Evet, reklam gereklidir. Günümüzde ekonomik sistemler, dünya çapında, çok büyük Pazar alanlarına dönüşmüşlerdir. Bu dev pazarların içerisinde, firmaların reklam olmadan ayakta durması oldukça zordur. Eski zamanlarda, firmalar, sadece insanların ihtiyaçları kadar ürün ve hizmet üretmekteydi. Fakat geldiğimiz süreçte, firmalar ihtiyaç fazlası üretim yapmaya başlamışlardır. Üstelik üretilen bu ihtiyaç fazlası ürünlerin de satılması, kendilerine Pazar bulması gerekmektedir. Bundan daha önemlisi de, dünya pazarlarında benzer ürün ve hizmet üreten, çok fazla sayıda firma bulunmaktadır. Firmalar ve ürünleri, sürekli rekabet halinde pazardaki yerlerini korumaya, hatta Pazar payını büyütmeye çalışmaktadırlar. Bu durumda, reklam olmadan, bir firmanın pazarda yer bulması, ancak ürettiği ürün ve hizmetin, yeni ve benzersiz olması ile mümkün olabilmektedir. Günümüzde bu durum, neredeyse imkânsızdır. Bir firma, kuruluş aşamasında bile reklama ihtiyaç duyar. İnsanların varlığından haberdar olması gerekmektedir. Adını, adresini, üretim şeklini, üretiminde bulunduğu ürün ve hizmetlerin neler olduğunu halk yığınlarına bildirmesi, onların bu ürün ve hizmetleri kullanmasını veya satın almasını sağlamak zorundadır. Firmalar bunu ancak pazarlama iletişimiyle, en önemlisi de reklamla yapabilmektedir. Reklam, onun kendini ifade etme aracıdır. Reklamı kullanarak, kendini halk yığınlarına tanıtan firma, halk yığınlarının da tepkilerini ölçerek, büyüme yönüne karar vermekte ve gelişmektedir. Yani eksik yönlerini, ihtiyaçlarını hedef kitlesinden öğrenerek tamamlamaktadır. Firma, halk kitlelerine kuruluş aşamasını ve kendini tanıttıktan sonra, hedef kitlesini büyütmek için de reklam yapmaya devam etmek zorundadır. İnsanların ilgisini çekerek, satış miktarını arttırıp büyümeye başlamaktadır. Büyükçe üretimi büyümekte ve üretim çeşitlenmektedir. Ayrıca firmalar markalaşma yolunda da reklamı kullanmak zorundadır. İnsanların bilmediği, hatırlamadığı, özelliklerinin ne olduğunu, kullanımını bilmediği bir firma ismi marka değildir. Markalaşma zaten insanların zihinlerinde yer edinebildiğinde marka olabilmektedir. Firmanın ileriye yönelik her aşaması, reklam vasıtasıyla olabilmektedir. Kısaca, reklam firmalar için olmazsa olmazlardandır. Reklamla satış yapar, kendini var eder, yeni ürün ve hizmet alanlarını görür ve üretimini çeşitlendirir. Reklamla markalaşır, dünya pazarlarına açılır ve oralarda kendine yer bulur. Benzer ürün ve hizmet üreten firmalarla, reklam vasıtasıyla rekabet edebilir ve kendi ürünlerinin tercih edilmesini sağlayabilir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam dubaları, eskiden trafikte bilgilendirme veya inşaat alanlarını belirleme tabelaları olarak görev yapmaktaydı. Fakat günümüzde, reklam sektörünün gelişimiyle beraber çeşitlenmesi, artık her şeyin, her alanın, reklam amaçlı kullanılmış olması, farklılık arayışlarını da beraberinde getirdi. Tüketicilerin dikkatini çekmek, onları ürün veya hizmetlere yönlendirmek için, durmadan yeni tasarımlar, farklı malzemeler, farklı renklerde reklam ilanları her tarafta boy göstermeye başladı. Günümüzde her işletme, büyük bir bütçeye sahip değildir. Sektörlerde faaliyet gösteren firmalar, büyük, orta ve küçük ölçekli bütçe ve Pazar payına sahip olabilmektedir. Elbette ki