sa Arama Sonucu Bloglar

11880 bilinmeyen numaralar servisi, zorlu rekabet halinde olan telekominikasyon hizmetlerinden biridir. Günümüzde bu reklam tasarımlarını, televizyonlarda bu günlerde çok sık görmekteyiz. Yalnız bu 118 reklamları diğer firmaların benzer ürünlerinin reklamlarıyla, karışmakta ve tüketicilerin içinden çıkamadıkları reklam mesajlarını içermektedir. 11880-11811-11818-11824 bu numaraların hepsi aynı hizmeti sağlamaktadır. Fakat hepsi, farklı firmalara ait hizmetlerdir. Televizyonlarda çok sık gösterilen bu reklamlarda, hangi numaranın, hangi firmaya ait olduğu anlaşılamamaktadır. Hangisinin sunduğu avantajlar, hangisiyle kıyaslanıyor anlaşılamıyor. Servislerin maliyet konusu ise tam bir karmaşadır. Reklamlardaki tekrar vurguları, yan anlamlar içermektedir. Halbuki reklamın her zekaya, her yaşa, her tüketiciye ve her türlü hedef kitleye hitap etmesi gerekmektedir. Ülkemizde, daha önce Türk Telekom’a ait olan 118 bilinmeyen numaralar servisi ve hizmeti, herkes tarafından bilinen bir hizmetti. Geniş bir halk kitlesi tarafından kullanılmaktaydı. Fakat Türk Telekom’un özelleştirilmesiyle beraber, bu numara ve hizmet birden fazla firma tarafından kullanılmaya ve reklamı yapılmaya başlandı. Hepsi de, eş zamanlı olarak, televizyon reklamlarını kullanmaktadır. Firma amblemleri, logoları yok, firmayı çağrıştıran herhangi bir ayrıntı, reklamlarda yer almamaktadır. Durum böyleyken tüketici hedef kitle, hangi servis, hangi özelliklere sahiptir, bu hizmetlerin hangisinin maliyeti nedir v.s. sorulara cevap bulmamakta ve tüketici zihninde karmaşa oluşturmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam; İşletmelerin ürün ve hizmetleriyle ilgili, tüketicilere bilgi akışını sağlayan, pazarlama iletişiminin bir öğesidir. Tüketicilere üretilen ürünü, nereden ve nasıl alabilecekleri, maliyeti, ürünün özellikleri konularında bilgi verir. Bu bilgi akışını sağlarken, ürün veya hizmetin satın alınması, kullanılması için, reklam iletiminin çarpıcı, farklı, etkileyici olmasına gayret eder. Reklam temelde satış amaçlı yapılan, planlı, programlı bir süreçtir. En nihai hedefidir satıştır. Fakat bundan önce, yani nihai amacına erişmek için, satış miktarını destekleyeceğini düşündüğü, farklı duygu ve algıları da yaratma yolunda ilerler. Örneğin, şimdi ya da ileride, satış imkânı bulabilsin diye, ürün veya hizmeti markaya dönüştürür. Hedef kitlenin algılarında, marka bilinci, reklamın çıkış zamanından bu yana, zaten hazır hale gelmiştir. Bunlar ayrıntılarıyla aşağıdaki gibidir. Marka bilinci; kalitelidir, kullanışlıdır, sağlıklıdır, uzun ömürlüdür. Hoş ve belirli bir ağırlığa sahiptir. İsmi ve amblemi, herkes tarafından bilinir. Ayrıca her kesimin ulaşamayacağı bir maliyete sahiptir. Bu özellik, insanların arasında bulunan yaşam standartlarına, dolayısıyla özlem ve gelecek beklentilerine hitap etmektedir. İnsanlar için, marka kullanmak, bir ayrıcalığa, bir farklılığa, en önemlisi de aslında içinde bulunmadığı bir yaşam standardına ait olma hissi vermektedir. Bütün bunlar, insanların marka satın almalarını ve kullanma istemlerini tetikleyen etkenlerdir. Yukarıda ki marka özellikleri, insanların algılarında, marka bilincinin özellikleri olarak, günümüze yansımaktadır. Farkındalık; üretici firmalar, ürün ve hizmetleri ile ilgili bilgileri iletmektedir. Hangi ürün, hangi marka tarafından, nerede ve nasıl üretilmektedir. Ürün veya hizmet özellikleri, maliyeti nelerdir. Kullanım biçimler ve faydaları nelerdir. Bütün bunlar farkındalık yaratan bilgilerdir. İşletmeler bu tip bilgileri verirken, diğer işletmelerin, ürün ve hizmetleriyle rekabet edebilmek için, kendi ürün ve hizmet özelliklerini, rakip firmanınkilerle kıyaslama yoluna gider. Tüketicinin kendi görevi olan bu özelliği, onun yerine yaparak, algılarını, kendi ürün ve hizmetlerin satışı için değiştirir. Bütün bunlar, reklamın iletim mesajlarında kullanılan, yaygın yollardır. İhtiyaç yaratma; milyonlarca işletme, milyarlarca birbirine benzer ürün üretmekte ve hizmet sunmaktadır. Zamanımızda üretilen ürün ve hizmetler, yaşayan insanların sayısını ve bu insanların ihtiyaçlarını geçecek kadar fazlalaşmıştır. Ama işletmeler, üretilen fazla ürün ve hizmetlerin de satılmasını ister. Bunun için reklamda ihtiyaç yaratma yolunu keşfetmiş ve kullanmaktadır. İnsanların, gelecek ile ilgili beklentilerine, özlemlerine, farklı duygu ve istemlerine vurgu yaparak, bunları kendi ürün ve hizmetiyle bütünleştirir, özdeşim kurar. İnsanların bunlara sahip olmaları halinde, özlemlerini gerçekleştirebilecekleri hissini vererek satış yapar. Bunları işletmeler adına yapan da reklamdır. Kısaca reklam, istenilen satış miktarına ulaşmak için kullanılan bir iletişim sürecidir.


