Haber Kategorisindeki Bloglar

2010 dünya kupasına katılan Hollanda'yı desteklemek için, 36 bayan taraftar stattan çıkarıldı. Yasadışı reklam yapmaları nedeniyle, bayanlar hakkında soruşturma açıldı. Onlara altı ay hapis cezası verilebileceği söylendi.

2010 Dünya Kupasının, Güney Afrika'da, Hollanda-Danimarka arasında oynanan Maç, Johannesburg, Soccer City Stadında yapıldı. Maça Hollanda'dan katılan 36 Bayan, Portakallar ile Danimarka arasında geçen karşılaşmaya, takımlarına destek vermek üzere portakal rengi kıyafetleri giydiler. Yasadışı reklam yaptıkları gerekçesiyle polis tarafından dışarı çıkarılan bayanların, bir bira markasının reklamını gizli olarak yaptıkları, dışarı çıkarılırken, polisin sert müdahale etmesi sonucu, içlerinden birinin düşüp yaralandığı iddialar arasında.


Devamı için tıklayınız ...
Günümüzde pek çok tanıtım, hala yapıcı olarak düşünülüp tasarlanamamaktadır. Tanıtımlar, hala, ürünün kendisini ifade edememektedir. Filmi düşünülüp, ürüne bakıldığında farklı bir görüntü elde edilmektedir. Hâlbuki tasarım, toplumu, çok önemli ölçülerle etki altına almaktadır. Onu şekillendirmekte, değiştirmektedir. Kültürel nüvelerin hepsinde değişiklik yaratmakta, farklı yapılanmalar, farklı kültürel öğeler ortaya çıkarmaktadır. Televizyonlarda seçilebilir reklamın genel anlamda yaptığı değişiklikler bir yana, bu genellemeler bireylere indirgendiğinde, Bireylerin düşünme biçimini, mutluluğunu, özlemlerini, gelecek beklentilerini değiştirmekte ve yön vermektedir. Televizyonlarda seçilebilir reklam yapmanın bir diğer yönü ise, firmalar ve bireyler arasında köprüler kurmaktadır. Birbirleriyle anlaşmalarını sağlamakta, birbirlerine güven duymalarını, saygı ve sevgi duymalarını sağlamaktadır. Bunun dışında, günümüzde ekonomik sistemlerin geldiği nokta çerçevesinde, firmaların içinde bulunduğu durum düşünülecek olursa, genelde aynı ürün ve hizmetleri sunan, binlerce firma bulunmaktadır. Hepsinin maliyet giderleri, performansı ve işlevi birbirine yakın olmaktadır. Ürettikleri ürün değerlerini oluşturan özellikleri de, bir o kadar birbirine benzemektedir. Şu durumda tanıtımın, firmaların ürün ve hizmetlerinin tercih edilebilmesini sağlamak için, firmayı diğerlerinden ayıran, gerçek üretim farklılıklarını veya değerlerinin yanı sıra, duygusal değerleri de, bilinçli ve yapıcı olarak işlemesi ve iletebilmesi gerekmektedir. Günümüzde ise, bunları kirlilik olarak değerlendirmeye başlayan tüketicilerin, bu duruma gelmesinin nedeni, günün 24 saatinde, haftanın bütün günlerinde, televizyonlarda ve diğer tüm mecralarda gördükleri, kesintisiz savaşlardır. Tüketicilerin, zihinlerinin kirlenmesine neden olmaktadır. Tasarımların ise, ürün ve hizmet özelliklerini tam olarak verememesi, bunların cilalanarak sunulması, onlara duyulan güvenin sarsılmasına neden olmaktadır. Artık insanlar, tanıtımlardan çok, kendi çevrelerindeki insanların kullandıkları marka ve değerleri hakkında bilgi almakta ve onlara daha çok güvenmektedir. Tasarımların, hedef tüketicinin ilgisini çekebilmek için kullandığı yöntemler, pek çok açıdan doğrudur. Yani insana dair özelliklerin, ürün ve hizmete, markaya yüklenmesi ve tanıtımların bu şekilde tasarlanması, günümüzde ekonomik sistemlerin geldiği nokta açısından değerlendirildiğinde, yapılması en uygun yol olarak görünmektedir. Fakat bunu yaparken, insana dair özelliklerin yüklenmiş olduğu ürün ve hizmetin, markanın gerçekte de bunu hak edebilecek, değerli özelliklere sahip olması gerekmektedir. Televizyonlarda seçilebilir reklam yapılırken buna dikkat edilmesi, tüketicinin ürün veya hizmete ulaşması durumunda, hayal kırıklığı yaşamamasını sağlar. Televizyonlarda