reklam, bir işletmenin pazardaki can damarıdır. Fakat her işletme, reklamın etkili kitle iletişim araçlarını kullanamamaktadır. Genellikle bütçelerinden kaynaklı olan bu durumda işletmeler, ucuz, estetik, kullanışlı reklam araçlarını tercih edebilmektedir. Reklamın, mesajlarını kitlelere ulaştırmak için kullandığı araçlar, aşağı yukarı belirlenmiştir. Maliyet hesaplarından dolayı, bazen olması gereken araçlar kullanılamamaktadır. Örneğin büyük ebatta ve çarpıcı bir tabela tasarımı, her firmanın isteyebileceği bir reklam ürünüdür. Fakat bu yapılamayınca, bütçeye göre en uygun malzemeyle, mümkün olduğunca reklam yapılmaktadır. Reklam dubaları da bu noktada tercih edilmektedir. Artık sadece trafikte veya inşaat alanlarında değil, dükkân önlerinde, yanlarında, firmanın ara sokakta bulunması halinde sokak ile caddenin kesiştiği noktalarda, dükkân veya mağaza içlerinde, AVM’lerde, otoparklarda, parklarda tabela gibi kullanılabilmektedirler. Her yerde kullanılabilen bir yapıya sahip, taşınabilir, dayanıklı özellikleriyle tercih edilen reklam araçlarından biri olmuşlardır. Reklam dubaları birçok renkte kullanılabilme özelliğine de sahiptir. Kırmızı, mavi, yeşil, sarı renkli dubalar, görsel açıdan da göze hoş görünmektedirler. Büyük, küçük, orta boylarda üretilebilmekte veya firmanın istediği ölçülerde üretimi yapılmaktadır. En çok kullanılan yapım malzemesi plastik olup, çift taraflı kullanım alanlarına, reklam tasarımları koyabilmek mümkün olmaktadır. Tasarımına göre, ince veya kalın, yumuşak veya sert yapılabilmektedir. Reklam ürünleri, gün geçtikçe çeşitlenmeye devam edecektir. Çünkü dünya pazarı gün geçtikçe büyümektedir. İşletmelerin pazardaki yerini koruması, benzer firmalarla rekabet edebilmesi, bu gelişimle beraber daha da zor hale gelmektedir. Böyle bir zamanda reklam sektörünün, tüketicilere ulaşmak için, kesintisiz bir farklılık, çekicilik, şaşırtıcılık v.s. arayışları bilinen özelliklerindendir. ileriki zamanların reklam kulvarlarını tahmin etmek zor ama kesinlikle çok farklı yollarla, yeni iletişim mecralarını yaratacağı kesindir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam fotoğrafçılığı, firmaların reklam kampanyaları bünyesinde kullanmak istedikleri, ürün ve hizmet fotoğraflarının, reklam tasarımlarında kullanılabilir özellikte çekilmesidir. Fotoğraf çekimi konusunda uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılan bu işe, sektörel fotoğrafçılık ta denmektedir. Firma ürünlerinin farklı açılardan çekilmesi, yani ambalaj özelliklerinin, firma isim ve logonun görülebilen en iyi açılarının yakalanıp çekilmesidir. Fotoğrafçılar aynı zamanda, makinenin ışık ayarlarını, uzaklık ve yakınlık ayarlarını, netlik ayarlarını, fotoğrafların kullanılacağı alanlara göre, ayarlayabilmek durumundadırlar. Ürün ve hizmet fotoğraflarının duruşu, görünüşü, ifadesi oldukça önemli olmaktadır. Reklam fotoğrafçılığında, fotoğrafın nerede kullanılacağı oldukça önem taşımaktadır. Örneğin; Gazete, dergi, katalog, insert, el ilanı gibi matbaalar tarafından basılan, reklam araçlarında kullanılacaksa, fotoğrafların en az 300 çözünürlükte çekilmesi gerekmektedir. Çünkü ofset baskı dört renktir. Fotoğraf üzerindeki renk sayısının hepsini basarak, net görüntüyü alabilmektedir. Ofset baskıdan çıkan çalışmalar, oldukça kaliteli