Haber Kategorisindeki Bloglar

İngiltere'nin Başkenti Londra'nın istasyonlarından biri olan Waterloo istasyonu, yeni üç boyutlu billboardla tanıştı. Altı metre ebadında kullanılan billboard'ta Brezilya'da seksiliği ile ün yapmış manken, Sabraine Banado'nun bir iç çamaşırı markası için çekilmiş, sutyenli fotoğrafı reklamda kullanıldı. İstasyona yerleştirilen billboard reklamı, çok büyük bir ilgiyle karşılandı.

Bunu haber yapan The Sun, iç çamaşırı firmasını ilk arayan yüz kişinin ücretsiz gözlük alabileceğini duyurunca, ilgi daha da arttı. İç çamaşırı markasının ürünü olan sutyen full efect ve göğüsleri iki beden büyük gösterirken, ünlü mankenin pozu, 90'ların Eva Herzigova'nın Hello Boys için verdiği pozları andırıyordu.


Devamı için tıklayınız ...

Bilindiği gibi günümüzde, Google, kendi platformu üzerinde yayın yapmakta olan web sitelerindeki kopya içerikleri bulabilmektedir. Bu yüzden pek çok site, bünyesinde özgün yazılara, haberlere v.b. her şeyin özgün olmasına gayret etmektedir. Hatta bazı sitelerin kendileri bile, kopya içerikleri tespit ederek, bunları yayınlamamaya gayret etmektedir. Bugün televizyon reklam sektöründe birbirine benzer pek çok tanıtm yayınlanabilmektedir. Televizyon reklamlarında farklı olan, yaratıcı, dikkat çekici, insanların yeni diyebilecekleri çok az  film yayınlanmaktadır. Kiminde, mesajlar, kiminde oyuncuların hal ve hareketleri, kiminde firmanın kurumsallığıyla ilgili iletilenler neredeyse aynıdır. Benzeyen mekânlar, tipler, sözcükler, müzikler, v.b. tüketici, bu tip tanıtım filmlerini izlerken, kendini farklılığıyla öne çıkaran filmi görene kadar, başka düşünceler, yoğunluklar içerisinde, hiçbir mesajı, hiçbir görüntüyü görmeden izlemeye devam etmektedirler. Yani boş bakmakta ve algılayamamaktadır. Eğer televizyon reklamlarında da Google gibi, tanıtımda kullanılan herhangi bir unsurun, başka birindeki unsurla aynı olduğunu tespit edip yayınlamayı reddetseydi, tanıtım kuşakları birbirinden harika içeriklere sahip olurdu.


Devamı için tıklayınız ...

