ajans Arama Sonucu Bloglar

Reklam ajanslarında müşteri temsilcisi birimini değerlendirirken altının çizilmesi gereken en önemli nokta müşterinin bir reklam ajansının yaptığı işin en önemli unsuru olmasıdır. Dolayısıyla da bu müşteri ile reklam ajansı arasındaki ilişkileri düzenleyen, yürüten, karşılıklı bilgi alışverişini sağlayan birim olarak müşteri temsilcisi bir reklam ajansının kar marjını doğrudan arttırma kapasitesine sahip bir birimdir. Genel olarak bir müşteri temsilcisinin görevi müşteriler ile reklam ajansları arasında bir iletişim köprüsü kurmaktır. Reklam ajansında yapılan iş müşteriye anlatılırken ya da müşterilerin talepleri ajans ekibine aktarılırken, işlerin hazırlanma ve sunuş aşamasında müşteri temsilcisi söz sahibidir. Bir profesyonellik alanı olarak gereken önem verilmiyor olsa da, müşteri temsilcisi aslında bir reklam ajansının sözcüsüdür ve sözcülüğünü yaptığı kurumu ne kadar iyi ifade ederse, müşteri potansiyelini ve memnuniyetini de o kadar iyi sağlar. Doğru kurulan iletişim de karşılıklı memnuniyeti getirir.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüzde küçük ya da büyük reklam ve tanıtım çalışması yapmayı planlayan bütün işletmelerin bir reklam ajansıyla çalışmaları neredeyse zorunlu hale geldi. Hemen her işletme kendi bünyesinde reklam ve pazarlamadan sorumlu bir birim bulundursa da, giderek çeşitlenen mecralar, dijital medyanın artan etkinliği ve çeşitliliği, hedef kitlelere ulaşmanın giderek zorlaşması gibi nedenlerle firmalar reklam ajanslarının profesyonel hizmetlerinden faydalanma yoluna gidiyorlar. Reklam ajansları farklı şekilde kategorize edilse de, genel olarak işlevleri pazarlama sürecine yardımcı olacak yaratıcı çalışmaları gerçekleştirmektir. Pazarlama sürecinin temel hedefleri firmaların kendi bünyelerinde alınan kararlarla belirlenir, reklam ajansı da firma bünyesinde bulunan sorumlu kişi ya da kişilerle koordine bir şekilde yaratıcı reklam çalışmalarını gerçekleştirir. Yapılan reklam çalışmaları, firmaların detaylandırılmış pazarlama stratejileri ile uyumlu olmak zorundadır çünkü reklamlar ile elde edilen olumlu ya da olumsuz sonuçlardan sorumlu olan kişi çalışmaları gerçekleştiren ajans değil, firma bünyesinde bulunan sorumlu kişi ya da kişilerdir. Günümüzde bütün işletmelerin müşterilerine ulaşmak için reklam ve tanıtım çalışmaları yapmaları zorunlu hale geldi. Bu süreçte profesyonel bir reklam ajansına başvurmanın bu işletmelere getirdiği önemli avantajlar var. Bu avantajların başında kuşkusuz ki, reklam ajanslarının sahip olduğu iş tecrübesi, uzmanlığı ve objektifliği gelir. Bu kavramları açacak olursak; Birçok firma içinde reklam departmanları olsa da, bu departmanlarda yeterli uzman barındırabilme olanağı yoktur. Oysa bir reklam ajansı, yaratıcı süreçler başta olmak üzere, reklam ve tanıtım faaliyetlerinin bütün süreçlerine hakim olan uzmanları bünyesinde barındırır. Bu uzmanlar firmaların ihtiyaçları doğrultusunda hizmet sunar ve gerekirse de farklı konularda uzmanlaşmış kişileri bünyesine katar. Objektiflik, özünde, firmaların kendi bünyelerinde reklam yapmak istediklerinde karşılaştıkları aşılması güç bir sorundur. Genellikle firma ve üretilen mal – hizmet ile sınırlı olan tecrübe ve bilgi birikimi, konu reklam olduğunda sıkıntı yaratır. Oysa bir reklam ajansı gerçekleştirdiği çok yönlü çalışmalar sayesinde hem süreçlere hakimdir hem de reklama konu olacak olan ürüne objektif bir şekilde yaklaşarak, firma tarafından ortaya konulamayan niteliklerini daha rahat ortaya çıkartabilir. Olumlu ya da olumsuz yanlarını, tüketicilere sağlayacağı faydaları, rakiplere göre özelliklerini daha net bir şekilde yansıtabilir. Bazı firmalar zaman zaman kendi bünyeleri içinde reklam ajansı kurma yoluna gitseler de, yukarıda saydığımız kavramların getirdiği olumsuzluklar nedeniyle bu birimler uzun ömürlü olmayabiliyor. Reklamcılık günümüzde prodüksiyondan baskıya, interaktif uygulamalardan medya planlamasına ve takibine kadar çok farklı uzmanlık dallarını içinde barındıran bir endüstri. Dolayısıyla da işletme bünyesinde sadece yaratıcı süreci gerçekleştirebilecek olan bir reklam ajansı bulunsa da, farklı süreçler için ihtiyaçlar doğrultusunda sektörün profesyonelleriyle çalışmak zorunlu bir hal alıyor. Reklamcılık nitelik itibariyle bir hizmet sektörüdür ve müşterilerinin memnuniyetini esas alır. Firmaların belirlediği bütçeler doğrultusunda, minimum maliyetle maksimum olumlu sonucu elde etmek esas hedeftir.


