2010/05 Blog Arşivi

Reklam mesajının, marka veya ürün özelliklerini vurgulaması gerektiğini düşünecek olursak, televizyonlarda bir süredir yayınlanmakta olan, vivident markasının, asai üzümü ile karpuz birlikteliğinden doğan lezzeti vurgularken, reklam tasarımının, konu bütünlüğünde ilettiği mesajlar, değişik yorumlara neden olmaktadır. Hâlbuki reklam tasarımlarının konu bütünlüğü de dâhil, kullanılan oyuncuların mimik hareketleri, diyalogları, reklam tasarımında kullanılan ortam ve görüntülerin hepsi, yan anlamları çağrıştırmayacak, istenilen mesajlar dışında, yanlış herhangi bir mesajın çıkmaması gerektiği bilinen bir konu olmakla beraber, oldukça önem taşımaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Firma, kurum ve kuruluşlar, reklama ihtiyaç duyduğunda reklam ajanslarıyla çalışmaktadırlar. Reklamın uzmanları ve yürütücüleri olmaları dolayısıyla, neyi nasıl yapmaları gerektiğini öğrenmek ve harekete geçmek için başvurmaktadırlar. Reklam ajansları, önce reklam danışmanlığı yaparak işi başlatmaktadırlar. Yani danışman görevi görmektedirler. Bu noktada, reklam ajansı veya reklamcı, firmanın yapısı, kuruluşu, bugüne kadar ki Pazar macerası, vizyonu, misyonu ayrıca ürün veya hizmetlerinin yapısı, bunların özellikleri gibi bilgileri firmadan öğrenmektedir. Alınan bu bilgiler doğrultusunda ya kendisi ya da (PR) piyasa araştırma şirketlerini devreye sokarak, firmadan aldığı bilgiler doğrultusunda, toplum, Pazar, piyasa araştırmalarını başlatmaktadır. Reklamcı, reklam veren firmaya, bu araştırmalar sürerken, kesintisiz geri bildirim yapmaktadır. Reklamcı, piyasa araştırmaları veya analiz çalışmalarının her kademesinde firmayla, Pazar içerisindeki durumu; bilinirliği, satış dinamikleri, rekabet halindeki firmaların çalışmaları, ihtiyaç duyduğu donanımları, halkın etkilenimlerini, ihtiyaçlarını, hareketlerini v.s çıkan sonuçları paylaşarak, bunların hedeflenen noktaya gelmesi için, reklam planlamasını da ortaya çıkarmaktadır. Reklamcı, araştırma sonuçları ve reklam veren firmanın hedeflerini bir araya getirerek, reklam kampanyasının içermesi gereken çalışmaları, reklam veren firmaya bildirir. Bu noktada reklam veren firma, hem geçmiş durumunu hem de yapması gerekenleri öğrenmektedir. Yapılacak reklam kampanyasının planlamasını bu noktada birlikte yaparak, stratejik planlamanın en önemli kısmını yani, bütçeyi ortaya çıkarırlar. Ortaya çıkarılan bütçe ile kullanılabilecek en etkili reklam mecraları tespit edilir. Reklamcı bu noktaya kadar, reklam veren firmaya danışmanlık hizmeti sağlamış olmaktadır. Ama görevi burada bitmemektedir. Reklam kampanyasının yürütülmesi esnasında da danışmanlık hizmeti devam etmektedir. Bu hizmet, reklam kampanyasının bitimi ve, gene piyasa araştırmaları vasıtasıyla, çıkan sonuçları firmaya ilettikten sonra bitmektedir. Reklam kampanyasının yürütülmesi esnasında, danışman reklam tasarım birimlerinin çalışmalarını da denetler, yaratıcı fikir, etkileyici konu ve slogan üretimine katkı sağlar. Reklam danışmanı, basılacak olan tüm malzemelerin basım yerlerini, Açıkhava reklamcılığı kapsamındaki araçların kiralanması, maliyeti, reklam filmleri için yapım firmalarını, kullanılacak oyuncu niteliğini, cıngılları v.s. ile ilgili reklam veren firmaya yardımcı olarak, bunların yapılmasını sağlar. Reklam filmi, cıngıl, baskılı v.b. tasarım aşamalarında bulunarak fikir verir, hedeflenen noktaya doğru yönlendirir. Reklam kampanyasının bitiminde, piyasa araştırmaları yapılmasını sağlayarak, yapılanların etkilerini ölçerek, firmaya geri bilirim yaparak, danışmanlık hizmetini tamamlar.