seçilebilir reklam filmlerinde insana dair özellikler (ki bundan kastımız, ürün ve hizmet, markayla ilişkilendirilen, kaliteli yaşam, güvenilir yaşam standartları, sevgi, yakınlık, güven, saygı v.s. olmaktadır) kullanıldığında, ürün veya hizmetin, markanın üretim standartlarında, tasarımında, yapısal özelliklerinde, gerçekten bu tür duyguları hak edecek kalite aranmalıdır. Kanıtlanmış özellikleri tüketicilerin önüne koymalıdır. Henüz doğruluğu kanıtlanmamış, ne olduğu tam olarak bilinmeyen ürün veya hizmetin tanıtımları, bütün özellikleriyle biliniyormuş gibi sunulmamalıdır. Bunların dışında, günümüzde bu filmler, çok fazla sözcük, cümle, anlatım içermektedir. Zaten insanların günlük yaşamı yeterince yoğun geçmekte ve kafalar birçok şeye yoğunlaşmış olmaktadır. Dolayısıyla, filmlerde bulunan onca cümle ve sözcüğü alabilecek, algılayabilecek durumda olmamakta ve sesler dikkatsizce dinlenmekte, uğultuya dönüşmektedir. Sözcüklerin, cümlelerin, daha doğrusu spotların, sloganların, bilgi metinlerinin ardı ardına dizilmesi, özenle seçilmiş olan görüntülerin de üstünü örtmektedir. Filmler izlenmemekte ve dinlenmemektedir. Bugün geldiğimiz noktada, insanların günlük yaşantılarının özellikleri, bu yaşantılardaki yıpranma paylarının hesaplanarak, dikkatlerini ve ilgilerini ne şekilde, istenilenlere kanalize edilebileceği değerlendirilmelidir. Günümüzde iki kısa cümle içeren, diğer tüm görüntülerde sessizliğin hâkim olduğu, görüntülerin mesajları ilettiği bir banka filmi, bu kadar dikkat çekmesi, bu kadar beğenilmesi direkt olarak bu durumla ilişkilidir. Oradaki görüntülerin söze döküldüğünü, sloganlaştırıldığını varsayalım, aynı etkiyi yapabilir miydi? Belki de kimse bu filmi diğerlerinden ayıramayacaktı. Aslında sadece sözcüklerin, cümlelerin mesaj iletmediği, diğer durumların yani; mimiklerin, imajların, görüntülerin v.b.'lerinin de mesajları iletebilecekleri, ajanslar tarafından çok iyi bilinen bir konudur. Buna rağmen, televizyonlarda, bu tip filmlerin bu kadar çok konuşması, onların bu şekilde tasarlanması anlaşılır bir durum değildir. Hemen hepsi, birbirine çok benzemektedir. Hem tasarım anlamında hem de mesajları anlamında ayırımlar çok az olmaktadır. Ancak, çok ünlü yüzlerin kullanıldığı filmler diğerlerinden seçilebilmektedir. Televizyonlarda seçilebilir reklam yok mu? Elbette var. Onların işleniş özelliklerine baktığımızda, markayı temsil etmek için üretilen karakterlerin bulunduğu görüntü ve kısa ifadelerin olduğu, mizah içerikli filmlerin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Tabi burada şunu da belirtmek gerekiyor. Seçilebilenlerden biri de, hatalı veya Uygulama Esaslarına aykırı olabilecek özelliğe sahip olanlardır. Ama biz burada seçilebilen derken, bu anlamda seçilmiş bir filmden bahsetmiyoruz. Markaların amaçları doğrultusunda, toplumsal faydaları gözetilerek, bireylerin dikkatini beğenilerle çekenlerden söz ediyoruz. Bugün, bütün filmler, televizyonlarda birbirine benzer şekilde görünmektedir. Tüketiciler, mesajları, kendilerine ve bulundukları şartlara hitap ettiklerinde alabilmektedir. İlla ki bütün mesajların söze dökülmesi gerekmemektedir. Tüketicilerin, zihnini yormadan, kendilerinin mesajları keşfetmelerini sağlayan filmlerin yapılması, onu diğerlerinden ayırabilmektedir. Tüketicilerin algılarına hitap edenler, çok fazla spotun kullanılmadığı filmlerdir. Böyle durumlarda hiç kimse, kirlilikten bahsedemez. Fakat günümüzdeki durum böyle değildir. Hemen her kesim, kirlilikten bahsetmektedir. Hem de bu terim, sadece bu mecra için kullanılmamaktadır. Bütün mecralar için kullanılmaktadır. Bu durum, ajansların üzerinde durması gereken, önemli bir konu olmaktadır.