Devamı için tıklayınız ...

Yakın dönemde www.ballantines.com sitesini açan Pernod Ricard, Ballantine's markasının sosyal medyadaki aktivitelerini yürütecek ve viral kampanya süreçlerinde beraber çalışılacak olan dijital ajansı belirlemek amacıyla bir konkur açtı. Birkaç ay sürecek olan konkur sürecinde, sektörün önemli ajanları ile yapılacak görüşmeler neticesinde belirlenen ajansın ismi açıklanacak.

Ürün portföyü açısından dünyanın en zengini olan Fransız içki şirketi Pernod Ricard 1975 yılında Pernod ve Ricard adlı iki şirketin birleşmesiyle oluşmuş. Şirket Ballantine's markasının dijital ortam yatırımlarını arttırmayı hedefliyor.


Devamı için tıklayınız ...

Önceleri verdikleri hizmet şekline göre sınıflandırılan reklam ajansları günümüz değişen ve yaygınlaşan teknolojisine bağlı olarak “dijital” ekini de alabilmeye başladılar. Dijital reklam ajansı dendiğinde akla ilk olarak interaktif kelimesi gelse de, dijitallik interaktiviteden biraz daha farklı bir özellik. Öncelikli olarak dijital bir reklam ajansı sadece web sitesi tasarlamaz, markalar için interaktif uygulamalar gerçekleştirmez ya da işleyişini web üzerinden sürdürmez. Dijital reklam ajansları dijital dünyayı iyi tanır ve onun özelliklerine ve tekniğine hakimdir. Temelde bir reklam ajansının gerçekleştirdiği bütün işleri yapabilse de, dijital dünya hakimiyeti, özellikle dağıtım kanalları açısından bu ajanslara önemli avantajlar sağlar.


Devamı için tıklayınız ...

Las Vegas'ta geçen hafta düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı'nda Lenovo yeni global ajans ortağı olarak, Saatchi&Saatchi'yi seçti.

Yöneticilere göre bu ortaklık sonucu , 2005'ten bu yana IBM'in bilgisayar bölümü olan Lenovo'nın ‘Düşün' markalı ürününü ele alarak, bu sert rekabette Saatchi&Saatchi, MDC Partners' Crispin Porter & Bogusky ve WPP'ye bağlı Oglivy & Mather'ı mağlup etti.


Devamı için tıklayınız ...

Klasik reklam ajansları bilindiği gibi, reklamın geleneksel bütün mecralarını planlayan, uygulanmasını sağlayanlardır. Fakat dijital pazarın ortaya çıkmasıyla birlikte, sadece dijital mecra konusunda uzmanlaşmış ajanslar çoğalmaya başladı. Bununla birlikte, ünlenmiş bir ismi ve tanınmış yaratıcı kadrosu olan, geleneksel mecralarda çeşitli ödüllere sahip ajanslar, dijital mecraları anlayabilirken, bu konuda uzmanlaşmış kadrolara sahip olmak yerine, zaten bu alanda faaliyet göstermek üzere kurulmuş ajansları satın almayı tercih ediyorlar. Ajansların bu davranışı, daha çok zamanla ilgili olarak ortaya çıkıyor. Kendi kadrolarını bu alanda yetiştirmek zaman alacağı için, halen hazırda, bu işi başarıyla yürüyen ajansları satın alarak, markaların dijital kampanyalarını planlamayı daha uygun buluyorlar. Ajansların bu davranışının bir diğer nedeni de markaların klasik ajanslara olan yaklaşımından kaynaklanıyor. Özellikle bazı küresel markalar, ajanslar için konkur süreci başlatırken, sahip oldukları kadroları inceliyorlar. Dijital pazarla ilgili uzmanları bulunan veya kadroları olan ajansları seçiyorlar.


