Dizayn, İngilizce kökenli bir sözcüktür; bir yerin, bir konunun, kullanıcıya veya görücüye çekici gelmesi ya da yolunu bulmasını kolaylaştıracak şekilde biçimlendirilmesi (dizayn edilmesi) anlamında gelmektedir. Reklam sektöründe bu kelime yerine tasarım kelimesi kullanılmaktadır. Tasarım kelimesinin ise temel anlamı; bir araştırma sürecinin sonucunda veya herhangi bir sürecinde elde edilen bilgiler doğrultusunda, resim, grafik, fotoğraf ve metinlerden oluşan verilerin harmanlanarak, çarpıcı, etkileyici bir ifadenin ortaya çıkarılmasıdır. Bu malzemelerden oluşan etkili mesaj anlamında kullanılmaktadır. Reklam dizaynları birbirinden farklı yapılmaktadır. Her reklam aracının kendine has yapısı bulunduğu için; kullandığı malzemenin farklı olması, bulunduğu yerin özelliklerinin farklı olması bunu gerektirmektedir. Her reklam aracının özellikleri, kendine has reklam dizaynını gerekli kılmaktadır. Örneğin televizyon reklam dizaynını yani tasarımını yaparken, görsel-işitsel-algısal olabileceği için, yapım firması, oyuncu seçimi, ses seçimi, müzik seçimi yaptıktan sonra, canlı bir ekiple reklam tasarımı yapılmaktadır. Radyo reklamları ve internet reklamlarında, keza aynı ihtiyaçlar söz konusudur. Fakat diğer reklam araçları olan, baskılı tasarımlara ihtiyaç duyanlarda ise, durum farklıdır. Orada konu bütünlüğüne bağlı kalarak, verilmek istenen ana tema çerçevesinde, resim, fotoğraf, grafik, metinler bilgisayar ortamında harmanlanarak, bütünlüklü, çarpıcı bir iletim görüntüsü oluşturulur. Reklam dizaynı, hangi tür tasarım için kullanılırsa kullanılsın, bir firmanın, vizyonunu, misyonunu en iyi şekilde ifade edecek, resimlerin, görüntülerin, müziklerin, seslerin, grafiklerin yeni ve çarpıcı mesaj verebilecekleri bir bütünlüğe dönüştürülmesiyle oluşturulmaktadır. Baskılı reklam dizaynları, bilgisayar destekli grafik tasarım programları aracılığıyla yapılmaktadır. Bu işi yapan grafik tasarım meslek gurubundan gelmektedir. Bu meslek gurubunun ihtiyaç duyduğu temel özelliklere yani; yaratıcılık, yenilikçilik, farklılık, etkileyicilik v.b. sahip grafik tasarımcı, reklam tasarımlarını yani dizaynlarını, farklı bir fikirle yoğurarak, dikkat çekebileceği bir dizayn yapar. Her grafik tasarımcının, her reklam ajansının, her firma, kurum ve kuruluşun kendilerine has bir dizayn anlayışı bulunmaktadır. Bu noktada önemli olan, reklam veren firmanın ilgilendiği dizayn şeklinin, tasarımcı tarafından kavranarak, ona hitap edecek dizaynı oluşturabilmesidir. Veya tasarımcı öyle farklı, etkileyici bir dizayn yapar ki, firma o güne kadar beğendiği, kullanageldiği biçimden vazgeçer ve o reklam dizaynını kullanır.


Devamı için tıklayınız ...

