t Arama Sonucu Bloglar
“İÇİNDE BENİM İÇİN NE VAR” Aslında tüketici, ürün ve hizmetlerle ilgili hep aynı şeyi düşünür “içinde benim için ne var” ve mütaakkip sorular; ne işime yarar, nasıl kullanacağım, onu satın alabilecek miyim? Bu bütçemle onu satın almam doğru olur mu? Bu mu? o mu? V.b. sorular bilinçaltında veya bilinç üstünde yer almaktadır. Reklam tasarımlarının büyük bir çoğunluğu da bu tip sorulara cevaplar verirler. Reklamlar, tüketicilerin soruların bir yandan cevap verirler bir yandan, cevaplarının yanında promosyon olarak verilen, ürün, duygu, düşünce, sosyal kazanımı da eklerler. Böylece tüketici, ikan edilmeye çalışılır. Gösterişli, gizemli, karizmatik, otantik, modern, klasik ambalajlar hep aynı soruyu sormasına neden olur? İçinde ki nasıl bir şey acaba? Ambalajlar tüketiciye bu soruyu sordururken, onun sorusunu da bir yandan cevaplar. İyi, kaliteli, güvenilir, saygın, güzel, hoş, lezzetli, taze v.b. hislerinden birini ona yaşatarak verirler.
Devamı için tıklayınız ...
Apple'ın CEO'su Steve Jobs, San Fransisco yarı yıl toplantısı esnasında yeni ürünleri tanıttı. Yeni ürünler arasında iPod, Apple TV ile Ping gösterildi. Bunların arasından Ping sosyal ağ olması nedeniyle dikkat çekti. iTunnes eklentisi olarak sunulacak olan servis, Facebook ve Twitter karışımı olarak gösterildi. Ping sekmesi kullanıcıların ağa girebilecekler ayrıca bu alanda çevrelerinin listelerini oluşturabilecekler, duvarlarına yazı yazabilecek ve gruplara, programlara abone olabilecekler.
Devamı için tıklayınız ...
Prof.Dr.Ali Atıf Bir “reklamcı olmak için reklam eğitimi gerekiyor mu” adlı yazısında, reklam için yukarıdaki başlığı kullanarak yazısını bitirmiş. Bu konuyla ilgili olarak, üç makale ismini vererek, reklamcıların bunları okuyabilmesi halinde neyi nerede, nasıl kullanabileceklerini bilebileceklerini, reklam eğitimi almış sayılabileceklerini düşündüğünü belirtmiş. Yazsından anlaşılan şu ki, makaleler reklam alanıyla ilgili, kuramların kavramlarını kullanarak yazılmış. Profesör Ali Atıf Bir'e katılmamak mümkün görünmemektedir. Gerçektende reklam alanıyla ilgili bütün kuramları, düşünceleri, araştırmacıların veya kuramcıların satır aralarını anlayabilmek gerekiyor. Reklamcının yaratıcılığını kullanması daha kolay olabilmektedir. Elinde kullanabileceği, nasıl kullanması gerektiği ile ilgili bir sürü unsur bulunabilmektedir. Reklam alanıyla ilgili kuramlar, aslında az çok bir okuma geleneğine sahip kişilerin tahmin edebileceği disiplinlerindir. Bunlar genellikle, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, etnoloji, halk bilimi, felsefe, dil bilim v.b. disiplinlerdir.
Devamı için tıklayınız ...
“Webit Most Influential People Online” ismiyle Webit Onursal Elçiler Kurulu, yeni bir projenin duyurusunu yaptı. Duyurulan proje, Orta Doğu, Doğu Avrupa'da online konusunda etkili olabilen insanları bulmak ve duyurmak istiyor. Avrupa ve Onursal Webit Elçileri Kurulu Başkanı Alain Heureux, bu bölgelerde dijital sektörün yaşadığı zorluklar olduğunu, bunların başında gelen sorunu olan, pazarların eğitimi ile dijital endüstrinin etkili, yaratıcılık özelliklerinin artmasını sağlamak gerektiğini vurguladı. Bu bakımdan bu bölgelerin her ülkesinde pazarların eğitime olan ihtiyacını karşılamak, dijital endüstrinin geliştirilmesine yardımcı olmak için online da etkili olan kişileri bulmak gerekiyor dedi.
Bu projenin herkese açık olduğunu, küçük bir kayıttan sonra isteyen herkes etki edebiliyor. Hem yukarıda sözünü ettiğimiz ülkelerde hem de kendi ülkesinde ölçüm yapabiliyor. Proje Webit etkinliklerini düzenleyen e-Academy Kurul Başkanı ve Webit Onursal Elçisi Plamen Russev, etki etmenin sırf Facebook, Tiwtter uygulamalarıyla sınırlı olmayacağını bunların dışında da insanların harekete geçmesini sağlamak ve onları ikna etmek gerektiğini söyledi.