Devamı için tıklayınız ...

Önceden, reklam ajansları, verdikleri hizmetlerin çerçevesine göre sınıflandırılıyordu. Şimdilerde ise konvansiyonel, dijital, inovatif veya geleneksel olarak adlandırılıyor. Bu ayrımın ortaya çıkışı, elbette yeni mecraların ortaya çıkması ve onların daha yaygın olarak kullanıldığının tespit edilmesiyle alakalıdır. Hangi sınıflama genel kabul görüyor? bu durum henüz tam olarak aydınlanmış değildir. Kimi reklamcı, yukarıdaki sınıflamayı desteklerken, kimisi de “bütünleşik pazarlama iletişimi ajansı” fikrini destekliyor. Desteklemek derken, yukarıdaki sınıflamayı yapanlar, eski yeni mecra ayrımını yapıyorlar. Genellikle en çok kullanılan, güncel, popüler mecraları kullanmaya çalışıyorlar. Bütünleşik pazarlama iletişimini ajansı fikrini destekleyenler ise, eski yeni demeden, başvuran markaların amaçlarına hizmet eden, tüketicilerle alakalı, bütün temas noktalarını kullanmaktan yana faaliyet geliştirmek istiyorlar. En mantıklı yaklaşımın bu olduğunu söyleyen, birbirinden ünlü reklamcılar, önemli olanın yaratıcılık olduğunu, tüketiciyle marka arasında ki en doğru temas noktasında, yaratıcı bir fikrin her şeyi değiştirebileceğini de sözlerine ekliyorlar. Fikrin içeriği çok önemli, tüketiciye ne söylüyorsunuz? Markanızda neler var? Neleri vaat ediyorsunuz? Bunları ilettiğiniz mecra seçimi elbette ki çok önemli, mesajların, en son teknolojiyi kullanan mecralardan tüketicilere ulaşması, cazip ve popüler olanı. Ama yine de, verilen bilgilerin yani mesaj içeriklerinin tüketicileri bağlayan, onları etkileyen, yönlendiren unsurlar oldukları da bilinen bir gerçek. Şu da bir başka gerçek, markanın seçmiş olduğu ajansın hazırladığı pazarlama stratejisi, çok büyük bir fikri içeriyordur. Seçilen mecra, tüketicilerle herhangi bir temas noktası oluşturmuyorsa, yani tüketicilerle buluşamıyorsa, üretilen fikrin hiçbir önemi olmuyor. Bu noktada, fikrin iletildiği yer önemlidir. Özellikle, teknolojinin yaşamımızı değiştirdiğini düşünecek olursak, dijital iletişimin her şeyden bir adım önde olduğunu anlayabiliriz. Fakat “dijital iletişimin içinde var olmak gerekiyor” düşüncesinden hareketle, bu tip mecraların, ajanslar tarafından amaç olarak kullanılması, markalara herhangi bir fayda sağlamayabilir. Tam tersine, ajansların bu tip mecraları araç olarak kullanması gerekiyor. Yani tüketicilere ulaşılabilecek yeni temas noktaları olarak. Ajansların hazırladığı stratejilerde, asıl önemi iletişimin içeriğine vermeleri gerekiyor. Mecraları, tüketicilerle en doğru temas noktasını oluşturanlar arasından seçmeleri önemle vurgulanıyor. Bu durumda, olması gereken düşünce şudur; ajansların yeniden sınıflandırılmasının çok ta fazla bir önemi yok. Ajans dijital veya değil, eski veya yeni, konvansiyonel/inovatif hepsi olabilir. Eğer, temel düşünce, markanın pazarlama iletişiminin içeriği ise, hepsinin bunu anlayabilmesi önemlidir. Zaten reklamcılığın temel mantığında da bu vardır. Hangi alanda, hangi tür faaliyetlerde bulunuyor olursa olsun, bütün mecraları anlayabilmesi ve ona göre hareket etmesi gerekiyor. Herhangi bir mecra ortaya çıktığında, ya da yaratıcı bir reklam fikri uygulandığında, bunu en iyi kavrayan ajanslardır. Markalar, onlarla birlikte yürüme kararını, yani onları iş ortağı olarak seçtikleri zaman, onların kavrama gücüne, algılama biçimine inandıkları, en doğru iletişim stratejisini oluşturabileceklerini düşündükleri için veriyorlar. Bu inanç, ajansların bütün mecralara olan yaklaşımlarıyla da yakından ilgilidir.