Bilindiği gibi reklam mecraları hem etkileri, hem biçimleri hem de uygulandıkları araçlar açısından farklılık göstermektedirler. Görsel-işitsel-algısal reklam tasarımlarının yapıldığı ve kullanıldığı kitle iletişim araçları, televizyonlar, sinema, internet ortamları olmaktadırlar. Radyolar ise bu tasarım biçiminin işitsel-algısal olanlarını kullanabilmektedir. Gazete, dergi, billboard, afiş, insert, katalog reklamları, matbaalar tarafından, birbirinden farklı özellikler gösteren malzemeler üzerine baskı yapılarak, görsel-algısal reklam alanlarına girmektedirler. Açık hava reklamcılığı kapsamında olan bina giydirme, araç giydirme, stant, durak, organizasyonlarda kullanılan; sandalye masa, iç mekân baskı biçimleri ise dijital baskı yapan ajanslar tarafından, gene farklı özellikler gösteren malzemeler üzerine basılmış görse-algısal reklam alanında kullanılmaktadır. Son zamanlarda yaygınlık kazanan, internet ortamı ise, yukarıda saydığımız reklam türlerinin hepsini yayınlayabilmektedir. Her çeşit tasarımı gösterebilmektedir. Günümüzde en geniş kitleye hitap eden kulvarlardan birini oluşturmaktadır. Televizyonlar ise hala internetten önce gelmekte. Reklam dergileri, yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi, görsel-algısal reklamların olduğu kitle iletişim araçlarından biri olarak kullanılmaktadır. Dergiler, hitap ettiği kitle açısından değerlendirildiğinde, televizyon, radyo ve gazetelerden sonra gelmektedir. Çünkü reklam dergileri, ya sektörel olarak veya siyasi, fikir dergileri olarak piyasaya çıkabilmektedir. Bunlar sadece kendi kitlelerine hitap ettikleri için, içerdiği reklamlar sadece o kitle tarafından görülebilmektedirler. Reklam dergilerinde yer alan tasarımlar, reklamla alakası kurulmuş konuların arasına, kapak sayfasının arkası ve takiben gelen sayfaya, arka kapak ve öncesindeki sayfalara yerleştirilmektedir. Burada ki reklam tasarımları, resim, fotoğraf, metin ve sloganların, tasarımcı grafiker tarafından harmanlanarak, çarpıcı, etkileyici bir konsept haline dönüştürülmeleriyle yapılmaktadırlar. Reklam dergilerinde alanlar, tam sayfa, yarım sayfa, çeyrek sayfa standartlarıyla belirlenmiştir. Her birinin birbirinden farklı maliyeti bulunmaktadır. Ayrıca reklam dergilerinde kullanılan, reklam tasarımlarının içerdiği renk sayısı da maliyeti değiştirebilen bir özellik olmaktadır. Buradaki tasarımların, illa ki resim, fotoğraf, bilgi metinlerinin hepsinin harmanlanmasıyla oluşturulmuş reklam tasarımları olmaları gerekmemektedir. Bu tip tasarımlar sadece metin, sadece fotoğraf v.s. olabilmektedir. Ayrıca dergi reklamları az ve kendi sektör veya kendi fikir, siyasetine bağlı insanlar tarafından incelendiği için, daha dikkatli incelenmekte ve ilgi görmektedirler. Bu tip dergileri takip eden insanların, burada bulunan kurum ve kuruluşları sahiplenmiş olmaları,kendilerine yakın hissetmeleri, bunun en büyük nedenlerinden biri olmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam Danışmanlığı Reklam kampanyaları; piyasada faaliyet gösteren firma, kurum ve kuruluşların, piyasadaki varlığını duyurmak veya ürün, hizmetleriyle ilgili Pazar payını büyütmek, markalaşma yolunda hedef kitlede bilinirliği arttırmak, benzer ürün veya hizmetlerle rekabet edebilmek amacıyla gerçekleştirdikleri tanıtım, iletişim sürecidir. Firmalar bu nokta da, reklam konusunda uzmanlaşmış, farklılık yaratabilen, dikkat çekebilecek işlere imza atabilen, reklam ajanslarıyla çalışmaktadır. Firmalar reklam ajanslarıyla çalışarak, hedef kitlesi ile bugüne kadar ki etkileşimini görmekte, hem de bu etkileşimi istediği şekilde yönlendirmek için, neler yapması gerektiğini öğrenmektedir. Reklamın firmalar için önemini, hangi reklam mecralarının