Firmaların reklam kampanyalarının hazırlanması, birbirinden farklı süreçlerden geçilmesini gerektirir. Hazırlanan reklamın türü ne olursa olsun, bu durumu değiştirmez. Reklam veren firmayla ilgili araştırma, ana fikrin bulunması, tasarım aşaması, baskı aşaması, uygulama aşaması veya gene araştırmayla başlar, ana fikrin bulunması, senaryo haline getirilmesi, film çekimleri, medya seçimi ve yayın gibi birbirinden farklı faaliyetleri içeren süreçlerin içerisinden geçerek ortaya çıkar. Tanıtımın bütün bu süreçlerinde, ona ilişkin yapılan her işin, her çalışmanın bir ücreti bulunmaktadır. Kimi firmalar, bu tip süreçlerde, bir yerlerden bir şeylerden para kısmanın yollarını aramaktadır. Aslında her ne kadar bütçeden tasarruf, daha ekonomik tanıtım gibi görünse de, gerçekte bu durum göründüğünden farklı olmaktadır. Tasarım aşamalarından kısılan para, hem tasarımcının hem ajansın performansını düşürmektedir. Firmaların, tanıtım kampanyalarının en iyi şekilde hazırlanabilmesi için, gereken bütçe neyse onun ödenmesinde fayda vardır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam kendi markasını yaratabilir mi? Veya bir tasarım her zaman aynı biçim ve kullanımla, insanların gördüğünde, evet bu şu markanın reklamı olabilir düşüncesi, ilgili tasarımın artık marka olduğu anlamına mı gelir? Evet, aslında insanlarda bu tip bir düşüncenin uyanması, tanıtımın hazırlanma biçiminin de markalaşması anlamına gelmektedir. Günümüzde, dünya çapında markaların büyük bir çoğunluğu, reklam tasarımlarını da markalaştırmaktadır. Bunların en çok bilinen örneklerinden biri, Microsoft firmasına aittir. Microsoft öyle tasarımlar yapıyor ki, sadece tasarım biçimi veya kullanım mantığı değil, tasarımın içerisinde kullandığı efekt, ışığın yansıtılma biçimi bile, onun tasarımı hissini vermektedir. Hatta kendi markasının ismi veya logosu veya firmaya dair herhangi bir ibarenin olmadığı görüntülerde bile, Microsoft reklam tasarımlarına benziyor veya onundur gibi kesin ifadeleri insanlara söyletebilmekte veya düşündürmektedir. Bu durum, reklamın marka bilinirliğini çok geride bıraktığı, bu anlamda oldukça ileri aşamada olduğu, marka bilinmekle kalmayıp, bütün kullanım biçimlerinin de biliniyor olduğu anlamına gelmektedir. İnsanların, bir markanın her şeyini bilmesi çok yararlıdır ama zararları da vardır. Yıllar boyunca, aynı tip tasarım yapmakta olan Microsoft, tasarım biçimini de markalaştırmıştır. Bu insanların görür görmez algılayabildikleri bu şeydir. Tabi bu bilinirlik, markanın ürünleri veya kendisinin hitap ettiği alanlarda çalışanlar için geçerlidir. Yani markanın herhangi bir ürünüyle ilgisi olmayan bir kişi için geçerli değildir. Çağımız teknoloji çağı, internet, bilişim çalışmaları, bilgisayarlar, bilgisayar programları gibi ürünler, bunların etrafında dönen diğer işler, bu markanın hakim olduğu alanlardır. Bu alanlarda faaliyet gösteren uzman ya da amatör kişilerin hepsi, hem markayı hem de tasarım biçimini bilmektedir. Bu alanlar, o kadar geniş bir kitle tarafından kullanılmaktadır ki, neredeyse toplumların yarısından fazlasına tekabül etmektedir. Bu kadar geniş bir kitle, Microsoft markasının hedef kitlesi durumundadır. Gerçi son zamanlarda Apple, HP, Asus v.b. markalar, Microsoft’a rakip olabilecek kadar büyümüş, hatta bazı alanlarda markayı geçmiştir. Ama bu durum gene de markanın bilinirliğini olumsuz yönde etkilememektedir. Yukarıda bahsettiğimiz unsurlar markanın bilinirliğinin faydaları olurken, zararları noktasında da, kullanım biçiminin yani reklam tasarımlarının biliniyor olması, tasarımlardaki mesajların gözden kaçmasına neden olmaktadır. Çünkü tasarımlar bilinirlikle birlikte, bir tür alışkanlığı da beraberinde getirmektedir. İnsanları şaşırtmıyor, farklılık yaratarak merak uyandırmıyor. Dolayısıyla markanın herhangi bir yeniliğe imza atması durumunda, bunun duyurularını yaparken zorlanmaktadır. İnsanlar tasarımları tanımakta ama çok büyük bir dikkatle, algılamaya çalışmamaktadır. Hatta markanın yaptığı veya yapacağı yeniliklerin neler olabileceği bile tahmin edilmektedir. İşte bu sorun, diğer markaların ön plana çıkmasını sağlayan nedenler arasındadır. Çünkü onlar, farklı olanı, çarpıcı olan reklamı yakalamaya çalışmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Rusya Krasnodar ilinin plajında gerçekleştirilen reklam filminin çekimlerinde, eşek tam yarım saat boyunca paraşütle uçuruldu. Eşek aşağı indirildikten sonra, korkusundan ayakta duramayıp indirildiği suda sürüklenmeye başladı. İnsan hakları savunucuları, bununla ilgili olarak dava açmak istedi. Davanın açılabilmesi için, hayvan haklarının istismar edildiğine dair, veteriner raporuna ihtiyaç bulunmakta olduğundan, eşek, eşeğin sahibi ve reklam filminin yapımcısı kayıplara karıştı.