Devamı için tıklayınız ...

Apple, Quattro Wireless’i geçen yılın sonunda satın aldığından beri, Apple’ın mobil reklam sektörüne girme kararı alabileceği yönünde spekülasyon oluşturmaya başladı.

Apple’ın websitesinde önerilen son iş de onların bu mobil reklam faaliyet alanınına girme isteklerini doğrular gibi görünmektedir.

Apple Jobs sitesindeki İş tanımı şöyle ifade edilmektedir: iPhone ekibi yeni nesil mobil reklamcılığı desteklemek üzere çalışacak bir yönetici aramaktadır.  Bu yönetici iPhone SDK’ya dahil olan konularla ilgili çalışan yetenekli bir araştırma geliştirme ekibinide yönetecektir.  İdeal aday mühendislik yönetimi ile ilgili çerçevelerin yönetiminden de sorumlu olacaktır. Kişi zamanının çoğunu mühendislik ekibi, program yöneticileri, diğer mühendislik ekipleri ve uygulayıcılarla etkileşim içinde geçirecektir. Bize hızla değişen önceliklere sahip hareketli bir çevrede rahatlıkla çalışabilecek bir kişi gerekmektedir.”

Bu göstermektedir ki; Apple reklamları doğrudan iPhone SDK’nın içerisinde oluşturmayı planlamaktadır. Ayrıntılar mevcut olmasa da, entegrasyonun bu seviyesinin reklamlarla geliştirilmiş bir müşteri deneyimini veya belki de markalar için daha esnek, ölçülebilir reklam sistemini meydana getirmesi mümkündür.

Eğer Apple mobil reklamcılık alanına girerse, bu Apple ve Google’ın iş menfaatlerinin çakışması trendinin devam etmesi olacaktır. İki şirket, Google’ın Android mobil işletim sistemi ve sonrasında Nexus One telefonunu çıkarması ile cep telefonu sektörünün içine daha fazla girmeye başlayıncaya kadar, bu iki firma yakın iş ortakları idi. bunun önümüzdeki aylarda nasıl başarıya ulaşacağını göreceğiz.

 

 


Devamı için tıklayınız ...

