Televizyon reklamları, en çok çocukları etkilemektedir. Özellikle genç nüfuslu ülkeler açısından değerlendirildiğinde, çocukları direkt olarak hedef kitle olarak belirlemektedir. Onlarca yerli ve yabancı firmalar, ürettikleri ürün ve hizmetlerin satışını yapabilmek için, çocukları etkilemeye çalışmaktadır. Bu noktada çocukların bilgileri değerlendirme, algılama özellikleri düşünüldüğünde etkilenme durumları, tanıtımların içeriğine bağlı olarak sorun olarak ortaya çıkabilmektedir. Kimi çocukların sosyalleşmesini sağlayıp, sözcük dağarcıklarını geliştirirken, kimisi de çocukların psikolojik sorun yaşamalarına neden olmaktadır. Reklam bilindiği gibi, zaten bir etkiler mecrasıdır. Hedef kitlelerini etkilemek için insanın özlemlerini, beklentilerini, algı düzeylerine göre, bilinçli olarak tasarlar ve sunar. Böyle bir durumda yapılan tasarımları, algı düzeyleri henüz tam olarak oturmamış çocukları, en çok etkilemekte ve yönlendirmektedir. Çocuklar izlemektedirler. Hızla değişen renkli görüntüleri dikkatlerini çekmekte ve onların başlıca bilgi kaynağı olmaktadır. Bu filmlerde gördüklerini ebeveynlerinden istemekte ve alınmadığı zaman sorun yaşayabilmektedirler.   Çocuklar doğumlarından itibaren tüketici olarak hayata başlamaktadırlar. Üretim noktasında ve yaratım noktasında, tam olarak gelişmedikleri için, bu gelişimleri boyunca, sadece tüketerek süreci tamamlamaktadırlar. Aileler ise, çocukların isteklerini önemsemekte ve onları mutlu etmek için, istediklerini yapmaktadırlar. Aileler kendi çocuklarının, hem sosyal yaşantılarında, hem de gelişimleri boyunca, herhangi bir şeyin eksikliğinden kaynaklı, sorunlu veya özentili olmalarını istemedikleri için bunu yapmaktadırlar. Bu ise, çocukların aile ekonomisini ele geçirmelerine neden olmaktadır. Sektör, işin başında, toplumsal araştırmalarından zaten bu bilgileri edinmektedir. Ayrıca ebeveynler için üretilen çok çeşitli ürün ve hizmet, çocuklar için de bulunmaktadır. Bununla birlikte, çocuklara ait olan mallar düşünüldüğünde, aile ekonomisinde, çocukların isteklerine göre ayrılan pay oldukça yüksek olmaktadır. Bu yüzden televizyon reklamları, çocukları hedef kitle olarak belirleyebilmektedir. Çocuklar ve gençler, bir toplum ekonomisinin itici güçleri noktasında yer almaktadırlar. Onları etkilemek ve yönlendirmek diğer insanlara nazaran daha kolay olduğundan, yetişkinleri hedef alan filmlerde bile onları kullanmakta ve ebeveynlerinin satın alma kararlarını etkilemelerine neden olacak mesajları iletmektedir. Televizyon reklamlarından etkilenen çocuklar, gereksiz tüketime yönlenerek, sağlıksız beslenmektedir. Her ne kadar anne baba, tükettiklerinin sağlıksız olduğunu, kendi evlerinde yapılan yiyeceklerin daha sağlıklı olduğunu söylese ve bu noktada onları mantıken ikna etse de, etki altında kalan çocuklar, onları talep edebilmektedir. Verilen mesajlar doğrultusunda hareket eden çocuklar, tanıtımdaki büyünün, malı tüketirken veya tükettikten sonra olmadığını gördüklerinde psikolojik sorun yaşamaya başlamakta ve sağlıksız davranışlar geliştirmektedirler. Onlar tanıtımlarda gördükleri her şeyin gerçek olduğunu zannetmektedirler. Yukarıda da söz edildiği gibi, hedef tüketicileri etkilemek için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Örneğin her hangi bir malla ilişkilendirilen bir çizgi kahramanın yaptıklarını, malı alıp kullandıktan sonra, yapamadığını öğrendiklerinde hayal kırıklığına uğrayabilmektedirler. Tanıtımda çizgi kahramanı malla ilişkilendirilmiş ve gerçek üstü şeyler yapmaktadır. Çocuklar malı aldıklarında, bunu, görememektedirler. Bu ise onların gelişimlerinin sosyal ve psikolojik alanlarında sorun yaşamalarına neden olmaktadır. Çocuklar yapılan bütün etkilere karşı korunmasızdır. Onların, etkileri yaratan tüm mekanizmalar tarafından korunmaya ihtiyaçları bulunmaktadır. Televizyon reklamları, ürün ve hizmet üreten firmalar açısından muazzam bir Pazar halini almaktadır. Bu Pazar büyüdükçe, aileler için sorun olmaktadır. Tanıtımlar ise sürekli ve yeni ihtiyaçları belirlemektedir. Çocukların ise, kendi ihtiyaçları olan gerçek gereksinimlerini, filmde ayırt etmeleri mümkün olmamakta veya oldukça zor olmaktadır. Hele küçük yaşta ki çocuklar, televizyon reklamlarını izlediklerinde, henüz algıları gelişim aşamasında olduğu için, yoğun bir karmaşa gibi gelen görüntüler, onların algılarının gelişimini olumsuz yönde etkilemekte, bozulmalarına neden olmaktadır. Hem ülkemizde hem dünyada, sosyal sorumluluk ilkesinden hareketle, tüketicilerin korunması adına ahlak yasaları geliştirilmiştir. Günümüzde televizyonların etkisinin yaygınlaşmasıyla beraber bu konuya olan eğilim de artmaktadır. Bu sektörün büyüklüğü ve etkileri, kullanım biçimleri, insanların endişe içinde izlemelerine neden olup, farklı yönlerini düşünmelerini sağlamaktadır. Bu konu kapsamında, Uluslar arası Ticaret Örgütünün ortaya koyduğu Reklam özdenetim Esasları,  çocuklara ilişkin tanıtımlarda, özen gösterilmesi gereken ilkeler aşağıdaki gibidir; a)                  Ayırt edebilme; kullanılmak istenen bir malzeme varsa ve bunun başka bir şeyle karıştırılma olasılığı bulunuyorsa, bunun açıkça tanıtım olduğunu belirtilmesi ile ayırt edilmesinin sağlanması, b)                  Şiddet: şiddetin teşvik edilmesine neden olacak bir yaklaşımın sunulmaması, c)                  Toplumsal; bir ürüne sahip olmanın veya olmamanın bir kişiye farklı bir misyon yükleyeceğine yönelik yaklaşımların sunularak toplumsal değerlerin sarsılmamasının sağlanması. d)                  Güvenlik; çocukları tanımadıkları insanlarla ilişkiye girmelerini sağlayacak, onları tehlikeli bir duruma sokacak, herhangi bir görsel öğe veya sunum içermemesi, e)                  İkna; Ürün ve hizmetlerin alınmasına yönelik yapılan ikna mesajlarında, doğrudan çocuklara yönelik mesajların verilmemesi, f)                   Gerçeğe uygun sunum: ürünün gerçek özellikleri gösterilmelidir. Ebadının, fiyatının, dayanıklılığının, performansının doğru olarak verilmesi, g)                  Fiyatı; ürün ve hizmet fiyatının çocukların yanlış yorumlamalarına sebep olabilecek şekilde verilmemesini kapsamaktadır.  