Devamı için tıklayınız ...

Bir ülkede, bölgede yapılan tüm reklam mecralarında ki reklam tasarımlarının, reklam uygulama esaslarına uygun olup olmadığını inceleyen kurumdur. Türkiye de bu anlamda kurulmuş en önemli kuruluş, reklam özdenetim kuruludur. Bu kuruluş, reklam verenler derneği, reklamcılar derneği üyelerinden oluşturulmuştur. 1994 yılından bu yana faaliyet göstermekte olan kurul, uluslar arası reklam uygulama esaslarına aykırı bulduğu reklamların, düzeltilmesini, yayınlanmamasını reklam veren firmadan talep etmektedir. Bunun dışında radyo televizyon üst kurulu bulunmaktadır. Bu da televizyon ve radyolarda yayınlanan reklamların, standartlar ölçütünde yapılması ve yayınlanmasını, çeşitli yaptırımlarla sağlamaya çalışmaktadır. Reklamların, toplumsal sorumluluk taşımaları gerektiği, kitlere zarar verebilecek niteliklerden uzak yapılması amacıyla faaliyet gösteren bu kurumlar; Tüketiciyi koruyan, doğru bilgilendiren, haksız rekabet etmeyen, toplumun farklı yaş seviyelerinin ahlakını bozucu her hangi bir etki taşımayan, reklam tasarımlarının yapılmasına destek vermektedirler. Bunların dışında hareket eden kurum ve kuruluşlara ise, para cezası veya reklam yayınlarını durdurma yoluna giderek engellemeye çalışmaktadırlar. Reklam veren firmaların satışlarını arttırmak amacıyla, tüketicilerine ürün veya hizmet özellikleriyle ilgili kanıtlanabilir bilgi vermelerini sağlamaya çalışmaktadırlar. Türkiye de hemen her bakanlığa bağlı, reklam denetim kurulları bulunmaktadır. Sanayi bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı v.s. bunların hemen hemen hepsi, kendi faaliyet alanlarında çalışan firma, kurum ve kuruluşların reklamlarını denetlemektedir. Birbirinden farklı alanlarda çalışan bu kurullar, uygulama esaslarına uygun reklamın yapılmasına uğraşmaktadırlar. Reklam özdenetim kurulu ise, hemen her alanda yapılan, tüm reklam mecralarıyla ilgilenmektedir. Denetleme kurulları, tüketicilerin korunması, toplumun ahlaki-kültürel yapısının zarar görmemesi amacıyla çalışmalarını yaparken, aynı zamanda reklam veren firmaları da, bir anlamda korumaktadırlar. Onların yanlış reklam mecralarına girerek, markalaşma yolunda zarar görmemelerini sağlamaktadır. Hedef kitlenin bu tip firmalara güvenlerinin yıkılmaması, Pazar paylarının düşmemesini sağlamaktadırlar. Bunlara benzer bir yapı da tüketiciler adına bulunmaktadır. Tüketiciler Derneği adı altında kurulmuştur. Bu kuruluşun amacı da; firma ürün ve hizmet özelliklerinin, belirtildiği özellikleri taşımaması halinde, tüketicinin kandırılması, aldatılması halinde, tüketici adına resmi kanallara başvurarak, hatanın düzeltilmesini sağlayıp, tüketicinin korunmasına destek olmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Dizayn, İngilizce kökenli bir sözcüktür; bir yerin, bir konunun, kullanıcıya veya görücüye çekici gelmesi ya da yolunu bulmasını kolaylaştıracak şekilde biçimlendirilmesi (dizayn edilmesi) anlamında gelmektedir. Reklam sektöründe bu kelime yerine tasarım kelimesi kullanılmaktadır. Tasarım kelimesinin ise temel anlamı; bir araştırma sürecinin sonucunda veya herhangi bir sürecinde elde edilen bilgiler doğrultusunda, resim, grafik, fotoğraf ve metinlerden oluşan verilerin harmanlanarak, çarpıcı, etkileyici bir ifadenin ortaya çıkarılmasıdır. Bu malzemelerden oluşan etkili mesaj anlamında kullanılmaktadır. Reklam dizaynları birbirinden farklı yapılmaktadır. Her reklam aracının kendine has yapısı bulunduğu için; kullandığı malzemenin farklı olması, bulunduğu yerin özelliklerinin farklı olması bunu gerektirmektedir. Her reklam aracının özellikleri, kendine has reklam dizaynını gerekli kılmaktadır. Örneğin televizyon reklam dizaynını yani tasarımını yaparken, görsel-işitsel-algısal olabileceği için, yapım firması, oyuncu seçimi, ses seçimi, müzik seçimi yaptıktan sonra, canlı bir ekiple reklam tasarımı yapılmaktadır. Radyo reklamları ve internet reklamlarında, keza aynı ihtiyaçlar söz konusudur. Fakat diğer reklam araçları olan, baskılı tasarımlara ihtiyaç duyanlarda ise, durum farklıdır. Orada konu bütünlüğüne bağlı kalarak, verilmek istenen ana tema çerçevesinde, resim, fotoğraf, grafik, metinler bilgisayar ortamında harmanlanarak, bütünlüklü, çarpıcı bir iletim görüntüsü oluşturulur. Reklam dizaynı, hangi tür tasarım için kullanılırsa kullanılsın, bir firmanın, vizyonunu, misyonunu en iyi şekilde ifade edecek, resimlerin, görüntülerin, müziklerin, seslerin, grafiklerin yeni ve çarpıcı mesaj verebilecekleri bir bütünlüğe dönüştürülmesiyle oluşturulmaktadır. Baskılı reklam dizaynları, bilgisayar destekli grafik tasarım programları aracılığıyla yapılmaktadır. Bu işi yapan grafik tasarım meslek gurubundan gelmektedir. Bu meslek gurubunun ihtiyaç duyduğu temel özelliklere yani; yaratıcılık, yenilikçilik, farklılık, etkileyicilik v.b. sahip grafik tasarımcı, reklam tasarımlarını yani dizaynlarını, farklı bir fikirle yoğurarak, dikkat çekebileceği bir dizayn yapar. Her grafik tasarımcının, her reklam ajansının, her firma, kurum ve kuruluşun kendilerine has bir dizayn anlayışı bulunmaktadır. Bu noktada önemli olan, reklam veren firmanın ilgilendiği dizayn şeklinin, tasarımcı tarafından kavranarak, ona hitap edecek dizaynı oluşturabilmesidir. Veya tasarımcı öyle farklı, etkileyici bir dizayn yapar ki, firma o güne kadar beğendiği, kullanageldiği biçimden vazgeçer ve o reklam dizaynını kullanır.


Devamı için tıklayınız ...