Reklam, üreticilerin ürün ve hizmet özelliklerini, kalitesini, sağlıkla ilgili bilgilerini, kullanma avantajlarını, bunların yanı sıra, bu ürün ve hizmetleri nereden ve nasıl temin edebileceklerini, insanlara iletir. Bu iletimleri yaparken istenilen yönde değişim, oluşturmaya çalışır. İnsanın ilgili ürünü satın almasını veya ilgili hizmeti kullanmasını ister. Reklam, bu isteklerini gerçekleştirebilmek için, insanların hem sosyo-ekonomik yapısını, hem de psikolojik yapısını çözümler. Bunlara etki edebileceği noktaları tespit ederek, bu tespitleri kullanacağı yöntemleri belirler ve uygular. Uygulama sonucu, tutum ve davranışlarını, algılarını, ihtiyaçlarını belirleyen ve karşılayan, yaşamına yeni kültür öğelerini sunarak, gelecekte ki özlemlerini, isteklerini belirleyen bir etki sanatı olarak karşısına çıkar. Toplumsal yapıların gelişimiyle beraber, hızla artmaya devam eden fazla mal ve ürünlerin, tüketilmesi bunların yerine yenilerin konulması sistem döngüsü için önemli bir noktadır. Ekonomik sistemlerin kendilerini yenilemeyi, gelişimlerini sağlamayı insanı kullanarak yapabilmektedirler. Sonuçta ekonomik sistemlerin varlık nedeni insandır. Onun ihtiyaçlarını karşılayabilmek, ilk zamanlar amaçlarıydı. Fakat toplumsal büyümeye paralel olarak, ekonomik sistemlerde, oldukça fazla büyüme göstermiştir. Artık insanın ihtiyaçlarını karşılayabildikleri gibi, fazla mal ve hizmet üretmeye başlamışlardır. Bunların insanlara sunumunu da reklam yapmaktadır. Pazarlama iletişiminin en önemli öğesi haline gelen reklam, gene insan için var olabilmektedir. İnsanı etkileyebilmek için çeşitli süreçlerden geçer. İlk paragrafta, sektörün hangi alanlarda araştırma yapıp, sonuç ürettiğini belirtmiştik. İnsana ulaşabilmenin etkili stratejisini geliştirdikten sonra, bunları çeşitli yollarla iletmeye çalışır. Etkileşim kulvarları, birbirinden farklılık göstermekle beraber, insanın gittiği, görebildiği, duyabildiği, algılayabildiği her alan ve her yer uygulama yerleri olabilmektedir. Tanıtımın, bu noktada insanı etkileme süreci son bulmaz, ayrıca insanın göstereceği tepkiyi, dinler, duyar ve görür. Bir sonraki adımını belirler ve gene insana döner. Reklamın insana ulaşmak için kullandığı araç ve yollar, özellikle son zamanlarda oldukça çeşitlenmiştir. Bunların en etkili olanları, televizyon ve sinema mecralarıdır. Hem görsel, hem işitsel, hem algılara hitap ettiği ve bunların değişimini en çabuk yapabildiği alanlardır. Bunların dışında gazete, dergi, el ilanları, insert, katalog, afiş v.b. baskılı ürünlerle ulaşmaya çalışır. Bir diğer alan ise açık hava reklamcılığıdır. Bunların arasında ise; bina giydirme, araç giydirme, billboard, silindir kule, megalight v.b. olmaktadır. Kısaca tanıtımlar insanın, gezdiği, izlediği, dinlediği, gittiği her yerin özelliğine göre, kendisine ayrılan mecraları kullanarak ona ulaşır


Devamı için tıklayınız ...

