Mahmut Engin Karaca Yazıları
Reklam faaliyetlerinin güvenli bir ortamda gelişmesi veya etkinleşmesi, reklamın amacına dürüst bir şekilde ulaşması, reklamların hukuka uygun, hukukun da uyuşmazlıkları önleyici düzenlemeleri içermesine bağlıdır. Reklam hukuku, bu sektörde çalışan ve tüketen bütün yapıları, koruma altına almalıdır. Zaten bu noktada, tüketiciler, rakipler ve serbest piyasa korunmaktadır. Aldatıcı reklam, karşılaştırmalı reklam, gizli mesaj veren reklam, tuzak reklam, karşılarında reklam denetimini bulmalıdır. Reklam temelde bir tanıtım faaliyetleridir. Ancak diğer toplumsal faaliyetler gibi, bunun da düzene oturtulması, buna yönelik hukukun oluşturulması gerekmektedir. Reklam sektörünün denetlenmesi konusunda çalışan üç kuruluş bulunmaktadır. Bunlar; Reklam Özdenetim Kurulu, Reklam Kurulu ile Radyo ve Televizyon Üst Kuruludur (RTÜK). Reklam kurulu, 1995’te çıkarılan tüketicinin korunması hakkında kanun ile kurulmuştur. 1994’te çıkarılan 3984 sayılı kanun ile de RTÜK kurulmuştur. Diğer reklam denetimi yapan, Reklam Özdenetim Kurulu ise, sivil toplum kuruluşu olmaktadır. Buna göre ülkemizde belirlenmiş reklam hukuku ve uygulaması aşağıdaki gibidir. a. Reklamlar, doğru ve dürüst, genel ahlaka ve yasalara uygun olmalıdır. b. Her reklam sosyal sorumluluk bilinciyle iş hayatında kabul gören rekabet ilkelerine uyum sağlamalıdır. c. Reklamlar, güvenlik kurallarının olmadığı ve insana zarar verecek uygulama ve durumlarla ilgili sunum ya da tanıtım yapamaz. d. Reklamın biçimi veya kullanıldığı mecra hangisi olursa olsun, bir tanıtımın reklam olduğu açıkça anlaşılmalıdır. Örtülü olamaz. e. Reklamlar, reklam izleyicisinin algılama düzeyi ile tüketici üzerindeki olası etkisi hesaplanarak hazırlanmalıdır. (Reklamdaki ana vaatlerin istisnası şeklindeki ifade ve görüntülerin hangi özellikler içermesi gerektiği açıklanmıştır.) f. Reklam insan onurunu zedeleyici olmamalı, kişilik haklarını çiğnememelidir. g. Reklam, İzin alınmadan, hiç kimsenin özel veya sosyal yaşamını gösteremez, anlatamaz. Ayrıca hiç kimsenin özel mülkü, izin alınmadan bir kişisel onay etkisi yansıtacak biçimde görüntülenemez, belirtilemez. h. Reklam, kamu düzenini bozamaz, şiddete yol açacak özendirici, destekleyici unsur içeremez. Yasadışı veya kınama gerektiren davranışlara cesaret veremez. i. Reklam, din, dil, ırk, mezhebi felsefi düşünce ve cinsiyet ayrımcılığı yapamaz. Gibi maddeler içerirken, Ahlaka Uygunluk ve alt hususları, Dürüstlük ve Doğrulukla ilgili hususlar, satışı özendirici reklamların içermesi gereken özellikler, doğrudan satış reklamlarının özelliklerinin nasıl olduğu, Sipariş Edilmeden Gönderilen Mallarla ilgili düzenlemeler, Karşılaştırmalı Reklamların içermesi gereken konular, tanıklı reklamlar ve alt hususları, İspat Külfeti ile ilgili yasal düzenlemeler, Kötüleme, ticari itibardan haksız yararlanma, taklit, kamu sağlığı, Çocuklara veya Reşit Olmayan Gençlere Yönelik Reklamlar, Çevreye İlişkin Reklamlar, Yükümlülük, Yürürlükten Kaldırılan Hükümler, Yürürlük, Yürütme konuları ve içerilerinde olması gereken özellikler konularak, yasal düzenleme haline getirilmiştir.