halkın üzerinde etkili olduğunu, maliyet hesaplarının nasıl veya hangi kriterleri göz önüne alarak yapılmasının doğru olabileceğini öğrenmektedir. Reklam danışmanlığı bir yerde, firmaların pazardaki ilerleyişine hız katan motor görevi görmektedir. Reklam ajansları, bu şekilde, genel anlamda bir bilgilendirme yaptıktan sonra, firmaların isteği doğrultusunda, onların reklam danışmanlığını üstlenmektedir. Buna göre reklam danışmanlığı şunları kapsamaktadır. a) (PR) piyasa araştırmalarının kimler tarafından nasıl yapılacağını ve sonuçlarının nasıl değerlendirilmesi gerektiği bilgisini firmaya vermektedir. Araştırmaları başlatıp, sonuçlarını firma ile paylaşmaktadır. Yani geri bildirim yapmakta ve birlikte sonuç üretmektedirler. Piyasa araştırmaları; kurumun içinde bulunduğu Pazar durumu, marka bilinirliği, tüketicilerinin firmaya yaklaşımları, satış miktarı, firmanın ürün veya hizmetleriyle ilgili eksikleri v.s. gibi özellikleri ortaya çıkaran bir dizi analiz çalışmalarını kapsamaktadır. b) Yukarıdaki sonuçlardan elde edilen bilgiler doğrultusunda, firmanın reklama ne kadar yatırım yapması gerektiğini, yani reklam kampanyasının bütçesini çıkarmalarında yardımcı olmaktadırlar. c) Bütçe hesabı ortaya çıktıktan sonra, hangi tip reklamların tasarlanması gerektiğini, reklam filmleri mi?, reklam cıngılları mı?, yoksa sadece açık hava reklamları mı?, gazete, dergi, billboard türü, baskılı reklam tasarımları mı? yapılacağının tespiti noktasında yardımcı olmaktadır. d) Basım yerleri, ofset, dijital baskı, yapım firmaları, oyuncu seçimleri, kanal seçimleri gibi diğer kuruluşlarla iletişimi kurmakta ve maliyet konusunda anlaşma yapılmasına destek olmaktadırlar. e) Yapılan reklam tasarımlarının her noktasında, yaratıcı fikir, etkileyici slogan, çarpıcı her hangi bir verinin bulunması noktasında da destek olmaktadır. f) Son aşamada ise, reklam kampanyasının bitmesiyle yapılan, kampanyanın etkilerini öğrenmek amacıyla, piyasa araştırmalarını yönlendiren ve sonuçlarının firmaya bildirilmesine yardımcı olmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Bilindiği gibi reklam; firma, kurum ve kuruluşların kendi ürün ve hizmetlerinin özelliklerini hedef kitlelerine ulaştırdığı, iletişim mecrasıdır. Reklamın kullandığı iletişim biçimleri gün geçtikçe değişmekte ve çeşitlenmektedir. Hem görsel hem işitsel hem de algılara hitap eden reklam filmleri insanların dikkatini çekmekte ve izlenebilmektedir. Çünkü reklam iletimlerini, bütünlüklü bir konu halinde vermektedirler. Kimi zaman esprilerle, kimi zaman eğlenceli diyaloglarla, gündelik yaşamda olagelen ilişkilerin içerdiği özellikleri katarak vermekte olan reklam, zihinlere markalarını kazımaktadır. Reklam, hedef kitle ile iletişime geçerken, her yolu denemektedir. Filmler dışında, çarpıcı spotlarla da dikkat çekmektedir. Düşündürücü, dikkat toplayan seslendirmeli metinlerle de yapılmakta ya da sadece görüntü ve bir iki cümle ile de insanların ilgisini toplamaktadır. Reklam cıngılları da bunlardan biridir. Hatta en güçlü etki bırakan, reklam iletişim yöntemlerinden biridir. Cıngıl yani Jingle, bütün dünyanın ortak dilini kullanmaktadır, yani müziği. Doğru planlanmış stratejik bir reklam çalışmasıyla, firmayı temsil edebilecek, insanların dinlemekten hoşlanabileceği veya ister istemez akıllarında kalabilecek bir müzik seçilmektedir. Aynı şekilde bu müziğe uygun ses tonu seçilmektedir. Müzik ve ses seçilirken, ilgili markanın veya firmanın, misyonu, vizyonuna uygun hisleri uyandırmasına çok dikkat edilmekte. Seçilen müzik veya ses, verilmek istenilen düşünce, duyguları hissettirmelidir. Verilmek istenen, güven, coşku, sevinç, yenilikçilik, merak, melankoli v.s. her neyse bu hisleri verebilmeye