Gerilla pazarlama teknikleri, ilk olarak 1960 yıllarında Amerika’da reklam sektöründe kullanılan bir yöntemdir. Sözcük anlamı ve pazarlama taktikleri birbiriyle örtüşmektedir. Kişilerin ummadığı veya beklemedikleri bir anda, beklemedikleri şekilde karşılarına çıkıp satış yapmak veya zihinlerinde yer etmektir. Bu yöntem küçük firmaların, büyük firmalarla rekabet edebilmesini sağlayan teknikleri içermektedir. Gerilla pazarlamanın amacı, kendi ürün ve hizmetlerine olan ilgiyi en yükseğe çıkarırken, bunun için harcanan kaynak ve masrafları en azda tutabilmektir. Gerilla pazarlama hemen her yöntemi kullanabilmektedir. Bugün en çok internet alanlarını kullanmaktadır. Firmayı tanıtmak için, doğrudan e-mail yollamak, e-posta kampanyaları düzenlemek, forumlara katılmak onların kullandıkları yöntemlerden birkaç tanesi olmaktadır. Müşterinin dikkatini başka bir tarafa çekerek, farklı ve şaşırtıcı yöntemlerle zihninde yer edinir. Bu tip pazarlamanın en önemli unsurlarından biri de, mesajları olabilecek en fazla kişiye, en etkili olabilecekleri şekilde yansıtmaya çalışmasıdır. Gerilla pazarlamanın alt dallarından biri sivrisinek pazarlama olmaktadır. Gerilla pazarlamacıları sabırlı davranmakta, inatla yeni yöntemleri aramakta, müşterilere karşı duyarlı olmaktadırlar. Ayrıca bu yöntemi kullananların diğer özellikleri de, cömert, enerjik, değişime açık olmalarıdır. Toplumun her kesimine karşı aynı mantıkla hareket edebilmektedirler. Gerilla pazarlamaya yönelik ülkemizde yapılan en dikkat çekici örneklerden birini TWİGY markasının, İstanbul’un gece kulüplerinin en yoğun olduğu bölgelerde, en kalabalık zamanlarında sahil şeridinde afişlerle doldurduğu teknelerini gezdirmesi olmuştur. bu çalışma normal koşullarda yapılsaydı, maliyeti çok yüksek bir bütçe ile gerçekleşirdi. Fakat tek bir tekne ile ve bir iki afişle oldukça etkili olan bir reklam çalışması gerçekleştirdi. Gece kulüplerinde olanların hepsi reklamı izlerken, çalışmanın farklılığı ve şaşırtıcılığı basının da dikkatini çekti ve haber konusu olarak, daha büyük bir kitleye seslenmiş oldu. Bunun bir diğer örneğini ise, gerilla pazarlamanın uzmanı olan ve bu konuyu kitaplaştıran Jay Conrad Levinson vermektedir. Gerilla pazarlamanın ruhunu anlatabilmek için verdiği örnekte; iki büyük mobilya mağazasının bulunduğu bir yerde, her iki büyük mobilya mağazasının ortasında bir de küçük mobilya mağazası yer almaktadır. Bir tarafındaki büyük mağaza kocaman bir afiş asmış ve üzerine %60’a varan indirim! Yazmıştır. Diğerinde ise, ondan daha büyük bir şekilde %75 İndirim! Yazmaktadır. Ortadakini hesaba katmadan birbirleriyle rekabet etmektedir. Ortadaki mağazanın ise, ne afiş asacak maddi durumu ne de indirim yapacak hali bulunmaktadır. Küçük mağaza sahibi, tam ortalarına, kendi kapısının üzerine şunları yazar; “Ana Giriş” İşte gerilla ruhu burada kendini göstermektedir. Hem yaratıcı, hem eğlenceli hem de vurucu sloganları üretmekte ve umulmadık zamanlarda ve yerlerde kendini göstermektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Medya takip merkezine ait Marketing Türkiye dergisinin yeni sayısında yayınlanmak üzere, artan gribal enfeksiyonlar ve insanların hijyeni daha çok önemsemeye başlaması ve yoğun reklam rekabeti sebebiyle, daha çok tüketilmeye başlanan kağıt ve temizlik ürünlerinin sektörel incelemesini yaptı.


Devamı için tıklayınız ...