Bilindiği gibi reklam mecraları hem etkileri, hem biçimleri hem de uygulandıkları araçlar açısından farklılık göstermektedirler. Görsel-işitsel-algısal reklam tasarımlarının yapıldığı ve kullanıldığı kitle iletişim araçları, televizyonlar, sinema, internet ortamları olmaktadırlar. Radyolar ise bu tasarım biçiminin işitsel-algısal olanlarını kullanabilmektedir. Gazete, dergi, billboard, afiş, insert, katalog reklamları, matbaalar tarafından, birbirinden farklı özellikler gösteren malzemeler üzerine baskı yapılarak, görsel-algısal reklam alanlarına girmektedirler. Açık hava reklamcılığı kapsamında olan bina giydirme, araç giydirme, stant, durak, organizasyonlarda kullanılan; sandalye masa, iç mekân baskı biçimleri ise dijital baskı yapan ajanslar tarafından, gene farklı özellikler gösteren malzemeler üzerine basılmış görse-algısal reklam alanında kullanılmaktadır. Son zamanlarda yaygınlık kazanan, internet ortamı ise, yukarıda saydığımız reklam türlerinin hepsini yayınlayabilmektedir. Her çeşit tasarımı gösterebilmektedir. Günümüzde en geniş kitleye hitap eden kulvarlardan birini oluşturmaktadır. Televizyonlar ise hala internetten önce gelmekte. Reklam dergileri, yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi, görsel-algısal reklamların olduğu kitle iletişim araçlarından biri olarak kullanılmaktadır. Dergiler, hitap ettiği kitle açısından değerlendirildiğinde, televizyon, radyo ve gazetelerden sonra gelmektedir. Çünkü reklam dergileri, ya sektörel olarak veya siyasi, fikir dergileri olarak piyasaya çıkabilmektedir. Bunlar sadece kendi kitlelerine hitap ettikleri için, içerdiği reklamlar sadece o kitle tarafından görülebilmektedirler. Reklam dergilerinde yer alan tasarımlar, reklamla alakası kurulmuş konuların arasına, kapak sayfasının arkası ve takiben gelen sayfaya, arka kapak ve öncesindeki sayfalara yerleştirilmektedir. Burada ki reklam tasarımları, resim, fotoğraf, metin ve sloganların, tasarımcı grafiker tarafından harmanlanarak, çarpıcı, etkileyici bir konsept haline dönüştürülmeleriyle yapılmaktadırlar. Reklam dergilerinde alanlar, tam sayfa, yarım sayfa, çeyrek sayfa standartlarıyla belirlenmiştir. Her birinin birbirinden farklı maliyeti bulunmaktadır. Ayrıca reklam dergilerinde kullanılan, reklam tasarımlarının içerdiği renk sayısı da maliyeti değiştirebilen bir özellik olmaktadır. Buradaki tasarımların, illa ki resim, fotoğraf, bilgi metinlerinin hepsinin harmanlanmasıyla oluşturulmuş reklam tasarımları olmaları gerekmemektedir. Bu tip tasarımlar sadece metin, sadece fotoğraf v.s. olabilmektedir. Ayrıca dergi reklamları az ve kendi sektör veya kendi fikir, siyasetine bağlı insanlar tarafından incelendiği için, daha dikkatli incelenmekte ve ilgi görmektedirler. Bu tip dergileri takip eden insanların, burada bulunan kurum ve kuruluşları sahiplenmiş olmaları,kendilerine yakın hissetmeleri, bunun en büyük nedenlerinden biri olmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam Danışmanlığı Reklam kampanyaları; piyasada faaliyet gösteren firma, kurum ve kuruluşların, piyasadaki varlığını duyurmak veya ürün, hizmetleriyle ilgili Pazar payını büyütmek, markalaşma yolunda hedef kitlede bilinirliği