Devamı için tıklayınız ...
Reklamla ilgili tasarım yapılırken, kullanılacağı kitle iletişim aracına göre tasarlanmalı ve basımı da ona uygun yapılmalıdır. İlkin, tüketicilere verilecek mesaj belirlenir. Yani ana tema nedir? Ayrıca reklam metni, kullanılacak sloganlar, resimler, fotoğraflar, bilgi metinleri belirlenir. Bu noktadan sonra, afişin nerede kullanılacağı bilgisi alınır, çünkü buna göre kullanılacak malzeme seçimi yapılmaktadır. Reklam tasarımı kâğıda mı basılacak? Yoksa iklim koşullarına uygun bir malzeme üzerine mi basılacağı bilgisi alınır. Bu seçim önemlidir, çünkü grafik tasarımcı, reklamın tasarlanacağı araca göre ayarlamalar yapmaktadır. Örneğin; resim, fotoğraf, yazıların basılacağı malzemeye göre kullanılması gerekmektedir. Kâğıt baskı, Branda baskı, bez afiş, vinil baskı v.b. malzemelerin kendilerine has özellikleri bulunmaktadır. Bunların dışında, ofset baskı veya dijital baskı kullanımı da önem taşımaktadır. Bunları dikkate alarak işe başlar. Bütün bunlar belirlendikten sonra tasarım aşamasına gelinir. Yukarıda ki malzemeleri, alınan diğer bilgileri de dikkate alarak, çarpıcı, etkileyici, farklı bir konsept yakalamaya çalışan tasarımcının, yaratıcılık konusunda iyi olması gerekmektedir. Yaratıcı bir tasarımcı, hangi imajı nasıl kullanırsa, daha çok dikkat çeker, algılarıyla bunu seçebilmektedir. Bütün bilgileri, insanların gözüne hoş gelecek bir düzende harmanlayarak afiş tasarımını bitirir. Afişlerin basım türünde de bazı özellikler dikkate alınarak seçilmektedir. Afişin basılacağı sayı, yani miktarı fazla olduğunda, örneğin; sayı, bin âdeti geçiyorsa, ofset baskının seçilmesi, ekonomik açıdan daha karlı olmaktadır. Eğer basılacak miktar az ise, dijital baskı makinelerinin kullanılması daha avantajlı olmaktadır. Ofset veya dijital baskı türü, sadece maliyet açısından seçilmemektedir. Baskı kalitesi açısından da seçilebilmektedir. Örneğin ofset baskının görüntü kalitesi, dijitale göre daha iyi olmaktadır. Renkleri daha canlı, imajlar daha net görünmekte ve dikkat çekmektedir. Bilgisayar destekli grafik tasarım programlarında yapılan reklam tasarımlarında, ofset baskının çalışması, renk ayarları ve montaj noktasında önemli olmaktadır. Ofset yani matbaalar, dört renk baskı yapmaktadır. Bunlar (Cyan), (Magenta) , (Yellow) , (Black) yani CMYK renkleri olmaktadır. Ofset kalıpları 4 renge göre ayarlanarak, üst üste basılması sonucu, tüm görüntüyü verebilmektedir. Dijital reklam tasarımında ise CMYK ile birlikte 3 renk basılabilmektedir. Bunlar da (Red) , (Green) , (Blue) yani RGB olabilmektedir. RGB, bilindiği gibi internete ilişkin tasarımlarda kullanılan renklerdir. Bu noktada ofset baskı için yapılan afiş tasarımları, montaja ihtiyaç duyar. Ebatları birbirinden farklı afiş ebatları, ofset kalıplarının da, en uygun ebadı seçilerek, afişin montajı kalıbın fire vermeyeceği şekilde yerleştirilerek filme gönderilir.
Devamı için tıklayınız ...