 

 


Devamı için tıklayınız ...

Bilindiği gibi radyo reklamları sadece işitsel ve algısal mesajları iletmektedir. Herhangi bir görsel öğe bulunduramayan, sadece seslerin iletilmesini sağlayan radyolar, kitle iletişim araçları arasında en yaygın kullanıma sahip araçlardan biridir. Radyolar her bölgede, her yerde, hatta en ücra kesimlerde yaşayan insanların evlerinde bulunmakta ve dinlenmektedir. Her insan, günün belirli saatlerinde, bir şekilde radyo dinlemektedir. Ayrıca, teknolojilerin gelişimiyle beraber, internet üzerinden, cep telefonlarından, arabalarda, işyerlerinde, açık havalarda çalışırken dinlenmekte ve tüketicilerle sürekli bir etkileşim halinde bulunmaktadırlar. Radyoların insanlarla olan bu etkileşimi ve bunun canlılığı, radyo tanıtımlarının etkili olmasını sağlamaktadır. Bu ayrıca radyo alanını avantajlı bir duruma getirmektedir. Radyo reklamlarında, sesler kullanılmaktadır. Burada metin veya senaryo konuşma dilinde tasarlanmaktadır. Bu noktada etkili veya belirli niteliklere sahip olan sesler, kullanım ustalıklarıyla birlikte verilmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Mobil pazarlama derneği, Türkiye'de son dönemlerde GSM kullanıcılarını hedefleyen dolandırıcılık SMS'leri noktasında tüketicilerin dikkatle hareket etmelerini gerektiğini söyledi. Herhangi bir şey kazandınız mesajlarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Şüphe ettiğiniz numaraları savcılığa bildiriniz. MMA Türkiye, tüketicilerin bilmedikleri telefon numaralarından gelen ve ödül vaadiyle dolandırıcılık amacı taşıyan mesajlara dikkat etmelerini ve rahatsız olduklarında savcılığa bildirmelerini gerektiğini söyledi. Mobil pazarlama derneği Türkiye Eşbaşkanı Elvin Altun, GSM abonelerinin telefonlarına bir başka aboneden gelen ……şirketinden para veya dakika veya kontör kazanmış durumdasınız türündeki reklam mesajları ile, ilgili ödülleri almak için ….. numaralı hattı arayınız ….hesap numarasına para yatırın biçimindeki ve ATM'lerden banka kartlarınızla işlem yapın türünde mesajlara dikkat etmelerini ve bunları ciddiye almamaları gerektiğini belirtti.