Bu günlerde en büyük sosyal paylaşım sitelerinden biri olan Facebook'taki bazı reklamlar ziyaretçiler trafından oldukça ilgi çekmeye başladı. Örneğin sitede yer alan reklamda 45 yaşında olan erkeklere übedava iPad verileceğini duyuruyor. Fakat burada yer alan yaş ve cinsiyet seçimi biraz ilginç Çünkü aslında iPad reklamı o anda sayfadaki reklamı gören kullanıcının yaşını otomatik okuyor ve ona göre yaş kriterlerini değiştirip aynı reklamı. 26 yaşındaki bayanlar veya 18 yaşındaki erkeklere de, kendi yaşları ve cinsiyetleri ile görmelerini sağlıyor.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam; insanları, hayatın sonsuz karmaşık yapısı içinde sezinlenmesi zor işaretleri çözmeleri istemekte ve işaretler çözümlenirken, kişilerin birbirinden farklı yapılanmaları, donanımları hesaba katılarak, gidebilecekleri noktalara o ürünleri yerleştirerek, onlara doğru yönlendirmektedir. Bireyler insanlığın doğumundan bu yana, bireylerinin yapısal gelişimlerine bağlı olarak, farklılık göstermekle beraber, toplumsal kabul ve beğeninin de içinde bulunduğu, yaparken gereğine inandıkları yaşam pratiklerini mutluluk olarak nitelendirmiştir. Çağlar boyunca, mutluluk ve özlemlerini gerçekleştirebilecekleri yöntem ve yolları denemiş, denemeye devam etmektedir. Yaşam pratikleri, tıpkı bir güdü gibi, mutluluk kurguları üzerine şekillenmiş halde devam etmektedir. İlk zamanlarda, insanlığın içerisinde yaşadıkları ekonomik sistemler, ürün ve hizmetleri ihtiyaç olduğu kadar üretmekteydi. İnsanların o zamanki özlemleri; Sevgi, saygınlık, paylaşım v.b. bireysel ve toplumsal içerikli özellikleri içeriyordu. Ürün ve hizmet anlayışı ise; ihtiyaç duydukları ve açıklarını kapatabildikleri kadarını kullanmaktaydılar. Fakat ekonomik sistemlerin gelişimiyle beraber üretimin artmaya başlaması, sektörlerin büyüme arzusuyla beraber, ihtiyaç fazlasını üretmeye başlamasıyla durum değişmeye başladı. Zaten sektörlerin gelişimiyle, insanın yapısal durumu, özlemleri hissedişleri, gelecek kurguları çeşitli sosyal bilimler tarafından belirlenmeye, tanımlanmaya başlamıştı. İnsanların tüketeceğinden fazla üretimin olması yani montaj hattı sisteminin yaşamlarına girmesiyle fazla ürünlerin pazarlarda belli kar marjlarıyla satılması gerekliliğini doğurdu. Bu gereklilik, firmaların kitlelerini daha fazla tüketime özendirmesini gündeme getirmiştir. Üretim fazlasını satabilmek ve büyümek adına ekonomik sistemler, insanın yapısal durumunu kullanma yolunda yol kat etmeye başladı. İnsanın en temel özlemlerini, ütopyalarını çözümleyerek başladıkları bu yolda, bu özlemlerin içerisine nüfuz ederek değişime uğratabileceğini keşfetti. Bunu yapabilmesinin çeşitli yolları vardı; bunlardan biri, insanlığın doğumundan bu yana, bilinmeyene karşı hissettiği hem korku, hem merak hem de yüceltme duyguları idi. Bunlar tarihi, mitolojik, dinsel sistemlerin gelişim araştırma ve tarihlerinden anlaşılmaktaydı. Ekonomik sistemler, pragmatist bir yaklaşımla bunları kullanabileceğini biliyordu öyle de yaptı. Ekonomik sistemlerin keşfettiği; ihtiyaç fazlası üretimini, ihtiyaçları olmadığı halde onlara pazarlama teknikleriydi. Günümüz bilim dallarının geldiği nokta itibariyle; insanoğluna dair bilinmeyenin azaldığını görmüştür. Hem sosyal hem