en yakın olanlar seçilerek veya üretilerek kullanılır. Reklam cıngılları, ya reklam ajansları ya da (PR) piyasa araştırma şirketleri vasıtasıyla, müzisyene gelmektedir. Cıngıl talebinde bulunan ajans, reklam veren v.b. hangisi ise, müzisyene hem firma hem de reklam cıngılını yapacağı ürün veya hizmetleriyle ilgili biref verir. Bundan yola çıkarak, kullanılabilecek müziğin üretimi başlar. Bu noktada, müzisyenin normal koşullarda yaptığı müzik, burada yapacağı müzikten ayrılmaktadır. Burada istenen asıl şey, müziğin senaryo metine, spotlara uygun olmasıdır. Aslında temelde, müzisyenin müzik yapımcısı olma özelliğini bir tarafa bırakıp, reklamcı gibi düşünmesi ve hissetmesi istenir. Yaratımcı, pratik ve ustalık gibi reklamcı özellikler müzisyenden de istenir. Yapılan müzik çok kısa, saniyelerle verilmektedir. Bu yüzden reklamı en iyi ifade edecek müziğin uygunluğu önemli olmaktadır. Müzik üretildikten sonra, müzik, sesler ve senaryo montajı yapılarak yayınlanır. Televizyon reklam cıngıllarında müzik, ses, ve tema birbirleriyle uyum halindeyken önemli olmaktadır. Hâlbuki radyo reklamlarında görsellik olmadığı için burada müzik ve ses daha önemli hale gelmektedir. Günümüzde, reklam cıngılları televizyonlarda yayınlandıktan sonra, yani halkın kulağına geldiğinde, daha önceden izlendiğini ve konunun bilindiği varsayılarak, radyoya uyarlanmakta ve yayınlanmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Atatürk'lü sinema filmleri bu günlerde birbirini takiben vizyona girmeye başladı. Bununla beraber Atatürk'ü kimin daha iyi canlandırdığı tartışmaları başladı. bu tartışmalar sürerken yaklaşık iki hafta süresince izlediğimiz 1 dk. 42 saniye süren reklam tartışmaları geride bıraktı. 85. kuruluş yıldönümünü kutlayan Anadolu Sigorta, reklam filmi televizyon ekranlarında görünmeye başladı. Atatürk'ü kullanma biçimi açısından, reklam tasarımı insanların gönlüne taht kurdu. Atatürk'ü başarıyla canlandıran Mustafa Preşeva ona benzerliği ile de çok dikkat çekmektedir. 17 yıl önce Türkiye'ye yerleşen Mustafa Preşeva Kosova doğumlu ve 49 yaşındadır. Aslında kendisi bir kurgu sanatçısıdır. Bugüne kadar imza attığı filmler arasında; vizontele, Neredesin Firuze, G.O.R.A, Filler ve Çimen, Organize İşler, Yedi Kocalı Hürmüz, Osmanlı Cumhuriyeti gibi filmlerde küçük roller üstlenmiştir. Preşeva Akşam Gazetesinde; reklamda kullandığı hikâyenin gerçek olduğunu ifade etti. 1924 Erzurum depremi, reklama konu olmuştu. Atatürk'ün orayı ziyaret ettiği bir zamanda, köylülerden biriyle yaptığı konuşma, bu araştırmalar esnasında bulunmuş. Reklamı yapan ekip; bu reklamın etkileyici olmasının nedeni, gerçeklere dayalı olmasıdır yorumunu yaparken. Kreatif Director Emre Kaplan ise; Atatürk'ün insani yönünün kullanılması reklamı çarpıcı yapıyor dedi. 'Atatürk'ü ekrana taşırken idealize ediyoruz. Ancak bu reklamda, 'ah be dayı' derken, köylüsünü içtenlikle dinlerken daha insan bir Atatürk görüyoruz. İnsanları asıl bu etkiliyor"  dedi.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam, bir firma, kurum ve kuruluşun ürün veya hizmetleriyle ilgili bilgilerin, özelliklerin geniş halk kitlelerine tanıtılmasıdır. Bir şekilde bilgi aktarımıdır yani. Günümüzde reklam sektörü, ekonomik sistemlerin gelişim paralelinde ilerlemektedir. Firmalar artık sadece ihtiyaca cevap veren ürün ve hizmetleri üretmekle kalmayıp, bunların kat kat fazlasını üretmektedir. Fazla mal ve ürünün de pazarda yer bulabilmesi için, reklam yatırımları yapmaktadır. Bununla beraber, serbest Pazar ekonomisinde aynı ürün ve hizmeti üretip pazarlayan firma, kurum ve kuruluş artmış, artmaya da devam etmektedir. Onlar da hem Pazar payını büyütmek, hem de diğer firmalarla rekabet edebilmek