olmaktadır. Burada kullanılacak olan fotoğrafların, ışık durumları da son derece önem kazanmaktadır. Örneğin, kullanılacak ürünün hiçbir tarafının parlamaması gerekmektedir. Bu nokta, tasarım aşamasında oldukça önem kazanmaktadır. net, karizmatik, hoş v.b. görünümlerin olması gerekmektedir. Ofsette basılacak ürün fotoğraflarının, düşük çözünürlükte çekilmesi, ofset baskı sonrasında bulanık görüntülerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Eğer kullanılacak fotoğraflar, internet ortamlarında kullanılacaksa, çözünürlüklerinin 72 Dpı olması yeterli olmaktadır. Fotoğrafların içerdikleri renk sayısı burada çok önemli değildir. Çok küçük fotoğraflar da, internet üzerinde net görünebilmektedir. Eğer fotoğrafları çekilecek ürünler, dijital baskıda kullanılacaksa, 150-300 çözünürlük yeterli olabilmektedir. Reklam fotoğrafçılığı, tüm sektörlerde kullanılabilmektedir. Örneğin; mobilya, gıda, tekstil v.s gibi üretim sektörlerinin, tüm ürünleri için kullanılmaktadır. Ayrıca, hizmet sektörünün de tüm alanlarında kullanılmaktadır. Hizmet sektöründe kullanılan fotoğrafların özellikleri, ürün fotoğraflarına göre daha önemli olmaktadır. Çünkü bu alanda çekilen fotoğrafların, bir hikâyesinin olması beklenmektedir. Söz konusu reklam sektörü olunca, çekilen her fotoğrafın bir hikâyesinin olması, oldukça önemli olmaktadır. Çünkü fotoğraflar, insanların etkilenmeleri, dikkatlerinin çekilmesi amacıyla çekilmekte ve ona göre kullanılmaktadır. Hiçbir özelliği olmayan bir fotoğraf, mutlaka bir tasarımcının elinden geçmek durumundadır. Fakat hikâyesi olan bir fotoğraf olduğu gibi kullanılabilmekte ve oldukça etki bırakmaktadır. Kısaca reklam fotoğrafçılığı, aynı reklam tasarımcılığı kadar önem taşımaktadır. Fotoğrafçının aynı özellikleri taşıması gerekmektedir. Yaratımcı, zeki, pratik, görsel sezgileri olan, aynı zamanda makinesinin kadrajında ne görmesi gerektiğini bilen bir fotoğrafçıya ihtiyaç duyar.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam sektörü, yaratıcılık, farklılık, zekâ gibi özelliklere ihtiyaç duyar. Fakat en önemli ihtiyacı eğitim ve deneyimdir. Sektörde çalışan reklamcıların, kendi konularında uzmanlaşmış olmaları gerekmektedir. Üniversitelerde, sektöre yönelik bölümler bulunmaktadır. Halkla ilişkiler ve tanıtım anabilim dalları, pazarlama iletişimi bölümleri bulunmakta ve eğitimi en ince ayrıntısına kadar verebilmektedirler. Bunların dışında, sivil toplum kuruluşları, (örneğin; reklamcılar derneği v.b.) reklam eğitim ajansları, dershanelerin bazıları gibi, bu alanda çeşitli eğitimleri vermektedirler. Bu tip kurum ve kuruluşlar, sektörün ihtiyaçlarını tespit ederek eğitim programlarını hazırlamaktadırlar. Bu alanda verilen eğitimler; fotoğrafçılık, grafikerlik, internet reklamcılığı, bütünleşik pazarlama iletişimi, medya planlama, reklam metin yazarlığı v.s olmaktadır. Fakat bunlar, aslında küçük kapsamlı, daha çok teknik kısımlara değinen eğitimler olmaktadır. Geniş kapsamlı eğitim veren üniversitelerde ise reklam sektörüne yönelik şu eğitimler verilmektedir.

  • Reklamcılık ve Marka Yönetimi; Bu eğitimde öğrencilere reklam teorileri, reklam analizleri, marka yönetimi, yaratıcı strateji konularıyla beraber, bilimsel analiz yeteneği kazandırılarak, konuyla alakalı çalışma yapma olanağı sağlamaktadırlar.
