyla gerçekleşir. Tanıtım belirli bir ücret karşılığında yapılan bir iştir. Yani üretici firma, kurum ve kuruluş kendi tanıtımını yaparken aracı kurumlara ihtiyaç duyar. Çünkü reklam ciddi bir çalışma ve araştırma gerektirmektedir. Firmalar bir taraftan kendi işleriyle uğraşırken, bir taraftan bu işlerle uğraşamazlar. Bu alanda zaten oldukça uzmanlaşmış firmalar yani ajanslar bulunur ve tanıtım işleri onlara verilir. Bu da firmalara ayrıca bir maliyet getirir. Ama burada harcadığı maliyet, tanıtım amacına ulaştıktan sonra çok önemsiz kalabilir.


Devamı için tıklayınız ...

Gazete seri ilanlarını en kesin yoldan, en doğrudan tanımlamak gerekirse; ürününü pazara sunmak isteyen ile o ürüne ihtiyaç duyan kitlenin, doğrudan, en kısa ve en net yoldan birbirleriyle karşı karşıya geldikleri reklam türüdür. Hem ulusal gazete ilanları hem de yerel gazete ilanları, bir tür kitle iletişim aracı olarak kullanılmaktadır. Oldukça etkili bir yöntem olan ilanlar, diğer kitle iletişim araçları olan; televizyon, baskılı tanıtım araçları, açık hava tanıtımları’ndan v.b. tüm araçlardan daha etkilidir. Çünkü sektör, milyonlara hitap ederek aralarında ki hedef kitlesine ulaşmaya çalışır. Bu alanda, sektör gene milyonlara hitap etse de, o ilanları takip eden kitle, hedef kitlenin ta kendisidir. Seri ilanlara bakan kişiler, belirgin bir ihtiyaçtan dolayı seri ilanları incelemektedir. Yani orada buldukları ilan (yani tanıtım), bakan kişinin ihtiyacı duyduğu ilan olması, yüzde doksandır. Burada reklam amacına ulaşmış demektir. Gazete seri ilanları genellikle şu konuları kapsar: emlak satış ve kiralama, araç satış ve kiralama, eğitim kurumlarının ders, kurs, seminer sempozyum faaliyetleri, eleman arayanlar, iş arayanlar v.b. konuları içermektedir. Firmalar ve kitle arasında bu doğrudan tanıtım oldukça etkili ve başarılı reklam anlamına gelmektedir. Firmalar logolarını, adreslerini, misyon ve vizyonlarını, orada yayınlayabilmektedir. Kitle bunları açık ve net olarak görebilmekte ve firmaların faaliyetleri, uzmanlığı konusunda direkt bilgi sahibi olabilmektedir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu konularda sadece tüzel kişiliği olan kurum, kuruluşların ilanları verilmiyor, burada şahıslarda kendi tanıtımlarını firmalara, kurumlara, kuruluşlara yapabilmektedir. Örneğin iş arayan bir şahıs, kendini ve özelliklerini tanımlayarak, ne tür bir firmada çalışmak istediğini belirtebilmektedir. Kendi reklamını yapabilmektedir. Örneğin şahsın aracı vardır satmak istemektedir. Aracının özelliklerini, modelini, maliyetini ilan edip potansiyel alıcısını bulabilmektedir. Zaten ihtiyaç sahipleri, yani bir araç almak isteyen kişiler, bu tip ilanlara baktıkları için, direkt bir iletişim kurulabilmektedir. Gazete seri ilanlarının da kendi koşullarında bir maliyeti olup, bir tasarım biçimine ihtiyaç duymaktadır. Aynı diğer tanıtım türleri gibi. Burada tanıtımın hangi gazeteye verileceği ilk etap için önemlidir. Ulusal gazete mi?, yerel gazete mi?. Bu belirlendikten sonra tirajı yüksek gazete, tirajı düşük veya orta düzeyde olan seçilebilir. Bundan sonra ki aşama da, verilecek ilan kendine özgü bir tasarımla mı yayınlanacak, yoksa sadece sözcüklerden mi oluşacak?! Bunların her birinin maliyeti birbirinden farklıdır. Firma veya şahıs bunu kendi bütçesine göre ayarlar. Firmalar kitlelerine iletmek