Webit en etkili insanlar projesi, online olarak takipçilerini, bağlantılarını, okuyucularını, çevrelerini tıklamanın ilerisine taşıyabilen, onların bir şeyler yapmasını sağlayabilen insanları arıyor. Üstelik etkilerini göstermek isteyen insanların özel olarak yapması gereken bir şeyler yok. Bilinen işlemler yeterli olabilecek.
18 Ağustos'ta başlayacak proje, 18 Ekimde son buluyor. Her ülke için beş etkili insan seçilerek, bunların arasından da bölgelerin en etkili insanı bulunacak ve bütün dünyada bunlar duyurulacak. 27 ekimde yüksek katılımla düzenlenecek olan Expo & Conferences 2010 esnasında duyurulacak. Webit Expo katalogları resimleri gösterecek ve 20.bin profesyonele gönderilecek.
Bu projenin herkese açık olduğunu, küçük bir kayıttan sonra isteyen herkes etki edebiliyor. Hem yukarıda sözünü ettiğimiz ülkelerde hem de kendi ülkesinde ölçüm yapabiliyor. Proje Webit etkinliklerini düzenleyen e-Academy Kurul Başkanı ve Webit Onursal Elçisi Plamen Russev, etki etmenin sırf Facebook, Tiwtter uygulamalarıyla sınırlı olmayacağını bunların dışında da insanların harekete geçmesini sağlamak ve onları ikna etmek gerektiğini söyledi.
Devamı için tıklayınız ...
Bazen insan, reklamın bir bilim dalı olmasını istiyor. Fakat ne yazık ki bu çok zor bir durum, çünkü reklamın sınırları belli değildir. Her geçen gün değişmekte, farklı özellikler göstermektedir. İncelik gerektiren, güncel olanı kullanmak durumunda olan, diğer bir ifadeyle taze kanla beslenmesi gereken bir alan. Geçen sene, reklamda kullanılan bir unsur, insanları en üst düzeyde etkilerken, bu sene onları etkilememektedir. Aslında bu daha çok, tüketicinin gün geçtikçe değişen beklentileri, istekleriyle ilgilidir. Ama sebep ne olursa olsun, reklamı tanımlamak, yapabileceklerini ve yapamayacaklarını belirlemek, şu konu onun ilgi alanına girer, şu konu girmez diye bir durum da yoktur. Her şey reklamın ilgi alanına girer. Her şey olabilir ama hiçbir şey olmayabilir de. Her şeyi kullanabilir. Reklam için denilebilecek şeyler; yaratıcı, özgün, trend, dikkat çekici, çarpıcı olmak durumunda olduğudur. Bu yüzden reklam hiçbir zaman bir bilim dalı olamaz. İnsanların dikkatini çekmek, onları etkilemek, onları ikna etmek, onların istenilen davranışları yerine getirmelerini sağlamak reklamın amaçlarından birkaç tanesidir. Ama bunlar bile yeterince formüle edilememiştir. Bunların bile sınırları belli değildir. Tüketicilerin yapısal özellikleri, düşünceleri, beklentileri, istekleri her geçen gün değişiyor. Aslında tüketicilerin bu sürekli değişen durumlarını belirleyen en önemli etkenlerden bir reklamdır. Reklam bir taraftan tüketicilerin sürekli değişmesini sağlarken bir taraftan onların, bu değişimi büyük bir özenle takip etmek zorundadır. Çünkü daha sonra onlara seslendiğinde, onların dilini kullanması gerekecektir. Onların beğenilerine, isteklerine hitap edecektir. Bu yüzden tüketicileri sürekli takip etmek, onlara sorular sormak, onların zevklerini, özentilerini, beklentilerini öğrenmek ve bunların gidişatını takip edip strateji belirlemek gerekecektir. Üstelik tüketicilerin karanlık yönünü de tahmin ederek hareket etmelidir. Tüketicilerin karanlık yönü, reklamın gerek reklam analizleriyle gerekse diğer araştırmalar veya uygulanan reklam kampanyalarına gösterdikleri tepkilerin ölçülmesiyle ortaya çıkaramadığı özellikleridir. Bilindiği gibi tüketicilere yönelik tasarlanıp yayınlanan reklamların, tüketicilerin üzerinde ki etkisi tam olarak çözülebilmiş değildir. Hala pek çok araştırmacı, reklamlarda kullanılan araç, gerecin, göstergelerin, simgelerin nasıl yorumladığının net olarak tespit edilemediğinde bahsetmektedir. Bu durumu da tüketicilerin reklamları izlerken, dört duvar arasında seyretmesi sonucu tepkilerinin analiz edilememesine bağlamaktadır. Ama şöyle de bir gerçek bulunmaktadır. Tüketicilerin reklamları izlerken, tepkilerinin analiz edilebilmesi halinde bile, sonuçta bilincin üzerinde oluşan etkiyle, görüntüye gelen tepki arasında uyum olmayabilmektedir. Bazen tüketici algıladıklarını hepsini kendisi bile bilince çıkaramamış olabilmektedir. Yani ortaya çıkan tüketici tepkilerini şimdilik tam olarak analiz edilebilme şansına sahip değiliz. İşte bu tüketicinin karanlık kalan yönüdür. Bu bilinemediği için, reklam her zaman bu tepkileri en yüksek olasılıklarla hesaplayarak hareket etmek zorunda kalacaktır. Ayrıca hiçbir reklamın belirlenmiş, sınırları olan bir tanımı yapılamayacaktır.
