Haber Kategorisindeki Bloglar
Görüldüğü gibi, televizyon reklamında, özellikle son zamanlarda çok fazla tanıtım filmi, ünlü kullanımı yapmaktadır. Genel olarak bakıldığında, tanıtımlarda ünlü kullanımının asıl nedeni; ünlü simanın halk tarafından benimsenmiş olması, toplumun içerisinde kendine ilişkin edindiği yerin saygın, güvenilir olmasıdır. Markalar, toplumda böyle bir yere sahip olan ünlü simaların, toplumda edindikleri yerin özelliklerini, marka ürün veya hizmetle özdeşleştirmek amacıyla kullanmaktadır. Saygınlığı olan, sevilen, beğenilen ünlülerin, markanın destekçileri olduğunu yansıtarak, markanın, ürün ve hizmetlerinin de saygın olduğunu, sevilebileceğini, beğenilebileceğini vurgulamak ister. Bu yüzden ünlü simaları, bu tip filmlerinde kullanır. Fakat televizyon reklamında bu tür kullanımların avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunmaktadır. İşin en önemsenmesi gereken tarafının da, bu filmlerde, ünlü simaların kullanım yansımalarının en kısa sürelerde, bariz olarak kendini göstermesidir. Birçok tanıtım filminde hatalar, yanlışlıklar, yanlış mesajlar verilmektedir. Fakat bazen, bunların bile ortaya çıkması zamanla olmaktadır. Ama bu filmlerde, ünlünün kullanım biçimine göre ortaya çıkan dezavantajlar anında ortaya çıkmaktadır. Televizyon reklamında, toplum tarafından çok dikkatle izlenen, beğenilen bazı ünlü kullanımları, marka bazen uyumlu olmamaktadır. Ya ünlü, markayı gölgede bırakmakta veya marka ünlüyü gölgede bırakmaktadır. Ünlülerin filmlerinde tüketiciler, ünlüye çok fazla odaklanmaktadır. Bu odaklanmanın sonucunda, tasarımın mesajlarını duymamakta veya algılayamamaktadır. Ünlü simanın, sözlerine, mimiklerine, fiziksel güzelliğine yoğunlaşmakta ve tanıtımın ne dediğini anlayamamaktadır. Bu marka için aslında, bir dezavantaj olmaktadır. Bu şekilde bir etkiye sahip filmler, ancak çok kez izlendikten sonra mesajlarını iletebilmektedir. Yani tüketiciler, ünlü simanın hal ve hareketlerine alıştıktan sonra, filmin mesajlarını duyabilmekte veya algılamaktadır. Aslında bu durum, bu tip filmlerde, böylesi etkiye sahip ünlü simaların kullanımıyla da ilgili olmayabilmektedir. Ajans, marka için bir karakter tasarlamıştır ve karakter, filmde oynamaktadır. Karakter başarılı bir şekilde tasarlanmış ve dikkat çekmektedir. Burada da benzeri bir sorun yaşanabilmektedir. Bu durum pek çok kullanım türü için geçerli olabilmektedir. Mesajlar, kullanılan malzemenin gölgesinde kalabilmektedir. Markaların yaşadığı diğer dezavantajlardan biri de, kullanılan ünlü simaların, ürün veya markanın vizyonu ile örtüşmeyecek özelliklere sahip olmasıdır. Televizyon reklamında, markanın vizyonu ve misyonu doğrultusunda, onunla benzer veya yakın vizyona sahip, ünlü kullanımı, tüketicilerde bir tür güvensizlik yaratmaktadır. Mesajlara güven duymayabilmektedir. Ünlü simanın, markanın destekçisi olduğuna veya marka ürün ve hizmetlerinin kalitesine olan güvenine inanmamaktadır. Ünlü simanın para karşılığında, tanıtım filminin oyunculuğunu kabul ettiği düşünülmektedir. Bu marka ve ünlü vizyonlarının örtüşmesi gerektiği noktası, sadece bu anlamda olmayabilmektedir. Bazen, marka ünlüyü gölgede bırakmaktadır. Örneğin, markanın, ürün ve hizmetlerini kullanırken görüntülenen bazı ünlülerle, kullandıkları ürün ve hizmetler yapmacık görünmektedir. Bu durum, ünlü simanın geçmiş yaşamının bilinmesi, kullandıkları, beğendikleri, güven duyduğu ürün ve hizmetlerin halk tarafından biliniyor veya tahmin ediliyor olmasıyla ilgilidir. Filmde kullandığı ürün ve hizmetlerle, geçmiş yaşamında kullandıkları arasında bir benzerlik bulunmadığında veya ona yakıştırılamadığında da ünlü gölgede kalmaktadır. Bunların dışında, bu yapımlarda, markanın