istediklerini, bir tasarım içinde yayınlamak isterse, bunun gazete tasarımlarına uygun olması gerekmektedir. Aynı şekilde burada da, reklam tasarımının etkili, vurgulu, okunaklı, anlaşılır, görselliğinin hoş olması gerekmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Radyolar, televizyonlardan farklı özelliklere sahiptir. Bunlar televizyona göre çeşitli dezavantajlara sahiptir. Görsel ve zihinsel etkileşim özellikleri yoktur. Radyolar ise tamamen işitseldir. Televizyon yaygınlaşmaya başlamadan önce, radyolara reklam veriliyor ve daha geniş halk kitlesine hitap ediyordu. Fakat günümüzde hem televizyon kanallarının artması, her ihtiyaca cevap veren yayınların günün her saatinde izlenebilmesiyle, bu araçların ulaşabildiği halk kitlesi azalmıştır. Dolayısıyla bu radyolara reklam verilince,  etki gücü az olmaya başlamıştır. Sadece televizyonun olması değildir bu mecranın etki gücünü azaltan, günümüzde internet artık her kesimden insanın evine kadar girmiştir. Neredeyse günlük işlerin hepsi internet üzerinden yapılabilmektedir. Bu da bu mecranın gücünü azaltan nedenlerin başında gelmektedir. Bu araçların işitsel olması, diğer kulvarlarda yapılan tanıtım konseptlerinden farklı tasarımlanmasını da beraberinde getirmiştir. Örneğin bir billboard tasarımı, bir afiş, bir televizyon, bir Outdoor tv v.b. tanıtımları daha farklı ve ciddi konsept çalışmalarını gerektirirken,  radyolara reklam daha basit olarak tasarlanır.  İşitsel de olsa, bazı firmaların çalışmaları yapılırken, tiyatral konseptlerin hazırlandığı olabilmektedir. Radyolara reklam maliyeti, diğer araçlara göre, pek çok firma için daha uygundur. Büyük, orta, küçük ölçekli firmalar tarafından kullanılabilmektedir. Bu tip tasarımlar genellikle ürünün net özelliklerini, maliyetini, nereden ve nasıl satın alınabileceğini belirterek, firmanın adres ve telefonlarını vermekle yetinmektedir. Yukarıda saydığımız tüm dezavantajlarına rağmen gene de radyo tanıtımlarının etki ettiği hedef kitlesi bulunmaktadır. Diğer kitle iletişim araçlarının bulunması ve toplum üzerinde bu derece etki etmesi, buradaki tasarımların aslında daha dikkatli, çarpıcı, basit, etkileyici tasarlanması gerektiği fikrini vermektedir bize. Bir kere burada kullanılan oyuncuların veya spikerlerin ses tonun özellikleri önem kazanmaktadır. Bir kişinin, tasarımı oynarken hangi sözcüklere, ne tip bir vurgu yapacağı, tanıtımı dinlenir hale getirmek için, ne  tür bir yol izleyeceği önem kazanmaktadır. Radyolara reklam verildiğinde, en çok nerelerde, kimler tarafından dinlenmekte noktasında; toplu taşım araçları, uzun yol toplu taşım araçlarında, evlerde dinlenmektedir. Tabi bunları sayarken elbette ki popüler programlar her yerde dinlenmektedir. Bu durumlarda araya girilen kuşaklar, daha çok kişiye hitap etmektedir. Günümüzde, radyo tanıtımlarının en etkili oldukları bölgeler açısından değerlendirdiğimizde ise; kırsal kesimlerde (yani ilçelerde, köylerde, kasabalarda) dinlendiklerini, büyük şehirlerde ise radyodan çok televizyonun ve diğer araçların daha etkili olduklarını söyleyebiliriz.  internet ise hemen her yerde her eve girmiş durumdadır. Radyo istasyonları internet üzerinden, online olarak ta yayın yapabilmekte ve oradan da dinlenmektedir. Bu araçların etki gücünün büyük şehirlere nazaran kırsal kesimlerde daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz.