12 Mayıs tarihli Hürriyet'te ilgi çekici bir haber vardı. Business Insider kaynaklı habere göre, teknoloji devlerinin, reklam harcamaları Arasındaki fark ele alınmış. Microsoft ve Google. Microsoft'un 2009 yılı reklam harcamaları 518 milyon dolar olmuş, Google ise sadece 11 milyon dolarla fark yaratmış. Bu fark başta insanın kafasında soru işaretleri oluştursa bile, aslında gayet anlaşılır bir durumdur.
Microsoft'un ürünleri, genellikle somut ürünler olmaktadır. Yani raf ürünleri. Bunların bir kısmı lisanslar olsa da, Microsoft normal pazarlama teknikleri gibi, klasik bir yöntem kullanmaktadır. Klasik pazarlama yöntemlerini kullanmak demek, insanların maaşları, lojistik, nakliye, dağıtım gibi pek çok faktörün maliyetini de kapsamaktadır. Dolayısıyla Microsoft'un, reklam yatırımlarının, çok yüksek bütçeli olmasını, doğal olarak getiriyor. Bu pazarlama organizasyonu, dünya çapında ve sürekli yapıldığı düşünülecek olursa, inanılmaz bir bütçe çıkıyor ortaya.
Google ise bir kere raf ürünleri pazarlamıyor. Hizmet sunuyor. Üstelik bu hizmetlerin satış yerleri, tamamen dijital ortamlar üzerinden yapılmaktadır. Bu bağlamda, lojistik, bayiler ve ağları, toplantıları, DVD değil de, bandwidh'ler, upload'lar, affiliate, network'leri kullanıyor. Hal böyle olunca, belli hareket biçimlerine sahip olan, 10 milyona yakın müşteriye sahip olabilmektedir. Microsoft, bu noktadan ele alındığında müşteriye gitmek zorundadır. Fakat Google gitmiyor, müşteri Google'a geliyor. Çünkü Google arama motoru, kendi pazarında yüzde 86.30'luk bir alanı kaplamaktadır. Milyarları bulan bir müşteri portföyüne hizmet vermekte. Bu nokta, zaten onu inanılmaz bir reklam kulvarı haline getirmektedir. Neredeyse kendi alanında bir tekel olmaktadır.
Bütün bunlar Google'ı standart haline getiriyor. Bu durumda Google'ın reklam bütçesinden bahsetmeye gerek kalmamaktadır. Google müşteriye gitmek için veya ulaşmak için yatırım yapmıyor, bu nedenle Microsoft'tan 47 kat az harcarken, gelir oranın, onbinde beşlik reklam payı ile 18 kat daha az bir reklam payını yeterli bulabilmektedir.
Microsoft ile google'ın benzer çalışma alanları da var elbette, Microsoft'un live messenger'i var. Ama bu, tabi ki google kadar büyük bir paya sahip değil. Ücretsiz bir platform olan MSN profilleme olanağı da sunuyor. 2008 de yapılan bir çalışma, ABD'de Microsoft'un hâkimiyeti AIM'e kaptırmış olduğunu gösteriyor. Ama gene de, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu, birçok ülke içinde milyarlarca kişi MSN'i hala kullanmaktadır. Bu noktada iki dev birbirine benzerlik gösteriyor.12 Mayıs tarihli Hürriyet'te ilgi çekici bir haber vardı. Business Insider kaynaklı habere göre, teknoloji devlerinin, reklam harcamaları Arasındaki fark ele alınmış. Microsoft ve Google. Microsoft'un 2009 yılı reklam harcamaları 518 milyon dolar olmuş, Google ise sadece 11 milyon dolarla fark yaratmış. Bu fark başta insanın kafasında soru işaretleri oluştursa bile, aslında gayet anlaşılır bir durumdur.
Devamı için tıklayınız ...
Bu ay içinde Facebook durum güncellemelerine konum bilgisi eklemeyi planlıyor Facebook, internet dünyasındaki alanlarını genişletmeye devam ederken, gerçek dünyada da yer edinme kararı aldı. Sosyal site, bu ay içinde durum güncellemelerine konum bilgisi de eklemeye hazırlanıyor. Bu hizmet, internet dünyası için bir yenilik değil aslında, günümüzde pek çok site ve sosyal ağ, kendi kullanıcılarına, konumlarını güncelleme hizmeti yapmaktadır. Fakat bunu sağlayan Facebook olunca, durum tamamen farklı boyutlara taşınıyor. 500 milyona yakın kullanıcı sayısı, sosyal ağı bir iletişim devi haline getiriyor. Bu kadar büyük potansiyele sahip olması, her hareketinin reklamcılar ve pazarlamacılar tarafından dikkatle izlenmesine neden oluyor.