 

 


Devamı için tıklayınız ...

Sadece billboardlarda değil, zeka içeren mizah, hangi tür tasarımda olursa olsun, hepsinde etkili olabilmektedir. Günümüzde insan yaşamı karışık ve zor hale gelmiştir. Nüfus artışı, ekonomik sistemlerin gelişimi, çevresel koşulların yapısı, daha fazla uğraş gerektirmeye başlamıştır. insanlar gündelik yaşamlarının çoğunu, bireysel veya ailesel ekonomilerini ayakta tutabilmek için harcamaktadır. Sosyal faaliyetlere veya boş geçen zamanlara ayrılan süreler, oldukça az olmaya başlamıştır. Bu gündelik uğraşlar, insanların zihinlerini zaten yeterince yormaktadır. Bu gündelik hengamenin içinde, onları rahatlatan, gülümsemelerini sağlayan çalışmalar izlenebilmektedir. Yolda giderken, beklerken, bir alışveriş merkezine girerken, mizah içerikli bir tasarımının karşılarına çıkması, dikkatlerini çekmekte ve ilgilenmektedirler. Hatta onun fotoğraflarını çekip çevrelerine göndermektedirler. Ciddi bilgileri, konuları izleyebilmek, onlara vakit ayırabilmek daha zor olmakta ve vakit ayıramamaktadırlar. Kısa cümlelerle anlatılan mesajlar etkili olmaktadır. bir de bunlar mizah içerikli ise oldukça etkili olmakta ve bunları unutmamaktadırlar. Billboard reklam tasarımında, mizahı kullanabilmek için ürün- hedef kitle- mizah üçgeninde uyuşması gerekmektedir. Bu açıdan mizahın, tanıtımda kullanılmasının etkilerini ele alacak olursak;


Devamı için tıklayınız ...