  • Müşteri İlişkileri Yönetimi ve Brief; hedef kitle, iletim ve müşteri ilişkileri yönetimi kapsamında, hedef kitlenin önemi anlatılmaktadır. Hedef kitlenin doğru belirlenmesi, mesajların belirlenmesi, reklam ve halkla ilişkilerin mesajları arasındaki farklar anlatılmaktadır. Sunum eğitimlerinde ise; sunum ve konkur süreci, sunumun ne olduğu( iyi ve kötü arasındaki farklar), konkur nedir ve hazırlık süreçleri aktarılmaktadır.
  • Tüketici Davranışları ve Araştırma; bu konuda da tüketici davranışlarının üç temel faktörü anlatılmaktadır; a) kültürel etkiler, yani sosyalleşme tanımlanmaktadır, b) bireysel etkilerde ise, güdülenme, duygular, öğrenme ve hatırlama anlatılmaktadır, c) grup etkilerinde, öneri alma, aile, sosyal ilişkiler, etnik ve dini etkiler, sosyal sınıf veya rollerin etkisi verilmektedir.
  • Reklamda Stratejik Planlama; markanın tüm bileşenlerini ve sürecini anlatılmaktadır. Markanın rakipleriyle durumunu, hedef kitle analizi ve markanın yöneliminin nasıl sağlanabileceği üzerinde durulmaktadır.
  • Reklamda Yaratıcılık; yeni, farklı, özgün, zekice üretimin temelleri verilmektedir.
  • Reklam Yazarlığı- Sanat Yönetmenliği; reklam metinlerinin yazımında, yaratıcılık, sadelik, ifade etme kavramları, görsel çekicilik eğitimleri verilmektedir.
  • Reklamda Prodüksiyon; tanıtım filmi, reklam filmi, prodüksiyon, post-prodüksiyon, video, klip eğitimleri verilmektedir.
  • Stratejik Medya Planlama ve Yaratıcı Mecra Kullanımı; maliyet-medya araçları, yeni, farklı reklam alanlarının yaratımı konularını işlemektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Edison araştırma raporuna göre; Twitter kullanıcıları, aynı zamanda markalar ile etkileşimi olan, diğer sosyal ağların da üyeleridir. Bu durum ise,  markaların reklam modeline uyumu açısından elverişli bir ortam yaratmaktadır.

2010 yılında yapılan ve Amerika'da Twitter kullanımı ve reklam modeli adlı rapora göre, Twitter, farkındalık açısından, patlamanın yaşandığı bir sosyal ağın incelikli portresini çizerken, aktüel kullanıcıların katılımının yavaş olduğunu göstermiştir. 12 ve üzeri yaşlarda, 1.753 Amerikalının telefon görüşmelerinin esas alındığı araştırmada, Twitter popülâsyonunda, şaşırtıcı demografik bakış açılarının yer aldığı, sonucu çıkmıştır. Rapora göre, Twitter kullanıcılarının % 51'i, bir sosyal ağda bir markayı takip etmektedir. Bu sayı tüm sosyal ağların kullanıcıları açısından değerlendirildiğinde % 16'ya düşmektedir. Twitter kullanıcılarının % 42'si, ürünler ve hizmetler hakkında bilgi aldıklarını, % 41'i de ürün ve hizmetler hakkında görüş bildirdiklerini belirtmişlerdir. Twitter kullanıcılarının  %28'i indirim ve satış noktası aradığını, %21 ürün ya da hizmetleri satın aldığını ve %19'u da müşteri desteği aradığını belirtmiştir.


Devamı için tıklayınız ...