Devamı için tıklayınız ...

Televizyon reklamları toplumların içerisine, neredeyse girdiği zamandan bu yana kullanılmaktadır. Onca zamanlar boyunca, bütün sektörlerde faaliyet gösteren firmalara, televizyon reklamları tasarlanmıştır. Yani reklamcılığın tarihinde, bu mecraya ilişkin neler yapılabildiği ya da yapıldığı bellidir. Bugün ise, televizyon reklamlarına baktığımızda, hepsi birbirine benzemektedir. Birini diğerinden ancak, firma veya tanıtımı yapılan ürünün farklı sektörlere ait oluşuyla ayırabilmekteyiz. Hele meşrubat tanıtımları, telekomünikasyon alanında çalışan firmaların tanıtımları, tüketicinin zihninde neredeyse birbirine karışmaktadır. Bu mecraya uygun, sıra dışı tasarımların olamayışının geçerli nedenleri vardır elbette, fakat gene de yaratıcılığın çok daha az kullanıldığını söylemek mümkündür. Çok fazla firma, birbirine benzer ürün ve hizmetler, bunların üretim şekli benzerliği, bileşenlerinin aynı veya benzer olması, tüketicilere kazandırdıkları veya faydalarının benzerliği, tanıtımlarının da aynı olmasına neden olmaktadır. Her ne kadar farklı, yeni çalışmalar üzerine yoğunlaşılsa da bu tip benzerlikler, tanıtımı diğerleriyle aynılaştırmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

22 senedir Hürriyet Gazetesinde çalışan ve birbirinden farklı görevlerle yazı işleri müdürlüğüne kadar yükselen Magazin Müdür Yardımcısı Erol Işık istifa etti. Erol Işık kendine dair yeni projeleri olduğunu, bunları gerçekleştirmek için gazeteyle yollarını ayırdığını ifade etti. Magazin Gazetecileri Dernek Başkan Vekilliğini de yapan Işık, bu görevi ise sürdüreceği söyleniyor.


Devamı için tıklayınız ...

Bilindiği gibi firmalar, televizyonlardan sonra veya onunla birlikte, açık hava reklam mecralarını tercih etmektedir. Çünkü sokaktaki yaşamın içerisinde, tüketiciyle en kısa sürede buluşan araçlar, açık hava reklam araçlarıdır. Hangi çeşit tasarım olursa olsun, tüketicinin ondan kaçamadığı tek mecra olmaktadır. Hem bu açıdan hem de bu tip araçların özelliklerine uygun olarak tasarlanan reklamın, kısa, net, anlaşılır ve çarpıcı olmasıyla dikkat çekmesi, tüketicinin bu tip reklamları, mutlaka görecek olması en fazla tercih edilmesinin nedenleri arasındadır. Firmalar, kurumsal kimliği ile ilgili, tüketicilere iletmek istediklerini, kampanyalarını, indirimlerini, yeni ürünlerini, fiyat farklılıklarını, sağladıkları kolaylıkları, satış noktalarını v.b. pek çok konuyu, bu araçları kullanarak tüketicilere iletmektedir. Gerçekten de tüketici, bu tip iletileri, diğer reklam mecralarından daha etkin bir şekilde alabilmektedir. Özellikle açık hava reklam araçlarının, şehir merkezinde, en kalabalık semt veya caddelerde uygulanması, tüketicilerin mesajları daha çabuk görmesini sağlamaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Firmaların tanıtım taleplerine yönelik ürettiğiniz, televizyon reklam fikirlerinizi bir ajandaya yazarak saklayın. Çünkü sektörün içerisinde, yeni deneyimler elde etmeye devam ettiğiniz süreç içerisinde, bu fikirleri başka yerlerde belki de, aynı firma için kullanma ihtimaliniz vardır. Bu kimi zaman fikrin üzerinde yenilik yaparak veya onu biraz daha farklılaştırarak yapabilir, kimi zaman da firmanın tanıtım amacı, fikrinizle tam olarak örtüşebilme durumuna geçebilmektedir. Bu durumda aynı fikri, aynı firmaya tekrar sunmanız muhtemeldir. Televizyon reklamı yazılırken, daha önce bazı kriterler düşünülerek bulunmuş fikirler, insanın önünü de açabilmektedir. Bunlar, yeni fikirlerin üretilmesini veya buna yönelik yeni açılımlar yapılmasını sağlamaktadır. Bu yüzden, ne kadar kötü bir fikir olduğu düşünülürse düşünülsün, bulunan televizyon reklam fikrinin saklanmasında fayda vardır. Bilindiği gibi pek çok tasarımcı vardır. Grafik tasarımcı, endüstriyel tasarımcı, üç boyutlu tasarım yapanlar v.s. fikir üretenler de aslında bir tür tasarımcıdır.