Devamı için tıklayınız ...
Reklam izleme ve tüketici davranışları; klasik anlamda reklam, tüketicilere firmaların ürün ve hizmetleriyle ilgili bilgi aktaran, pazarlama iletişiminin öğelerinden biridir. Fakat günümüzde teknolojinin bulunduğu nokta ve günümüzde ticari sistemlerin küreselleşmek adına, gittikçe sınırlarını ortadan kaldırarak geldikleri yerlere bakıldığında, reklamın da değişerek onlara uyum sağladığı görülmektedir. Reklam artık sadece bilgi aktarımı veya tanıtımı olmaktan çok, farklı rollere sahip olmuştur. Reklam tasarımları, duygu, düşünce, toplumsal statü veya sosyal ilişkilerin içerisine yerleştirilerek, ürünle bağ kurarak hazırlanmakta ve sunulmaktadır. Bu noktada tüketici, sadece reklamda gösterilen ürün veya hizmet özelliklerini öğrenmekle kalmayıp, daha farklı mesajları da izleyerek alabilmektedir. Normalde reklam izleyicisinin, tanıtılan ürün veya hizmetlerin arasından, kendine en uygun olanını seçebilmesi ve ihtiyaçlarını karşılaması için tasarlanmaktaydı. Bu amaç doğrultusunda, birbirinden farklı ürün ve hizmetlerin özelliklerini, izlenebilir etkileyicilikte, doğruluğu kanıtlanmış özellikleri sunması gerekmekteydi. Fakat günümüzde reklam, ürünü satabilmek için, ürünle toplumsal hayatın önemli sosyal davranışları olan; statü, kabul edilirlik, farklılık, ileri görüşlülük, yüksek yaşam standartları v.s. gibi pek çok şeyi ilişkilendirerek özendirmektedir. Reklam izleyen tüketiciler, sadece ürünü ve onunla ilgili özellikleri değil, vermeye çalıştığı mesajlara göre hareket eder hale gelmiştir. Reklam izleme, bilgilendirmenin yanı sıra sosyal davranışları, ihtiyaçları belirmekte ve tüketicilerin yaşam çerçevelerini oluşturan, değerler sistemini istediği yönde değiştirmektedir. Reklam hem normal kitle iletişim araçlarında izleyenlerini, hem de internet ortamlarında izleyenlerini, o alanların teknik şartlarına ve özelliklerine uygun tasarımlarla yönlendirmektedir. Normalde reklam, izlenme oranlarını arttırmak için, çekici, anlaşılır, çarpıcı, farklı tasarımlarıyla tüketicisinin karşısına çıkmaktadır. Fakat son zamanlarda, izleyene belirli bir maddi karşılık vererek te izlenme oranını arttırmaya çalışmaktadır. Örneğin, internet ortamlarında, tıkla kazan, izle kazan web sitelerindeki durumlar gibi. Bu sitelerde reklam, izlenme oranını arttırmak için, her izlenen reklam için puan veya cüzi miktarda para verebilmektedir. Zincir üyelik sistemiyle, tüketicilerin çevrelerini de aynı zincire bağlayarak bunu yapmaya çalışmaktadır. Günümüzde bu sistemi takip eden reklam izleyicileri, izledikleri reklamları hatırlamaktadır. Bu da zaten reklamın amacının gerçekleşmesi anlamına gelmektedir. Marka bilinirliğini arttırmaktadır. Reklam izleme hem tüketicilerin bilgilerini oldukça genişletmekte hem de sosyal yapılarını değiştirmektedir. Reklam izleme, bunların dışında, sosyal sitelerde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Örneğin Facebook, ve Twiteer gibi.