arttırmak, benzer ürün veya hizmetlerle rekabet edebilmek amacıyla gerçekleştirdikleri tanıtım, iletişim sürecidir. Firmalar bu nokta da, reklam konusunda uzmanlaşmış, farklılık yaratabilen, dikkat çekebilecek işlere imza atabilen, reklam ajanslarıyla çalışmaktadır. Firmalar reklam ajanslarıyla çalışarak, hedef kitlesi ile bugüne kadar ki etkileşimini görmekte, hem de bu etkileşimi istediği şekilde yönlendirmek için, neler yapması gerektiğini öğrenmektedir. Reklamın firmalar için önemini, hangi reklam mecralarının halkın üzerinde etkili olduğunu, maliyet hesaplarının nasıl veya hangi kriterleri göz önüne alarak yapılmasının doğru olabileceğini öğrenmektedir. Reklam danışmanlığı bir yerde, firmaların pazardaki ilerleyişine hız katan motor görevi görmektedir. Reklam ajansları, bu şekilde, genel anlamda bir bilgilendirme yaptıktan sonra, firmaların isteği doğrultusunda, onların reklam danışmanlığını üstlenmektedir. Buna göre reklam danışmanlığı şunları kapsamaktadır. a) (PR) piyasa araştırmalarının kimler tarafından nasıl yapılacağını ve sonuçlarının nasıl değerlendirilmesi gerektiği bilgisini firmaya vermektedir. Araştırmaları başlatıp, sonuçlarını firma ile paylaşmaktadır. Yani geri bildirim yapmakta ve birlikte sonuç üretmektedirler. Piyasa araştırmaları; kurumun içinde bulunduğu Pazar durumu, marka bilinirliği, tüketicilerinin firmaya yaklaşımları, satış miktarı, firmanın ürün veya hizmetleriyle ilgili eksikleri v.s. gibi özellikleri ortaya çıkaran bir dizi analiz çalışmalarını kapsamaktadır. b) Yukarıdaki sonuçlardan elde edilen bilgiler doğrultusunda, firmanın reklama ne kadar yatırım yapması gerektiğini, yani reklam kampanyasının bütçesini çıkarmalarında yardımcı olmaktadırlar. c) Bütçe hesabı ortaya çıktıktan sonra, hangi tip reklamların tasarlanması gerektiğini, reklam filmleri mi?, reklam cıngılları mı?, yoksa sadece açık hava reklamları mı?, gazete, dergi, billboard türü, baskılı reklam tasarımları mı? yapılacağının tespiti noktasında yardımcı olmaktadır. d) Basım yerleri, ofset, dijital baskı, yapım firmaları, oyuncu seçimleri, kanal seçimleri gibi diğer kuruluşlarla iletişimi kurmakta ve maliyet konusunda anlaşma yapılmasına destek olmaktadırlar. e) Yapılan reklam tasarımlarının her noktasında, yaratıcı fikir, etkileyici slogan, çarpıcı her hangi bir verinin bulunması noktasında da destek olmaktadır. f) Son aşamada ise, reklam kampanyasının bitmesiyle yapılan, kampanyanın etkilerini öğrenmek amacıyla, piyasa araştırmalarını yönlendiren ve sonuçlarının firmaya bildirilmesine yardımcı olmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Bilindiği gibi reklam; firma, kurum ve kuruluşların kendi ürün ve hizmetlerinin özelliklerini hedef kitlelerine ulaştırdığı, iletişim mecrasıdır. Reklamın kullandığı iletişim biçimleri gün geçtikçe değişmekte ve çeşitlenmektedir. Hem görsel hem işitsel hem de algılara hitap eden reklam filmleri insanların dikkatini çekmekte ve izlenebilmektedir. Çünkü reklam iletimlerini, bütünlüklü bir konu halinde vermektedirler. Kimi zaman esprilerle, kimi zaman eğlenceli diyaloglarla, gündelik yaşamda olagelen ilişkilerin içerdiği özellikleri katarak vermekte olan reklam, zihinlere markalarını