Reklam Mesajları ile para ödülleri dağıtılmamaktadır

Elvin Altun, mobil pazarlama alanında düzenlenen reklam ve kampanyalarda şirketlerin yada GSM operatörlerinin dolandırmak için yolladığı mesajlarda söylendiği gibi para dağıtmadıklarının altını çizerek şu uyarılarda bulundu; bu tür reklam ve tanıtım mesajları, son zamanlarda artmaya başlamıştır. Bu durum tüketicilerle birlikte reklam veren firmalar ile GSM operatörlerini de zor durumda bırakıyor. Bu tip dolandırma amacı taşıyan mesajlarla yasal yollardan mücadelemiz sürüyor, fakat tüketicilerin de bilgili olmasını istiyoruz. GSM aboneleri, tanımadıkları bu telefon numaralarından gelen mesajları ciddiye almamalıdır. Gelen mesajlardan şüphe etmeleri halinde, bilgi almak için abonesi oldukları operatörlerin çağrı merkezlerine veya web sitelerine başvurabilirler. Şikâyet etmeleri gerektiğinde de savcılıklara birey olarak başvuru yapabilirler dedi. Şikayet dilekçe örneklerine ilgili operatörlerin kurumsal sitelerinden ulaşabilirler dedi.

Tüketicilerin bize güven duyması için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. MMA Avrupa Direktörü Paul Berney, tüketicilerin güven duyması ve deneyimleri bizim için oldukça fazla önem taşımaktadır dedi. Tüketicilerin mahremiyet ve bu noktada korunmaları, mobil pazarlama noktasında kuşkusuz ilk sırada yer almaktadır. Mesleki uygulama kapsamı bağlamında yerleştirdiğimiz standartların ve kuralların evrensel olmasını sağlamaya çalışacağız. Türkiye'de yapılan mobil reklam ve pazarlama kampanyalarının yaratıcı ve iyi olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden dolandırma amacı taşıyanların marka ve reklam veren firmaları zor durumda bırakmalarını engellemeye gayret ediyoruz dedi. Mobil pazarlama alanında Türkiye öncüdür

Türkiye'de mobil pazarlamanın hızla büyüdüğünü ve dünya çapında öncü konumunda olduğunu, yaklaşık yüz milyon dolarlık bir Pazar payının Türkiye de olduğunu, bu alanda çalışan firmalarının bundan daha fazla kazanç sağlayabileceğini söyledi.

Reklam Mesajları ile para ödülleri dağıtılmamaktadır


Devamı için tıklayınız ...

