televizyon Arama Sonucu Bloglar

Televizyon reklam filmi yapımının ilk adımı, firmanın tanıtıma karar verme sürecidir. Burada ajansın dikkat ettiği iki temel nokta bulunmaktadır. Firma, ilk defa mı televizyon reklam filmine karar vermektedir? Yoksa daha önce televizyon reklam filmi yapmış mıdır? firmaların karar vermesini etkileyen nedenler şunlardır; Pazar payını büyütmek istemektedir, benzer ürün ve hizmet üreten firmalarla rekabet etmek istemektedir, markalaşma yoluna hız katmak istemektedir veya PR analizleri sonucunda, tanıtım yapması gerektiği sonucuna ulaşmış olmaktadır. Bunların hepsi, bir firmanın karar vermesini etkileyen nedenlerdir. Firma, filme karar verdikten sonra, bu mecraya özel bir bütçe ayırmaktadır. Bilindiği gibi, televizyon reklam filmlerinin maliyetleri yüksek olmaktadır. Bu nedenle, filme ayrılması gereken bütçe yüksektir. Tanıtıma karar verilip, bununla ilgili bütçe ayrıldıktan sonra, firmanın daha önce çalıştığı bir ajansı varsa, onunla devam edebilmektedir. Fakat yoksa, bu sefer ajansını seçmek durumunda kalmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Televizyon reklam günümüzde en etkili tanıtım mecralarından biridir. Televizyonların en ücra kesimlerde yaşayan insanların evlerinde olması, insanların işi, gücü ne olursa olsun, hangi yaşamsal standartlara sahip olursa olsun, hangi kültürel düzeyde olursa olsun, gününün birkaç saatini televizyonlarının karşısında geçiriyor olmaları, bu mecrada gösterilen tanıtımların, etki gücünün yüksek olmasını sağlamaktadır. Çünkü insanlar, televizyon bu programları izlemek durumunda kalmaktadır. Belki takip ettikleri dizinin bir yerlerinde, aralarında veya bekledikleri bir filmin aralarında filmlerini veya dizilerini beklerken, arada geçenleri de izlemekteler. Tüketicilerin kaçınılmaz olarak izledikleri tanıtım filmleri, hem görsel hem işitsel hem de algısal mesajlarını, tanıtımlarını rahatlıkla yapabilmektedir. Televizyon reklamı, ajansların belirledikleri her türlü düşünceyi, görüntüyü, ifadeyi, müziği, efekti, ibareyi, işareti gösterebilmekte ve bütün ilişkilendirmelerini tasarlayabilecekleri bir mecra olmaktadır. Televizyon reklamı; film, spotu, sözlü veya sözsüz cıngıl, animasyon filmi, belgesel tipinde film, sadece görüntüden oluşan tanıtım filmi, sadece ses ve müzikten oluşan film ve buna benzer onlarca türde televizyon reklamı yayınlanabilmektedir. Son zamanlarda sektör, markalar ile tüketiciler arasında duygusal bağ kurmaya çalışarak, firmaların amaçlarına ulaşmalarını sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu tip bağların oluşabilmesi, filmlerin dikkatli, çarpıcı ve etkileyici tasarlanmasını gerekli kılmaktadır. Mecraların arasında, bu anlamda en büyük şansa sahip olan televizyon reklamı olmaktadır. Firmanın bütçesine bağlı olarak, aynı sinema filmleri gibi her şeyi kullanabilmektedirler. Reklam ajansları, duygusal bağları sağlayabilmek için ürün, hizmetle insanların sevdikleri kişi ve unsurları kullanarak, tüketicilerin