t Arama Sonucu Bloglar
Günümüzde reklamcılık, teknolojinin de gelişimiyle beraber, insanın bulunduğu her alanda yapılabilmektedir. Kitle iletişim araçlarından sonra, açık hava reklam araçları, promosyonel reklamlar, organizasyonel reklamlar, piyasa araştırmaları vasıtasıyla reklamlar gibi, genel konularda ve bunların alt başlıklarında reklam yapılabilmektedir. İnternet, son zamanların teknolojik gelişim ürünlerinden birisidir. Pek çok bilgisayar sisteminin, küresel çapta, uydu üzerinden veya kendilerine özel yapıda tasarlanmış kablolar vasıtasıyla birbirine bağlı olarak yapılan, ayrıca gün geçtikçe büyüyen bir iletişim ağı olmaktadır. İnternet; gittikçe artan, bilgiyi saklama, paylaşma ve ona kolayca her yerden ulaşabilme ihtiyacı noktasında üretilmiş teknolojik gelişimdir. İnsanlar bunun yardımıyla, kolay, güvenli, hızlı bir şekilde bilgilere erişebilmektedir. Bunu dünya çapında büyük bir kütüphaneye veya bir deryaya benzetmek mümkündür.
Devamı için tıklayınız ...
Temel anlamda bu mecra, serbest ekonomik sistemlerde faaliyet gösteren bir firmanın, ürettiği mal ve hizmetle ilgili özelliklerin, malın satılması amacıyla veya tercih edilmesi amacıyla, geniş halk kitlelerine aktarılmasıdır. Fakat ekonomik sistemlerin, tarih boyunca kat ettiği yol, onları oldukça geliştirmiştir. Yerel pazarlar bile küresel hale gelecek kadar büyümüştür. Dünyanın bir tarafında, farklı bir toplum yapısında faaliyet gösteren bir firma, dünyanın öbür tarafında yaşayan, farklı bir yapıya sahip toplumun ihtiyaçlarına uygun mal ve hizmet üretebilmekte ve orada kendine Pazar bulabilmektedir. Bu büyüme ve gelişmenin nedenleri olarak; teknolojinin gelişmesi, ulaşımın sorununun her yerde çözülmüş olması, kitle iletişim araçlarının topluma yönelik güçlü etkileri olarak sıralanabilmektedir.
Devamı için tıklayınız ...
Evet, reklam ürünü sattırabilir… Eğer reklam sektörünü, günümüzde geldiği noktalar açısından değerlendirirsek; günümüzde reklam tüketim toplumu adı altında, yeni ve benzersiz bir toplumun oluşmasını sağlamıştır. Hali hazırda onun itici gücü noktasında durmaktadır. Reklam halk kültürlerini değişime uğratabilmektedir. Alışkanlıkları değiştirmekte, kişilerin bakış açılarını, etik değerlerini, gelenek göreneklerinin yapısını, eğitime bakış açısını, yeme içme kültürünü, mizah anlayışını, algılarını v.b. insana dair ne varsa, hepsinde değişiklik yapabilecek kadar, akıllı ve stratejik davranabilmektedir. Bulunduğu toplum yapısını inceleyerek işe başlayan reklam, yukarıda sayılan bütün özellikleri bilince çıkarmaktadır. Bilince çıkan bilgiler ışığında, toplumu rahatsız etmeden, aynı gelenek ve göreneklerin, beklentilerin, özlemlerin içerisinde tasarım yapmaktadır. Fakat yaptığı tasarımın içine, küçücük bir değişiklik yerleştirmektedir. Reklam tasarımlarının içine aldığı bu küçücük değişiklik, toplum için önemsiz olabilmektedir. Kendi yaşamlarına onu rahatlıkla alabilmektedirler. Fakat reklam için bu küçücük değişiklik, oldukça önemli bir noktada duran, stratejik bir planın parçası veya ilk noktasını teşkil ediyor olabilmektedir. Reklamın tasarımlarında kullandığı ve toplumun yapısında aslında olmayan bu küçücük değişiklik kabul edildikten sonra, toplumu buna alıştırmakta ve sevdirmektedir. Böylece o da, ilgili toplumun yaşamına girmektedir. Daha sonra bir küçük değişiklik daha