2010/04 Blog Arşivi

Reklam, üretici ile tüketici arasında ki bilgi akışını sağlayan, iletişim metotlarının tümünü kapsayan bir süreçtir. Reklamcı ise, bu süreci başlatan, yönlendiren ve sonuçlandıran kurum ve kuruluşlara verilen meslek isimdir. Reklamı reklamcılar yapar. Reklamcının bu mesleği yapabilmesi için, bu alanda uzmanlaşmış olması ve bu alanın gerektirdiği bütün özelliklere, sahip olması gerekmektedir. Reklamcının reklam yapabilmesi için, içinde bulunduğu toplumun ekonomik, kültürel, sosyolojik yapısını çok iyi biliyor olması gerekmektedir. Algılarının yüksek, yaratıcı, çarpıcı fikir ve ürün tasarımlarını üretebiliyor olması gerekmektedir. Bunların yanı sıra, yaratıcılığını sadece tasarım aşmasında değil, reklamın iletim biçimlerinde kullanabilmesi gerekmektedir. Hangi hedef kitleye, hangi yöntemlerle, neleri kullanarak, hangi reklam aracını kullanarak, yapması gerektiğini çok iyi seçebilmesi gerekmektedir. Reklamcılar, reklamı, radyo, televizyon, gazete, dergi, insert, afiş, billboard, katalog, bazen açık hava reklamcılığına giren mecralarda, yani bina giydirerek, araç giydirerek yapar. İnsanın olduğu her yerde reklam alanları bulunmaktadır. Reklamcı, reklam tasarımını yaptıktan sonra, bunu hangi kulvarı kullanarak verebileceğini tespit edebilir. Reklamcıların taşımaları gereken özellikleri, yukarıda belirtmiştik. Şu durumda reklamcı hem tanıtacağı ürünün özelliklerini, kullanılacağı alanları, hangi özellikteki insan kitlesinin kullanabileceğini bilir. Dolayısıyla, reklam mesajlarını hangi araçları kullanarak verebileceğini de tespit edebilir demektir. Reklamcı, tanıtacağı ürün veya hizmetin, hangi yönünün insanları cezp edeceğini, ürüne verilecek, algı mesajlarının ne şekilde ve neler kullanılarak, yapılması gerektiği konusunda uzmanlaşmıştır. Daha ürünün reklamını tasarlamadan önce, izleyeceği yolları ve toplum tarafından nasıl bir tepkiyle karşılaşacağını, aşağı yukarı tahmin edebilir niteliktedir. Reklamcı bir firmanın doğumundan, hedeflediği noktaya gelene kadar ki tüm reklam çalışmalarını, planlar ve süreci işletir. Yaptığı reklamla, firmayı marka yapar, ürünün satışını attırır, yeni ürüne Pazar yaratır ve yeni ihtiyaçları geri bildirimlerle firmanın gelişimine destek verebilir. Reklam, yukarıda saydığımız bütün özellikleri gösteren, reklamcının elinden çıktığına göre; yaratıcı, etkileyici, yönlendirici özelliklere sahiptir. Toplum tarafından kabul görür ve sevilir. Yani reklamın özelliklerinin, onu yapan ustasında da olması şarttır. Reklam, ustasının yansımasıdır. Bunu güncel bir örnekle somutlamak istersek; günümüz reklam sektörünün kullandığı alanlardan biri, karikatür sanatıdır. Bu konuda, Erdener abi’inin reklam çizimleri, gazete köşelerinde boy göstermektedir. Yaratıcı fikirleri ve mizahi yöntemiyle dikkat çeken erdener abi’nin reklam çizimleri, sevilmekte, dikkat çekmekte ve hem kendisi hem de yaptığı reklam unutulmamaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Yaşadığımız ekonomik krizlerin etkisi azalma yönünde seyrederken, markalar reklam yatırımlarını kısmadı. MTM'nin analiz sonuçlarına göre, 2009'un ilk çeyreğine nazaran televizyon reklamlarında %22'lik artış söz konusudur. MTM'nin analiz sonuçlarının dikkat çeken diğer bir sonucu ise; telekomünikasyon sektöründe olan geniş çaplı rekabet oldu.