destekçisi gibi görünen ünlü simaların, normal yaşamlarında, başka bir markayı veya başka bir ürün ve hizmeti kullanırken görüntülenmesi de çalışmanın başarısını olumsuz etkilemektedir. Burada da hem ünlünün imajı sarsılmakta hem de markanın mesajları gerçekçi olmamaktadır. Hem ünlü simanın kendi yaşamı içerisinde yapıp ettiklerinin markaya zarar vermemesi için, hem de reklam filminde ünlü kullanımının, bu kullanımda tüketicilere verilen mesajların, başarısız herhangi bir sonuç vermemesi için, bazı firmalar, kullandıkları ünlülerle çok sıkı anlaşmalar yapmaktadırlar. Ünlü kişinin, kişisel yaşamında bile başka ürünleri kullanmasına izin vermeyen, toplum içerisindeki imajına zarar verecek herhangi bir faaliyette bulunmasını engelleyen anlaşmalar yaparak birlikte çalışmaktadırlar. “Ünlü Satar” ilkesiyle hareket edilerek, bu simaların tanıtım filmlerinde kullanılması, yukarıda da anlatıldığı gibi dezavantajları bulunurken, bunlardan çok daha fazla da avantajlara sahiptir. İnsanlar sevdikleri ünlülere benzemek isterler, bunun için saçlarını, makyajlarını, giydiklerini, yediklerini, içtiklerini, onların etkisi altında seçmektedirler. Bunlar gibi daha pek çok özellik için, onlara özenmektedirler. Bu yüzden sektör, markaların amaçlarını gerçekleştirme noktasında, bu paha biçilmez pazarlama araçlarının kullanımını, son zamanlarda arttırmaktadır. Bu tip yapımlarda kullanılan ünlü simalar, markaların hatırlanmasını ve tüketicilerin onları hiç sıkılmadan izlemelerini mümkün kılmaktadır. Bu da marka bilinirliği açısından çok önemli bir noktadır. Bir diğer olumlu etkileri de, bilindik, tanıdık olma durumlarıdır. İnsanoğlunun en eski tarihlerinden bu yana, tanıdık olma durumlarına karşı gösterdiği rahatlık bilinmektedir. Bilinen bir şeyden veya durumdan az korkmakta ve kuşku duymamaktadır. Herhangi bir saldırının olması durumunda bile, saldıranın kim olduğu bilindiğinde, rahat olabilmektedirler. Dolayısıyla ünlüleri, arkadaşları, ağabeyleri, ablaları veya yakınlarından biri gibi görmektedirler. İnsanların tanıdık olarak düşündükleri ünlü simaların, verdiği mesajları dinlemekte ve güvenerek ürün ve hizmetleri kullanmaktadırlar. Bununla birlikte, televizyon reklamında ünlü simaların kullanılması durumunun, başarı getirmesinin bir diğer nedeni de, insanın onaylamaya karşı zaafından kaynaklanmaktadır. Ünlüler onaylanmış kimselerdir. Liderler gibidirler, liderler de onaylanmış kimselerdir. Onaylanmış bir insanın her hangi bir şeyi onaylamasıyla, kendilerinin onaylaması aynı şey olmaktadır. Bu noktada onayın lider veya takip edilen biri tarafından yapılması, ürün veya hizmete verilen garanti sertifikası gibi olmaktadır. Kısaca, ürünün inandırıcılığı, hedef kitle ile ünlü simanın özdeşimi, ünlü sima ile ürünün özdeşimi, ünlü simanın çekiciliği, maliyetleri, ünlü simanın bu tip filmi için yaptığı sözleşmenin bitmesi halinde herhangi bir soruna neden olma olasılığı, ünlü simanın başka hangi markanın tanıtımında kullanıldığı, ajanslarının masalarına yatırdıkları değişkenler olmaktadır. Bütün bunların olumlu sonuçlar vererek, birbirleriyle örtüşmesi halinde, çalışmalar başarıyı garantilemektedir.
Devamı için tıklayınız ...
Bpet'in ilk tanıtım kampanyası Mayıs ayı sonlarında yayınlanmaya başladı. Markanın yaptığı reklam filmiyle rekabette ben de varım dediğini, reklam filminin çarpıcılığıyla ifade etti. Reklam filminde ünlü yüzlerin kullanımının nasıl olması gerektiği konusunda da örnek teşkil etti. Markanın tasarladığı filmde, benzin istasyonunun hizmet ve kalitesinden memnun olduğunu Bpet'i çevresine önerdiğini ifade eden Mustafa Topaloğlu, istasyonda ayrılmaktadır. Önerilerini dinleyen ilk müşterinin UFO ile istasyona inmesi Türkiye'de ilk.