ve daha ve daha… Diye devam etmektedir. Neden? Çünkü reklam bir hedefi belirlemiş ve ona doğru yol almaktadır. Ona ulaşmak için strateji belirlemiştir. Bu strateji, bilimsel disiplinlerin verileri, yapılan reklam için toplum analizlerinin verilerinin birleştirilmesi ve bunların sonuçlarıyla sistematik olarak belirlenmiştir. Yani rast gele reklam tasarımı yapılmamaktadır ki, reklam sektöründe, reklamın hata yapma hakkı yoktur. Bu asla bağışlanamaz bir sorun olmaktadır. Yani çok dikkatli, zekice ve yaratıcı çalışmalar yapılmaktadır. Reklamın bilimsel disiplinleri kullanarak hareket etmesi, zaten başlı başına etkili bir süreçtir. İnsanların beklentilerini değiştirmenin yöntemleri, ihtiyaçları belirlemenin yöntem ve teknikleri, bu bilimlerin çalışmalarının sonuçlarında bulunmaktadır. İnsan psikolojisi, kitle psikolojisi, tüketici eğilimleri ve psikolojisi, davranış bilimleri, algısal yönlendirme teknikleri, sosyolojik yapı özellikleri, antropolojinin alanları, insana dair her şeyi gün yüzüne çıkarmış durumdadır. Ve hala da çalışmaları devam etmektedir. Reklam sektörü ise, bunları yakından takip etmekte ve verilerini etkin olarak kullanan sektörlerin başında gelmektedir. Bunu yapabilmek için, insanın bulunduğu her alanı kullanmaktadır. İnsanları yani potansiyel tüketicilerini veya direk tüketicilerini, evlerinde, iş yerlerinde, açık havada, sosyal faaliyetlerinde, çalışmalarında yakalamakta ve etkilerini yapmaya çalışmaktadır. Eğer yapılan reklam tasarımı, çarpıcı, izlettiren öğeleri içinde barındıran, etkileyici, farklı olursa, zaten başarısı kaçınılmaz olarak gerçekleşmektedir. Reklam, insanları bu derece etkin bir biçimde değiştirip yönlendirebildiğine göre, ürünü sattırır. Hatta toplumda ona dair bir ihtiyaç yoksa bile, ihtiyacı yaratır, alan açar ve tüketicilerin ürünü sevmesini, yakınlık duymasını ve kullanmasını sağlar.
Devamı için tıklayınız ...
Açık hava reklamcılar derneği ülkemizdeki ilk tabela tasarımlarını ve üretim elemanlarını bir araya toplayarak, açık hava reklamcılık sektör tarihine müze kazandırmayı planlıyor. Böyle bir müze ile, tarihe ışık tutmayı planlayan ARED, dünyada bu anlamda benzer sanayi müzelerinin olduğu, tarihte ki ilklerden bu yana yapılan tabelalar ile üretim ekipmanlarını toplayarak bir araya getiriyor. ARED'in öncülüğünde yapılması planlanan müze için, Türkiye'nin dört tarafından getirilecek ürünler, ait olduğu sene, ait olduğu firma ve hangi ustanın elinden çıktığı, tabelanın üretildiği malzeme isimleri ve müzeye kimin tarafından bağışlandığını yazan bir künye ile gösterilecek.
Devamı için tıklayınız ...
New York'ta yaklaşık otuz otobüsün üzerine uygulanan reklam mesajı, Amerikalı Müslümanların tepki göstermesine neden oluyor. Tutucu bir aktivistin yaptığı, otobüslerin üzerine giydirilen "Aileniz ve içinde yaşadığınız toplum sizi tehdit mi ediyor? İslam'dan Ayrılıyor musunuz?" içerikli reklamlarla ilgili, orada yaşayan Amerikalı Müslümanların, reklamların İslam'ın karşıtı olduğunu düşünerek tepki göstermelerine neden oluyor. Stop İslamization of America isimli örgüt lideri Pamela Geller, ilgili web sitesi için, hazırlatılan reklam tanıtımlarının, Müslümanlara sataşma amaçları taşımadıklarını ve bu uygulamanın dini özgürlük bağlamında düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Devamı için tıklayınız ...