Oyunculuk ve reklam ajansları, tam hizmet ajanslarına, filmler konusunda destek veren, önemi oldukça yüksek kuruluşlardan biri olmaktadır. Tanıtım filmlerine yönelik, bütün ihtiyaçların karşılanmasını sağlamaktadır. Hem filmin tasarımında hem çekiminde hem de filmin gereksinim duyduğu, araç-gereç yani malzemelerin teminini yapmakta ve bunların kullanılmasına yardımcı olmaktadır. Ajanslar, firmanın istekleri ve amaçları doğrultusunda hareket etmektedir. Markanın amaçlarını gerçekleştirebilmek için, ilk başta, ondan marka, ürün ve hizmetlerle ilgili bilgi almaktadır. Marka, bununla ilişkili olarak ajansa sunum yapmakta ve  kampanyada kullanmak istediği marka, ürün ve hizmetleriyle ilgili bilgi ve malzemeleri vermektedir. Ajansları, markanın pazardaki konumu, tüketicilerin markaya, ürün ve hizmetlerine karşı davranışlarını, beklentileri, özlemlerini toplumsal analizler yaparak öğrenmektedir. Ajans, firmanın sunumunda elde edilen bilgiler, toplumsal analiz verileri ve bilimsel disiplinlerin ışığında, tanıtımın temasını, işlenmesi gereken ayrıntıları tespit etmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Görüldüğü gibi, televizyon reklamında, özellikle son zamanlarda çok fazla tanıtım filmi, ünlü kullanımı yapmaktadır. Genel olarak bakıldığında, tanıtımlarda ünlü kullanımının asıl nedeni; ünlü simanın halk tarafından benimsenmiş olması, toplumun içerisinde kendine ilişkin edindiği yerin saygın, güvenilir olmasıdır. Markalar, toplumda böyle bir yere sahip olan ünlü simaların, toplumda edindikleri yerin özelliklerini, marka ürün veya hizmetle özdeşleştirmek amacıyla kullanmaktadır. Saygınlığı olan, sevilen, beğenilen ünlülerin, markanın destekçileri olduğunu yansıtarak, markanın, ürün ve hizmetlerinin de saygın olduğunu, sevilebileceğini, beğenilebileceğini vurgulamak ister. Bu yüzden ünlü simaları, bu tip filmlerinde kullanır. Fakat televizyon reklamında bu tür kullanımların avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunmaktadır. İşin en önemsenmesi gereken tarafının da, bu filmlerde, ünlü simaların kullanım yansımalarının en kısa sürelerde, bariz olarak kendini göstermesidir. Birçok tanıtım filminde hatalar, yanlışlıklar, yanlış mesajlar verilmektedir. Fakat bazen, bunların bile ortaya çıkması zamanla olmaktadır. Ama bu filmlerde, ünlünün kullanım biçimine göre ortaya çıkan dezavantajlar anında ortaya çıkmaktadır. Televizyon reklamında, toplum tarafından çok dikkatle izlenen, beğenilen bazı ünlü kullanımları, marka bazen uyumlu olmamaktadır. Ya ünlü, markayı gölgede bırakmakta veya marka ünlüyü gölgede bırakmaktadır. Ünlülerin filmlerinde tüketiciler, ünlüye çok fazla odaklanmaktadır. Bu odaklanmanın sonucunda, tasarımın mesajlarını duymamakta veya algılayamamaktadır. Ünlü simanın, sözlerine, mimiklerine, fiziksel güzelliğine yoğunlaşmakta ve tanıtımın ne dediğini anlayamamaktadır. Bu marka için aslında, bir dezavantaj olmaktadır. Bu şekilde bir etkiye sahip filmler, ancak çok kez izlendikten sonra mesajlarını iletebilmektedir. Yani tüketiciler, ünlü simanın hal ve hareketlerine alıştıktan sonra, filmin mesajlarını duyabilmekte veya algılamaktadır. Aslında bu durum, bu tip filmlerde, böylesi etkiye sahip ünlü simaların kullanımıyla da ilgili olmayabilmektedir. Ajans, marka için bir karakter tasarlamıştır ve karakter, filmde oynamaktadır. Karakter başarılı bir şekilde tasarlanmış ve dikkat çekmektedir. Burada da benzeri bir sorun yaşanabilmektedir. Bu durum pek çok kullanım türü için geçerli olabilmektedir. Mesajlar, kullanılan malzemenin gölgesinde kalabilmektedir. Markaların yaşadığı diğer dezavantajlardan biri de, kullanılan ünlü simaların, ürün veya markanın vizyonu ile örtüşmeyecek özelliklere sahip olmasıdır. Televizyon reklamında, markanın vizyonu ve misyonu doğrultusunda, onunla benzer veya yakın vizyona sahip, ünlü kullanımı, tüketicilerde bir tür güvensizlik yaratmaktadır. Mesajlara güven duymayabilmektedir. Ünlü simanın, markanın destekçisi olduğuna veya marka ürün ve hizmetlerinin kalitesine olan güvenine inanmamaktadır. Ünlü simanın para karşılığında, tanıtım filminin oyunculuğunu kabul ettiği düşünülmektedir. Bu marka ve ünlü vizyonlarının örtüşmesi gerektiği noktası, sadece bu anlamda olmayabilmektedir. Bazen, marka ünlüyü gölgede