Türkiye’de reklamcılık diğer ülkelerde olduğu gibi ekonomik gelişimlerin paralelinde gerçekleşmiştir. İlk zamanlarda, bizim ülkemizde de, çığırtkanlar, tellallar, pazarlamacılar, işportacılar yoluyla başlamış, halk kültürüne uygun espri ve zeka eseri sayılabilecek sloganlar kullanılmıştır. Türkiye’de reklamcılık, Balkan Savaşından önce İstanbul’da David Samanon tarafından başlatılmıştır. Firmalardan alınan tanıtımlar, ölçü kısıtlaması yapılmadan, bir altın bedel ile, bir ay süresince yayınlanmaktaydı. 1919’da Jak Hulli katılımıyla Emest Hoffer ayrıca David Samannon işbirliği ile Hulli İlanat Acentesi, tanıtım çalışmalarına, Ankara Caddesi Kahramanzate Hanında başlamıştı. 94-95 no’lu telefonlar Türkiye’nin ilk telefon numaraları olup, şirket bu numaralara sahip olmuştu. O zamanlarda bu şirketin kullandığı slogan da bu telefon numaralarıyla ilgiliydi. Türkiye’de reklamcılığın yeni dönemi Tercüman-ı Ahval gazetesi ile başlamıştır.  İkinci ciddi gazete olarak Şinasi’nin Tasvir-i Efkar’ı yayın hayatını sürdürmüştür.  Tercüman-ı Ahval İlk ticari ilanları yayınlamıştır. Bunlar gazetenin 1864 yılı baskılarında yer almaktadır. Bu alanın gerçek ilerleme diyebileceğimiz sonraki adımı ise Sultan III. Mehmed , Sultan II. Murad zamanında olmuştur. Bu dönemde Osmanlı Ticaret ve Sanayi Rehberi, Rafael Cervati’nin önayak olmasıyla çıkarılmıştır. Bu çalışma hem ülke içinden hem Avrupa’dan ilan toplanarak gerçekleştirildiği için önemli bir girişim olarak gündemde olmuştur. Daha sonra Cervati biraderler firma kurmuşlardır. Temsilcilik, komisyonculuk ve ticari istihbarat, yerli ilancılık, yabancı ilancılık işlerini yapan firma, Cervati Biraderler ve Fatzea firması olarak anılmıştır. Bu işleri sistemli bir şekilde yapmaya başlayan bu firma, ajans niteliğinde çalışan ilk kurum olmuştu. Bundan sonraki ilk firma, İstanbul İlan Acentesi ve Komisyon İdaresi olmuştur. Bu sektörün etkili mecralarından olan, promosyonculuğun ise, ilk girişimi 1807 de Hadika Dergisi ile başlamıştır. Bu dergi fidan ve çiçek tohumu dağıtmıştır. Bu dönemde sigara kağıdı firmaları promosyon dağıtmaya başlamışlardır, (rekabetin gelişimi).  Abdülhamit dönemi sektörün meslek haline gelmesi açısından oldukça önemlidir. Bu dönemde halk kitlelerinin algıları ve bilgileri tanıtım ve ilanlara göre değişim göstermeye başlamıştır. Bu dönemde resim kullanılmaya başlar, duvar yazıları görülmeye başlar. Türkiye de reklamcılık ikinci meşrutiyetin (1908) ilanıyla hız kazanır. 1909-1911 yıllarında tanıtım gazeteleri çıkmaya başlamıştır. Ayrıca bu dönemde sağlanan basın özgürlüğü ile birlikte ilancılık ta başlamıştır. Kolektif ilancılık firmaları kurulmuş fakat balkan ve I. Dünya savaşları cumhuriyet dönemine kadar gelişimi duraklatmıştır. Cumhuriyet döneminde yerli malı kampanyaları yapılmıştır. İhap Hulusi Görey ‘in uluslar arası çapta eserlerinin yayınlanmasıyla, Türkiye'de reklamcılık sektörü, ilk metin yazarına kavuşmuştur. Türkiye’de bu sektörün bütünlüklü bir meslek haline dönüşmesi ikinci dünya savaşı sonrasına rastlar. Sonraki dönemlerde hem karikatürist hem mizah yönünün güçlü olması dolayısıyla Sedat Simavi atölyesi olarak bilinen grafik tasarıma yeni bir ufuk açmıştır.

Arşiv

Etiketler