Devamı için tıklayınız ...

Yıllardan beri reklamcılık, toplumların yaşamını değiştirip şekil vermektedir. Artık dünya çapında dev bir sektör haline gelen sektörün gelişmesi, çeşitlenmesi, beraberinde çeşitli sorunları doğurmuştur. Geniş halk kitlelerine yani tüketicilere sunduğu ürün ve hizmetlerin, tüketici tarafınddan kullanımı esnasında ürün veya hizmetle ilgili çıkan sorunlar, ayrıca rekabetle ilgili çıkan sorunlar, beraberinde çeşitli yasal düzenlemelerin gerekliliğini ortaya koymuştur. Bunlara yönelik bir reklam hukukunun geliştirilmesi halinde, yapılması gereken düzenlemeler, hem reklamcı firma ve ajansları birbirinden, hem de ürün ve hizmetleri kullanan tüketicileri koruma altına almak mümkün olabilecekti. Tüketici hedef kitleleri, reklam hukukunu inceleyerek, gelişmelere hangi gözle bakması gerektiğini, bu alanla ilgili çıkarılan yasaları nasıl yorumlaması gerektiğini bilmelidir. Bir tüketici  olarak, firma sahibi olarak veya ajans olarak hem kendi aralarında hem birbirlerine karşı yasal düzenlemelerin, hukukun nasıl işlediğine yönelik bir düşüncenin oluşturulması bilgi toplumunun gereklerinden biri olarak karşımıza çıkar. İlişki içerisinde bulunan sektörler reklam hukuku çerçevesinde birbirlerine karşı ve tüketicilere karşı ne tür hakları olduğunu bilmesi, ayrıca tüketicilerin ne tür hakları olduğunu bilmesi gerekmektedir. Bunun yanısıra firmaların birbirlerine karşı olan hak ve hukuklarının da bilinmesi gerekmektedir. Örneğin firmalar bazen birbirlerine karşı haksız rekabet yapabiliyorlar, yada bir ürün veya hizmet tanıtımı yapıldığı gibi ifade edilen özelliklere sahip olamayabiliyor.Bu ve buna benzer sorunların yasal düzenlemelerle engellenmesi gerekmektedir. Hedef doğrultusunda tüketici gruplarıyla yazılı, görsel veya karşı karşıya gelerek iletişim halinde bulunan sektörlerin, yasalar çerçevesinde tüketicilere karşı neler yapılabilir konusunda bir düşünce oluşturmaları gerekmektedir. Aynı şekilde tüketici hakları çerçevesinde hem kurum olarak hem bireysel tüketici olarak ne tür haklarının var olduğunu öğrenebilmeleri daha sağlıklı bir sektörün oluşmasına yardımcı olacaktır. Bu sektörün denetimi, düzenlenmesi konusunda ülkemizde üç kuruluş bulunmaktadır. Reklam Kurulu, Reklam Özdenetim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kuruludur (RTÜK). Bunlardan, reklamcılar ve firmalar tarafından kurulan Özdenetim Kurulu, bir sivil toplum kuruluşu olarak, bu alanda çalışma yapmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Televizyon, tanıtımın en etkileyici olduğu araçlardan biridir. İnsanların yaşamlarının ayrılamaz bir parçası halini almıştır. Bu ekranın karşısında halk kitleleri saatlerini, günlerini harcamaktadır. Bilindiği üzere televizyon hem görsel hem işitsel hem zihinsel duyulara hitap etmektedir. Bu çok önemli bir etki gücü anlamına gelir. Kurum, kuruluşların hedef kitlelerine etkili, doğrudan ulaşması anlamına gelmektedir. Pek çok kişi