için reklam yatırımlarını arttırmaktadır. Bu durum, firmalarının denetlenmesi gerekliliğini gündeme getirmiştir. Bu noktada reklam denetleme kurumları, sivil toplum kuruluşları kurulmuştur. Bunlardan bazıları, reklam özdenetim kurulu, tüketiciler derneği v.b. olmaktadır. Reklamın topluma zarar verebileceği özellikler belirlenerek, kurallar bütünü haline getirilmiş ve reklam veren firmaların, uyması gereken yasal prosedürlere bağlanmıştır. Bu kuraların en önemli maddelerinden biri, reklam veren firmaların geniş halk yığınlarına ilettikleri, ürün ve hizmet özelliklerinin, kesinlikle doğru ve kanıtlanabilir olmasıdır. Bu noktada ürün veya hizmetle ilgili verilen bilgilerin, doğruluğunun kanıtlanamaması halinde cezai yaptırım uygulanmaktadır. Ülkemizde bu maddeyi ihlal ederek reklam yapan, bazı firmaların, ürün özellikleri olarak ilettikleri reklamlarla ilgili, birkaç örnek aşağıdaki gibidir; 2005 yılında Bizimgaz Tic.ve San. A.Ş’ne ait WORLDGAS markasına sahip ev tipi LPG tüplerine ilişkin “yepyeni bir hizmet anlayışı” başlığıyla çıkan reklamda, kullanılan ibarelerden biri “tüpün içerisindeki gazı 0,2 bar basınca kadar tüketir” olmuştur. Firma iddiasını kanıtlayamadığı için idari para ve reklamı durdurma cezası almıştır. Oriflame Kozmetik Ürünleri Tic.Ltd. Şti.nin Elele Dergisi’nin 2005/03 sayılı nüshasında yayımlanan “Exper Repair” isimli ürünüyle ilgili, “daha çok mimik daha az kırışık” özellikli olduğu söylenen ürünü, Hacettepe üniversitesi test etmiş ve bunun yanıltıcı bilgi olduğunu belirtmiştir. Bu reklamla ilgili Oriflame para cezası ve reklamı durdurma cezası almıştır. Bu ve buna benzer uygulamalar; tüketicileri yanıltıcı, aldatıcı ürün özellikleri sunarak, reklam yapan firmalara, çeşitli ceza ve yaptırımlar uygulanarak engellenmeye çalışılmaktadır. Böylelikle halkın satın alacağı, kullanacağı ürün hakkında doğru bilgilenmesini sağlamaktadır. Toplumun zarar görmemesi için uygulanan bu kurallar, rekabet halindeki diğer firmalara da örnek oluşturabilecek zeminler sağlamaktadırlar.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam filmlerine destek veren ajans konumundadırlar. Reklam ajansları ile, stratejik planlamalarının gerçekleştirilmesi noktasında önemli bir unsur olarak çalışmakta ve onlarla işbirliği içerisinde çalışmaktadırlar. Televizyon, sinema, otudoor tv. İnternet ortamlarına uygun tasarlanan, reklam filmlerinin oyuncu, malzeme, alan teminini yapmakta olan cast ajansları, reklam tasarımı oluşturulduktan sonra, devreye girmektedir. Casting, kelime anlamı itibariyle kalıba dökmedir. Reklam filmlerinde kullanılmak istenen oyuncuların, bu filmle ilgili eğitimlerine destek vermektedir. Yani reklam ajansının oyuncularda aradığı özelliklere sahip, oyuncuları bulmakta ve bu yönde yetiştirmektedir. Kısaca işlenen konuya göre oyuncu seçmektedir. Bu tip ajansların, reklam ajanslarına katkıları sadece bununla sınırlı değildir. Aynı zamanda; reklam filminin çekimi, tanıtım filmi çekimi, moda fotoğraf çekimi yapmakta veya malzeme temininde bulunmaktadır. Reklamla ilgili çeşitli organizasyonlarda kullanılan; manken, fotomodel, koreograf, medyatik manken, yabancı manken, fuar hostesi, sunucu, dans gurubu v.b. gösteri sanatçılarının uygun olanlarını seçmekte yardımcı olmaktadır. Bunların dışında cast ajansları, bazı organizasyonları kendileri de organize edebilmektedirler. Reklam ajanslarının istediği türde ve içerikte olan; sergi düzenlemelerini, defile gösterimini, açılış kokteyllerini, tanıtım organizasyonlarını, ürün lansman organizasyonlarını yapmaktadır. Bunların dışında, podyumları düzenlemekte, sahne, ışık, ses düzenlerini sağlamaktadır. Barco, dia, mültivizyon gösterileri de faaliyet alanları arasında