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam; firmaların ürettiği mal ve hizmetleri, fikirleri, düşünceleri, projeleri v.s konularıyla ilgili bilgi ve özellikleri, geniş halk yığınlarına ileten, bir süreci ifade eder. Bu süreç; firmaların ürettiği mal ve hizmetlerin nereden, nasıl alınabileceklerini, dağıtım biçimlerini, ürün veya hizmetin yapısıyla ilgili, içerik bilgilerini tüketicilerine iletir. Aynı zamanda firmanın yapılanması ve üretim biçimini, yerini de kapsayabilir. Bu iletimleri yaparken, kitle iletişim araçlarını kullanarak yapar. Reklamın mesajlarını iletmede kullandığı, stratejik plan ile kitle iletişim araçlarını ve reklam tasarımını kapsayan sürecin bütünü, tanıtım hizmetleridir. Reklam tasarımlarının büyük çoğunluğu, zaten tanıtım amaçlıdır. Tanıtım hizmetleri, tek başına, kitle iletişim araçlarının kullanım ile yapılan reklam biçimleri olmamaktadır. Bunların içine, pazarlama iletişiminin bütün öğeleri girmektedir. Yani pazarlama ekipleri, halkla ilişkiler v.s olabilmektedir. Pazarlama iletişiminin bir öğesi olan reklam, en çok kullanılan tanıtım öğesidir. Bu süreç içerisinde, reklam da, diğer öğeler gibi, hedef tüketicilerinin görsel, işitsel ve algılarına hitap ederek, yaptığı tanıtımların etkili olmasını, sağlamaya çalışır. Reklam tasarımları etkileyici, çarpıcı, görsel anlamda izlenebilir, merak uyandırıcı ve farklı yapılmaya çalışılır. Böylelikle izlenme ve etkileme oranlarını arttırmaya çalışarak, ilgili ürün veya hizmetin tanınması sağlanır. Her üç algıya da hitap eden televizyon, sinema reklamları en çok kullanılan kitle iletişim araçlarıdır. Bunlar aynı zamanda, en çok maliyeti olan tanıtım biçimleridir. Diğer iletişim araçları, reklam veren firmanın, tanıtım hizmetlerine ayırdığı bütçe ile ilgilidir. Reklam veren firma, geniş çaplı bir tanıtım kampanyası talebiyle reklamcılara gitmişse; yapılan tanıtım çalışmaları, televizyon, sinema reklamlarını takiben devam eder. Gazete, dergi, katalog, insert, el ilanları v.b baskılı, görsel ürünlerle halk yığınlarına, ulaştırılmaya çalışılır. Bunun dışında insanların, gezdikleri her yerde tanıtım kampanyası, yani reklam çalışmaları sürdürülür. Açık hava reklam kapsamına giren kitle iletişim araçları; billboard, outdoor tv. Megalight, silindir kule, bina giydirme, araç giydirme, organizasyonlarda kullanılabilecek tanıtım araçları v.b. araçlar kiralanarak, görsel, baskılı ürünlerin bunlara uygulanmasıyla devam eder. Tanıtım hizmetleri, pazarlama iletişiminin bütün öğelerini kapsarken, reklam bu sürecin bir öğesini oluşturmaktadır. Fakat reklamın pazarlama iletişimine kattığı etki, diğer öğelerin hepsini geçmiş durumdadır. Reklam, başlı başına bir sektör haline gelmiştir. Artık, toplumu yönlendiren, eğiten, ihtiyaçlarını belirleyen ve karşılanmasını sağlayan, bir öğe haline gelmiştir. Bugün tüketim toplumunun oluşumunun, en büyük nedenlerinden birinin reklam olması, bu yüzdendir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam, firmaların ürettiği mal ve hizmetlerin tüketicilere tanıtılma sürecidir. Bu esnada, üretilen mal ve ürünün; maliyeti, nereden ve nasıl alınabileceğini, ürün ve hizmetin kalite, sağlık ve kullanım özelliklerini hedef kitleye iletir. Tüketim ise; reklamın sözünü ettiği ürün veya hizmetin kullanılması, satın alınması, tercih edilmesidir. Reklam bu tip bilgileri, ürünün tüketilmesi, hizmetlerin kullanılması, talebin artması ve sürekli hale gelmesi amacıyla yapmaktadır. Reklam, tüketimin yapılabilmesi adına faaliyet göstermektedir. Geçmiş zamanda üreticiler, üretim ve dağıtım aşamasında çeşitli sorunlar yaşamaktaydı. Bunlar hammadde tedariki, enerji, uzman iş gücü, maddi olanak v.b.idi. Alt yapılanmalarla beraber, sürekli gelişim göstermeye başlayan ekonomik sistemler, bu olanakları sağlamaya başlamışlardır. Dünyanın her yerinde, bu