Promotürk Anadolu Toplantılarının üçüncüsü Gaziantep Dedeman Otel'de yapıldı. Özendirme sektöründe geleceğin ve iletişim alanındaki yerinin tartışıldığı toplantıda Ceyda Düvenci sunum yaptı, aynı zamanda derneğin kuruluşunun 15. Yılı gerekçesiyle pasta kesildi.
Avrupa'da yapılan bir fuarı organizasyonunu geniş bir katılımla Türkiye'de yapmak istiyoruz. Bir yandan da Anadolu'nun da katılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Dünya pazarları küçüldü, köy gibi oldu. Bir insanın dünyanın öbür ucunda yaptıkları, diğer uçtaki insan bilebiliyor. Ülkemizde ithalat olayının bilinçli bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Prpmosyon sektörünğ ülkemizden etrafımızdaki ülkelere ihracat yapabilen sektör haline dönüşmek istiyoruz. 1.5 milyar dolar olan sektör ederinin %80'nini ithal mallar oluşturmaktadır. Biz %50-50 dengesine oturtmaya çalışıyoruz. Bunu yapabilirsek, bu bizim için başarı olacaktır diye düşünüyorum dedi
Devamı için tıklayınız ...
Son bir yıldır, reklam sektörünü ve internet firmalarını yakından ilgilendirecek bir yasa taslağı üzerinde çalışan Amerikalı hukukçular; yasa taslağının, reklam veren ve reklam yayınlayan kuruluşların ve internet web sitelerinin, ziyaretçiler ile ilgili bilgileri kullanıp reklam amacıyla kullanmaları için gerekli şartları ortaya çıkaracak ve sınırları belirleyecekler. Sosyal site Facebook'un F8 konferansı esnasında yaptığı açıklamalar sonrası, internet kullanıcılarının şüphe ettiği gizlilik olayları, yasa taslağının kanunlaşıp kabul edilmesi halinde Amerika'da bu sorun ortadan kalkacak. Amerikalı hukukçuların üzerinde çalıştığı yasa taslağının maddelerinden bir kaçı aşağıdaki gibidir;
Devamı için tıklayınız ...
Başbakan Vekili Bülent Arınç, bu yılın sonunda televizyon yayıncılarından alınan katkı payının kalkacağını söyledi. Bülent Arınç, IAA ve Reklamcılar Derneği, Televizyon Yayıncıları Derneği, Reklam Verenler Derneği, Türkiye Basın Reklam Komisyonu İle Reklamcılar Vakfı temsilcilerinin bulunduğu Türkiye Reklam Konseyi toplantısına katıldı. Türkiye Reklam Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ bu toplantı esnasında şöyle konuştu; %5 radyo televizyon üst kurulu payı, %5 eğitim katkısı payı adı altında yapılan kesintiler, ekonomik anlamda zaten sıkıntıda olan, yatırımlarını kendi ceplerinden ödemeye çalışan ve bu noktada risk alan reklam sektörünün yatırımcıları için yük olmaktadır. Halbuki entegre olmaya çalıştığımız Avrupa Mevzuatında böyle bir şey yok. Avrupa da yayıncılar gelirlerinden vergi ödemiyorlar, ama karlarından kurumlar vergisini ödüyorlar. Eğitim katkı payı ödemiyorlar. Bu katkı payları sekiz yıllık eğitim başladığı zaman konulmuş, üstünden zaman geçmesine rağmen bu kaldırılmadı. Kaldı.
Devamı için tıklayınız ...