Devamı için tıklayınız ...

İşletmelerin büyük bir çoğunluğu reklam ajansını, küçük fikirler için kullanmaktadır. Bir mecrada reklam yapmak istediğinde, tasarım konusunda, mecranın kullanılması, kiralanması veya seçilmesi noktasında onlardan destek alıyorlar. Ama dünya çapındaki markalara bakıldığında, onların ajanslarla ilişkileri çok daha farklı yürüyor. Onlar reklam ajanslarını, ortaklarıymış gibi görüyor, onlarla böyle bir ilişki kuruyorlar. Markaların zaman zaman konkur açtığına yönelik ilanlarını veya haberlerini medyadan takip ediyoruz. Bu tip duyuruları, kimi zaman var olan ajanslarını değiştirmek için, kimi zaman da yeni ajansları bünyelerine eklemek için yapıyorlar. Bizim bildiğimiz, markaların konkur sürecinde olan şudur; ajans seçecek olan markanın pazarlama iletişimi departmanı, amaçlardan ve hedeflerden oluşturdukları sunumu, ajanslardan gelen kalabalık kadrolara verir ya da sunar. Reklam Ajansları, aldıkları sunumdan sonra, her biri kendi bünyesinde, izleyebileceği stratejiyi hazırlar. Hazırladığı bu stratejinin tasarımlarında kreatif, sanatsal, dijital, iletişimsel yönlerden hangisi ağır basıyorsa o öne çıkarılarak, markaya bu yaratıcı çalışmaların olduğu dosya iletilir. Markanın pazarlama iletişimi departmanı da ajansı bunların içerisinden seçer. Bu süreç, bizim bildiğimiz konkur sürecidir. Ancak günümüzde, hem ajansların misyonu değişti hem de markaların bakış açısı eskisi gibi değil. Yukarıda anlatılan konkur süreci, çok az şey ifade ediyor. Bir kere süreç doğal değil. İşletmelerin personel alma durumundaki gibi, yüzeysel ve dar kapsamlıdır. Elbette, büyük markaların yapabilecekleri, çok daha farklı seçme biçimleri bulunuyor ve işini bilen markalar, bunu sonuna kadar kullanıyorlar. Bunlardan birinin örneğini verecek olursak, son zamanlarda, Turkcell markası konkur sürecine gideceğini duyurmuştu. Bilindiği gibi, Turkcell Alametifarika ile Loeburnett İstanbul ajanslarıyla iletişim çalışmalarını sürdürüyordu. Firma bu duyuruyu yapınca, herkes, bu iki ajansla yollarını ayırma noktasına geldiğini düşünmüştü. Fakat yapılan konkur sürecinden sonra, bu iki ajansla birlikte, iki yeni ajansı daha bünyesine kattığını gördük. Bunlar da Manajans JWT ile Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi oldu. Tabi bu durum herkesi şaşırttı. Çünkü beklenenin dışında bir sonuç ortaya çıkmıştı. Turkcell markası, konkur sürecini bilinenin dışında bir yöntemle gerçekleştirmişti. Ajanslara sunum yapmak yerine, onlara markanın değer teklifleri, kişiliği, iletişim stratejisiyle ilgili soru setiyle gittiler. Aldıkları karşılıklardan, kendilerine uyum sağlayabilecek, onları anlayan ajansları seçtiler. Seçilen ajanslardan, kalabalık kadrolarla gelmek yerine, birlikte çalışma kararı verilmesi halinde, onlarla sürekli çalışacak ekibin gelmesini isteyerek, onlarla bir kez buluşmak yerine, süreci uzun tutarak, birden fazla bir araya geldiler. Bu sürelerde taraflar karşılıklı olarak birbirini tanıma fırsatı buldu. Birbirlerinin çalışma kültürünü, ayrıca birlikte çalışma kültürünü öğrendiler. Bugün bu marka, 5 ajansla iletişim stratejisini yürütüyor. Daha doğru bir ifadeyle 5 iletişim ortağıyla birlikte yoluna devam ediyor. Her ajansın yüklendiği görev diğerinden farklı. Görüldüğü gibi, turkcell markası ajanslara işveren firma gibi görmemiş kendisini, ortaklarıyla sorunlarını, amaçlarını, hedeflerini paylaşmış ve onların fikirlerini almış. Onların belirlediği stratejileri uygulamaya karar vermiş. İşte küçük, orta, büyük demeden, işletmelerin yapması gerekenin de bu olduğu bir gerçek. Çünkü ajanslar reklam, pazarlama, iletişim konularında uzmanlaşıyorlar ve günümüzde bir firmanın Pazar payını büyütebilmesi için ajanslara ihtiyacı var. Yani onların yaratıcı stratejilerine ihtiyaçları var.