olanakları bulabilen işletmeler yerel, bölgesel, küresel anlamda, aynı tür mal ve hizmet üretmeye başlamıştır. Bir yandan değişik, yeni gelişmiş ürün veya hizmeti sunmaya çalışan işletmeler, diğer yandan kitlesel üretim ve rekabetin arttığı ortamlarda, uluslar arası ortaklık, anlaşma yollarına giderek daha büyük pazarlara açılmayı hedeflemişlerdir. Bu hedefler doğrultusunda, hep daha fazla mal ve hizmet üretimi yapılmıştır. Buna karşılık olarak, bu ürün ve hizmetlerin tüketilmesi için, daha çok iletişim aracı, birbirinden farklı yöntemlerle, kullanılır hale gelmiştir. Gün geçtikçe artan üreticilerin, yatırımcıların hedefi, artık küçük alanlar değil dünya pazarları olmuştur. İletişim araçlarının çeşitlenmesiyle birlikte, her türlü ürün ve hizmet, marka, olağanüstü çeşitlenmiştir. Bütün bu ürün ve hizmetlerle ilgili, her geçen gün, birbirinden farklı iletimler, halk yığınlarına ulaşmaya başladı. Bu sebeplerle, tüketicinin de beklentileri artmış, çeşitlenmiştir. Yoğun iletişim ortamları içerisinde, tüketiciye yönelik yapılan; psikolojik, fizyolojik bilgi bombardımanları, savunma kalkanlarını oluşturmasına neden olmuştur. Bu durum ise, işletmelerin tüketiciye ulaşma sorununu, yaşamalarına neden olmuştur. İşletmeler ürettikleri ürün ve hizmetleri, tüketiciye kabul ettirmek, duyurmak, rekabet halinde olduğu firmalardan farklılığını, ortaya koymak için, reklamı kullanmaktadır. İşletmeler, tüketiciye ulaşma, ikna etme yönünde yaşadıkları sorunu, reklamın çözmesini beklemektedir. Reklamın tüketici açısından anlamı ise; gereksinimlerini karşılamak üzere pazara sunulmuş, milyonlarca ürün ve hizmet içinden, kendisine en uygun, rasyonel olanı tercih etmesine olanak tanıyan bir rehber olmaktadır. Fakat günümüzde tüketici açısından, oldukça karmaşık haline gelen bu rehberde, kendisine en iyi gelecek rasyonel ürünü bulmakta zorluk çekmeye başlamıştır. Bunun nedeni olarak reklamın, ihtiyaç yaratma adına yaptığı iletimlerdir. Var olan ihtiyaç ve yeni gelen ihtiyaç, kabul edilme arzusu, özlemleriyle birleşince tüketim çılgınlığı dediğimiz olayı ortaya çıkarmıştır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam; İşletmelerin ürün ve hizmetleriyle ilgili, tüketicilere bilgi akışını sağlayan, pazarlama iletişiminin bir öğesidir. Tüketicilere üretilen ürünü, nereden ve nasıl alabilecekleri, maliyeti, ürünün özellikleri konularında bilgi verir. Bu bilgi akışını sağlarken, ürün veya hizmetin satın alınması, kullanılması için, reklam iletiminin çarpıcı, farklı, etkileyici olmasına gayret eder. Reklam temelde satış amaçlı yapılan, planlı, programlı bir süreçtir. En nihai hedefidir satıştır. Fakat bundan önce, yani nihai amacına erişmek için, satış miktarını destekleyeceğini düşündüğü, farklı duygu ve algıları da yaratma yolunda ilerler. Örneğin, şimdi ya da ileride, satış imkânı bulabilsin diye, ürün veya hizmeti markaya dönüştürür. Hedef kitlenin algılarında, marka bilinci, reklamın çıkış zamanından bu yana, zaten hazır hale gelmiştir. Bunlar ayrıntılarıyla aşağıdaki gibidir. Marka bilinci; kalitelidir, kullanışlıdır, sağlıklıdır, uzun ömürlüdür. Hoş ve belirli bir ağırlığa sahiptir. İsmi ve amblemi, herkes tarafından bilinir. Ayrıca her kesimin ulaşamayacağı bir maliyete sahiptir. Bu özellik, insanların arasında bulunan yaşam standartlarına, dolayısıyla özlem ve gelecek beklentilerine hitap etmektedir. İnsanlar için, marka kullanmak, bir ayrıcalığa, bir farklılığa, en önemlisi de aslında içinde bulunmadığı bir yaşam standardına ait olma hissi vermektedir. Bütün bunlar, insanların marka satın