İnsanlık tarihinin en eski kavramlarından biri olan pazarlama, insanlık ile birlikte ekonomik, sosyolojik ve psikolojik değişimler geçirerek, başkalaşıma uğramıştır. Pazarlamada sırası ile yüz yüze yapılan, malın mal ile alındığı ilk evre, paranın icadı ile başlayan ikinci evre, kitlesel üretimin başlattığı üçüncü evreden söz edebiliriz ki bu dönem reklamın da anlam kazandığı dönemdir. Kitlesel üretim aşamasını, kitlesel pazarlama ve kitlesel pazarlamayı da klasik pazarlama dönemleri takip etmiştir. Klasik pazarlama ile birlikte iletişim yöntemleri değişmiş, reklama halkla ilişkiler, kişisel satış ve doğrudan pazarlama gibi unsurlar eklenmiştir. Zamanla bu dönem de kapanmış, bütünleşik pazarlama denilen ve pazarlamanın iletişim, iletişimin de pazarlama anlamına geldiği yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemler içerisinde önce reklamın sadece ne söylediği ile ilgilenilirken herkesin bir şeyler söylemeye başlamasıyla ne söylendiğinden çok nasıl söylendiği önem kazanmıştır. Herkesin neyi nasıl söylediğine dikkat etmeye başlamasıyla söylenenin ne zaman ve nerede söylendiği daha önemli olmuş, böylelikle medya planlama metotları değişmiş ve reklamda alternatif teknikler artmıştır. İnteraktif pazarlama, gerilla pazarlama teknikleri bunlardandır. Reklamcılığın bu gün bulunduğu noktada, herkes mükemmelliğe bu kadar yaklaşmışken mükemmel olmak artık pek de bir anlam ifade etmiyor. Herkesin bildiği şekilde yapılan reklamcılığın fark yaratamayacağı açıktır. İşte tam da bu sebeple, Amerikalı uzmanlara göre çare, yeni bir reklamcılık ve reklam ajansı modelindedir. Bu konuda ABD’de etkinlik gösteren, küresel pazarlama ve satış sahasında söz sahibi bazı isimlere kulak verelim; “Çizgi üstü ve altı alışılagelmiş reklam yöntemlerini unutun. Klasik rekabet modellerini, pazarlama, reklam yöntemlerini hatta bilinen yaratıcılık ve pazarlama tekniklerini de unutun. Gerçekten ileri adım atmak istiyorsak, reklam ile ilgili tüm yöntemleri yıkmalı ve yeniden yaratmalıyız.” Scott Donaton, AdAge “Tüketicilere ulaşma yöntemimizi ve reklam felsefemizi yeniden yaratmak zorunlu hale gelmiştir. Bunun için yeni bir reklam yöntemine ihtiyacımız var. Henüz bunu uygulayabilen yok. Ama bir gün mutlaka gerçekleşecek. Ve biz o zaman orada olacağız.” A. G. Lafley, Procter&Gamble Başkanı ve CEO’su “Reklam ve pazarlama sektörü ciddi bir sorun ile karşı karşıya. Yeni pazarlama ve reklam modellerinde, yaratıcı süreç ile reklam ortamları yönetimi arasında bir uyumsuzluk var. Klasik reklam yöntemlerinin çoğu artık işe yaramıyor.” Alan Rutherford, Unilever Global Medya Direktörü “İşletmeler ve reklam verenler panik içerisinde. Her firma, bir reklam ajansının onu kurtarmasını ve satışlarını arttırmasını bekliyor. 50 yıldır uygulanmakta olan reklam teknikleri artık pazarlama ve satış sorunlarnıı çözemiyor. Müşteriler bu nedenle, devamlı reklam ajansı değiştiriyor. Aslında sorun klasik reklam modelinde. Çünkü klasik reklamcılık yöntemleriı artık bitmek üzere .” John Stratton, CMO Başkanı, Reklam sektörü, genel olana ve alışılmışa uymayan, kurallara aykırı olacak şekilde değişmektedir. Ve buna da Anormal Reklamcılık denmekte. Bu kavram temel olarak reklam ajansının pazarlama karmasını oluşturan diğer elemanlara müdahale etmesi anlamına geliyor. Ne demek istediğimizi anlatabilmek için bir örnek verelim; Normal bir ajans-müşteri ilişkisinde üretici ortaya bir ürün çıkarır, üretimini yapar, fiyatı ve dağıtım şekline bir yön çizdikten sonra pazarda yer edinebilmek için reklam ajansına başvurur ve elindeki ürünün özelliklerini belirterek ürününün satılabilir olmasını talep eder. Fakat Anormal Reklamcılık ta, reklam ajansı reklam