psikolojik özelliklerinin ayrıntılarda değişim gösterdiğini, temelde benzer etki merkezlerinin varlığını tespit etmiştir. Bu Pazarlama teknikleri çok ileri teknolojik araçlarla yapılabilmektedir; görsel, işitsel algılara, zihinlere kadar hitap edebilir noktalara gelmiştir. Bütün bu bilgiler ışığında, ekonomik sistemler faydacı bir yaklaşımla, ilerleyen teknolojinin tüm araçlarını kullanarak, insanların özlemlerinin, hayallerinin içine nüfuz ederek, kendi üretim fazlası ürünlerine doğru yönlendirmeye başlamıştır. Burada bahsettiğimiz özellik, reklam sektörünün ihtiyaç yaratma özelliğidir. Her ne kadar bunların başarısı düşünüldüğünde, yani üst ekonomik sistem mantığı ile düşündüğümüzde, ihtiyaç yaratma özelliği çok önemli ve iyi gibi görünse de, toplumsal olarak düşündüğümüzde oldukça zararlı ve gereksiz kalmaktadır. Reklam, küçük bir yaşantı kesitinin içine; pek çok insanın özlemini duyduğu varsayılan bir hissi, gelinen sosyal yeri veya elde edilen yaşam standardını koymaktadır. Bunların kurgusunu yaparken, içine kendi ürettiği ürünü dair işaretler koyarak, sanki bunları elde etmenin, ürüne endeksli olduğunu, sözle veya hissettirerek toplumlara verir hale gelmiştir. İnsanlar her ne kadar ilgili hislerinin veya elde etmek istediklerinin, o ürünle elde edilemeyeceğini zihninde algılasa bile, kendi özlemlerinin yansımalarını görmek, izlemek onları mutlu etmektedir. Kısa süreli de olsa özlemlerinin yansımalarının içine konan o ürün, ister istemez aklında kalmakta ve onu istemektedirler. Yani özlemleri ve hayalleri tüketim merkezli hale dönüşmektedir. Pazarlama tekniklerinden biri olan reklamı öyle ustaca kullanmaya başlamışlardır ki; insanların çerçevelerinde olmadığı halde, yaşam standartlarının buna elvermeyeceği halde, ilgili ürün veya hizmeti satın aldırır hale getirmiştir. İnsanlar bütün yabancılıklarına karşın, standartlar arasında gidip gelir olmuşlardır. Bu ise, insanın bir tür karmaşa içerisinde yaşamını sürdürmesine neden olmaktadır. Kendine ait olmayanı kullanır, kendini içinde tam olarak hissetmediği bir standartlar karmaşasının içine sürüklenmiştir. Bu durum, mutsuz, ne istediğini bilmez, nereye gitmekte olduğunu algılayamaz, tatminsiz, her mecraya sürüklenir insan toplumlarının oluşmasını getirmiştir. Şimdilerde ekonomik sistemler, insanlara düşlerini yaratmakta ve onları gerçekleştirebileceklerini iletmektedir. Ama onları gerçekleştirebilmek için çalışmaları gerektiğini, gene aynı kulvarlar kullanılarak, alttan alta vermektedir. Tanıtım filmleri bu pratiğin uzantısıdır. Daha değişik bir ifadeyle anlatmak gerekirse; Yaşadığımız devirde, insanlara sadece yaşamlarını idame ettirmek için değil, reklamda gördükleri ürün ve hizmetleri kullanabilmek için çalışmaları öğretilmektedir. Artık o ürün ve hizmetler insanların hem hedefleri hem de sonuçları olmaya başlamıştır. Baudrillard’a göre bu, ücretli çalışanlar için bir güdü gibi gibidir. Tüketim ideolojisi, kapitalizmi yasallaştırmaya ve dolayısıyla, insanların fantezileri ne kadar gerçekse, gerçek yaşamda da bir o kadar gerçek bir tüketici olmaya motive etmektedir. Günümüzde her şey tüketim malzemesine dönüşmüştür. Milyonlarca yıldır süre gelen değerler sistemi dâhil olmak üzere, bütün değerler tüketilir hale gelmiştir.