kazımaktadır. Reklam, hedef kitle ile iletişime geçerken, her yolu denemektedir. Filmler dışında, çarpıcı spotlarla da dikkat çekmektedir. Düşündürücü, dikkat toplayan seslendirmeli metinlerle de yapılmakta ya da sadece görüntü ve bir iki cümle ile de insanların ilgisini toplamaktadır. Reklam cıngılları da bunlardan biridir. Hatta en güçlü etki bırakan, reklam iletişim yöntemlerinden biridir. Cıngıl yani Jingle, bütün dünyanın ortak dilini kullanmaktadır, yani müziği. Doğru planlanmış stratejik bir reklam çalışmasıyla, firmayı temsil edebilecek, insanların dinlemekten hoşlanabileceği veya ister istemez akıllarında kalabilecek bir müzik seçilmektedir. Aynı şekilde bu müziğe uygun ses tonu seçilmektedir. Müzik ve ses seçilirken, ilgili markanın veya firmanın, misyonu, vizyonuna uygun hisleri uyandırmasına çok dikkat edilmekte. Seçilen müzik veya ses, verilmek istenilen düşünce, duyguları hissettirmelidir. Verilmek istenen, güven, coşku, sevinç, yenilikçilik, merak, melankoli v.s. her neyse bu hisleri verebilmeye en yakın olanlar seçilerek veya üretilerek kullanılır. Reklam cıngılları, ya reklam ajansları ya da (PR) piyasa araştırma şirketleri vasıtasıyla, müzisyene gelmektedir. Cıngıl talebinde bulunan ajans, reklam veren v.b. hangisi ise, müzisyene hem firma hem de reklam cıngılını yapacağı ürün veya hizmetleriyle ilgili biref verir. Bundan yola çıkarak, kullanılabilecek müziğin üretimi başlar. Bu noktada, müzisyenin normal koşullarda yaptığı müzik, burada yapacağı müzikten ayrılmaktadır. Burada istenen asıl şey, müziğin senaryo metine, spotlara uygun olmasıdır. Aslında temelde, müzisyenin müzik yapımcısı olma özelliğini bir tarafa bırakıp, reklamcı gibi düşünmesi ve hissetmesi istenir. Yaratımcı, pratik ve ustalık gibi reklamcı özellikler müzisyenden de istenir. Yapılan müzik çok kısa, saniyelerle verilmektedir. Bu yüzden reklamı en iyi ifade edecek müziğin uygunluğu önemli olmaktadır. Müzik üretildikten sonra, müzik, sesler ve senaryo montajı yapılarak yayınlanır. Televizyon reklam cıngıllarında müzik, ses, ve tema birbirleriyle uyum halindeyken önemli olmaktadır. Hâlbuki radyo reklamlarında görsellik olmadığı için burada müzik ve ses daha önemli hale gelmektedir. Günümüzde, reklam cıngılları televizyonlarda yayınlandıktan sonra, yani halkın kulağına geldiğinde, daha önceden izlendiğini ve konunun bilindiği varsayılarak, radyoya uyarlanmakta ve yayınlanmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Atatürk'lü sinema filmleri bu günlerde birbirini takiben vizyona girmeye başladı. Bununla beraber Atatürk'ü kimin daha iyi canlandırdığı tartışmaları başladı. bu tartışmalar sürerken yaklaşık iki hafta süresince izlediğimiz 1 dk. 42 saniye süren reklam tartışmaları geride bıraktı. 85. kuruluş yıldönümünü kutlayan Anadolu Sigorta, reklam filmi televizyon ekranlarında görünmeye başladı. Atatürk'ü kullanma biçimi açısından, reklam tasarımı insanların gönlüne taht kurdu. Atatürk'ü başarıyla canlandıran Mustafa Preşeva ona benzerliği ile de çok dikkat çekmektedir. 