almalarını ve kullanma istemlerini tetikleyen etkenlerdir. Yukarıda ki marka özellikleri, insanların algılarında, marka bilincinin özellikleri olarak, günümüze yansımaktadır. Farkındalık; üretici firmalar, ürün ve hizmetleri ile ilgili bilgileri iletmektedir. Hangi ürün, hangi marka tarafından, nerede ve nasıl üretilmektedir. Ürün veya hizmet özellikleri, maliyeti nelerdir. Kullanım biçimler ve faydaları nelerdir. Bütün bunlar farkındalık yaratan bilgilerdir. İşletmeler bu tip bilgileri verirken, diğer işletmelerin, ürün ve hizmetleriyle rekabet edebilmek için, kendi ürün ve hizmet özelliklerini, rakip firmanınkilerle kıyaslama yoluna gider. Tüketicinin kendi görevi olan bu özelliği, onun yerine yaparak, algılarını, kendi ürün ve hizmetlerin satışı için değiştirir. Bütün bunlar, reklamın iletim mesajlarında kullanılan, yaygın yollardır. İhtiyaç yaratma; milyonlarca işletme, milyarlarca birbirine benzer ürün üretmekte ve hizmet sunmaktadır. Zamanımızda üretilen ürün ve hizmetler, yaşayan insanların sayısını ve bu insanların ihtiyaçlarını geçecek kadar fazlalaşmıştır. Ama işletmeler, üretilen fazla ürün ve hizmetlerin de satılmasını ister. Bunun için reklamda ihtiyaç yaratma yolunu keşfetmiş ve kullanmaktadır. İnsanların, gelecek ile ilgili beklentilerine, özlemlerine, farklı duygu ve istemlerine vurgu yaparak, bunları kendi ürün ve hizmetiyle bütünleştirir, özdeşim kurar. İnsanların bunlara sahip olmaları halinde, özlemlerini gerçekleştirebilecekleri hissini vererek satış yapar. Bunları işletmeler adına yapan da reklamdır. Kısaca reklam, istenilen satış miktarına ulaşmak için kullanılan bir iletişim sürecidir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam bir tanıtım biçimidir. firmaların ürettiği ürün ve hizmet özelliklerini, geniş halk yığınlarına ileterek, onların satın alınmalarını, tercih edilmelerini ve kullanılmasını sağlar. Reklamın toplumda edindiği misyona bakıldığında, bir etkileme, yönlendirme, değiştirme süreci olduğunu görürüz. Reklam tasarımları görsel, işitsel, yazılı ve baskılı olarak tasarlanmaktadır. Reklam tasarımlarında kullanılan renkler de, aynı, kullanılan etkili bir slogan, çarpıcı bir imaj, veya güzel bir fotoğraf kadar etkilidir. Çünkü renkler, insanın duygu ve düşüncelerini etkiler, onlarda, kullanan kişilere dair çeşitli algısal işaretler verir. Bu işaretler kullanan kişinin, yaşamı algılama, yaşam pratiği, düşünce ve duygusal pratiğine ilişkindir genellikle. Reklam sektörü, renklerin kişilerde uyandırdığı bu çağrışımlara çok önem vermektedir. Firmalar da aynı oranda önem vermektedir. Logolarında, kurumsal renklerinde, baskılı ve baskısız tüm tasarım işlerinde, hedef kitlelerinde uyandırmak istedikleri, ne tür bir çağrışım ise, onu veren renkleri kullanmaya özen göstermektedirler. Buna göre bazı renkler ve insanlara hissettirdikleri; Kırmızı: canlılığı, dinamizmi, mutluluğu çağrıştıran bir renktir. Ataklığı anlatır, azim ve kararlılığı yansıtır. Tansiyonu yükseltir, kan dolaşımını hızlandırır, iştah açar. Örneğin; Yemek firmalarının çoğu, kırmızı rengini kullanır. Siyah: hüzün, duygusallık, güç ve tutku mesajları iletir. Bu yüzden firmalar kurumsal kimliklerinde siyahı mutlaka kullanır ama asla tek başına siyahı tercih etmezler. Yanına başka bir rengi eklerler.siyahın özelliklerini tamamlayacak bir diğer renk veya renkler seçilir. Yeşil: baharın rengidir, güven verir, yaratıcılık içerir, rahatlatıcı özellikleriyle dikkat çeker. Örneğin; bankalar ve hastane işletmeleri tarafından tercih edilmektedir. Lacivert: sonsuzluk, verimlilik, otorite