bulunmaktadır. Fuar stant tasarım ve dekorasyon işlerini yapabilmektedirler. Görüldüğü gibi bu tip ajanslar, reklam sektörü için oldukça önemli işleri halledebilmektedirler. Ülkemizde bu hizmetleri veren ajanslar, en ünlüsünden en ünsüzüne kadar oldukça çok sayıda bulunmaktadır. Bazen önemli bir dizi oyuncusuna reklam filminde rol vererek ürünün satışının arttırılmasını sağlamakta, bazen tanınmamış, fakat ilgili yeteneklere sahip bir yüzü kullandırarak insanların dikkatlerini çekebilmektedirler. Reklamın stratejik planlaması yapıldıktan sonra, baskılı reklam biçimleri hariç, yapım ve organizasyon alanlarında, reklam ajanslarının eli ayağı gibi faaliyet göstermektedirler. Cast ajansları, yukarıda sayıldığı gibi sadece reklam filmleri için faaliyet göstermemektedirler. Onlar aslında sinema ve dizi filmler için, bu hizmetleri sağlamak üzere kurulmuş ajanslardır. Fakat reklam sektörünün geldiği nokta itibariyle, reklamın sinema, televizyon mecralarında bu kadar yoğun kullanılması, sinema filmleri, dizi filmleriyle aynı ihtiyaçlara sahip olması, onların bu sektöre de aynı desteği sunmalarına neden olmuştur.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam bütçesi, reklam veren firma, kurum ve kuruluşlar açısından, ayrıca reklamın başarısı açısından oldukça önem taşıyan bir konu olmaktadır. Reklam planlamasının var olan Pazar şartlarına en uygun halde yapılabilmesini de, direkt etkileyen sebepler arasındadır. Reklam bütçesinin hazırlanmış olması, aynı zamanda, reklam kampanyasının yürütülmesi esnasında, denetleme etkisi de yapabilmektedir. Reklam bütçesi hazırlanırken reklamın özellikleri hesaplanmalıdır. Örneğin; gecikmeli bir etkiye sahip olması, kontrol edilebilir değişkenlerden biri olması v.b. Rekabet ortamında diğer firmaların faaliyetleri, bununla beraber, çevresel faktörler de reklam bütçesini etkileyen, diğer şartlar arasına girmektedir. Bu noktada reklam ajanslarının ve reklam veren firmaların, bütçe üzerinde birlikte çalışmaları gerekmektedir. Reklam bütçesi hazırlanırken, piyasada en yaygın kullanılan yöntemler aşağıdaki gibidir. A. firmanın ödeyebileceği miktar yöntemi: firmaların öz kaynakları doğrultusunda, reklam için ayırabileceği maksimum miktar hedef alınarak reklam planlaması yapılabilir. B. herhangi bir ölçüt hesaplanmadan, keyfi kararlar: belirli bir tutarın herhangi bir ölçüt hesaplanmadan, istenildiği kadar mali kaynak ayırma C. Satışların Yüzdesi Yöntemi: en kolay saptanabilen reklam bütçesidir. Firmanın ürün veya hizmet satışlarının belirlenen oranının reklama ayrılması yöntemidir. Pazar değişkenlerinin de hesaplanması halinde çok uygun olabilmektedir. D. Satış Ünitesi Yönetimi: burada ise hesaplanan geçmişte satılan ve gelecek senelerde satılacağı varsayılan ürün başına reklam harcamasıdır. E. Reklam Göstergesi Yöntemi: bu yöntem ise, rakip firmaların reklam faaliyetlerine endekslenerek saptanan bütçedir. Bu yöntem güvenilirlik açısından yeterli değildir. Çünkü her firmanın Pazar payı farklıdır. Her firma, kurum ve kuruluş kendi Pazar paylarını hesaplayarak ve hedefledikleri nokta açısından değerlendirme yapmalıdır. F. Hedef – Faaliyet Yöntemi: bu yöntemde de firma, kurum ve kuruluşların hedefleri saptanmaktadır. Bu hedeflere ulaşmak için, gerekli reklam yatırımları tespit edilmektedir. Yukarıda da görüldüğü gibi firma, kurum ve kuruluşlar, reklam yatırımları için birbirinden farklı yöntemlerle bütçe hazırlamaktadır. Aslında yapılması gereken, firmanın içinde bulunduğu Pazar payı, hedeflediği nokta, rakip firmaların reklam faaliyetleri, ilgili kurumun öz kaynakları veya ayırabileceği satış yüzdesi, zaman içerisinde muhtemel Pazar değişkenlerinin hepsinin göz önüne alınarak bütçenin hazırlanmasıdır.