Devamı için tıklayınız ...
Reklam, mesajlarını iletebilmek için birbirinden farklı kitle iletişim mecralarını kullanabilmektedir. Genel anlamda kullandığı kitle iletişim araçları, görsel ve işitsel-algılara hitap eden, televizyon, sinema, internet, outdoor tv. reklamları olmaktadır. Bunların yanı sıra işitsel-algısal reklam biçimlerine hitap eden, radyo reklamları gelmektedir. Ses, efekt, hareketli reklam tasarımlarının yer almadığı, sadece görsel-algılara hitap eden reklam tasarımları ise; gazete, dergi, katalog, insert, el ilanı, broşür şeklinde olup, ofset baskı sistemiyle yapılan reklamlardır. Bunların dışında gene baskılı olup, açık hava reklamlarında kullanılan araçlar ise; bina giydirme, araç giydirme, billboard, megalight, silindir kule, tabela, afiş olmaktadır. Yukarıda görüldüğü gibi, reklam pek çok kitle iletişim aracını, mesajlarını geniş halk kitlelerine ulaştırmak için kullanabilmektedir. Reklam ilanları noktasında, üç alan kullanılmaktadır. Bunlardan birisi gazete seri ilanlarıdır. İkincisi ise, firmanın çeşitli ekiplerle, cadde üzerinde, şehir merkezleri veya kalabalık yerlerde, elden dağıttıkları el ilanları olmaktadır. Gazete seri ilanlarına verilenlerde, bölgenin en yüksek baskı sayısı yapan gazeteleri seçilmektedir. Bu alanlara verilen ilanlar, firmanın bütçesine, ilanın verildiği gün sayısına, ilanda kullanılan renk sayısına göre ayarlanarak verilebilmektedir. Burada kullanılan ilanlar farklılık göstermektedir. Maktu kutu şeklindeki reklam ilanları, görsel tasarım yapılarak, ebatları belirlenmiş çerçeve şeklinde verilmektedir. Bu tip ilanlarda, sadece görsel veya görsel ile birlikte, reklam metni yer alabilmektedir. Gazetelere verilen diğer ilan biçimi ise, birkaç satırdan oluşan metin olabilmektedir. Kısa ve öz anlatımla, firmanın mesajı verilmektedir. El ilanları genellikle belirlenmiş ebatlarda, insanların yürür halde okuyabilecekleri, çeşitli özelliklere sahip kâğıt biçimlerine basılarak dağıtılmaktadır. Dağıtımları, ya pazarlama ekiplerine verilerek birçok bölgede, aynı anda dağıtımı yapılmakta veya firma binasının önünde dağıtımı yapılmaktadır. Bu ilanda da, görsel imajlar dâhil, reklam sloganları, bilgilendirici metinler yer alabilmektedir. İnternet reklam ilanlarında ise; hem televizyon, sinema reklamlarında görülen bütün özellikler, hem de gazete ve el ilanlarında görülen bütün özellikler verilebilmektedir. Yani reklam filmleri olduğu gibi yayınlanabilmektedir. Aynı zamanda hareketsiz, düz metinler veya görseller yayınlanabilmektedir. Reklam ilanlarının içinde, en büyük etki payına sahip olan elbette ki internet reklamlarıdır. Daha çok tüketiciye ulaşması açısından değerlendirildiğinde, etki gücünü ve mesajını milyonlara ulaştırabilmektedir. Bunun peşi sıra, gazete ilanları gelmektedir. Gazete seri ilanlarını takip eden tüketici, ihtiyaç sahibi olan tüketicidir. Dolayısıyla burada reklam, potansiyel tüketicisine değil, doğrudan tüketicisine hitap etmekte ve daha başarılı olmaktadır. Elden dağılan el ilanları ise daha az etkiye sahip kalmaktadır.
Devamı için tıklayınız ...