Devamı için tıklayınız ...
Pazarlama sözcüğünün temel anlamı yani sözlük anlamı; iki ya da daha çok taraf arasında yapılan değişim sürecidir. Bu konuda en yaygın kullanılan tanımlama, Amerikan Pazarlama Derneğinin yapmış olduğu tanımlamadır. Yapılan bu tanıma göre pazarlama, belirlenmiş amaçlara ulaşabilmek için, değişim yapılmak üzere, ürün ve hizmetlerin veya düşüncelerin üretilmesini, fiyatlarının belirlenmesini, dağıtımlarının belirlenmesini, satış ve bu anlamda gösterilecek çabaların planlanması ve uygulamaya geçirilmesi sürecidir. Pazarlamada hedefler ise; tüketicilerin, istek ve gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Bu noktada pazarlama teknikleri, değişim olayının gerçekleşmesini sağlar ve kolaylaştırır. Pazarlama teknikleri, insanlar ve örgütler tarafından gerçekleştirilir. Pazarlamanın konuları, ürünler, hizmetler ve düşünceler olabilmektedir. Pazarlama teknikleri veya eylemleri, planlanarak ve denetlenerek gerçekleştirilmektedir. Pazarlama alanının ortak konuları ise; değişim, rakiplere karşı sağlanan üstünlük, uygun Pazar fiyatlarının belirlenmesi, kurumun Pazar payının büyütülmesidir. Pazarlama, tüketicilerin ve içinde yaşadığı toplumun, sosyolojik ve psikolojik yapılarını, ilgili bilim dallarının ışığında inceler ve onların gerçekte takındıkları tutum ve davranışları öğrenmeye çalışır. Ürün ve hizmetlerin, tüketiciye ulaştırılmasında kullanılan tekniklerden faydalanarak, tüketicilerin isteklerini, ihtiyaçlarını karşılayabilecek, onlara uygun pazarlamaya ilişkin uygulamaların bulunmasını sağlar. Pazarlama faaliyetleri, tüketicilerin ihtiyaç ve isteklerine cevap verebilecek ürün ve hizmetlerin, istenilen zaman ve yerde, onlara uygun fiyat ile sunulmasını kapsamaktadır. Pazarlamanın bileşenlerini ise; ürün, fiyat, tutundurma ve dağıtım oluşturmaktadır. Son zamanlarda bu dört bileşene üç bileşen daha eklenmiştir. Bunlar da; süreçler, insanlar, fiziksel kanıtlar olarak adlandırılmıştır. Pazarlama insanların aklına ve kalbine, eline seslenerek, ürünün veya hizmetin satın alınmasını sağlayacak uygulamalardan oluşan konseptin hepsine verilen isimdir. Günümüzde ekonomik sektörlerin büyümesiyle, yaşam koşullarının zorlaştığı, çalışan nüfusun kendi bölgelerinin dışında çalışmaya başlamasıyla, yalnız yaşayan insanların artışı, pazarlama iletişiminde, duyguların kullanılmasını önemli kılmaktadır. Pazarlama bu noktada, insanları yakından tanımaya çalışmakta ve onlara kendi dili ve kültürünü monte ettiği, pazarlama uygulamalarıyla seslenmektedir. İnsanlarla birebir görüşerek etkileşime girmeye çalışmaktadır. Onların isteklerini, bilinçleri ve arzuları dâhilinde karşılamaya çalışmaktadır. Yani tüketicilerin ürün ve hizmetleri satın almalarını sağlamaktadır.
Devamı için tıklayınız ...
ARED'in il toplantısı bu sefer Antalya'da 2010 haziran ayında yapıldı. Toplantı Antalya Tenis İhtisas Spor Kulübünde, 12 Haziranda yapıldı. Toplantıda Ared'e yeni üye olan, Mersinden katılan, Kemal Reklam Ltd.Şti.'nden Kemal Arslan'a Başkan Birol Fedai Taktı. Aynı zamanda Antalya'dan Ajans Alfa'dan Bülent Çağlana da Ared Antalya il temsilcisi Kemal Atay taktı.