Devamı için tıklayınız ...

Satış yönetimi, hem günlük, hem de uzun vadeli bir süreçtir diyebiliriz. Şöyle ki bugünkü satışları gerçekleştirirken, yarına da yatırım yapan satış gücü profili günümüzde gittikçe önem kazanmaktadır. Satış yönetimi, ticari bir firmanın devamlılığı için şart olan bir gereksinimdir, profesyonel bir çalışma ve efor gerektirir. Bir firma için ne kadar kaliteli ve ekonomik ürün ve ya hizmet üretilirse üretilsin, üretilenin alıcısını bulma, bu alıcıyı ürün ve ya hizmet ile ilgili bilgilendirme ve memnun müşteriler yaratma durumunda ancak başarıdan söz edilebilir. İyi bir satış elemanı, iyi görünümlü, bilgili, duyarlı ve olgun olmalı, satışta olduğu kadar kendini tanımada, iletişimde, ihtiyaç belirlemede, problem çözmede, mesaj alma ve iletmede de profesyonel olmalıdır. Satış yönetimi, müşteri memnuniyeti ilkesiyle hareket eden, hedef kitlenin ihtiyaç ve beklentilerini doğru algılayarak, gerekli çözümleri sunabilen, sattığı ürün bilgisine hakim, kendine ve ürününe güvenen, yenilikleri takip eden, başarı odaklı, gelişime açık, ekip çalışmasına yatkın bir satış gücü ve reklamcılık sektörü ile koordine gerektirir. Satış elemanı, satış gücü kavramlarını biraz açtıktan sonra şimdi de satış yönetiminden bahsedebiliriz. Satış yönetimi, satış gücünü oluşturan personelin seçilmesi, motive edilmesi ve denetlenmesi ile kişisel satış işlemlerinin planlanması anlamına gelir. İyi bir satış yönetimi için öncelikle iyi bir satış hedefi konmalı ve tanıtım politikası uygulanmalıdır. Bu hedef belirlenirken özellikle uygulanabilir, kabul edilebilir, anlaşılabilir, dengeli ve tutarlı olmasınave reklam etkinliğine dikkat edilmelidir. Satış yönetimi örgütlenmesi içinde, kaynakların temin ve tahsisi, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi ve dağıtılması, yapılacak faaliyetlerin kararlaştırılması ve gruplandırılması, reklamın planlanması süreçleri yer alır. İyi bir satış yönetimi için işin detaylarına hakim olunması, satış ekibinin yakından tanınması, sektörün, potansiyel müşterilerin ve şirket ile ürünlerinin yarattığı katma değerin iyi bilinmesi gerekir. Satış yönetimi karmaşık bir eylemdir, başlı başına bir uğraş gerektirir. Tüm belgelerin izlenebilirliği, malzemelerin ve miktarların denetimi reklam kontrolü ve ayrıca bunların sistemdeki diğer öğelerle bütünleştirilmesi gibi işlemleri yapabilen cihazlar da mevcuttur. Ticari firmalar için gelir üreten tek faaliyet olan satış, işletmedeki tüm etkinlikleri tetikleyen bir faaliyettir ve hatta işletmedeki bazı etkinliklerin var olma sebebi, satışa destek olmaktır. İşte bu noktada reklamın da bu tür bir etkinlik olduğunu söyleyebiliriz. Reklamcılık sektörü ile üretilen ürün ve ya hizmetin hedef kitleye ulaştırılması, bu kitleyi harekete geçirerek, satış konusunda ikna etme özelliği vardır. Yani reklamcılığın en önemli var olma nedeninin işletmenin hizmetinin ya da ürününün kar amacıyla satışının sağlanmasıdır diyebiliriz. Ya da firmanın tanınması, kabul görmesi ve bilinilirliğinin sağlanması ile de reklam dolaylı olarak da olsa satışa hizmet etmektedir. Bu sebepledir ki satış yönetimi ve reklamcılık birbirinden ayrılmaz parçalardandır. Aynen pazarlama, satış yönetimi, halkla ilişkiler, medya yönetimi vb. birimler gibi, bunlar hem kendi içlerinde hem de hep birlikte aynı amaç için çalışan birimlerdir.


Devamı için tıklayınız ...

Satış promosyonları, potansiyel müşteriyi bir ürün veya hizmeti denemesi, alması nakit alış veriş yapması ve/ veya daha fazla alış veriş yapması için teşvik edilmesinde etkilidir.  Bu yöntemler reklam ve duyurularla desteklendiğinde başarısı kısa sürede ortaya çıkar. Başlıca satış promosyonları şunlardır: özel indirimler, eşantiyonlar (kalem, tişört vb.), tattırma gibi deneme fırsatları, kazandıran alışverişler, yarışmalara katılım, 10. seferde aldığınız ürün/hizmet bedava gibi sık kullanımı ödüllendiren ürünler, özel etkinlikler, bağlılık yaratan üyelik kartları vs. Satış promosyon çeşitlerini; 1-       Toplam Bedel İçin Iskonto 2-       Ürün Bazında Iskonto 3-       Ürün İçin İndirimli Ürün Promosyonu 4-       Fiş Toplamı için Üründe Özel Fiyat 5-       Toplam Bedel İçin KDV Promosyonu 6-       Reyon için İskonto 7-       Grup İndirimi 8-       Ürün Özel Kod İçin Başka Özel Koddan Bedava 9-       Özel Kod İndirimi 10-   Ürün için Diğer Üründe İndirim 11-   Ürün için En Ucuzu Ücretsiz Bedel İçin Grup İndirimi şeklinde sıralayabiliriz.