 Sektörün tıpkı diğer mecraları gibi, dergi reklam da tasarımları tüketicilere ulaştıran kitle iletişim araçlarından biri olmaktadır. Bu yayın çeşitli sektörlere ve alanlara hitap etmek üzere, süreli yayınlanmaktadır. Yani aylık, haftalık veya birkaç haftalık olmak üzere hazırlanmaktadırlar. Genellikle, siyasi, kültür sanat, edebiyat, kadın alanlarında ve sektörel olarak piyasaya çıkmaktadırlar. Bu alanlar ve sektörlerin hepsinde faaliyet gösteren firmalar, kendi alanlarına hitap eden dergiye reklam vermekte veya onlara sponsor olmaktadırlar. Bunlar baskılı kitle iletişim araçları arasında olmaktadırlar. Ofset baskı yoluyla basımları yapılmakta ve öyle dağıtılmaktadır. Her çalışma, kendi alanına veya sektörüne dağıtılmaktadır. Yani gazeteler gibi sadece bayilere veya bakkallarda bulunmamaktadırlar. Fakat bu söylediğimiz, bütünü için geçerli olmamaktadır. Bazı bu tip yayınların tirajları yüksek olabilmektedir. Gene bayi veya bakkallara verilmezken, kitapevlerinde bulunabilmektedir. Genellikle kültür sanat, edebiyat, siyasi-fikir kitapevlerinde bulunan çeşitleri olmaktadırlar.


Devamı için tıklayınız ...

Pazarlama iletişimi üzerinde en çok üzerinde durulan konular reklam ve reklamcılıktır. Reklam çağımızda hem üreticiler hem de tüketiciler için önemli bir öğedir.