ANRES'in desteği ile iki derneğin il toplantısının ve Sektörel Eğitim Seminerin açılışını Ared Başkanı Birol Fedai yaptı. Açılış konuşmasında, Antalya'nın ülkenin dışarıya açılan pencere olduğunu belirterek, “dünyayla rekabet eden bizim bu ilde ücrette değil kalitede rekabeti öne çıkarmalıyız” dedi. Fedai, özenerek yapılamamış, herkesi rahatsız eden olumsuz örnek işlerin geride kalması gerektiğini ifade etti. Çevrede görsel kirliliğin örneği olarak önlerine geldiğini, baskıların solmaması gerektiğini, vinillerin yırtılmaması gerektiğini, totemlerin devirlmemesi gerektiğini söyledi. Reklam ürünlerinin çeşitlendiğini, uygulamaların değiştiğini, bütün bu değişim ve gelişimlerin pazara hızla uyum sağlayan, kendine ve şirketine güven duyulan, değişimleri yakalayabilen, doğru yatırım yapabilen, yenilikçi reklamcıların Pazar paylarını büyüteceklerini ifade etti.
Devamı için tıklayınız ...
Bugünkü resmi gazetede yayınlanan, TRT'nin Reklam Yönetmeliğinde yapılan değişikliğe göre, yayınlanacak reklamların türü, yayında kalma süresini, ücretini, satışını ve ödeme şartlarını, reklama uygulanacak komisyon ile indirim oranını, teminatla ilgili genel esaslarını, Yönetim Kurulu belirleyecek.
Devamı için tıklayınız ...
Son zamanlarda, internetin kullanımıyla birlikte ortaya çıkan, internet reklam mecralarından birisi olmakta ve en yaygın kullanıma sahip reklam yapma biçimlerinden biridir. Bu mecrada firmalar bireylerin e-mail adreslerini, toplu halde kullanarak, duyurularını, kampanyalarını, indirimlerini, yeni ürün ve hizmetlerini, firmanın üretimini veya kurumsal kimliğini oluşturan öğelerdeki değişikliklerin tanıtımlarını yapmaktadır. Firmalar bu reklam mecrasını kullanırken, birden fazla adres listesi hazırlamaktadırlar. Bunlardan birkaç tane örnek; e-bülten gönderimi listesi, basın-medya gönderim listesi gibi, farklı amaçlara hitap eden listeler olmaktadırlar. Bunlar haftalık, aylık veya günlük olarak hazırlanabilmektedir. Ayrıca hazırlanan e-mail listelerine gönderilecek, reklam türlerine göre de ayırımlar yapılmaktadır. Tasarlanmış banner reklamları gönderilecek olanlar, link gönderilecek olanlar, metin gönderilecek olanlar ve buna benzer türlere göre ayırım yapılmaktadır.
Devamı için tıklayınız ...
Ses; bir saniyede oluşan titreşimlerin sayısını ifade eden bir adlandırma olmaktadır. Bu ses frekansıdır. Frekans arttıkça ses incelir, frekans düştükçe ses kalınlaşır. İnsan kulağının duyabildiği ve duyamadığı sesler olarak ikiye ayrılır. Ayrıca insan kulağı, sesleri üç farklı şekilde alabilmektedir. Bunlar, sesin yüksekliği, şiddeti ve tınısı (yani sesin kulakta bıraktığı etkiyi ifade etmekte) olmaktadırlar. Radyolar seslerle insanlara ulaşmaktadır. Müzik sesi, doğa sesi, insan sesi v.s. Radyo reklamları seslendirme, bu tip unsurların içerisindeki karakterlere, kişilerin seçilmiş sesleriyle hayat verme sanatıdır. Bu işleri yapan kişilere seslendirmen veya voiceover denmektedir. Sesler işitsel duyu organlarına hitap etmektedir. Kulağa gelen seslerin özellikleri, bu alan için oldukça önemli olmaktadır. Çünkü insanlar radyolarda herhangi bir görüntü görmemektedir. Sadece sesleri duyabilmektedir. Burada kullanılan seslerin, mesajları iletebilmesi, görüntülü olanlardan daha zor ve daha farklı yetenekleri gerektirmektedir.
Devamı için tıklayınız ...