bırakmaktadır. Örneğin, markanın, ürün ve hizmetlerini kullanırken görüntülenen bazı ünlülerle, kullandıkları ürün ve hizmetler yapmacık görünmektedir. Bu durum, ünlü simanın geçmiş yaşamının bilinmesi, kullandıkları, beğendikleri, güven duyduğu ürün ve hizmetlerin halk tarafından biliniyor veya tahmin ediliyor olmasıyla ilgilidir. Filmde kullandığı ürün ve hizmetlerle, geçmiş yaşamında kullandıkları arasında bir benzerlik bulunmadığında veya ona yakıştırılamadığında da ünlü gölgede kalmaktadır. Bunların dışında, bu yapımlarda, markanın destekçisi gibi görünen ünlü simaların, normal yaşamlarında, başka bir markayı veya başka bir ürün ve hizmeti kullanırken görüntülenmesi de çalışmanın başarısını olumsuz etkilemektedir. Burada da hem ünlünün imajı sarsılmakta hem de markanın mesajları gerçekçi olmamaktadır. Hem ünlü simanın kendi yaşamı içerisinde yapıp ettiklerinin markaya zarar vermemesi için, hem de reklam filminde ünlü kullanımının, bu kullanımda tüketicilere verilen mesajların, başarısız herhangi bir sonuç vermemesi için, bazı firmalar, kullandıkları ünlülerle çok sıkı anlaşmalar yapmaktadırlar. Ünlü kişinin, kişisel yaşamında bile başka ürünleri kullanmasına izin vermeyen, toplum içerisindeki imajına zarar verecek herhangi bir faaliyette bulunmasını engelleyen anlaşmalar yaparak birlikte çalışmaktadırlar. “Ünlü Satar” ilkesiyle hareket edilerek, bu simaların tanıtım filmlerinde kullanılması, yukarıda da anlatıldığı gibi dezavantajları bulunurken, bunlardan çok daha fazla da avantajlara sahiptir. İnsanlar sevdikleri ünlülere benzemek isterler, bunun için saçlarını, makyajlarını, giydiklerini, yediklerini, içtiklerini, onların etkisi altında seçmektedirler. Bunlar gibi daha pek çok özellik için, onlara özenmektedirler. Bu yüzden sektör, markaların amaçlarını gerçekleştirme noktasında, bu paha biçilmez pazarlama araçlarının kullanımını, son zamanlarda arttırmaktadır. Bu tip yapımlarda kullanılan ünlü simalar, markaların hatırlanmasını ve tüketicilerin onları hiç sıkılmadan izlemelerini mümkün kılmaktadır. Bu da marka bilinirliği açısından çok önemli bir noktadır. Bir diğer olumlu etkileri de, bilindik, tanıdık olma durumlarıdır. İnsanoğlunun en eski tarihlerinden bu yana, tanıdık olma durumlarına karşı gösterdiği rahatlık bilinmektedir. Bilinen bir şeyden veya durumdan az korkmakta ve kuşku duymamaktadır. Herhangi bir saldırının olması durumunda bile, saldıranın kim olduğu bilindiğinde, rahat olabilmektedirler. Dolayısıyla ünlüleri, arkadaşları, ağabeyleri, ablaları veya yakınlarından biri gibi görmektedirler. İnsanların tanıdık olarak düşündükleri ünlü simaların, verdiği mesajları dinlemekte ve güvenerek ürün ve hizmetleri kullanmaktadırlar. Bununla birlikte, televizyon reklamında ünlü simaların kullanılması durumunun, başarı getirmesinin bir diğer nedeni de, insanın onaylamaya karşı zaafından kaynaklanmaktadır. Ünlüler onaylanmış kimselerdir. Liderler gibidirler, liderler de onaylanmış kimselerdir. Onaylanmış bir insanın her hangi bir şeyi onaylamasıyla, kendilerinin onaylaması aynı şey olmaktadır. Bu noktada onayın lider veya takip edilen biri tarafından yapılması, ürün veya hizmete verilen garanti sertifikası gibi olmaktadır. Kısaca, ürünün inandırıcılığı, hedef kitle ile ünlü simanın özdeşimi, ünlü sima ile ürünün özdeşimi, ünlü simanın çekiciliği, maliyetleri, ünlü simanın bu tip filmi için yaptığı sözleşmenin bitmesi halinde herhangi bir soruna neden olma olasılığı, ünlü simanın başka hangi markanın tanıtımında kullanıldığı, ajanslarının masalarına yatırdıkları değişkenler olmaktadır. Bütün bunların olumlu sonuçlar vererek, birbirleriyle örtüşmesi halinde, çalışmalar başarıyı garantilemektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Bpet'in ilk tanıtım kampanyası Mayıs ayı sonlarında yayınlanmaya başladı. Markanın yaptığı reklam filmiyle rekabette ben de varım dediğini, reklam filminin çarpıcılığıyla ifade etti. Reklam filminde ünlü yüzlerin kullanımının nasıl olması gerektiği konusunda da örnek teşkil etti. Markanın tasarladığı filmde, benzin istasyonunun hizmet ve kalitesinden memnun olduğunu Bpet'i çevresine önerdiğini ifade eden Mustafa Topaloğlu, istasyonda ayrılmaktadır. Önerilerini dinleyen ilk müşterinin UFO ile istasyona inmesi Türkiye'de ilk.