Bir işin, bir fikrin, bir ürün veya hizmetin tüm kitle iletişim araçlarının kullanımıyla belirlenen hedef kitleler üzerinde arzu edilen sonuçların elde edilmesi için yapılan reklamın tarihinin M.Ö. 3000'lere dayandığı bilinmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam sektörü, günümüzde, insanın bulunduğu her alanda, kendine reklam mecraları üretmekte ve kullanmaktadır. Bilindiği gibi reklam, firmaların ürettikleri ürün ve hizmet özelliklerini satış, rekabet, marka bilinirliği gibi konularda, belirlenmiş amaçları elde etmek için, geniş halk kitlelerine tanıtmaktadır. Bu bağlamda hedef kitlelerin, belirlenmiş davranışları göstermelerini sağlamak için, onlara dair her şeyi kullanmaktadır. Toplumların yapısını çözümleyerek işe başlayan reklam, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, gibi bilimsel disiplinlerin verilerinin yanı sıra, toplumun geleneklerini, göreneklerini, özlemlerini, ihtiyaçlarını, beklentilerini belirleyip yönlendirerek ve bunları araç olarak kullanarak tanıtım yapmaktadır. Firmaları, belirlenmiş amaçlara ulaşmak için reklam, kitle iletişim araçlarını kullanmaktadır. Kullandığı reklam mecralarını karışık olarak sıralarsak; televizyon, radyo, internet, gazete, dergiler, insert, katalog, broşürlerin yanı sıra, açık hava reklam araçları olan, billboard, silindir kule, megalight, Outdoor Tv, duvar reklamları, bina giydirmeleri, araç giydirmeleri, durak tasarımlarını kullanmaktadır. Bunların yanı sıra, organizasyonları kullanmaktadır. Promosyonel reklamlar yaparak ta amaçlarına ulaşmaya çalışmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklamcılık sektörü, günümüzdeki, birbirine benzer ürün ve hizmetlerin inanılmaz çoğalması, bununla beraber, bunların bir o kadar tanıtımlarının olmasından kaynaklı, sürekli yeni arayışlar içerisindedir. Halk kitlelerine kesintisiz akan ürün ve hizmet tanıtımları, reklamın, onlarca tanıtımlar arasından kendini göstermesini gün geçtikçe zorlaştırmaktadır. Bu nedenlerden dolayı reklam, sürekli olarak, etkili reklam tasarımlarını ve mecralarını araştırmaktadır. Toplumlar artık, reklamcılık sektörü açısından tanınmaktadır, toplumun eğilimleri, niteliği, niceliği bilinmekte ve kullanılmaktadır. Bu noktada bilimsel disiplinler de kullanılmaktadır. Daha doğrusu reklam sektörü, toplumu en ince ayrıntısına kadar tanımakta ve gerekli olan bilimsel veya pratiksel bütün bilgilerin ışığında, ona tasarım yaparak mesaj iletmektedir. Fakat günümüzde, ekonomik sektörlerin geldiği nokta, artık bunların yeterli olamamasını da beraberinde getirmiştir. Bu yüzden reklamcılık sektörü, farklı, çarpıcı, etkileyici, bütünlüklü mesaj iletebilen, dikkat çekici reklam çalışmalarının yapılmasını sağlamak için, kendi içerisinde yaratıcılık üzerinde durmaya ve bu alanı geliştirmeye çalışmaktadır. Reklamcılık sektöründe başarılı olmanın birinci sırrı, günümüzde yaratıcı olmaktan geçmektedir. Bütün bu tanıtım deryasının içerisinde, farklı olanı yakalayabilmek ve onu doğru işleyebilmekten geçmektedir. Bu noktada tasarım olayının, nasıl ve ne kullanılarak yapıldığının önemi, toplumun yapısına ve beklentilerine hitap eden, doğru ve faydalı temaların tasarlanması noktasında düşünülebilir. Fakat ne kullanılırsa kullanılsın, reklamın, diğer tanıtımlar arasından kendini göstermesi gerekmektedir. Eğer bir reklam tasarımı ve mesajları, diğer yüzlerce tanıtım arasından seçilebiliyorsa, reklamın başarısı kaçınılmaz olarak peşinden gelmektedir. Elbette ki bölüm mezunu olmaktan, yani bu alanda eğitim almanın gerekliliğinden, pratiksel deneyimlerin olması gereğinden, bilimsel disiplinlerin kullanılması gereğinden bahsetmeyeceğiz burada. Çünkü zaten onların olmaması, direkt olarak başarısızlığı getirmektedir. Bu noktada bir reklamın başarılı olması, tamamen istisnalara bağlı olmaktadır. Bunların bütününe sahip, kavrama gücü olan ve bunların hepsinin kullanılması bile günümüzde yeterli olmamaktadır. Bu yüzden günümüzde, bunlara hakim kişilerin, reklam sektöründe başarılı olmaları, yaratıcı ve farklı düşünüyor olmaları ve bu konuda çözüm üretebiliyor olmalarından geçmektedir. Artık her malzemenin, her duygunun, her ihtiyacın ve hislerin kullanıldığı şartlarda, belki de toplumu sanki hiç tanınmıyor, sanki hiç bilinmiyor gibi, sıfırdan ele alıp incelemek gerekmektedir. Çünkü toplumun yapısı değişmiştir. İnsanların belirli ürün ve hizmetlere karşı doygunluğu söz konusudur. Bütün teknolojik gelişimleri bilen, ürün ve hizmetlere ve bunların tanıtımlarına doyan, her mesajın bir den fazla anlamlarını düşünebilen, eleştirebilen toplum yapısını ne şaşırtır? Neler dikkatlerini çeker? Yeni psikolojik yapılanmaları hangi noktada durmaktadır. Yaratıcı olmak gerekmektedir derken, nasıl bir yaratıcılık? Yaratıcılık, neler üzerine inşa edilerek düşünülecek? Şimdiki toplum yapısına ne farklı ve çekici gelmektedir? Bu ve buna benzer soruların cevapları, reklamcılık sektöründe başarılı olmanın sırları olabilir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklamcı olmak isteyenler bölüm okumalıdır. Çünkü reklamcılık tek başına, piyasadan elde edilen deneyimlerle yapılabilecek bir meslek olmamaktadır. Reklamcılık uzun süren araştırmaları gerektirmektedir. Bu araştırmaların hepsi, bilimsel disiplinlerin ışığında yapılmaktadır. Dolayısıyla bu disiplinlerin de bilinmesi gerekmektedir. Günümüzde bu disiplinleri öğrenmenin en iyi yolu da, yüksek eğitim kurumlarının birinde verilen eğitimleri almaktan geçmektedir. Çünkü ne dershaneler ne de özel kurum ve kuruluşlar, bu eğitimleri verememektedir. Fakat üniversiteler bu eğitimleri, pratik denemeleriyle beraber verebilmektedir. Piyasada yetişten reklamcılar da bulunmaktadır elbette, fakat gene de bölüm mezunları kadar bu işi, içerikli ve bilinçli yapamamaktadırlar. Gene de burada, bazı noktaları göz ardı etmemek gerekmektedir. Piyasadan yetişmiş kimi reklamcıların, yaratıcılık gibi özellikleri bulunmaktadır. Toplumu tanımakta ve neyi nasıl yapması gerektiğini bilmektedir. Buna rağmen, geniş kapsamlı bir reklam kampanyasında, bu tip kişilerin tek başlarına iş yapmaları olanaksız olmaktadır. Ancak tam hizmet reklam ajanslarında, bölüm mezunları ile birlikte çalışarak iyi işler çıkarabilmektedirler. Üniversite bölümlerinin içerisinde şu eğitimler verilmektedir. Stratejik Düşünme ve yöntemleri, Araştırma biçimleri ve yöntemleri, Yaratıcı Düşünce ve yöntemleri, Reklamcılık Tarihi, Psikoloji, Sosyal Psikoloji, Reklamcılıkta Etik, Reklamcılık ve Kültürel Çalışmalar, Markalaşma ve Marka Yönetimi, Bütünleşik Pazarlama İletişimi, İlişki Yönetimi, İkna, Etkileşim gibi reklam sektörünün ihtiyaç duyduğu bütün alanlar ve yöntemler verilmektedir. Üstelik bölümler, sadece bu eğitimleri vermekle kalmamakta, piyasaya uzman olarak yetiştirebilmek için, öğrencilerinin pratik yapmalarını da sağlamaktadır. Bölümler düşünce sistematiklerini ve bu sistemler içerisinde kullanılması gereken değişkenleri vermektedir. Bu değişkenlerin nerede ve nasıl kullanılmasını öğretmektedir. Piyasa da reklamcı olarak faaliyet gösteren kişilerin hepsi mi bölüm mezunudur. Hayır, elbette değildir. Fakat reklamcı olarak faaliyet gösteren insanların hepsi, bildiğimiz anlamda reklam uzmanı olmamaktadırlar. Bugün bir tabela ustası veya bir matbaacı da kendine reklamcı demektedir. Biz burada, reklam sektörünün herhangi bir alanında faaliyet gösteren ve tek bir konuda uzmanlaşmış kişilerden bahsetmiyoruz. Burada söz konusu olan reklamcılar, bir reklam kampanyasını başından sonuna kadar, tasarımlarında, işlemlerinde, piyasa araştırmalarında, reklam veren firmalarla görüşmelerinde, medya planlamalarında aktif rol üstlenip bunu başarıyla yapabilecek düzeyde gelişmiş kişilerden bahsediyoruz. Bir reklam kampanya sürecinde, tam hizmet yapabilmek için, reklamla ilgili bilimsel veya pratiksel bütün bilgilerle donanmış olmak gerekmektedir. Çünkü hedef kitleye yapılan hatalı veya farklı reklam mesajlarına yol açacak çalışmaların geri dönüşü oldukça zor hatta bazen mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, gösterilmesi gereken özenin yanı sıra, bu özeni gösterebilmek için, reklamcılığın gereksinim duyduğu bütün bilgi ve pratik deneyimlere sahip olmak gerekmektedir. Bu nedenlerle bölüm okumalıdır.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüzde reklam sektörü, son derece gelişmiş teknolojiler kullanarak tüketicilere ulaşmaktadır. Ekonomik sistemlerin hızla gelişmesiyle beraber, sektörlerin büyümesi, sektörler içerisinde olan firmaların çoğalması, büyümesi sonucu ürettikleri mal ve hizmetlerinde çoğalarak çeşitlenmesi, reklam sektörünün işini zorlaştırmaktadır. Eskiden ürün ve hizmet özelliklerinin tanıtılmasıyla görevini yapabilen reklam, günümüzde farklı ve yeni mecralara ihtiyaç duyar hale gelmiştir. Günümüz koşullarında reklam, tüketicilere ulaşabilmek için birbirinden farklı pek çok mecrayı kullanmaktadır. Kitle iletişim araçları, yani televizyon, sinema, radyolara vb. mecralara reklam hazırlayarak tüketicilere ulaşmaya çalışmaktadır. Bu alanda, tüketicilerinin bütün duyularına hitap ederek, etkili reklamlar yapılmaktadır. Yani gazete, dergilere görsel ve algısal reklam tasarımları hazırlamakta ve yayınlanmasını sağlayarak tüketicilere ve hedef kitleye reklamın ulaşması sağlanır.


Devamı için tıklayınız ...

Turkcell, gittikçe artış gösteren iletişim ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacak yaratıcı ajans konkuru açacak.Türkcell, hızla seçtiği adayları, bir mektupla davet edip, portföylerini sunmalarını isteyecek.

Bugünlerde Turkcell Alemetifarika ve LeoBurnett ajanslarıyla yaratıcı tanıtım faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. LeoBurnett spor, kurumsal, sosyal sorumluluk, genç Türkcell ve İşTcell konularının tanıtım çalışmalarını yaratıcı bir şekilde yürütmekte. Firmanın diğer alanlardaki tanıtım çalışmalarını ise Alâmetifarika yapmaktadır. geçen sene Türkcell'in 3G reklamlarını ise Wieden + Kennedy'ye ait olan Amsterdam ofisi yapmıştı.


Devamı için tıklayınız ...