özdeşleştirme yapmalarını sağlamaya çalışmaktadırlar. Tüketiciler, beğendikleri veya sevdikleri unsurlarla ürün veya hizmeti gerçekten de özdeşleştirmekte ve firmaya geri dönüş yapmaktadırlar. Bu yapımlar, insanları her açıdan etkilemektedir. Gerek müziği ile gerek kullanılan başarılı sloganlarla, gerekse çarpıcı bir görüntüyle insanların zihnini işgal etmekte ve onların davranışlarını değiştirmektedir. Böylesi bir etki gücüne sahip yapım, bu kadar çok izlenen bir mecrada yayınlanmaktadır. Elbette bunun maliyeti de ona göre yüksek olabilmektedir. Çünkü bu çalışmalar, ajanslar tarafından tasarlandıktan sonra, yapım firmaları tarafından çekilmektedir. Ayrıca burada oynayacak kişiler, kullanılacak malzemeler oyuncu ve ajanslar tarafından karşılanmaktadır. Yani bunlar üç ayrı faaliyetle ilgili olan, üç ayrı kuruluş tarafından ortaya çıkarılmaktadır. Hepsinin birbirinden farklı maliyetleri olmaktadır. Bunların bütünlüğünde ise, diğer mecralara nazaran oldukça yüksek bir maliyet ortaya çıkabilmektedir. Televizyon reklamı, saniyelerle televizyon kanallarında yayınlanmaktadır. Tüketiciler, mesajları saniyeler içerisinde almakta ve değerlendirmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Markalar, televizyon kanallarında yayınlanmak üzere, çeşitli tanıtım film türlerinin çekilmesini sağlamaktadırlar. Firmalar tanıtım filmlerinin çekilmesi için, ajanslara başvurmaktadırlar. Ajanslar, televizyon kanalları için; film, cıngıl, spot, gizli, örtülü şeklinde ki türlerde hazırlamaktadırlar. Ajanslarının tür seçimleri, firmanın bütçesine göre, tasarlanan kampanyanın en iyi etkiyi sağlayabileceği şekle göre, ulaşılması istenilen amaca göre seçilmektedir. Genellikle, firmaların marka bilinirliğinin arttırılması için tasarlanan tür, cıngıllar olmaktadır. Müzik eşliğinde marka, ürün veya hizmet isimleri, firmanın kurumsal sloganları kullanılarak, markanın, ürün veya hizmetin, insanların akıllarında kalması sağlanmaktadır. Tasarlanan filmin amacı, firmanın, ürün ve hizmet özelliklerini anlatması, bunların tüketiciler tarafından bilinmesi yönünde ise, karşılıklı diyalogların gerçekleştirildiği filmler daha uygun bulunmaktadır. Firmanın, indirim, kampanya veya kendi bünyesinde, tüketicilere yönelik yaptığı herhangi bir faaliyetini duyurmak için veya benzer ürün ve hizmet üreten firmalarla rekabet edebilmek için, spotlar kullanılmakta ve televizyon kanallarında yayınlanmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Kanal D'de daha önce Genel Yayın Yönetmeni olarak çalışan İrfan Şahin, Doğan TV Holding CEO'su olunca koltuğu boşaldı. İrfan Şahin kendisinin yerine atanan kişi için şunları söyledi; Kanal D'nin yerli dizi direktörlüğünü bugüne kadar başarıyla yapan Pelin Diştaş Yaşaroğlu, Temmuz ayının ilk gününden itibaren Kanal D Genel Yayın Yönetmeni olarak yeni görevine atandığını belirterek, Pelin Diştaş yaşaroğlu'nun televizyon alanında bugüne kadar ki tecrübesinin, kanalın performansını arttıracağına inandığını söyledi.