Devamı için tıklayınız ...

Pazarlama sözcüğünün temel anlamı yani sözlük anlamı; iki ya da daha çok taraf arasında yapılan değişim sürecidir. Bu konuda en yaygın kullanılan tanımlama, Amerikan Pazarlama Derneğinin yapmış olduğu tanımlamadır. Yapılan bu tanıma göre pazarlama, belirlenmiş amaçlara ulaşabilmek için, değişim yapılmak üzere, ürün ve hizmetlerin veya düşüncelerin üretilmesini, fiyatlarının belirlenmesini, dağıtımlarının belirlenmesini, satış ve bu anlamda gösterilecek çabaların planlanması ve uygulamaya geçirilmesi sürecidir. Pazarlamada hedefler ise; tüketicilerin, istek ve gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Bu noktada pazarlama teknikleri, değişim olayının gerçekleşmesini sağlar ve kolaylaştırır. Pazarlama teknikleri, insanlar ve örgütler tarafından gerçekleştirilir. Pazarlamanın konuları, ürünler, hizmetler ve düşünceler olabilmektedir. Pazarlama teknikleri veya eylemleri, planlanarak ve denetlenerek gerçekleştirilmektedir. Pazarlama alanının ortak konuları ise; değişim, rakiplere karşı sağlanan üstünlük, uygun Pazar fiyatlarının belirlenmesi, kurumun Pazar payının büyütülmesidir. Pazarlama, tüketicilerin ve içinde yaşadığı toplumun, sosyolojik ve psikolojik yapılarını, ilgili bilim dallarının ışığında inceler ve onların gerçekte takındıkları tutum ve davranışları öğrenmeye çalışır. Ürün ve hizmetlerin, tüketiciye ulaştırılmasında kullanılan tekniklerden faydalanarak, tüketicilerin isteklerini, ihtiyaçlarını karşılayabilecek, onlara uygun pazarlamaya ilişkin uygulamaların bulunmasını sağlar. Pazarlama faaliyetleri, tüketicilerin ihtiyaç ve isteklerine cevap verebilecek ürün ve hizmetlerin, istenilen zaman ve yerde, onlara uygun fiyat ile sunulmasını kapsamaktadır. Pazarlamanın bileşenlerini ise; ürün, fiyat, tutundurma ve dağıtım oluşturmaktadır. Son zamanlarda bu dört bileşene üç bileşen daha eklenmiştir. Bunlar da; süreçler, insanlar, fiziksel kanıtlar olarak adlandırılmıştır. Pazarlama insanların aklına ve kalbine, eline seslenerek, ürünün veya hizmetin satın alınmasını sağlayacak uygulamalardan oluşan konseptin hepsine verilen isimdir. Günümüzde ekonomik sektörlerin büyümesiyle, yaşam koşullarının zorlaştığı, çalışan nüfusun kendi bölgelerinin dışında çalışmaya başlamasıyla, yalnız yaşayan insanların artışı, pazarlama iletişiminde, duyguların kullanılmasını önemli kılmaktadır. Pazarlama bu noktada, insanları yakından tanımaya çalışmakta ve onlara kendi dili ve kültürünü monte ettiği, pazarlama uygulamalarıyla seslenmektedir. İnsanlarla birebir görüşerek etkileşime girmeye çalışmaktadır. Onların isteklerini, bilinçleri ve arzuları dâhilinde karşılamaya çalışmaktadır. Yani tüketicilerin ürün ve hizmetleri satın almalarını sağlamaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

ARED'in il toplantısı bu sefer Antalya'da 2010 haziran ayında yapıldı. Toplantı Antalya Tenis İhtisas Spor Kulübünde, 12 Haziranda yapıldı. Toplantıda Ared'e yeni üye olan, Mersinden katılan, Kemal Reklam Ltd.Şti.'nden Kemal Arslan'a Başkan Birol Fedai Taktı. Aynı zamanda Antalya'dan Ajans Alfa'dan Bülent Çağlana da Ared Antalya il temsilcisi Kemal Atay taktı.