hissi verirler, ayrıca inandırıcılık ve karizmatik özellikleri yansıtırlar. Firmaların büyük bir çoğunluğu, logo ve tasarımlarında laciverdi tercih etmektedirler. Diğer renklerinde, kendine has hissettirdiği duygu ve yaşayış anlayışları, satın alma ve kullanma dürtülerini etkilemek ve yönlendirmek amacıyla, reklam tasarımlarında kullanılmaktadır. Hem hoş görüntüler, hem insanlara verdiği iletimler ile reklam iletimleri birleştirilerek, yapılan reklam tasarımın, daha etkili olmasını sağlarlar. Renklerin, reklam tasarımlarında bir diğer kullanımı ise; yazıların okunabilirliği ile ilgilidir. Siyah rengi, istenilen okunabilirlik mesafesinden okunabilirken, pembe aynı oranda okunamaz. Bu yüzden renk kullanımı burada da çok önemlidir. Ayrıca vurgu yapmak istedikleri söz, slogan, anlatım üzerinde de renk seçimi yapılmaktadır. Dikkat çekmesini ve okunmasını istedikleri yazılar üzerinde, baskın renkleri kullanırlar. Hem tek başlarına hem de karışık olarak kullanılabilmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüzün en önemli mesleklerinden biridir. Ticari bir iletişim olan, sanat kokan ikna aracıdır, reklam. Reklamcılık ise imaj dünyasının sözcüsüdür. M.Ö. 300 yıllarında, toplumlar içerisinde doğmuş ve gelişim göstermeye başlamıştır. Reklamcılık ilk zamanlarda, çığırtanlar, tellallar vasıtasıyla yapılmaktaydı. Dükkânların önünde, halk pazarlarında sergilenen ürünlerin ortaya çıkmasıyla da, ikinci gelişim noktasını aşarak, günümüzde bu noktalara gelmiştir. Ticari faaliyetler ile başlayıp; teknoloji, sosyal, siyasal alanlarda, toplumun yaşadığı değişim ve gelişime paralel olarak yaşamına devam etmiştir. Günümüzdeki ekonomik sistemlerin doğuşu ve değişen dinamikleri paralelinde, özde aynı olmakla beraber, işlevinin çok çeşitlendiğini, planlamalarının farklılaştığını söyleyebiliriz. Reklamcılık, günümüzde sosyal bir güç haline gelmiştir. Kitle üretiminin yaygın bir hal alması, tüketicilerin ihtiyaç, istek ve tercihlerinin farklılaşması, üretimlerde standartların oluşması, fazla mal ve hizmet üretimi reklamcılığın birbirinden farklı stratejilerle halk yığınlarına gitmesine neden olmuştur. Günümüzde reklam, mal ve hizmetlerin satış ve kar oranlarını arttırma amacı doğrultusunda, şu nedenler için yapılmaktadır: * Ürünün varlığı hakkında bilgi vermek, * Pazarın belli bir bölümünde farkındalık oluşturmak, * Mal ve hizmet ile ilgili merak oluşturmak, * Malın nasıl kullanılacağı hakkında bilgi vermek, * Malın ihtiyaca cevap vereceği bilgisini vermek, * Malın üzerinde ki yeni değişiklikleri hakkında bilgi vermek, * Mal ile ilgili tavır ve davranışları oluşturmak, yönlendirmek, * Marka haline getirmek, * var olan imajı sürdürmek, * Mal üzerinde kalite düşüncesini oturtmak. Reklam türleri, çeşitli ölçütler temel alınarak yapılamakta ve ayrıma tabi tutulmaktadır. Bunlar da, reklamın ticari olan ve olmayana, bulunduğu coğrafi alana, reklamın hedef kitle özelliklerine göre, zaman içerisindeki etkisine, reklam amacına göre ve kullanılan araçlara göre birbirinden farklılık göstermektedir. Yukarıda saydığımız özelliklerin her biri, reklamın, o koşullar içerisinde planlanmasını getirmektedir. Buna göre araştırma sonuçları incelenmekte, ve ilgili öznel koşullara uyarlanmaktadır. Buna göre kullanılacak dikkat çekici, çarpıcı, farklı imajlar, sloganlar, fotoğraflar, kişiler seçilmekte ve kendini göstermektedir. Günümüz toplumlarının oluşumuna, azımsanmayacak katkılar sunan reklam, tüketim toplumunun motor gücünü oluşturmaktadır. Onu yönetmekte, yönlendirmekte, yeniden yapılandırmaktadır. Daha ayrıntıda