17 yıl önce Türkiye'ye yerleşen Mustafa Preşeva Kosova doğumlu ve 49 yaşındadır. Aslında kendisi bir kurgu sanatçısıdır. Bugüne kadar imza attığı filmler arasında; vizontele, Neredesin Firuze, G.O.R.A, Filler ve Çimen, Organize İşler, Yedi Kocalı Hürmüz, Osmanlı Cumhuriyeti gibi filmlerde küçük roller üstlenmiştir. Preşeva Akşam Gazetesinde; reklamda kullandığı hikâyenin gerçek olduğunu ifade etti. 1924 Erzurum depremi, reklama konu olmuştu. Atatürk'ün orayı ziyaret ettiği bir zamanda, köylülerden biriyle yaptığı konuşma, bu araştırmalar esnasında bulunmuş. Reklamı yapan ekip; bu reklamın etkileyici olmasının nedeni, gerçeklere dayalı olmasıdır yorumunu yaparken. Kreatif Director Emre Kaplan ise; Atatürk'ün insani yönünün kullanılması reklamı çarpıcı yapıyor dedi. 'Atatürk'ü ekrana taşırken idealize ediyoruz. Ancak bu reklamda, 'ah be dayı' derken, köylüsünü içtenlikle dinlerken daha insan bir Atatürk görüyoruz. İnsanları asıl bu etkiliyor"  dedi.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam, bir firma, kurum ve kuruluşun ürün veya hizmetleriyle ilgili bilgilerin, özelliklerin geniş halk kitlelerine tanıtılmasıdır. Bir şekilde bilgi aktarımıdır yani. Günümüzde reklam sektörü, ekonomik sistemlerin gelişim paralelinde ilerlemektedir. Firmalar artık sadece ihtiyaca cevap veren ürün ve hizmetleri üretmekle kalmayıp, bunların kat kat fazlasını üretmektedir. Fazla mal ve ürünün de pazarda yer bulabilmesi için, reklam yatırımları yapmaktadır. Bununla beraber, serbest Pazar ekonomisinde aynı ürün ve hizmeti üretip pazarlayan firma, kurum ve kuruluş artmış, artmaya da devam etmektedir. Onlar da hem Pazar payını büyütmek, hem de diğer firmalarla rekabet edebilmek için reklam yatırımlarını arttırmaktadır. Bu durum, firmalarının denetlenmesi gerekliliğini gündeme getirmiştir. Bu noktada reklam denetleme kurumları, sivil toplum kuruluşları kurulmuştur. Bunlardan bazıları, reklam özdenetim kurulu, tüketiciler derneği v.b. olmaktadır. Reklamın topluma zarar verebileceği özellikler belirlenerek, kurallar bütünü haline getirilmiş ve reklam veren firmaların, uyması gereken yasal prosedürlere bağlanmıştır. Bu kuraların en önemli maddelerinden biri, reklam veren firmaların geniş halk yığınlarına ilettikleri, ürün ve hizmet özelliklerinin, kesinlikle doğru ve kanıtlanabilir olmasıdır. Bu noktada ürün veya hizmetle ilgili verilen bilgilerin, doğruluğunun kanıtlanamaması halinde cezai yaptırım uygulanmaktadır. Ülkemizde bu maddeyi ihlal ederek reklam yapan, bazı firmaların, ürün özellikleri olarak ilettikleri reklamlarla ilgili, birkaç örnek aşağıdaki gibidir; 2005 yılında Bizimgaz Tic.ve San. A.Ş’ne ait WORLDGAS markasına sahip ev tipi LPG tüplerine ilişkin “yepyeni bir hizmet anlayışı” başlığıyla çıkan reklamda, kullanılan ibarelerden biri “tüpün içerisindeki gazı 0,2 bar basınca kadar tüketir” olmuştur. Firma iddiasını kanıtlayamadığı için idari para ve reklamı durdurma cezası almıştır. Oriflame Kozmetik Ürünleri Tic.Ltd. Şti.nin Elele Dergisi’nin 2005/03 sayılı nüshasında yayımlanan “Exper Repair” isimli ürünüyle ilgili, “daha çok mimik daha az kırışık” özellikli olduğu söylenen ürünü, Hacettepe üniversitesi test etmiş ve bunun yanıltıcı bilgi olduğunu belirtmiştir. Bu reklamla ilgili Oriflame para cezası ve reklamı durdurma cezası almıştır. Bu ve buna benzer uygulamalar; tüketicileri yanıltıcı, aldatıcı ürün özellikleri sunarak, reklam yapan firmalara, çeşitli ceza ve yaptırımlar uygulanarak engellenmeye çalışılmaktadır. Böylelikle halkın satın alacağı, kullanacağı ürün hakkında doğru bilgilenmesini sağlamaktadır. Toplumun zarar görmemesi için uygulanan bu kurallar, rekabet halindeki diğer firmalara da örnek oluşturabilecek zeminler sağlamaktadırlar.