Devamı için tıklayınız ...
Cumhuriyet gazete yönetimi, köşe yazarlarının istifa ettiği şeklindeki haberlerin doğru olmadığını belirtti. Gazete yönetiminin yaptığı açıklamaya göre; bazı web sitelerinin, cumhuriyet gazetesinin yazarları Ataol Berhramoğlu ile Oktay Akbal'ın istifa ettiklerini duyurması yalan haber olmaktaydı. Oktay Akbal rahatsızlık geçirdiği için yazmaya ara vermiş, Behramoğlu ise yıllık iznini kullanmakta olduğundan yazılarına ara vermiştir.
Devamı için tıklayınız ...
Radikal Gazete'si Referans Gazetesi ile birleşince gazete çalışanları birbirini takiben ayrılmaya başladı. İki köşe yazarı daha gazeteye veda etti.
Yazı işleri müdürü Erdal Güven'in telefonuyla "Partizan gazeteciliğin geri dönüşü" isimli yazısını yazmakta olan Haluk Şahin, yazısını değiştirerek veda yazısını yazmak durumda kaldı. İsmet Berkan yerine geçen Eyüp Can, Haluk Şahin'e yeni oluşturulan gazetede kendisine yer vermeyeceklerini ifade edince Şahin şöyle yazdı; “yapım gereği, sesimi çıkarmadım, bir iki kez hariç sert polemiklere girmedim. Bu durum beni çok okunan yazar haline getirmedi. Zaten öyle bir niyetim de yoktu” dedi. ayrıca yazar, kendi seçimi olduğunu ve şikâyetçi olmadığını da belirtmiş.
Devamı için tıklayınız ...
Türkiye'nin en iyi gazetesinden süper bir yenilik, sabah gazetesi artık iPad'ten okunabilecek. Nerede olursanız olun, gazete okumadan yapamıyorsanız, artık ona erişmek basit, Sabah Gazetesi iPad uygulaması ile bütün sayfalarını 3G ya da Wifi bağlantısıyla okurlarının ekranlarına sunacak. Sabah Gazetesine ve bütün eklerine cep telefonundan abone olunabilecek. Ödemeler aylık olarak mobil ödeme ile yapılabilecek. Gazeteyi telefonlarından okumak isteyenler Apple Store'dan Sabah eGazete HD yazmaları ya da http://ax.itunes.apple.com/us/app/sabah-egazete-hd/id384865772?mt=8#ls=1 linkini tıklamaları yeterli.
Devamı için tıklayınız ...
Sabah yayıncılık A.Ş. 22 Nisan 1985 tarihinde Dinç Bilgin tarafından kurulmuş, kendisi aynı zamanda gazetenin sahibidir. Gazete ilk etapta İstanbul'da çalışmalarına başlayarak Türkiye geneline dağıldı. Gazetenin yayın yönetmenliğini ilk kez Rahmi Turan yaptı, sonra Zafer Mutlu'nun yönetiminde devam ederek Ergun Babahan, Ufuk Güldemir ve Tayfun Devecioğlu gibi isimler tarafından yönetilmişti. 2000 yılında Ciner Grubu'nun da ortak olmasıyla yayın hayatına devam eden gazete Ciner grubunun da ortak olduğu Merkez Grubu tarafından 2005 yılında satın alındı.
Devamı için tıklayınız ...
Türkiye'nin mısır için asıl Pazar olmasıyla beş yıl önce İstanbul'a taşınan Mısır Konsolosluğu Turizm Ofisi, Mısır'ın turizm bölgesi olarak tanıtılması için iletişim danışmanlığını yapması amacıyla Marjinal Porter Novelli ile anlaştı.
Mısır Konsolosluğu Turizm Ofisi, Mısır bakanlığına Bağlı dünyadaki on yedi ofisten biridir. Mısır'ın turizm bölgesi olarak tanıtılmasından sorumlu olan kuruluş ilk önce Yunanistan'da kuruldu. Türkiye dışında, Hırvatistan, Bulgaristan ve Sırbistan da buna yönelik olarak faaliyet yürütmektedir. “Ramazanda Mısır Esintisi” gibi çalışmalar, Türk seyahat acenteleri ile ortaklaşa yapılan çalışmalar daha önceki faaliyetleri arasındadır. Mısır Konsolosluğu Turizm Ofisi, Mısır Arap Cumhuriyeti Başkonsolosluğu'na bağlı çalışmalarını sürdürmektedir.
Devamı için tıklayınız ...