Reklam bir markanın, ürün ve hizmetlerinin tercih edilmesi noktasında, en önemli itici gücü oluşturmaktadır. Günümüzde tüketicilerin davranışlarını, reklam, tasarımlarında ilettiği mesajlarla etkilemekte ve yönlendirmektedir. Toplum içerisinde, üretilen mal ve hizmete yönelik bir ihtiyacın olmaması halinde bile, ihtiyacı yaratmakta ve tüketicilerin zihinlerinde, satın almaya ve kullanmaya yönelik eğilimleri oluşturmaktadır. Reklam, ürün ve hizmet özelliklerini, tüketicilerin beğenileri ve istekleri doğrultusunda hazırlayıp onlara sunmaktadır. Yaptığı bu sunumların, toplum içerisindeki etkilerini, toplumun eleştirilerini, yaklaşımlarını markaya yaptığı, geri bildirimlerle sunmakta ve firmanın kendi yapılanmasını, ona göre şekillendirmesini sağlamaktadır. Reklam, marka ile tüketici arasındaki iletişimi sağlayarak, her iki tarafın beklentilerine ve özlemlerine ulaşmalarını sağlamakta, aradaki diyalogu yönlendirmektedir. Reklam, tasarımlarının içermesi gereken özellikleri özenle işlediğinde, hedef kitlenin istenilen amaçlara doğru yönelmelerini sağlama başarısını elde etmektedir. Reklam, marka, ürün ve hizmet özelliklerinin, hedef kitle tarafından bilinmesini ve tercih edilmelerini sağlamak için, tasarım yaparak kitlelere sunmaktadır. Hedef kitlenin, yaşamının her alanında kendini göstermektedir. Televizyon reklam filmleriyle, sinema filmleriyle, radyo reklamlarıyla, açık hava reklam araçlarıyla, gazete ve dergi reklamlarıyla onlara seslenmekte ve markaların üretimlerini tanıtmaktadır. Reklam, hedef kitleyi etkileyebilmek için, pek çok özelliği kullanmaktadır. İnsanla ilişkili olan, sevgi, aşk, dram, mizah, ironi v.s. gibi konuları, reklam tasarımlarında, ürün ve hizmetlerle ilişkilendirmekte ve onlarla özdeşleştirmelerini sağlamaktadır. İnsanların beklentilerinin, özlemlerinin, gelecek planlamalarının odağına, ürün ve hizmeti veya markayı koymakta ve insanların ona ulaşma istemini yaratmakta ve hız vermektedir. Reklamın bütün bu özellikleri kullanması, insanları etkilemekte ve reklam mesajlarını ciddiye alarak, davranışlarını değiştirmektedirler. Reklam, kendi mesajlarının hedef kitleye ulaşabilmesini sağlamak için, insanların dinlemekten, görmekten, algılamaktan hoşnut olabilecekleri, bütün öğeleri kullanmaktadır. Ünlü simaları, güzellikleri, çekicilikleri, çarpıcılıkları, farklılıkları kullanmakta ve dikkat çekmektedir. İnsanların yeniye olan merakını bilmekte ve sürekli yeni olanı ön plana çıkarmaktadır. Reklam, insanlara bütün bu kullanımların bulunduğu tasarımları sergilerken, bilimsel disiplinlerin tekniklerini ve bulgularını kullanarak sunmaktadır. Kısaca, reklamın gücünü somut olarak görebilmek için, çok fazla araştırmaya gereksinim bulunmamaktadır. Günümüz toplumunun adı, tüketim toplumudur. Tüketim toplumu, pazarlama iletişiminin diğer ürünleri ile reklamın ürünüdür. Günümüzde reklam, toplumun yapılarını, markaların amaçları doğrultusunda değiştirmekte ve yaşam biçimini, kültürünü, bakış açısını yönlendirmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Bu sene 2-3 Haziran tarihlerinde İnternet Reklamcılığını konu alan Interact 2010 Kongresi Barcelona'da yapıldı. kongrenin sunumunda AdEx 2009 adı altında rapor yayınlandı. Bu raporun geçen sene içinde Avrupa'da İnternet Reklamlarına harcanan paranın miktarını gösteriyor.

Yayınlanan raporda, geçen sene Avrupa'daki reklamcılık alanında 14.7 milyar Euro harcandı. Amerika pazarında ise bu durum; 16,2 milyar Euro. Bir önceki senede ise %20 oranında oluşan büyüme ise kriz nedeniyle %4,5 gerileme gösterdi. İnternet Reklamcılığı alanında büyüme gerilemiş olsa bile, diğer tüm medya araçlarına göre daha yüksek olarak gerçekleşti. Geçen sene medya araçlarında yapılan reklamcılık yatırımlarından %18'i İnternet aldı.


Devamı için tıklayınız ...

Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği desteğinde URD'nin yaptığı ve konusu “Sigorta Bilinci” olan yarışmanın sonucunda Ankara Üniversitesinden Ajans Etna birinci seçildi. Yarışmaya 25 Üniversiteden 73 takım katıldı.

IAA'nın New York merkezi tarafından bütün dünyada ki üniversite öğrencilerin katılım sağlaması için İNTER-AD adlı yarışma düzenlendi. Yerel uygulama niteliği gösteren, yüksek öğrenim kurumlar arası reklam yarışmasına, IAA yönetiminin üyeleri; Nuri Çolakoğlu, Zühtü Sezer, Faruk Atasoy, Pınar Kılıç, Bahadır Demir ile birlikte Milli Reasürans Gn. MD. Hulki Yalçın, Anadolu Sigorta Gn.Md. Mustafa Su, Mapfre Genel Yaşam Sigorta Gn. Md. Muhittin Yurt ile TRSŞB Gn. Sek. Erhan Tuncay katıldılar.


Devamı için tıklayınız ...