söylemek gerekirse, insanların ihtiyaçlarını karşılamakta, ihtiyaçlarını yaratmakta, gelecek ile ilgili, kurgularına şekil vermektedir. Böylelikle toplumun yapısına müdahale ederek insanların, bakış açılarına, görüş alanlarına, zihinsel faaliyetlerine etki etmekte ve hedeflerine ulaşmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Dünyanın en ünlü Pazar araştırma ve danışmanlık şirketi olan Millward Brown'ın, işbirliği yaptığı Financial Times ile bu sene 5.'sini yaptıkları BRANDZ top100, En Değerli Marka Sıralaması, araştırma sonuçları açıklandı. Bu firmaların, en değerli küresel marka araştırması sonucuna göre; yaşanan ekonomik krize rağmen kalıcılıklarını korumaya devam ettiklerini ortaya çıkardı. Bu sonuçlara göre Google 114 milyar dolarlık değeriyle birinci oldu. BRANDZtop100 sıralamasına göre, geçen yılda Google ilk sırada yer almıştı. Yaşanan ekonomik krize rağmen Google marka ederini %14'lük artışla zirvedeki yerini korudu.


Devamı için tıklayınız ...

Tüketim toplumunun gündemde olduğu bu günlerde, insanların ihtiyaçları doğrultusunda, ürün ve markaları satın almadıklarını, farklı nedenlerle de, reklamı yapılan ürün veya hizmetleri satın aldıklarını görüyoruz. İhtiyaç olmadığı halde, tüketicilerin, ürün veya hizmetleri satın alması, reklamların, hem toplum psikolojisi, hem de bireylerin psikolojik yapısına gönderdiği mesajlardan kaynaklanmaktadır. Yani reklam sektörü, hedeflerine ulaşabilmek için psikolojiyi, dikkate değer bir biçimde kullanmaktadır. Tüketiciler ihtiyaç duymadıkları halde, reklamını gördükleri ürün veya hizmeti hangi yönlendirilmiş psikolojik duygu ve düşüncelerle yapmaktadır?. Toplumsal yapılar geliştikçe karmaşık hale gelmektedir. İnsanların, yaşam standartları değişim göstermekle beraber, düşmektedir. İyi yaşam koşullarına sahip insanların sayısı, gün geçtikçe azalmaktadır. Bu durum insanların, kendi içlerinde bir takım eksikliklerin, doyurulmamış arzuların, özlemlerin ortaya çıkmasına neden olmakta ve bireylerin bu eksikliklerden kaynaklı, yönlendirilmiş tavır ve davranışları geliştirmelerine neden olmaktadır. Çalışmalarını sürekli araştırmalarla destekleyen reklam, bu alanları tespit etmekte ve kullanmaktadır. Doyurulmamış arzu ve istekleri pazara yönlendirerek, üretilen ürün ve hizmetlerle özdeşimler kurdurarak, satın alınmalarını sağlamaktadır. Reklam sektörü, çağrışım, özdeşim, benzemişim özelliklerini, çeşitli ürün veya hizmetlere yüklemektedir. Örneğin; reklamlarda kadının kullanılması bununla ilgilidir. Kadının beğenileri, hayranlıkları, belirlenmiş bir ürünün özellikleriymiş gibi yansıtılarak, erkek toplumunun dikkatini çekerler. Burada kadın ve erotizm, erkeklerin kendilerinde olmadığını düşündükleri bazı özellikleri, ürünü aldıklarında sahip olabilecekleri hissi verilir. Bu tip reklam, psikolojik altyapı özellikleri kullanılarak yapılmıştır. Kadının, kendi hemcinslerine yönelik kullanıldığı reklamlarda ise; kadınların güzellik özlemine hitap etmiştir. Gene belirlenmiş bir ürün veya hizmeti satın aldıklarında, güzel olabilecekleri hissi verilir. Reklamlarda kullanılan ve algılara hitap eden bütün reklam iletimleri, psikoloji ile ilgilidir. Reklamda kullanılan bu tip uyarı çeşitleri, sadece ürün ve hizmetlerin Pazar bulması amacıyla yapılmamaktadır. Ayrıca yeni, bilinmeyen veya kültürün dışında olan ürün veya hizmet için, ihtiyaç yaratma adına da kullanılabilmektedir. Bu noktada insanların gelecekle ilgili beklentileri, özlemleri, olmasını istediği pek çok yön kullanılarak, ilgili ürün veya hizmete pazarda alan açar, ihtiyaç yaratır.