gösterilenin en çok belirgin yanları dışında, arka planda veya zihinde çağrıştırdığı pek çok konunun farkına varmaksızın izlemektedir. Bu durum televizyona reklam vermenin önemli olduğu durumlardan biridir. Bizler bu çalışmaları izlerken, orada göz önünde serilmekte olan kurgu, farkına varılarak ya da farkında olmayarak hem eğitir, hem istenilen yöne yönlendirir. Türkiye'de televizyona reklam ilk kez 1972 yılında TRT kanalında gösterilmiştir ve o günden bugüne hem televizyon kanalları hem bu sektör epey yol kat etmiştir. Televizyonda görünen en ufak bir görüntünün veya hissedilen en ufak bir izlenimin etkisi altında, kitlelerin yaşamında çok şey değişmektedir; toplumların sosyo-kültürel yapısının değişimine, seçim haklarına, giyim tarzlarına, yeme içme kültürüne, gelenek ve göreneklerin değişim içine girmesine ve bu noktada sayamayacağımız kadar özelliğin değişmesine neden olabilecek kadar etkilidir. Bu durumdan en çok faydalanan sektör elbette ki tanıtım sektörüdür. Bu olanakları değerlendirerek hedef kitleleri istedikleri ürüne veya hizmete yönlendirebilmektedir. Elbette ki bu kocaman etkiler, yalnızca herhangi bir şeyin televizyonda yayınlanmasına bağlı değildir. Tam tersine televizyona reklam hazırlama, diğer baskılı afişlerin, bilboardların v.b. tanıtımlarından çok daha akılcı, yaratıcı, anlaşılır ve görsel yönü oldukça güçlü bir kurgusunun olması anlamına gelmektedir. Profesyonel, tecrübeli, yaratıcı, hayal gücü yüksek bir tasarımcının elinden çıkmalıdır. Hangi görüntü, hangi kitleye ne anlatır, hangi sözcük kimlere neyi çağrıştırır v.b. hepsinin hesaplanarak kurgunun yapılması demektir. Peki  televizyona reklamı kimler hazırlıyor?  Hangi süreçlerden sonra karşımıza çıkıyor?  Bir şirket, ya yeni bir ürünü piyasaya sunduğunda yada pazar payını arttırmak istediğinde tanıtım kararı verir. Bir diğer neden rakiplerin durumu veya bir yönetici firmasını, hedeflenen noktaya taşımak istediğinde televizyon tanıtımlarına başvurabilir. Karar verilirken en önemli unsur tanıtım için ayrılan bütçedir elbette. Buna göre tasarım türü, saniyesi ve en çok reyting alan kanal seçilir. Bu işin altından kalkabilecek ajansın bulunması sonraki aşamayı teşkil eder. Bunu takiben senaryo yapımı gelir. Bunun için ilgili şirket seçtiği ajansa kendisi ve ürünü hakkında bilgi verir. Eldeki verileri ve bütçeyi kullanarak senaryo yazılır. Bundan sonra prodüksiyon aşaması gelir ki bu istenen hedefin bütün aşamalarını kapsar. Yönetmen, oyuncu, mekan, kostümler v.b. çalışmalar bu aşamada yapılır. Yayınlanma aşaması oldukça geniş kapsamlı bir çalışma gerektirmektedir aslında, ama biz bu kadarıyla yetineceğiz burada.  Televizyona reklam verilmeden önce, medya planlamasının yapılması gerekmektedir.  En son aşama ise değerlendirme aşamasıdır. Belirli bir sürede ve yapılan prodüksiyonla yayın bittikten sonra, firmanın, hedef kitlesine ulaşılmışsa başarılı çalışma yapılmış kabul edilir.


Devamı için tıklayınız ...