vereni müşteri olarak değil de bir iş ortağı olarak değerlendirir. Reklam ajansı iç ve dış pazarı uzmanlarla analiz ederek fikrin doğruluğunu test eder. Ürünle ilgili olarak üretici firma ile birlikte ar-ge çalışmalarına ve ürünün tasarımına katılır hatta bu çalışmalarda yaratıcı ekiplerinin de etkisiyle yeni ürünlerin oluşumuna da sebep olabilir. Fiyatlandırma ve dağıtım kararlarına da müdahale edebilir. Ürünün isminin belirlenmesinde, ürüne kimlik kazandırılmasında ve paketleme çözümleri üretilmesinde fikir verebilir. Ve tabi ki son olarak hazırlanan bu pazarlama yönetimini uygulamaya geçirir. En önemlisi de stratejik bir ortak olarak çalışan reklam ajansı tüm bu aşamalarda ücret talep etmektense hazırladığı markanın arkasında durarak, performans odaklı bir fiyatlandırma yöntemi olan “Satıştan Kar Payı Alma Modeli”ni tercih edebilir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam; firmaların, ürün ve hizmet özelliklerinin, çeşitli kitle iletişim araçları vasıtasıyla, geniş halk kitlelerine tanıtılmasıdır. Tanıtım amacıyla yapılan her şey reklam faaliyetleri kapsamına girmektedir. Tanıtım amaçlı yapılan; televizyon, radyo, internet gibi araçlarda yayınlanmak üzere yapılan, reklam filmleri, cıngıllar, reklam metinleri, reklam görselleri, reklam animasyonları v.b. çalışmalar reklam faaliyetlerine girmektedir. Bunların yanında; bina giydirme, araç giydirme, billboard, afiş, silindir kule, megalight, tabela gibi açık hava reklamları kapsamına giren araç ve alanlara ilişkin yapılan, tasarımlar da reklam faaliyetleri kapsamına girmektedir. İster açık hava olsun, ister diğer kitle iletişim araçlarının kullanımıyla olsun, tanıtım amaçlı yapılan her şey reklam faaliyetidir. Günümüzde ekonominin gelişimiyle beraber, reklam faaliyetleri oldukça çeşitlenmiştir. Yaşamımızın her alanında reklam karşımıza çıkmaktadır. Evde, sokakta, yürürken, yemek yerken, sinema izlerken, her noktada bu tip faaliyetlere rastlayabilmekteyiz. Kimi dilden dile, kimi radyo dinlerken veya televizyon izlerken, kimi yolda yürürken, yol kenarına yerleştirilmiş bir tabela da, gazete okurken sayfa aralarında, yoldaki bina duvarlarında, önümüzden geçen bir aracın üzerinde, seminer veya konferanslarda oturduğumuz sandalye giydirmesinde, oturduğumuz masa üzerinde karşımıza çıkmakta ve bize tanıtım yapmaktadırlar. Tanıtım biçimleri, temaları farklı farklı; kimi dikkat çekici, kimi etkileyici mesajlar içeren, kimi insani özelliklerimizin herhangi bir yanına hitap ederek, karşımıza çıkmakta ve ilgimizi çekmeye çalışmakta, bize bir şeyler anlatmaya başlamaktadır. İşletmelerin ürettikleri, ürün ve hizmetleriyle ilgili bilgiler vermekte, bilgilerimizi arttırmaktadır. Ürün ve hizmetlerin içerdikleri faydalı özellikleri, nasıl kullanmamız gerektiğini, dayanma sürelerini, nereden ve nasıl temin edebileceğimizi, kimin tarafından nerede üretildiğini anlatarak, onları satın almamızı veya kullanmamızı istemektedir. Reklam faaliyetleri; toplum analizleri ile işe başlamaktadır. Analizlerden çıkardığı sonuçlarla, hangi faaliyeti, hangi reklam aracını kullanarak yapması gerektiğine karar vermekte ve süreci başlatmaktadır. Bazı firmalar oldukça geniş reklam kampanyaları ile karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada uzun bir zaman diliminde, her reklam alanını kullanarak tanıtımlarını yapmaktadır. Bazı firmalar ise, kampanya niteliğinde değil de, tek bir ürün veya hizmet tanıtımını bir defaya mahsus yapabilmektedir. İster geniş reklam kampanyaları düzeyinde olsun, ister tek bir defaya mahsus olsun, hangi kitle iletişim aracını kullanırsa kullansın, herhangi bir ürün, hizmet, marka, fikir, projeyi tanıtan, her afiş, her