Reklam ihaleleri, piyasa ekonomilerinde, reklam kampanyası düzenlemek isteyen firma, kurum ve kuruluşların, ihaleye konu olan kampanya bedelinin sabit olmaması veya doğrudan belirlenebilir bir fiyatının olmaması halinde, resmi gazete, resmi web sitelerinde, televizyon kanallarında veya işi yaptırmak isteyen firmanın, uygun gördüğü yollarla kamuya duyurulmasıdır. İhalenin yapılacağı gün ve katılım şartlarını ihale eden firma belirlemektedir. Reklam ajansları bu noktada, kendi uzmanlık alanları dâhilinde, istenilen iş türlerinin maliyetini belirleyerek, toplam bir maliyet hesabı yapmakta ve ihale eden firmaya teklif edeceği, toplam maliyeti belirlemektedir. İhaleye katılım şartlarını yerine getiren reklam ajansları, ihalenin yapılacağı gün, tekliflerini dosya halinde ilgili firmaya teslim etmektedir. Reklam kampanyasına ihtiyaç duyan ve ihale eden firma, bu kampanyaya ayıracağı maliyete en yakın teklif sunan reklam ajanslarıyla, reklam sözleşmesini imzalamakta ve bu ajansa kampanyayı ihale etmektedir. Reklam ihaleleri bütünlüklü bir reklam kampanyasını içerebilmektedir, fakat tek bir reklam filmi, tek bir reklam çalışmasını da içerebilmektedir. Örneğin; firma, bölgesel bir billboard çalışması yapmak istemektedir. Burada ki reklam işinde yapılan, reklam tasarımı maliyeti, billboard’ların basım maliyeti, uygulama maliyeti ile billboard araçlarının belirli bir süre aralıklarında, kiralama maliyetleri hesaplanmaktadır. Diğer reklam çeşitleri için de aynı yöntem kullanılmaktadır. Bu anlamda, ülkemizde Kültür ve Turizm Bakanlığının daha önce yayınlanmış bir ihalesinden, bir bölümü, örnek verebiliriz. Bu ihale ilamında istenen koşullar aşağıdaki gibidir; [Teklif ile alakalı İdari ve Teknik Şartname, İletişim-Pazarlama Stratejileri, Ajans Kimlik Bilgileri metni ve reklam kampanyalarının yapılacağı ülkelerle ilgili maliyet listesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tanıtma Genel Müdürlüğü, Reklam Şubesinden (İsmet İnönü Bulvarı, …………Bahçelievler/Ankara) elden teslim alınacaktır.] Şeklinde düzenlenmekte ve nereye, kaç adet teklif dosyasının verileceği adresler gösterilmektedir. İhale ilanlarında, teknik şartname reklam ajansları veya ihaleye katılacak firmalar için önemlidir. Bu kısımda ihaleye çıkan firmanın, neyi nasıl, kaç adet, hangi koşullarla istediği belirtilmektedir. Ajanslar teknik şartnameyi temel alarak bütçe hazırlayıp sunmaktadırlar. Bu noktada reklam ajansları, istenen koşullarda ki reklam kampanyasını nasıl, ne şekilde, nerelerde, ne kadar maliyetle, hangi ekiplerle yapacaklarını açıklamaktadırlar. Yapılacak olan reklam tasarımlarıyla ilgili bilgi vermektedirler. Reklam ihaleleri sadece bu şekilde olmayabilmektedir. Ayrıca kamu kurumlarının yanı sıra, özel ve tüzel firmalar da ihaleye çıkabilmektedir. Bazen, konusu belirlenmiş bir ürünün veya hizmetin sadece, reklam tasarımını ihaleye çıkarabilmektedirler. Burada da reklam ajansları, reklamı tasarlamakta ve tasarımı ilgili firmaya sunmaktadırlar. Burada ihaleye çıkan firma, uygun gördüğü reklamı kullanmaya karar verdiğinde anlaşmaya gitmektedir.
Devamı için tıklayınız ...