Devamı için tıklayınız ...

Tanıtım ajansları diğer adıyla reklam ajanslarıdır. Her iki ifadeyle aynı kuruluşlar tanımlanmaktadır. Bunlar reklamcılık sektörünün kuruluşlarıdır. Firmalar ile tüketiciler arasında ki iletişim köprüsünün kurulmasını, her iki tarafın karşılıklı birbirini anlayabilmesini sağlayacak tasarım ve tekniklerini üretenler ve uygulayanlardır. Firmalar, ürettikleri ürün ve hizmetlerin, bunların özelliklerinin hedef kitlelerine tanıtılması için, tanıtım ajanslarını görevlendirmektedir. Ajanslar, bu görevlendirmeyle birlikte, firmaların amaçlarını, ihtiyaçlarını, geçmişten bugüne yapılan reklam çalışmalarını ve etkilerini öğrenerek, firmanın reklam için kullanmakta olduğu, onu tanımlayan çalışmaları incelemektedir. Firmaların eksikliklerini tamamladıktan sonra, amaçları doğrultusunda araştırma yapmaya başlamaktadır. Bu araştırma, genellikle işi talep edenin hedef kitlesinin özellikleriyle ilgilidir. Hem reklam veren firmayla ilgili hem de piyasa araştırma sonuçlarından elde ettikleri veriler doğrultusunda tanıtım kampanyasının tasarımlarını hazırlamaya başlamaktadırlar. Tanıtım ajansları, reklam ve tanıtım kampanyalarının tasarımlarını, yayınlayacakları ve uygulayacakları medya araçları veya açık hava reklam araçlarına uygun olarak düşünmekte ve onların özelliklerine göre yapmaktadırlar. Televizyon reklam filmi olarak düşünülmüşse senaryo, radyo reklamıysa ona uygun senaryo, basılı kitle iletişim araçları olan gazete ve dergilerde baskı için tasarım yapmaktadırlar. Açık hava reklam araçlarına da aynı gazete ve dergiler gibi tasarım yapılmaktadır. Bu mecranın da çeşitli özelliklere sahip araçları olan, bina giydirme, araç giydirme, megalight, silindir kule, billboard v.b. gibi her birine ait tasarım kendi koşullarınca yapılmaktadır. Tanıtım ajansları, kendi bünyelerinde, sanat yönetmenlerini, kreatif direktörleri, reklam metin yazarlarını, grafik tasarımcıları, üç boyutlu modelleme tasarımcılarını, piyasa araştırma birimlerini, müşteri temsilcilerini, halkla ilişkiler uzmanlarını çalıştırmaktadır. Bütün bu ekipleri çalıştıran ajanslar, tam hizmet reklam ajansları olmaktadırlar. Bu ekiplerin hepsini çalıştırmayan ajanslar da piyasada bulunmaktadır. Fakat onlar, bir tanıtım kampanyasının bütün gereksinimlerini karşılayamayıp sadece belirli bir bölümünü yapmaktadırlar. Geçmişten bugüne reklamcılık sektörü, ajanslar vasıtasıyla yukarıda sözü edilen mecraları kullanarak tüketicilere ulaşmıştır. Onlara tasarımlarla, firma, ürün ve hizmetleri hakkında mesajlar göndererek, davranışlarını istenilen yönde etkilemeye çalışmıştır. Fakat günümüzde tanıtım ajanslarının çalışmaları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte değişmeye başlamıştır. İnternet, yukarıda sayılan pek çok mecranın yerini tutmaya başlamış, milyonlarca kullanıcı aynı platform üzerinde buluşmaktadır. Dolayısıyla ajanslar da bu alana doğru yavaş yavaş yönlerini değiştirmeye başlamıştır. Günümüzde ajanslar, halen yukarıda sayılan mecraları kullanmaya devam etmektedir, fakat gün geçtikçe bu mecraları kullanan firma