söylem, her cıngıl, her film, her görüntü reklam faaliyeti olmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam mesajının, marka veya ürün özelliklerini vurgulaması gerektiğini düşünecek olursak, televizyonlarda bir süredir yayınlanmakta olan, vivident markasının, asai üzümü ile karpuz birlikteliğinden doğan lezzeti vurgularken, reklam tasarımının, konu bütünlüğünde ilettiği mesajlar, değişik yorumlara neden olmaktadır. Hâlbuki reklam tasarımlarının konu bütünlüğü de dâhil, kullanılan oyuncuların mimik hareketleri, diyalogları, reklam tasarımında kullanılan ortam ve görüntülerin hepsi, yan anlamları çağrıştırmayacak, istenilen mesajlar dışında, yanlış herhangi bir mesajın çıkmaması gerektiği bilinen bir konu olmakla beraber, oldukça önem taşımaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Firma, kurum ve kuruluşlar, reklama ihtiyaç duyduğunda reklam ajanslarıyla çalışmaktadırlar. Reklamın uzmanları ve yürütücüleri olmaları dolayısıyla, neyi nasıl yapmaları gerektiğini öğrenmek ve harekete geçmek için başvurmaktadırlar. Reklam ajansları, önce reklam danışmanlığı yaparak işi başlatmaktadırlar. Yani danışman görevi görmektedirler. Bu noktada, reklam ajansı veya reklamcı, firmanın yapısı, kuruluşu, bugüne kadar ki Pazar macerası, vizyonu, misyonu ayrıca ürün veya hizmetlerinin yapısı, bunların özellikleri gibi bilgileri firmadan öğrenmektedir. Alınan bu bilgiler doğrultusunda ya kendisi ya da (PR) piyasa araştırma şirketlerini devreye sokarak, firmadan aldığı bilgiler doğrultusunda, toplum, Pazar, piyasa araştırmalarını başlatmaktadır. Reklamcı, reklam veren firmaya, bu araştırmalar sürerken, kesintisiz geri bildirim yapmaktadır. Reklamcı, piyasa araştırmaları veya analiz çalışmalarının her kademesinde firmayla, Pazar içerisindeki durumu; bilinirliği, satış dinamikleri, rekabet halindeki firmaların çalışmaları, ihtiyaç duyduğu donanımları, halkın etkilenimlerini, ihtiyaçlarını, hareketlerini v.s çıkan sonuçları paylaşarak, bunların hedeflenen noktaya gelmesi için, reklam planlamasını da ortaya çıkarmaktadır. Reklamcı, araştırma sonuçları ve reklam veren firmanın hedeflerini bir araya getirerek, reklam kampanyasının içermesi gereken çalışmaları, reklam veren firmaya bildirir. Bu noktada reklam veren firma, hem geçmiş durumunu hem de yapması gerekenleri öğrenmektedir. Yapılacak reklam kampanyasının planlamasını bu noktada birlikte yaparak, stratejik planlamanın en önemli kısmını yani, bütçeyi ortaya çıkarırlar. Ortaya çıkarılan bütçe ile kullanılabilecek en etkili reklam mecraları tespit edilir. Reklamcı bu noktaya kadar, reklam veren firmaya danışmanlık hizmeti sağlamış olmaktadır. Ama görevi burada bitmemektedir. Reklam kampanyasının yürütülmesi esnasında da danışmanlık hizmeti devam etmektedir. Bu hizmet, reklam kampanyasının bitimi ve, gene piyasa araştırmaları vasıtasıyla, çıkan sonuçları firmaya ilettikten sonra bitmektedir. Reklam kampanyasının yürütülmesi esnasında, danışman reklam tasarım birimlerinin çalışmalarını da denetler, yaratıcı fikir, etkileyici konu ve slogan üretimine katkı sağlar. Reklam danışmanı, basılacak olan tüm malzemelerin basım yerlerini, Açıkhava reklamcılığı kapsamındaki araçların kiralanması, maliyeti, reklam filmleri için yapım firmalarını, kullanılacak oyuncu niteliğini, cıngılları v.s. ile ilgili reklam veren firmaya yardımcı olarak, bunların yapılmasını sağlar. Reklam filmi, cıngıl, baskılı v.b. tasarım aşamalarında bulunarak fikir verir, hedeflenen noktaya doğru yönlendirir. Reklam kampanyasının bitiminde, piyasa araştırmaları yapılmasını sağlayarak, yapılanların etkilerini ölçerek, firmaya geri bilirim yaparak, danışmanlık hizmetini tamamlar.