Devamı için tıklayınız ...

Ekonomik sistemlerin gelişimiyle beraber üretilen fazla ürün veya hizmetlerin dışında, benzer ürün veya hizmetleri piyasaya sunan firmalar gün geçtikçe çoğalmaktadır. Aynı ürün veya hizmetlerin piyasada Pazar bulabilmesi için, bütün firmalar birbirleriyle rekabet halindedir. Benzer ürün veya hizmetler, aynı hedef kitleye hitap ettiklerinde, kitleleri çekebilmek için ürün veya hizmetlerin farklılıkları, artı özellikleri, kullanım kolaylıkları v.b. özelliklere vurgu yaparak hitap etmeye çalışmaktadırlar. Böyle durumlarda firmalar, birbirlerine zarar verebilecek reklam tasarımları, hedef kitleyi yanlış yönlendirecek söylem ve sloganları kullanabilmektedir. Bunları engellemek ve haklı rekabet ortamını yaratabilmek için yasal zeminlerde denetleme kurulları oluşturulmuştur. Bu kurullar, reklam uygulama esaslarını belirli bir çerçeveye oturtmuş, kurallar bütünlüğünü ortaya çıkarmışlardır. Ülkemizde Türkiye rekabet kurumu bu görevi üstlenen kurumlara verilecek en iyi örneği teşkil etmektedir. Bu kurum rekabet kullarını ve yasal zeminleriyle ilgili bir dizi karar kararlar çıkararak, rekabet halindeki firmaların, hem kendi ürün ve hizmetlerine hem de topluma yararlı bir rekabet çizgisi izlemesini sağlamaktadır. Kurul kararlarının üzerinde durduğu ana konular; tüketicilerin satın alma tavırlarını etkileyebilecek yanlış, eksik bilgi, yanıltıcı bilgi, tüketiciyi aldatan reklamlarla ilgili olmaktadır. Genel olarak üzerinde durdukları ve toplumun bunlardan zarar göreceklerini düşündükleri, reklamda yapılan hatalar ise aşağıdaki gibidir; Ahlaka uygun olmalı, doğruluk ilkesinin benimsenmesi, dürüst olmalı, toplumsal sorumlulukla hazırlanmalı, çocuklar ve gençlerin etkilenme durumları dikkate alınmalıdır. Verinin korunması ve kişilik haklarına saygı gösterilmelidir. Bedava ve garanti sözcüklerin kullanımı pratik uygulamalarla desteklenmelidir. Bunların dışında, Kanıtlama/destekleme esasları, reklamların birbirine karışmaması, ayır edilebilmesi gerekmektedir. Tanıklı reklamlar, karşılaştırmalı reklamlar birbirine zarar verici nitelik taşımamalıdır. Güvenlik ve sağlığı olumsuz yönde etkileyen öğeler içermemelidir. Kötüleme yapılmamalıdır. Taklit koşulları, özel mülkiyetin gösterilmesi veya taklidi ile ilgili kurallar, sipariş edilmeden gönderilen ürün ve açıklanmayan ürün bedelleri hakkında kurallar, hatanın sonradan telafisinin etkisi, sorumluluk, tüketicinin ödeyeceği iletişim bedellerinde şeffaflık, sayısal/bilimsel verilerin kullanımı ve terminolojisi, uygulama ve özdenetim kararlarına saygıdan oluşmaktadır. Bu genel tanımların altı doldurularak, hangisinin nasıl ve hangi amaçlar doğrultusunda kullanılması gerektiğini belirlemişlerdir. Böylelikle reklam ve rekabet kurumları, bu tip kuralları oluşturarak, bulundukları ülke/bölge de firmaların bunlara uyum sağlamalarını öngörmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüzün gün be gün gelişen teknolojik sistemlerinde, reklam da yerini almaktadır. İnternet ortamında, televizyonlarda, sinemalarda, outdoor