sayısı azalmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam sektöründe faaliyet gösteren, ülkemizde ve dünyada, sektörün birbirinden farklı alanlarında tasarım yapan, tanıtım aracı üreten, malzeme satan, baskı yapan türlü çeşitte reklamcılık ajansları bulunmaktadır. Her ne kadar hepsinin ismi bu şekilde geçse de, hepsi tasarım yapmamaktadır. Hepsi, bir firmanın bu alandaki bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda değildir. Ama bu tip ajanslardan bazıları, bir firmanın tanıtım kampanyasını, en ufak ayrıntısından en geniş çaplı çalışmasına kadar yapabilecek şekilde kadrolaşmış, profesyonel düzeyde iş çıkarmaktadır. İşte bunlar, sektörün tam hizmet reklamcılık ajansları olmaktadır. Televizyonlarda, radyolarda, sinemalarda, basılı yayınlarda, açık hava tanıtım alanlarında gördüğümüz, tasarımların hepsi bu tip ajansların elinden çıkmaktadır. Bu tip ajanslarda bulunan kadrolar, gerekli araştırmaların yapılmasından, tasarım aşamasından, en etkili medyanın seçilmesine kadar, bütün süreçlerde etkili ve yaratıcı işler üretebilmektedir. Tam hizmet reklamcılık ajansları, firmaların kuruluşlarından amaçlarına ulaşana kadar ki bütün Pazar çalışmalarında, onlara öncülük etmekte ve Pazar paylarının artmasını sağlamaktadır. Türkiye’de ve dünyada, bu anlamda isim yapmış, yaratıcı tanıtım çalışmaları yapan sınırlı sayıda reklamcılık ajansları bulunmaktadır. Bugün ülkemizde bilinen, yaratıcı tasarım anlamında öne çıkmış belki seksen belki de yüz tane, tam hizmet ajansı bulunmaktadır. Bunlar, firmaların üreteceği ürün veya hizmetlerle ilişkin Pazar araştırmalarını, firmanın edinmesi gereken misyon ve vizyonunu, kurumsal kimlik çalışmalarını, hedef tüketici kitlesiyle ilgili özellikleri, ürün veya hizmetlerinin olması gereken ambalaj tasarımlarını baştan sona kadar yapabilmektedir. Çünkü bu tip ajansların bünyesinde, grafik tasarımcılar, endüstriyel tasarımcılar, 3D modelleme uzmanları, metin yazarları, sanat yönetmenleri, yönetmenler, piyasa araştırma ekipleri, müşteri temsilcileri, halkla ilişkiler birimleri, medya planlama uzmanları, stratejistler bulunmaktadır. Tasarım, planlama, baskı, araştırma, modelleme işlerinin hepsi tek bir ajanstan çıkabilmektedir. Firmaların, reklamcılık ajanslarından biriyle, bu anlamda çalışmaya karar vermesi, bu tip işlerini onlara vermesi, genellikle, firmanın kendi bünyesinde karar alması ve piyasaya duyurmasıyla olmaktadır. Ajanslar, bu tip duyurulara cevap olarak, geçmiş işlerini, örnek olabilecek tasarımlarını göndererek başvurmaktadır. Aynı zamanda, başvurularında, bünyelerinde çalışan kadrolar ile bunların sahip oldukları uzmanlık, deneyimlerini aktarmakta ve örnek çalışmalarını da eklemektedir. Firmaların tanıtım ajansı seçme işlemine “Konkur Süreci” denilmektedir. Bu sürece katılan ajanslar, birbiriyle rekabet etmekte ve firmanın kendilerini seçmesi için yoğun bir çalışma yapmaktadır. Seçilen ajans, firmadan, isteklerini, amaçlarını, çalışmalarını, geçmiş deneyimlerini ayrıntılarıyla anlatan Biref yani sunum alarak işe başlamaktadır.


Devamı için tıklayınız ...