Günümüzde reklamı kitlelere ulaştıran, kitle iletişim araçları oldukça çoğalmıştır. Televizyon, radyo, dergi, açık hava reklamları olan; billboard, afiş, duvar reklamları v.s.’lerin yanı sıra internet gibi, insanların her an içinde oldukları, teknolojik bir iletişim ağı geliştirilmiş ve kullanım alanları, insan yaşamının her alanını kaplamış durumdadır. İnsanlar her yerden internete erişebilmektedir. Evde, işte, sokakta, kafede, istediği an girebilmektedir. Reklam sektörü, bu alanda da, yoğun faaliyet göstermekte ve birbirinden farklı reklam tasarım ve şekilleriyle, insanların karşısına çıkmaktadır. İnternet reklamcılığında kullanılan reklam çeşitleri; Banner Reklamları, E-Posta ile Pazarlama, Arama Motoru Pazarlama, Sosyal Medya Pazarlama, Akıllı Linkler, Online PR, Satış Ortaklıkları, Advergame ve diğer uygulamalar olmaktadır. Reklam firmaları, bunların yanı sıra, marka bilinirliğini arttırmak, tüketici ve marka arasında pozitif bir bağ oluşturmak, zihinlerinde yer edinmek amacıyla, reklam izleyerek para kazanma diye bir yol üretmişlerdir. Bu tip reklamlarda, web siteleri üyelik sistemlerini kullanmaktadır. Bu anlamda iş yapan, reklam sitelerinin izlediği yollardan biri şudur; reklam sayfalarını, mail adresinize yollamaktadır. Reklamı tıklayarak açtığınızda, reklamı ister istemez okuyorsunuz. En azından onun ne reklamı olduğunu ve hangi markayı temsil ettiğini öğrenmektesiniz. Reklamı açtığınız anda, reklam, yayınlandığı siteden açılmaktadır. Reklam açıldığında, site üye girişi yaptırmakta ve açtığınız her reklamı saymaktadır. Açıp gördüğünüz her resim, ya puanlama sistemiyle ya da çok cüzi bir para ödeme sistemleriyle çalışmaktadır. Puanlarınız belli bir rakama ulaştığında, web siteleri ya nakit olarak ödeme yapmakta ya da size alışveriş yaptırmaktadır. Bu örnek çeşitlenerek, reklamın, internet dünyasında ki yeni mecrasını anlatmaktadır. İnsanlar, Pazar kazanmak amacıyla reklamları tıklayıp izlemektedirler. Böylesi farklı bir amaç taşıyor olsalar bile, bu yolla reklamı görmekte ve izlemektedir. Reklam, bu durumda da mesajını iletmektedir. Tüketicilerine para kazandırarak ulaşan reklamların etkisi, diğerlerine nazaran daha etkili olabilmektedir. Çünkü tüketiciler, hangi reklamdan ne kadar puan, ne kadar para kazandıklarını hatırlamaktadır. Bu durumda marka bilinirliği artmaktadır. Markanın ürün ve hizmetleri tanınmakta ve insanlar gerektiğinde alım yapabilmektedirler. Tüketicilerine bu yolla ulaşan reklamın yayılması da daha kolay ve hızlı olabilmektedir. Birbirleri vasıtasıyla para kazanabileceklerini düşünen insanlar, kendi çevrelerini aynı sitelere üye yapmaktadır. Bu ise reklamın daha çok kişiye ulaşması, daha çok kitle tarafından izlenmesini sağlamaktadır. Tabi bu noktada da, her web sitesi, bu tip reklam işini sağlıklı yapabiliyor anlamına gelmemektedir. Bu reklam mecrasının uygulayıcısı olan pek çok site, tüketicilere ödemesi gereken paralarını aksatabilmekte, ödeyememekte ve bununla ilgili çeşitli sorunlar yaşayabilmektedir.
Devamı için tıklayınız ...