Devamı için tıklayınız ...

Kurumsal olmayan bir reklam ajansıyla çalışmanız, harcanan emeğin boşa gitmesinin yanı sıra yararsız olmasının ötesinde, firmanızı bulunduğu noktadan geriye de götürecektir. Kurumsal kimlik her firmanın kuruluşunda vermesi gereken bir dizi kararı içerir. Kurumsal kimlik, pazarlamada, bir kurumun görünen yüzüne verilen isimdir. Kurumun kendini ifade etme şeklidir. Bu ifade belli sınırları çizilmiş ve genellikle değişmez bir ifadedir. Kurumsal kimlik, firmanın diğer firmalardan ayrıldığı ve üzerine aldığı sorumluluğu belirten misyonla, hedeflediği büyüme şeklini ortaya koyduğu vizyonu ve dışarıda yarattığı etkinin tamamını oluşturan mekanizmalar bütününü kapsar. Kurumsal bir reklam ajansı size izlediği reklam stratejileri ve hedeflerini kolaylıkla, aklınızda bir şüphe bırakmadan sunar. Tanıtıma yönelik stratejinizi belirlerken unutulmaması gereken en önemli konu, pazarlama iletişiminin bir bütün olarak ele alınması gerektiğidir. Yani, pazarlama iletişimi için sadece tek bir yöntem kullanmak, insanların şirketi doğru tanımasını engelleyecektir. Bu aşamada ele alınacak bir kurumsal kimlik çalışması, müşteri tercihlerini direk etkileyebilme becerisini sağlayacaktır. Kurumsal Kimlik  çalışması, marka yaratma sürecinin ilk ve en önemli adımlarından biridir. İşte bu noktada, pazarlama stratejilerinize doğru şekilde rehberlik edebilecek ve çözüm ortağınız olabilecek bir reklam ajansı, kendi işleyişinde sorun yaşamayan, çözüm odaklılığı hedeflemiş bir ajans olmalıdır. Kurumsal kimliğinizi oluşturma ve firma kalitesini arttırmaya yönelik çözüm önerilerini, ancak kurumsal bakış açısını ve işleyişi edinmiş bir ajans size sunabilir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam planlama firmaları amaçlarına ulaşmak için belirli bir plan çerçevesinde yönetici tarafından yürütmelidir. Bu yöneticinin uzmanlık alanında olup, ajans ile birlikte çalışılsa bile stratejilerini ve programını belirleme tanıtımların koordinesi ve yatırımın geri dönüş oranını belirleme yöneticinin görevidir. Fırsatları araştırılmalı, tanıtım yapılacak mı, ne kadarlık bir bütçe gerekli ? kampanya yapılacaksa mecraları nelerdir, nasıl yapılacaktır konusu çok iyi incelenmelidir. Reklâm yöneticisi reklam planlamasını yaparken firma içi ve firma dışı faktörleri göz önünde bulundurarak, yapılacak tanıtım faaliyetlerinin uyumlu koordineli bir biçimde düzenlenmesini sağlar. Böyle olmadığı takdirde hedeflenen amaçlara ulaşmak zorlaşır. Reklam planlamasında kapsamlı bir şekilde üretim ve finansman programları uyum sağlanmalıdır. Verilmek istenen mesaja gelince, bu noktada tüketiciye iletilmek istenen düşünce çok önemlidir. Bu yaratıcılık isteyen en zor taraflarından biri budur. Tanıtım mesajları: 1.Mesaj açıklayıcı anlaşılır, akıcı, düzgün ve hedef kitlenin günlük hayatlarında kullandıkları dile uygun olmalı. 2.farklı ve ilgi çekici olmalıdır. 3.Kolaylıkla anlaşılmalı ve akılda kalmalıdır, 4.Tüketicilerin tekrarlamaktan hoşlanacakları sloganlardan oluşmalı, 5.Kendi içinde uyumlu olmalı, 6.İşlenen konu ve verilmek istenen mesaj iç açıcı olmalı, 7.Ürün ve verilen hizmete uyumlu olmalı, 8. Alışkanlıklara, geleneklere, ahlaki değerlere uygun olmalı, 10. İnandırıcı ve ikna edici olmalıdır.


Devamı için tıklayınız ...