Devamı için tıklayınız ...

Propaganda, herhangi bir fikri, bir düşünceyi yayarak, ona savunucu yani taraftar toplamak anlamında kullanılmaktadır. Bu sadece fikirler için geçerli değildir. Aynı zamanda oyun kulüpleri, dernekler, vakıflar v.b. pek çok şey için kullanılan bir mecradır. Örneğin Fenerbahçe taraftarları, Galatasaray v.b. Propaganda, fikre veya yönelime taraftar toplama anlamıyla beraber, aynı fikri, kulübü v.s.’leri kendi içlerinde de destekleme anlamını da getirmektedir. Net ve emin ifadeler kullanır. Reklam ise, serbest pazarda faaliyet gösteren, firma, kurum ve kuruluşların ürettiği mal ve hizmetleri, ayrıca fikirleri, kişileri, geniş halk yığınlarına tanıtma biçimlerini kapsamaktadır. Propaganda, bir amaca ya hizmet eder veya karşısında durur. Propagandanın, bir duruşu bulunmaktadır. Kamuoyunun kitleler halinde, güdümünü etkilemek için yapılmaktadır. Bir düşünceyi benimsetip, kitlelerin sahiplenmesini sağlamaya çalışır. Propaganda da amaç iletişim değil direkt iletimdir. Tartışma kabul etmeyen, bir yapı içerir. Buradaki bilgi akışı tek yönlüdür. Ama reklam da amaç, iletişim olmakla beraber, çift taraflı bilgi akışına olanak tanıyan bir yapı içerir. Reklamda, üretici, kendi ürün ve hizmet özelliklerini, halk yığınlarına iletirken, onların, ilgili ürün ve hizmetle ilgili beklenti ve geri bildirimlerini alarak, kullanır. Kendi ürününü yeniler, değiştirir, farklı özellikler katarak tekrar sunar. Yukarıda sözünü ettiğimiz ayrım, önemli bir ayrım olmaktadır. Reklam sektörü, propagandanın bu özelliklerini, son zamanlarda, şu şekilde kullanmaktadır. Toplumun yapısını, psikolojik dengesini, kültürel yapısını daha önceden, piyasa analizleri ve kendi deneyimleriyle ortaya çıkardığı için, tanıtım yaparken, nereden yaklaşması gerektiğini genellikle bilmektedir. Ürün ve hizmetlerin tanıtımlarını yaparken, rakip firmanın, ürün ve hizmetlerinin açıkları, hataları veya eksikleri üzerinde, sürekli tekrarlanan söylemlerle, halkın bu konudaki düşüncelerini kendine çekmeye çalışır. Propaganda, hedefleri doğrultusunda planlı ve sistemli gitmektedir. Eğer düzgün planlanmış bir propaganda çalışması yapılırsa, hedeflerine ne kadar yaklaşabileceği tahmin edilebilmektedir. Fakat her ne kadar, piyasa analizleri, toplumun yapısına ilişkin kültürel, sosyolojik, ekonomik özellikleri reklam tarafından araştırılmışsa da, insanların algıları, yapılan reklamı farklı yorumlayabilmektedir. Reklamın etkisi bütün yapılan çalışmalara rağmen tam olarak tespit edilememektedir. Reklam sektörü, çalışmalarında propagandayı kullanmaktadır. Özellikle rekabet noktasında, isim ve adres belirtmese de, ilgili ürünü veya hizmeti çağrıştıracak noktalara değinerek, kendi ürün ve hizmetlerini ön plana çıkararak, rekabet alanında sıkça kullanmaktadır. Reklamlarında propagandayı en çok kullanan GSM firmalarını örnek olarak verebiliriz.


Devamı için tıklayınız ...