Reklam yönetmenleri, reklam sektörünün gelişimiyle beraber kendilerini geliştirmişlerdir. Reklam sektörünün, farklılık ve yaratıcılık arayışları, reklam yönetmenlerinin zeka ve bakış açılarını geliştirmiştir. Yıllardan beri, sürekli farklılığı arayan, yaratıcılık alanında, kendilerini geliştirmeye çalışan reklam yönetmenleri, farklı buldukları veya yarattıkları her şeyi, reklam kampanyalarında denemişlerdir. Bu durum yıllar boyunca ki deneyimlerini arttırmış, hem toplum yapılarının hem insanların sosyolojik, psikolojik yapılarının neleri içerdiğini öğrenmelerini sağlamıştır. Reklam yönetmenlerinin bu sürekli arayışları, onların, sürekli kendilerini geliştirmelerini sağlamıştır. Bu gelişim ise, günümüzde, sinema sektörünün yönetmenlerini bile, geçmelerini sağlamıştır. Ülkemizde, en iyi sinema yapımlarında, çoğunlukla reklam yönetmenleri çalışmaktadır. Tam olarak çalışmasa bile, sinema sektörü, reklam sektörünün gelişimlerinden yararlanmaya, onların bulduklarını kullanmak için onlardan destek alır noktada bulunmaktadır. Reklam yönetmenleri, reklam kampanyasını baştan sona kadar, planlayan, uygulanmasını sağlayan kişi olmaktadır. Daha geniş bir tanımlama yapmak istersek; bir reklam kampanyasının bütün süreçleriyle ilgili, gerekli ön hazırlıklarda yorum yapan, çeşitli reklam mecralarında kullanılacak, sanatçıları, uzmanları, uygulamacıları seçen, onların verimli çalışmalarını sağlayan kişidir. Reklam yönetmenleri, sektörlerle ilgili, derin deneyim ve bilgilere sahiptir. Keskin bir bakış açıları bulunmaktadır. Farklı, çarpıcı, etkileyici kavramlarının ne olduğunu, nasıl oluşabildiklerini, nelere etki edebileceklerini bilen ve bunların ortaya çıkmasını, var olan ekiple birlikte sağlayan, reklam uzmanlarıdır. Müzikten, plastik sanatlardan, illüstrasyona, felsefe ve tarihe kadar, toplum bilimlerinin analizleri ve bunların kullanılma biçimlerine kadar bilgi ve deneyim sahibidirler. Reklam yönetmenleri; içinde yaşadığı toplumu tanır; sosyolojik, ekonomik yapılarını, geleneklerini göreneklerini, psikolojik dengelerini, sınıflarını, sınıflarının yapısını, bölgelerini, bölge özelliklerini bilen ve onlara hangi ölçütlerle gitmesi gerektiği noktasında, bilimsel ve pratik bilgi ve becerilere sahiptir. Reklamın tüm mecralarında bazen bir yönetici, bazen de çalışan, üreten olarak görev almaktadır. Örneğin bir reklam kampanyasının en önemli mecralarından biri olan reklam filminin, metinini tasarlayabilir veya tasarlanma aşamasında yönlendirici rol üstlenebilir. Kullanılacak malzemelerinin neler olması gerektiğini, hangilerinin nasıl kullanılırsa daha ilgi çekici olacağı konusunda fikir sahibidirler. Reklam filminde kullanılacak oyuncu seçiminde etkin rol üstelenebilirler. Toplumun içerisinde, belirli bir saygınlığı olan ünlü simalardan hangisinin kullanılması, reklam mesajlarının doğrudan tüketiciye gitmesini sağlayacağını tahmin edebilirler. Açık hava reklam mecralarında, hangi reklam tasarımının hangi aracın kullanılmasıyla daha başarılı etki yapacağını tahmin edebilirler.
Devamı için tıklayınız ...
Eskişehir'de, Radyo Ve Televizyon Üst Kurulu tarafından düzenlenen eğitim semineri; yerel, bölgesel radyo ile televizyon yayıncıları için verilmek üzere başladı. Seminerin iki gün sürmesi beklenmektedir. Bu seminerin açılışında; Vali Ekrem Ballı, RTÜK başkanı Davut Dursun ile birlikte konuşmacılar, çevre illerden oniki ilin radyo ve televizyon çalışanları katıldılar. Vali Ballı, yaptığı konuşmada, Radyo ve televizyonların, yaptıkları yayınların, anayasal zeminde, genel ilke ve temel hak, özgürlükler ile milli güvenlik ve ahlaka uygun kamu hizmet anlayışları çerçevesinde olması gerektiğini belirtti. Ballı, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun görevinin, bunlarla alakalı düzenlemeleri yaparak, tedbir almak olmalıdır. Bu eğitimin, ortak istek ve hedeflerin benimsenmesini sağlayacağını, yerel radyo ve televizyonların, sorunların çözümü için katkı sağlamalarını ve başarılı olmalarını dilediğini ifade etti.
Devamı için tıklayınız ...