Devamı için tıklayınız ...

 Televizyon reklam türleri görsel-işitsel-algısal olarak hazırlanan herşeyi yayınlayabilen kitle iletişim aracıdır. Toplumun en ücra köşelerinde bulunan insanların evlerinde bulunabilen ve izleyicisi en fazla olan araçların başında gelmektedir. Bütün insanlar, istisnasız her gün televizyon seyretmektedir. Günde bir iki saatini televizyonun başında geçirmekte ve burada yayınlanan program akışını izlemektedir. Televizyon izleyicisinin nitelikleri veya kendine özgü durumları, uzun seneler boyunca araştırmalara konu olmuş ve bu konuda net bir bilgiye ulaşılamamıştır. Sürekli değişen, her gün farklı özellikler gösteren toplum yapısı, kendi içerisinde farklı standartlarda yaşayan insanlar açısından da değişiklik göstermektedir. Televizyon reklam türleri de yayınlandığı toplumun bütün katmanlarına hitap etmeye ve hepsine mesajlar iletmeye çalışmaktadır. Televizyon izleyicisi, her ne kadar tam olarak tanımlanmamış olsa bile, genel anlamda bilimsel disiplinlerin verileri, pek çok şeyi anlatmaktadır. Televizyon Reklam türlerinin tasarımları da bunların verileri kullanarak, bulunduğu topluma hitap etmeye çalışmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Televizyon reklam ajansları, tam hizmet ajansları gibi çalışmaktadırlar. Televizyon kanallarına yönelik, firmaların tanıtım filmlerinin tasarlanmasını ve çekilmesini sağlamaktadırlar.  Genellikle televizyon reklam ajanslarının yapısı, bu faaliyet alanı çerçevesinde, gereksinim duyulan ekiplerden oluşturulmuştur. Televizyon reklam ajanslarının yapısında; bir genel müdür, birkaç kişiden oluşan metin yazarları, sanat yönetmeni, yönetmen, medya ve müşteri ilişkileri yöneticisi, finans ve idari işler sorumlusu, uluslar arası ilişkiler sorumlusu, halkla ilişkiler sorumlusu, web ve grafik tasarımcılar, mali işler sorumlusu gibi uzmanları istihdam etmektedirler. Ajanslar, personelinin bir kısmını, yazılım ve donanım alanında, akademik eğitimlerini deneyimleriyle birleştirmiş, uzman kişiler arasından seçmektedirler. Bu alanda firmaların bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve piyasa araştırmalarını da yapabilecekleri şekilde örgütlenmişlerdir. Bütün multimedia hizmetlerini bunlar verebilmektedirler. Bu anlamda yaptıkları faaliyetleri kategorilere ayırarak sıralamak istersek aşağıdaki gibidir.


Devamı için tıklayınız ...

 İzleyici kitlesinin genel anlamda tek bir tanımı bulunmamaktadır. Sektör, hitap edeceği, izleyici kitlesini, yani tüketicilerinin özelliklerini belirleme ihtiyacı içinde olan bir sektördür. Aynı şekilde televizyon kanalları da, kendi program akışlarının izlenebilmesi için, aynı ihtiyaç içerisindedir. Bu noktada sektör, ilk zamanlarda, kanalların bu konudaki çalışmalarını yani seyircileri tanımlama çabalarını yakından takip etmiştir. İlk zamanlarda, her kanal kendi çıkarlarına ve hedeflerine göre farklı farklı seyirci tanımı yapmıştır. Dolayısıyla, kişilerin istek ve gereksinimleri konusunda, farklı tanımlar ortaya çıkmış ve birbirinden farklı tanımların yapılması da televizyon ve insan arasındaki ilişkinin karmaşık bir hal almasına neden olmuştur. Son noktada, televizyon kanalları, bütün insanlara hitap edebilmenin önünü açabilmek için, İzleyici kitlelerinin bütün istek ve gereksinimlerini içine alan, bir model tanımın yapılmasına ihtiyaç duymuşlar ve birbirinden çok farklı isteklerin arasında, bir tür iletişim ağının kurulmasını sağlamak istemişlerdi.


Devamı için tıklayınız ...

Etinin bir bilmecem var çocuklar cıngılı en küçükten en büyüğe herkesin hafızasından silinmeyen bir reklamdır. 2007 senesinde de “Mutluluk iki parmağının arasında” reklam temasını yeni hazırladığı tanıtım filminde konu ederek Türkiye'nin hayatına mutluluk eklemeye devam ediyor. ETİ markası, bu temayı, küçük mutlulukların insan hayatı için önemli olduğu gerçeğinden yola çıkıyor. Kampanyanın bu yılkı tasarımında ETİ ürünlerinin herkesin yaşamında küçük mutluluklar eklediği anları gösterilmekte.


Devamı için tıklayınız ...