Kurumsal kimlik, bir firmanın, kim olduğunu, ne yaptığını, nasıl yaptığını belirten öğelerin toplamından oluşmaktadır. Daha geniş bir tanımlamayla, bir firmanın Kurumsal dizaynı, kurumsal iletişimi, kurumsal davranışı, kurum felsefesi, gibi etmenlerin bütününden oluşmaktadır. Bunlardan kurumsal dizayn; şirket ve alt şirket isimleri, logo veya firmayı temsil eden semboller, harf karakterleri, bunlarda kullanılan renkler, firmanın görsel iletişim için kullanacağı malzemeler olmaktadır. Kurumsal iletişim ise; firmanın belirlemiş olduğu, Pazar iletişimi, müşteri iletişimi, çalışan iletişimi, kişisel olmayan iletişim, kişisel iletişim gibi öğelerin belirlenmesi ve bunlara ilişkin standartların oturulması anlamına gelmektedir. Firmaların kurumsal davranışından kasıt ise; firmanın toplumsal, siyasal, bilgilendirme, kalite davranışlarının belirlenmiş olmasıyla birlikte, pazarlama, üretim, yatırım, dağıtım, finans, personel, faaliyet yeri, işbirliği alanlarında da davranışlarının belirlenmesi ve bunların uygulanması olmaktadır. son kısım olan kurum felsefesinde ise; firmanın amacından ve tarihinden bahsedilmektedir. Yani değerleri ve tutumları kastedilmektedir. Bunu etkileyen özellikler de; firmanın, büyüme ve teknik gelişmelere olan tutumu, firma ve toplum için kazancın rolü, çalışanlarına ve hissedarlarına karşı sorumlulukları, firmanın kabul edilen faaliyet kuralları ve davranış yasaları olmaktadır. işte bütün bunlar, kurumsal kimliği genel anlamda oluşturan öğeler olmaktadırlar. Bir firmanın kurumsal kimliği, ona çok şey kazandırır, bunlardan en önemlisi, sosyal alanlarda savunuma hakkını elinde bulundurur. Pazar faaliyetlerinde veya toplumsal faaliyetlerinde, karşısına çıkan herhangi bir sorunla karşılaştığında, kurumsal kimliği, onun savunma silahı olmaktadır. Firmanın toplumsal, siyasi, ekonomik, ortaklıklar gibi alanlarda olumlu olarak değerlendirilmesini ve ilgi görmesini sağlar. Firmanın pazarda veya toplumsal faaliyetleri esnasında, tüketicilerin veya ilgililerin davranış ve algılarının, ayrıca sosyal etkileşimlerinin ölçülebilir olmasını, gözlemlenebilir olmasını sağlar. Bunun dışında, firmanın kendisinin de, tüketicilerine veya diğer firmalara veya ilgililere karşı davranışlarının ölçülebilir olmasını sağlamaktadır. Bütün iletişim ve etkileşimlerin olumlu olması durumunda, kurumsal kimlik, firmanın Pazar payını büyütmesini yani ürün veya hizmet satışlarını arttırır. Rekabetini güçlendirir, markalaşma yoluna hız katar. Kurumsal kimlik, biz, bizden, kedimiz duygusu yani kurumsal güvenin oluşmasını ve bunların belirlenmiş kültür öğelerinden oluşması halinde de, saygınlığın elde edilmesini sağlamaktadır. Hem kurum içinden kuruma veya kurumun dışından kuruma saygı duyulmasını sağlar. Firmanın pazarda faaliyet gösterirken, gerek markalaşma yolunda, gerek ürün ve hizmet satışında, tüketicileri ile rahat bir iletişime geçebilmesini, kendini ifade edebilmesini, kendine ve üretimine güven duymasını ve bu güveni tüketicilerine hissettirmesini sağlamaktadır. bunun dışında, kurumsal kimliğin en önemli getirilerinden biri de, firmayı, diğerlerinden ayıran özelliği olmasıdır. Bilindiği gibi rekabet ortamında bu özellik çok önemli olmaktadır. Böylece tüketicileri nezdinde kendini farklı bir yere koyabilmektedirler. Ayrıca kurumsal kimlik, firmaların her türlü iletişimde kendini ifade edebilmesini sağlamaktadır.
Devamı için tıklayınız ...
CNBC marka bilinirliğini arttırmak amacıyla bütün Avrupa'yı içine alan reklam kampanyasını başlattı. Bugün itibariyle başlayan kampanya, televizyon, basın, online reklam faaliyetlerini içerecek. Kampanyanın The Wall Street Journal, Eurosport, ESPN America gibi dünyanın farklı pazarlarında faaliyet gösteren medya araçlarında yer alacak. Haymarket Grubundan Brand Republic te de bu sene boyunca kampanyanın yayınlanacağı söylendi.
Devamı için tıklayınız ...
Promosyon kelimesi İngilizce "promotion"; "yükseltmek, terfi ettirmek, gelişmesine yardımcı olmak" anlamında kullanılmaktadır. Piyasaya girecek ürün veya hizmete veya firma / marka bilinirliliğine ya da bunlar için değişik mecralarda yapılacak reklamlara yardımcı olmak, hedef kitledeki bilinirliliği yükseltmek promosyonun başlıca özellikleridir.
Peki, promosyon Türkiye'de nasıl gelişmiş, bu tanıma nasıl oturmuştur?
Devamı için tıklayınız ...