tv’lerde boy göstermeye başlayan animasyon reklamları da, bu gelişimlerin paralelinde, bu mecraya uyum sağlayarak yayınlanmaktadır. Animasyon; (kelime anlamı itibariyle; canlandırma anlamında kullanılmaktadır). Birden fazla resim veya grafiğin konu bütünlüğü içerisinde hareket kazanmasıdır. Reklam veren firmaların veya reklam ajanslarının son zamanlarda sıkça kullanmaya başladıkları reklam animasyonları dikkat çeken, izlenebilir, etkileyici efektlerle ilgi çekmektedir. Grafik tasarım tabanlı programlar olan, durgun grafiklere hareket kazandırabilen bu programlar, Flash, 3DMax, 3D Canvas v.b. olmaktadır. Reklam animasyonlarında hareketlendirme işlemleri, sahnelerin tasarlanarak, kullanılacak karakter veya grafiklerin peş peşe getirilmesi ve bu peş peşe gelen sahneleri, programların belirlenmiş zaman aralıklarıyla hafızasına alarak, peş peşe sunması ile oluşan görüntülerdir. Örneğin; çizgi filmler tasarlanırken de aynı yöntemler kullanılmıştır. Birbiri ardına eklenen binlerce resim ve seslerin birbirlerine eklenmeleriyle hareket kazanmışlardır. Reklamda animasyondan yararlanmak isteyen firmalar, kendi firmalarını temsil edecek karakterler tasarlayabilmektedir. Yarattıkları ve kendi firmalarını temsil eden karaktere, kişilik, duygu ve düşünce yükleyerek kullanabilmektedir. Piyasada en çok tanınan, reklam amaçlı tasarlanmış çizgi karakter VADA, Garanti Bankasını temsil etmektedir. Bu karaktere yüklenen kişilik, duygu, düşünce biçimiyle, çevresinde olup bitenleri yönlendirme ve yönetme biçimi, insanların ilgisini çekmekte ve izlenmektedir. Reklam animasyonları sadece firmayı temsil eden karakterlerden oluşmamaktadır. Bunların yanında internette boy gösteren, animatik banner, hareketli logo veya web sitelerinin bir yerlerinde yer alan küçük kutular halinde animasyon pencereleri de kullanılabilmektedir. Animatik bannerlar firma, kurum ve kuruluşların web sitelerinin üst kısmında bulunmaktadır. Reklam kutuları ise, aynı sitelerin herhangi bir yerinde olabilmektedir. Bunlar, firmaların vizyonu ve misyonu doğrultusunda konu içeriklerine sahip olup, resim, fotoğraf, ses, müzik gibi malzemelerin harmanlanarak hareket kazandırılmasıyla oluşturulmuş animasyonlardır. Aynı şekilde, konu bütünlüğü olmadan sadece resim veya fotoğraflara da hareket verilerek dikkat çekmeye çalışan animasyonlar yapılmaktadır. Metinler için de geçerli olan bu durum, firma sloganlarına, firma isimlerine v.b. hareket verilerek çarpıcı hale getirilmeye ve insanların görüş alanlarına yerleştirilmektedir. Reklam animasyonları, yukarıda belirtilen reklam araçlarının dışında, cep telefonlarına kadar girebilmekte ve reklamlarını yayınlayabilmektedirler. Animasyon reklamlarında da, sevimlilik, saflık, dürüstlük, güvenilirlik v.s. insana ait olgular kavram halinde verilebilmektedir. Aynı reklam filmlerinde olduğu gibi, sahneler, kişiler, doğa ve Pazar canlandırılabilmektedir. Normal reklam filmlerine göre animasyon reklamları daha çok izleyici bulabilmektedir.


Devamı için tıklayınız ...