Günümüzde dünya kültürlerinin hepsi globalleşmeye doğru gitmektedir. Ekonomik sistemlerde ticari sınırlamalar kaldırılmaktadır. Bu noktada reklamlar da paralel giden bir değişime uğramakta, var olan eski klasik yapısından farklılaşmaktadır. Artık daha yaratıcı, daha etkileyici yöntemler kullanılmaya başlanmıştır. Eski zamanlarda reklam, ürünün özellikleri, satış koşulları, fiyatı, alınabileceği yerler v.b. sadece bilgi verir nitelikte kullanılırdı. Bu klasik reklamın özellikleridir. Fakat zamanımızda reklamın, sembolik reklam olarak kullanıldığını görmekteyiz. Sembolik reklam; ürünün bir anlam, bir duygu, bir düşünce ile ilişkilendirilerek verilmesidir. Sembolik reklam bunu yapabilmek için, resim, ses, görüntü, işaret, ibare v.s. oldukça geniş yelpazede imaj kullanır olmuştur. Bu yapıda tasarlanan reklam, anlamı, toplum tarafından bilinen kodlar üzerine yapılandırır. Örneğin bir markayı, toplumsal durum veya toplumsal ilişkiler içerisine yerleştirerek sunar. Geldiğimiz bu günlerde, reklam hem klasik hem de sembolik özellikler içermektedir. Fakat dikkat çeken önemli nokta, reklamın iki tarzı kullanımı sırasında, birinin üzerinde daha çok yoğunlaşmasıdır. Yani hem klasik reklam özellikleri kullanmakta hem sembolik özellikleri kullanmaktadır. Fakat bu kullanımda biri ağır basmaktadır. Günümüzde yapılan, toplumların ekonomik, kültürel, siyasal gelişimlerine paralel reklam tasarımlarının içerdiği özellikleri, şu şekilde sıralamak mümkün olmaktadır. A. Reklamlar, tüketicileri bilgilendirirken eğlendirmektedir. B. Ürün ve hizmetlerin kullanılabilmesi için, yapay gereksinimler yaratmaktadır. Bunu yaparken de sosyal iletişim yeteneklerini kullanarak başarabilmektedir. C. Var olan toplumsal ilişkileri yeniden üretmektedir, dolayısıyla oldukça tutucu olabilmektedir. D. Toplum bireylerini, isteyen, ihtiyaç duyan hale getirmektedir ki, zamanla kullanabileceği bir veri tabanı oluşsun. E. Reklam iletişim amacı; üretici tarafından bilinçli olarak belirlenmiş, yönlendirilmiş, biçimlendirilmiş bir iletişim olmaktadır. Tarafsız bir iletişim değildir. En iyi reklam film tasarımları, istedikleri sonuçları elde edebilmek için, yaratıcı ve çarpıcı olmak durumundadır. Zekâ kullanılarak, yaratıcı değişiklikler içeren, en sıradan ürünleri bile konuşulur hale getirmektedir. Bizi eğlendiren, güldüren, şaşırtan reklam kampanyaları başarılı olabilmektedirler. İşte sembolik reklam bu noktada epey başarılı olabilmektedir. Buna yönelik verilebilecek en iyi örneklerden biri şudur; Bir pire ilacı reklamında; kaşınan bir köpek kullanmaktadır. Reklam iç mekan baskısı yapıldıktan sonra, bunu bir alışveriş merkezinin tabanına uygulamışlardır. Yalnız, tabana dinamik bir şekilde yerleştirilmiştir reklam baskısı. Tabanda yürüyen insanlar, köpek resminin üzerinde yürürken, alışveriş merkezinin üst taraflarından bakıldığında, kaşınan köpeğin üzerinde dolaşan pireleri andırmaktadır. Alışveriş merkezinin tepesinden bu görüntünün fotoğrafı çekilmiş ve kullanılmıştır. Bu reklam basit bir afiş tasarımı olmasına rağmen oldukça ses getiren bir çalışma olmuştur.
Devamı için tıklayınız ...
Nisan ayında başlayıp, düzenli bir şekilde devam eden, Digital Age Workshoplar'ına mayıs'ta Ceylan İnternational Hotel'de, bir sunumla katılacak olan, İnteraktif pazarlama ajansı adinteraktive CEO'su ve Ajans başkanı Köksal Abdurrahmanoğlu da yer alacak.
Sunumda; reklamcılığın geleceği tartışılacak, bu noktada Abdurrahmanoğlu, teknolojiye adapte olmuş, yeni tüketici kitlesine, medyanın, reklam ajanslarının ve reklam veren firmaların uyum sağlaması gerekeceği, üzerinde duracak.
Devamı için tıklayınız ...