Devamı için tıklayınız ...

Firmalar tanıtımla, ürün ve hizmetlerini tüketicilerin zihnine yerleştirirken, belirli bir slogan kullanmaktadır. Örneğin; Nokia tanıtımları “connecting people” insanları birbirine bağlayan anlamına gelen, hem duygusal hem de günümüzün gereksinimleri üzerine çeşitli çağrışımlar yapan sloganıyla, markasını, tüketicilerin zihnine yerleştirmiştir. Eğer Nokia gibi, dünyaca bilinen bir markayla rekabet hali söz konusuysa, firma, reklam sloganlarında mutlaka Nokia’yı tüketicinin zihnine yeniden yerleştirme seçeneğini düşünmelidir. X firmasının, Nokia ile rekabet etmek üzere piyasaya çıktığını düşünelim. X firmasının ürünleri de Nokia markası gibi dünya pazarlarına sunulan, ürün ve hizmet özelliklerinin benzerliğinin birebir veya yakın olduğunu varsayalım. X markası, tüketicinin dikkatini çekmek istiyorsa, tanıtımlarında mutlaka Nokia markasına atıfta bulunmalıdır. Şöyle yapılabilir. “insanları birbirine bağlayan ürünleri denediniz, şimdi de insanları daha ucuz bir fiyatla birbirine bağlayanı deneyiniz” şekline benzer bir mesaj, rakip firmayı tüketicinin zihnine yeniden yerleştirecektir. En azından tüketici şu ayırımı yapabilecektir. Nokia firmasının ürünleri, insanları birbirine bağlıyor, ama sadece bağlıyor. X firmasının ürünleri hem aynı görevi görüyor hem de daha uygun fiyatlarla bunu yapabiliyor. Eğer X firması, Nokia gibi herkes tarafından bilinen bir marka değilse, Nokia’nın kullanmakta olduğu reklam sloganları, tüketicinin zihnine yerleşmiş olduğu için, X firmasının kullanacağı yeniden yerleştirme sloganıyla birlikte, hem X firmasının sloganı akılda kalacak hem de Nokia’nın bilinirliği, X firmasının hatırlanmasına yardımcı olacaktır. Yani Nokia gibi bir marka, etkili bir şekilde tüketicinin zihnine yeniden ama biraz daha geri planda yerleştirilmiş olacaktır. Tanıtım, firmaların ürün ve hizmetlerini, tüketicinin zihnine yerleştirme açısından çok önemli etkileri yaratacaktır. Eğer karşı firmanın, kullanmakta olduğu reklam sloganları, işaretler, ibareler, tüketicilerine verdiği mesajlar, anlatımlar, göstergeler ciddi ve ayrıntılı bir şekilde incelenirse mutlaka yukarıdakine benzer, kullanılabilecek bir unsur bulunabilecektir. Tanıtımla rakibi yeniden yerleştirme, sadece kullanılabilecek reklam sloganlarına alternatif sunarak yapılmayabilir. Yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi, pek çok unsuru kullanmak suretiyle yeniden yerleştirme yöntemleri geliştirilebilir. Fakat bunların en önemlisi, bilinen, tanınan markayı çağrıştıran mesajı hatırlatarak, ona alternatif veya onunla birlikte sunacağınız hizmetin geçerliliği olmaktadır. Bu tip mesajlar, büyük bir markaya cephe alacak kadar, ürün ve hizmetlerine güvenen bir firma imajı hissini uyandırırken, aynı zamanda daha uygun bir teklif ve akılda kalacak bir unsur tüketicilere iletilmektedir.


Devamı için tıklayınız ...