Normalde gazeteler, aynı amaçlar ve hedefler doğrultusunda kurulmaktadır. Toplumun bilgilenmesini sağlamak, olaylardan haberler vermek, sağlıklı ve bilinçli bir kamuoyunun oluşması için çalışmak, ayrıca toplumun boş zamanlarının, en iyi şekilde değerlendirilebilmesini sağlamak, temel amaçları olmaktadır. Kamuoyunun fikirlerini, düşüncelerini ve eleştirilerini yöneticilere ulaştırmak, yöneticilerin de mesajlarını veya iletmek istediklerini kamuoyuna sunmak gene amaçları arasında yer almaktadır. Hem ulusal hem de yerel gazetelerin kurulma amaçları aynı olmaktadır. Fakat kimisi ulusal çapta, kimisi de yerel çapta faaliyet göstermektedir. Bilindiği gibi gazetelerde, bu amaçlar doğrultusunda haberler, köşe yazıları, makaleler v.s. yayınlanmaktadır. Bunlar gazete köşe yazarlarının ve muhabirlerinin çalışmalarıyla ortaya çıkmakta ve topluma dağılmaktadır. Gazete içerikleri, kimi kesimi olumlu yönde etkilerken kimi kesimi de olumsuz yönde etkilemektedir. Yani kimilerinin beğenilerini kazanan  gazete içerikleri, kimilerinin beğenilerini kazanamamaktadır. Toplumların içerisinde, farklı düşünceler, farklı yapılanmalar, farklı kesimleri doğal olarak zaten vardır. Her bir farklı kesim kendi içerisinde ortak bir dil ve kültür, bakış açısı geliştirmiş ve yaşama belirlenmiş çerçevelerden bakmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Radyo reklamları bilindiği gibi, insanların işitsel ve algısal duyularına hitap etmektedir. İnsanlar son zamanlarda radyoları, müzik, haber, nitelikli program dinlemek için kullanmaktadır. Radyolar insanların bulunduğu her yerde bulunabilen, evde, işte, yolda, bağda, bahçede, ofiste, araç kullanırken, yayan yürürken dinlenebilme özelliğine sahip, kitle iletişim araçlarından biri olmaktadır. Dinlenebiliyor çünkü teknolojinin son zamanlarda kat ettiği ilerleme, son derece memnun edicidir. Artık, hem internet üzerinden hem de cep telefonlarından, araç radyolarından veya direkt kendilerinden dinlenebilmektedir. Radyolar, müzik, haber ve nitelikli sohbet programlarını bazen de tiyatral oyunları yayınlamaktadır. Bu programların arasında, tanıtım kuşaklarını yayınlamaktadırlar. Bu kuşaklarda, markalara ilişkin spot, cıngıl, karşılıklı diyalogların geçtiği bütünsel çalışmaları yayınlamaktadırlar. Radyolarda yayınlanan biçimlerin tasarımlarında, ses, müzik ve efekt kullanımı oldukça önemli olmaktadır. Ajanslar radyolara ilişkin çalışmaların tasarlanmasında, mesajların en etkin şekilde iletebilecek seslerin seçilip kullanılmasına özen göstermektedir. Bu durum, müziklerin seçilmesinde ve efektlerin kullanılmasında da aynıdır.


Devamı için tıklayınız ...

Ülkemizde Üniversitelerde sinema eğitiminin veriliyor olması, bilinçli oyuncu ve yönetmenlerin yetişmesine olanak vermiş; teknik alt yapının da teknolojiye paralel ilerlemesi ile devlet de sinema sektörüne destek vermiştir. Televizyonla yaşanan rekabetle birlikte, televizyon yıldızlarının yer aldığı yerli filmlerin artması ve uluslararası elde edilen başarılar ile sinema sektörü hızla gelişmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

iAds ile mobil reklam mecrasında da kendini gösteren Apple, sektörde beklenmeyen bir ilgi ve taleple karşılaşmıştı. Mobil reklam pazarında önemli faaliyetler gösteren Google bu durum karşısında zor bir duruma düşerek sektörde yenilik ve atılım anlamında bir cevap veremedi.

Apple mobil reklamlar ve iAds için hazırladığı şartnamede, reklam uygulamaları geliştirenlere ve mobil reklam ajanslarına özellikle reklam içerikleriyle ilgili bazı kısıtlamalar geldi. Daha önce Google tarafından satın alınan Admob yöneticisi bu şartnameye tepki göstererek, Admob ve Google mobil reklam çözümlerinin iPhone uygulamarı üzerinde önlenmesi ve yasaklanmasının hem reklam sektörünü, hem reklam verenleri ve hem de reklam ajanslarını büyük bir finansal sıkıntıya düşüreceğini belirtti.


Devamı için tıklayınız ...