Görüldüğü gibi, televizyon reklamında, özellikle son zamanlarda çok fazla tanıtım filmi, ünlü kullanımı yapmaktadır. Genel olarak bakıldığında, tanıtımlarda ünlü kullanımının asıl nedeni; ünlü simanın halk tarafından benimsenmiş olması, toplumun içerisinde kendine ilişkin edindiği yerin saygın, güvenilir olmasıdır. Markalar, toplumda böyle bir yere sahip olan ünlü simaların, toplumda edindikleri yerin özelliklerini, marka ürün veya hizmetle özdeşleştirmek amacıyla kullanmaktadır. Saygınlığı olan, sevilen, beğenilen ünlülerin, markanın destekçileri olduğunu yansıtarak, markanın, ürün ve hizmetlerinin de saygın olduğunu, sevilebileceğini, beğenilebileceğini vurgulamak ister. Bu yüzden ünlü simaları, bu tip filmlerinde kullanır. Fakat televizyon reklamında bu tür kullanımların avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunmaktadır. İşin en önemsenmesi gereken tarafının da, bu filmlerde, ünlü simaların kullanım yansımalarının en kısa sürelerde, bariz olarak kendini göstermesidir. Birçok tanıtım filminde hatalar, yanlışlıklar, yanlış mesajlar verilmektedir. Fakat bazen, bunların bile ortaya çıkması zamanla olmaktadır. Ama bu filmlerde, ünlünün kullanım biçimine göre ortaya çıkan dezavantajlar anında ortaya çıkmaktadır. Televizyon reklamında, toplum tarafından çok dikkatle izlenen, beğenilen bazı ünlü kullanımları, marka bazen uyumlu olmamaktadır. Ya ünlü, markayı gölgede bırakmakta veya marka ünlüyü gölgede bırakmaktadır. Ünlülerin filmlerinde tüketiciler, ünlüye çok fazla odaklanmaktadır. Bu odaklanmanın sonucunda, tasarımın mesajlarını duymamakta veya algılayamamaktadır. Ünlü simanın, sözlerine, mimiklerine, fiziksel güzelliğine yoğunlaşmakta ve tanıtımın ne dediğini anlayamamaktadır. Bu marka için aslında, bir dezavantaj olmaktadır. Bu şekilde bir etkiye sahip filmler, ancak çok kez izlendikten sonra mesajlarını iletebilmektedir. Yani tüketiciler, ünlü simanın hal ve hareketlerine alıştıktan sonra, filmin mesajlarını duyabilmekte veya algılamaktadır. Aslında bu durum, bu tip filmlerde, böylesi etkiye sahip ünlü simaların kullanımıyla da ilgili olmayabilmektedir. Ajans, marka için bir karakter tasarlamıştır ve karakter, filmde oynamaktadır. Karakter başarılı bir şekilde tasarlanmış ve dikkat çekmektedir. Burada da benzeri bir sorun yaşanabilmektedir. Bu durum pek çok kullanım türü için geçerli olabilmektedir. Mesajlar, kullanılan malzemenin gölgesinde kalabilmektedir. Markaların yaşadığı diğer dezavantajlardan biri de, kullanılan ünlü simaların, ürün veya markanın vizyonu ile örtüşmeyecek özelliklere sahip olmasıdır. Televizyon reklamında, markanın vizyonu ve misyonu doğrultusunda, onunla benzer veya yakın vizyona sahip, ünlü kullanımı, tüketicilerde bir tür güvensizlik yaratmaktadır. Mesajlara güven duymayabilmektedir. Ünlü simanın, markanın destekçisi olduğuna veya marka ürün ve hizmetlerinin kalitesine olan güvenine inanmamaktadır. Ünlü simanın para karşılığında, tanıtım filminin oyunculuğunu kabul ettiği düşünülmektedir. Bu marka ve ünlü vizyonlarının örtüşmesi gerektiği noktası, sadece bu anlamda olmayabilmektedir. Bazen, marka ünlüyü gölgede bırakmaktadır. Örneğin, markanın, ürün ve hizmetlerini kullanırken görüntülenen bazı ünlülerle, kullandıkları ürün ve hizmetler yapmacık görünmektedir. Bu durum, ünlü simanın geçmiş yaşamının bilinmesi, kullandıkları, beğendikleri, güven duyduğu ürün ve hizmetlerin halk tarafından biliniyor veya tahmin ediliyor olmasıyla ilgilidir. Filmde kullandığı ürün ve hizmetlerle, geçmiş yaşamında kullandıkları arasında bir benzerlik bulunmadığında veya ona yakıştırılamadığında da ünlü gölgede kalmaktadır. Bunların dışında, bu yapımlarda, markanın destekçisi gibi görünen ünlü simaların, normal