Devamı için tıklayınız ...

Bir ülkede, bölgede yapılan tüm reklam mecralarında ki reklam tasarımlarının, reklam uygulama esaslarına uygun olup olmadığını inceleyen kurumdur. Türkiye de bu anlamda kurulmuş en önemli kuruluş, reklam özdenetim kuruludur. Bu kuruluş, reklam verenler derneği, reklamcılar derneği üyelerinden oluşturulmuştur. 1994 yılından bu yana faaliyet göstermekte olan kurul, uluslar arası reklam uygulama esaslarına aykırı bulduğu reklamların, düzeltilmesini, yayınlanmamasını reklam veren firmadan talep etmektedir. Bunun dışında radyo televizyon üst kurulu bulunmaktadır. Bu da televizyon ve radyolarda yayınlanan reklamların, standartlar ölçütünde yapılması ve yayınlanmasını, çeşitli yaptırımlarla sağlamaya çalışmaktadır. Reklamların, toplumsal sorumluluk taşımaları gerektiği, kitlere zarar verebilecek niteliklerden uzak yapılması amacıyla faaliyet gösteren bu kurumlar; Tüketiciyi koruyan, doğru bilgilendiren, haksız rekabet etmeyen, toplumun farklı yaş seviyelerinin ahlakını bozucu her hangi bir etki taşımayan, reklam tasarımlarının yapılmasına destek vermektedirler. Bunların dışında hareket eden kurum ve kuruluşlara ise, para cezası veya reklam yayınlarını durdurma yoluna giderek engellemeye çalışmaktadırlar. Reklam veren firmaların satışlarını arttırmak amacıyla, tüketicilerine ürün veya hizmet özellikleriyle ilgili kanıtlanabilir bilgi vermelerini sağlamaya çalışmaktadırlar. Türkiye de hemen her bakanlığa bağlı, reklam denetim kurulları bulunmaktadır. Sanayi bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı v.s. bunların hemen hemen hepsi, kendi faaliyet alanlarında çalışan firma, kurum ve kuruluşların reklamlarını denetlemektedir. Birbirinden farklı alanlarda çalışan bu kurullar, uygulama esaslarına uygun reklamın yapılmasına uğraşmaktadırlar. Reklam özdenetim kurulu ise, hemen her alanda yapılan, tüm reklam mecralarıyla ilgilenmektedir. Denetleme kurulları, tüketicilerin korunması, toplumun ahlaki-kültürel yapısının zarar görmemesi amacıyla çalışmalarını yaparken, aynı zamanda reklam veren firmaları da, bir anlamda korumaktadırlar. Onların yanlış reklam mecralarına girerek, markalaşma yolunda zarar görmemelerini sağlamaktadır. Hedef kitlenin bu tip firmalara güvenlerinin yıkılmaması, Pazar paylarının düşmemesini sağlamaktadırlar. Bunlara benzer bir yapı da tüketiciler adına bulunmaktadır. Tüketiciler Derneği adı altında kurulmuştur. Bu kuruluşun amacı da; firma ürün ve hizmet özelliklerinin, belirtildiği özellikleri taşımaması halinde, tüketicinin kandırılması, aldatılması halinde, tüketici adına resmi kanallara başvurarak, hatanın düzeltilmesini sağlayıp, tüketicinin korunmasına destek olmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...