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam filmlerine destek veren ajans konumundadırlar. Reklam ajansları ile, stratejik planlamalarının gerçekleştirilmesi noktasında önemli bir unsur olarak çalışmakta ve onlarla işbirliği içerisinde çalışmaktadırlar. Televizyon, sinema, otudoor tv. İnternet ortamlarına uygun tasarlanan, reklam filmlerinin oyuncu, malzeme, alan teminini yapmakta olan cast ajansları, reklam tasarımı oluşturulduktan sonra, devreye girmektedir. Casting, kelime anlamı itibariyle kalıba dökmedir. Reklam filmlerinde kullanılmak istenen oyuncuların, bu filmle ilgili eğitimlerine destek vermektedir. Yani reklam ajansının oyuncularda aradığı özelliklere sahip, oyuncuları bulmakta ve bu yönde yetiştirmektedir. Kısaca işlenen konuya göre oyuncu seçmektedir. Bu tip ajansların, reklam ajanslarına katkıları sadece bununla sınırlı değildir. Aynı zamanda; reklam filminin çekimi, tanıtım filmi çekimi, moda fotoğraf çekimi yapmakta veya malzeme temininde bulunmaktadır. Reklamla ilgili çeşitli organizasyonlarda kullanılan; manken, fotomodel, koreograf, medyatik manken, yabancı manken, fuar hostesi, sunucu, dans gurubu v.b. gösteri sanatçılarının uygun olanlarını seçmekte yardımcı olmaktadır. Bunların dışında cast ajansları, bazı organizasyonları kendileri de organize edebilmektedirler. Reklam ajanslarının istediği türde ve içerikte olan; sergi düzenlemelerini, defile gösterimini, açılış kokteyllerini, tanıtım organizasyonlarını, ürün lansman organizasyonlarını yapmaktadır. Bunların dışında, podyumları düzenlemekte, sahne, ışık, ses düzenlerini sağlamaktadır. Barco, dia, mültivizyon gösterileri de faaliyet alanları arasında bulunmaktadır. Fuar stant tasarım ve dekorasyon işlerini yapabilmektedirler. Görüldüğü gibi bu tip ajanslar, reklam sektörü için oldukça önemli işleri halledebilmektedirler. Ülkemizde bu hizmetleri veren ajanslar, en ünlüsünden en ünsüzüne kadar oldukça çok sayıda bulunmaktadır. Bazen önemli bir dizi oyuncusuna reklam filminde rol vererek ürünün satışının arttırılmasını sağlamakta, bazen tanınmamış, fakat ilgili yeteneklere sahip bir yüzü kullandırarak insanların dikkatlerini çekebilmektedirler. Reklamın stratejik planlaması yapıldıktan sonra, baskılı reklam biçimleri hariç, yapım ve organizasyon alanlarında, reklam ajanslarının eli ayağı gibi faaliyet göstermektedirler. Cast ajansları, yukarıda sayıldığı gibi sadece reklam filmleri için faaliyet göstermemektedirler. Onlar aslında sinema ve dizi filmler için, bu hizmetleri sağlamak üzere kurulmuş ajanslardır. Fakat reklam sektörünün geldiği nokta itibariyle, reklamın sinema, televizyon mecralarında bu kadar yoğun kullanılması, sinema filmleri, dizi filmleriyle aynı ihtiyaçlara sahip olması, onların bu sektöre de aynı desteği sunmalarına neden olmuştur.


Devamı için tıklayınız ...