yaşamlarında, başka bir markayı veya başka bir ürün ve hizmeti kullanırken görüntülenmesi de çalışmanın başarısını olumsuz etkilemektedir. Burada da hem ünlünün imajı sarsılmakta hem de markanın mesajları gerçekçi olmamaktadır. Hem ünlü simanın kendi yaşamı içerisinde yapıp ettiklerinin markaya zarar vermemesi için, hem de reklam filminde ünlü kullanımının, bu kullanımda tüketicilere verilen mesajların, başarısız herhangi bir sonuç vermemesi için, bazı firmalar, kullandıkları ünlülerle çok sıkı anlaşmalar yapmaktadırlar. Ünlü kişinin, kişisel yaşamında bile başka ürünleri kullanmasına izin vermeyen, toplum içerisindeki imajına zarar verecek herhangi bir faaliyette bulunmasını engelleyen anlaşmalar yaparak birlikte çalışmaktadırlar. “Ünlü Satar” ilkesiyle hareket edilerek, bu simaların tanıtım filmlerinde kullanılması, yukarıda da anlatıldığı gibi dezavantajları bulunurken, bunlardan çok daha fazla da avantajlara sahiptir. İnsanlar sevdikleri ünlülere benzemek isterler, bunun için saçlarını, makyajlarını, giydiklerini, yediklerini, içtiklerini, onların etkisi altında seçmektedirler. Bunlar gibi daha pek çok özellik için, onlara özenmektedirler. Bu yüzden sektör, markaların amaçlarını gerçekleştirme noktasında, bu paha biçilmez pazarlama araçlarının kullanımını, son zamanlarda arttırmaktadır. Bu tip yapımlarda kullanılan ünlü simalar, markaların hatırlanmasını ve tüketicilerin onları hiç sıkılmadan izlemelerini mümkün kılmaktadır. Bu da marka bilinirliği açısından çok önemli bir noktadır. Bir diğer olumlu etkileri de, bilindik, tanıdık olma durumlarıdır. İnsanoğlunun en eski tarihlerinden bu yana, tanıdık olma durumlarına karşı gösterdiği rahatlık bilinmektedir. Bilinen bir şeyden veya durumdan az korkmakta ve kuşku duymamaktadır. Herhangi bir saldırının olması durumunda bile, saldıranın kim olduğu bilindiğinde, rahat olabilmektedirler. Dolayısıyla ünlüleri, arkadaşları, ağabeyleri, ablaları veya yakınlarından biri gibi görmektedirler. İnsanların tanıdık olarak düşündükleri ünlü simaların, verdiği mesajları dinlemekte ve güvenerek ürün ve hizmetleri kullanmaktadırlar. Bununla birlikte, televizyon reklamında ünlü simaların kullanılması durumunun, başarı getirmesinin bir diğer nedeni de, insanın onaylamaya karşı zaafından kaynaklanmaktadır. Ünlüler onaylanmış kimselerdir. Liderler gibidirler, liderler de onaylanmış kimselerdir. Onaylanmış bir insanın her hangi bir şeyi onaylamasıyla, kendilerinin onaylaması aynı şey olmaktadır. Bu noktada onayın lider veya takip edilen biri tarafından yapılması, ürün veya hizmete verilen garanti sertifikası gibi olmaktadır. Kısaca, ürünün inandırıcılığı, hedef kitle ile ünlü simanın özdeşimi, ünlü sima ile ürünün özdeşimi, ünlü simanın çekiciliği, maliyetleri, ünlü simanın bu tip filmi için yaptığı sözleşmenin bitmesi halinde herhangi bir soruna neden olma olasılığı, ünlü simanın başka hangi markanın tanıtımında kullanıldığı, ajanslarının masalarına yatırdıkları değişkenler olmaktadır. Bütün bunların olumlu sonuçlar vererek, birbirleriyle örtüşmesi halinde, çalışmalar başarıyı garantilemektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Bpet'in ilk tanıtım kampanyası Mayıs ayı sonlarında yayınlanmaya başladı. Markanın yaptığı reklam filmiyle rekabette ben de varım dediğini, reklam filminin çarpıcılığıyla ifade etti. Reklam filminde ünlü yüzlerin kullanımının nasıl olması gerektiği konusunda da örnek teşkil etti. Markanın tasarladığı filmde, benzin istasyonunun hizmet ve kalitesinden memnun olduğunu Bpet'i çevresine önerdiğini ifade eden Mustafa Topaloğlu, istasyonda ayrılmaktadır. Önerilerini dinleyen ilk müşterinin UFO ile istasyona inmesi Türkiye'de ilk.


Devamı için tıklayınız ...