ANRES'in desteği ile iki derneğin il toplantısının ve Sektörel Eğitim Seminerin açılışını Ared Başkanı Birol Fedai yaptı. Açılış konuşmasında, Antalya'nın ülkenin dışarıya açılan pencere olduğunu belirterek, “dünyayla rekabet eden bizim bu ilde ücrette değil kalitede rekabeti öne çıkarmalıyız” dedi. Fedai, özenerek yapılamamış, herkesi rahatsız eden olumsuz örnek işlerin geride kalması gerektiğini ifade etti. Çevrede görsel kirliliğin örneği olarak önlerine geldiğini, baskıların solmaması gerektiğini, vinillerin yırtılmaması gerektiğini, totemlerin devirlmemesi gerektiğini söyledi. Reklam ürünlerinin çeşitlendiğini, uygulamaların değiştiğini, bütün bu değişim ve gelişimlerin pazara hızla uyum sağlayan, kendine ve şirketine güven duyulan, değişimleri yakalayabilen, doğru yatırım yapabilen, yenilikçi reklamcıların Pazar paylarını büyüteceklerini ifade etti.


Devamı için tıklayınız ...

Bugünkü resmi gazetede yayınlanan, TRT'nin Reklam Yönetmeliğinde yapılan değişikliğe göre, yayınlanacak reklamların türü, yayında kalma süresini, ücretini, satışını ve ödeme şartlarını, reklama uygulanacak komisyon ile indirim oranını, teminatla ilgili genel esaslarını, Yönetim Kurulu belirleyecek.


Devamı için tıklayınız ...

Son zamanlarda, internetin kullanımıyla birlikte ortaya çıkan, internet reklam mecralarından birisi olmakta ve en yaygın kullanıma sahip reklam yapma biçimlerinden biridir. Bu mecrada firmalar bireylerin e-mail adreslerini, toplu halde kullanarak, duyurularını, kampanyalarını, indirimlerini, yeni ürün ve hizmetlerini, firmanın üretimini veya kurumsal kimliğini oluşturan öğelerdeki değişikliklerin tanıtımlarını yapmaktadır. Firmalar bu reklam mecrasını kullanırken, birden fazla adres listesi hazırlamaktadırlar. Bunlardan birkaç tane örnek; e-bülten gönderimi listesi, basın-medya gönderim listesi gibi, farklı amaçlara hitap eden listeler olmaktadırlar. Bunlar haftalık, aylık veya günlük olarak hazırlanabilmektedir. Ayrıca hazırlanan e-mail listelerine gönderilecek, reklam türlerine göre de ayırımlar yapılmaktadır. Tasarlanmış banner reklamları gönderilecek olanlar, link gönderilecek olanlar, metin gönderilecek olanlar ve buna benzer türlere göre ayırım yapılmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Ses; bir saniyede oluşan titreşimlerin sayısını ifade eden bir adlandırma olmaktadır. Bu ses frekansıdır. Frekans arttıkça ses incelir, frekans düştükçe ses kalınlaşır. İnsan kulağının duyabildiği ve duyamadığı sesler olarak ikiye ayrılır. Ayrıca insan kulağı, sesleri üç farklı şekilde alabilmektedir. Bunlar, sesin yüksekliği, şiddeti ve tınısı (yani sesin kulakta bıraktığı etkiyi ifade etmekte) olmaktadırlar. Radyolar seslerle insanlara ulaşmaktadır. Müzik sesi, doğa sesi, insan sesi v.s. Radyo reklamları seslendirme, bu tip unsurların içerisindeki karakterlere, kişilerin seçilmiş sesleriyle hayat verme sanatıdır. Bu işleri yapan kişilere seslendirmen veya voiceover denmektedir. Sesler işitsel duyu organlarına hitap etmektedir. Kulağa gelen seslerin özellikleri, bu alan için oldukça önemli olmaktadır. Çünkü insanlar radyolarda herhangi bir görüntü görmemektedir. Sadece sesleri duyabilmektedir. Burada kullanılan seslerin, mesajları iletebilmesi, görüntülü olanlardan daha zor ve daha farklı yetenekleri gerektirmektedir.


Devamı için tıklayınız ...