Haber Kategorisindeki Bloglar

Geçen hafta gazetelerin tirajları gerilemişti. Bu hafta ise biraz daha düşen tirajlar, listenin başında olan gazeteler açısından olumsuz olmuş. Aralarından Sözcü gazetesi için olumlu bir yükseliş söz konusu. Sözcü Gazetesi referandum'un da etkisiyle sürekli yükselmeye devam ediyor.


Devamı için tıklayınız ...

Prof.Dr.Necmettin Erbakan, 54. Hükümetin başbakanıydı. Milli görüş lideri, iftar yemeği için, İstanbul Milsan Tesislerinde milli gazete yazarlarıyla buluştu.

Erbakan, Türkiye'nin şu anki durumuyla ilgili değerlendirmeler yaptı. Büyük Türkiye'nin yeniden ve yeni bir dünyanın kurulabilmesinin Milli Görüş ile olabileceğini söyledi. Bu çerçevede Saadet Partisinin gelen seçimlerde iktidara taşınmasında Milli Gazeteye önemli görevlerin düştüğünü, medyanın bu noktada önemli olduğunu, yazarların çalışmalarının etkili olabileceğini ifade etti.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüzde reklam mecralarının hemen hepsi mizahı kullanmaktadır. Hemen her markanın, reklam türlerinin birinde, mizaha yer verilmektedir. Mizah, insanların hoşuna giden, izlemekten veya okumaktan hoşlandıkları bir unsurdur. Fakat mizah'ın barındırdığı riskler, firmalar için çok önemlidir. Çünkü günümüzde insanlar, günün her saatinde, her yerden karşılarına çıkan reklamları görmemeye başlamışlardır. Bu, hem ekonomik sistemin geldiği nokta itibariyle hem de reklamcılığın taşındığı yeni düzeylerle açıklanabilir. Tüketiciler hem ekonomik sistemin hem de reklamcılığın gelişimiyle, her geçen gün yeni görüş, algılama biçimi, yeni bakış açıları edinmektedirler. Tam da bu yüzden, reklamcılık günümüzde yaratıcılık alanlarını geliştirmeye çabalamaktadır. Eskisi gibi, her reklam tüketiciyi etkileyememektedir. Tüketici günümüzde bilinçli, seçici, algıları yüksek bir düzeye, gene reklamcılık sayesinde gelmiştir. Tüketici, reklamları günün koşullarında görmeye alışmıştır. Artık dikkatini çekmemektedir. Yıllarca, her şey kullanılmıştır. Neredeyse hiçbir reklam tasarımı, tüketiciye ilginç gelmemeye başlamıştır.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüzde hala, bazı reklamların cıngıl olarak hazırlandığı bilinmektedir. Fakat tüketiciler için artık, cıngıllar eskisi kadar önemli değillerdir. Yani geçmişte cıngıl yeni bir reklam mecrasıydı. Oldukça önemli bir etkisi bulunmaktaydı. En önemli özellikleri marka bilinirliğini arttırmaları, insanların markaları, markaların sloganlarını unutmamasıydı. Gerçekten de insanların hoşuna giden müzik, bununla birlikte kullanılan markanın kurumsal sloganlarını insanlar unutmuyor, sürekli kendi kendilerine tekrar ediyorlardı. Özellikle kurumsal sloganların, müziğin ritmiyle, birbirine uyum sağlayan sözcüklerle birleşince, insanların aklında kalan bir melodi olarak ortaya çıkmaktaydı. Geçtiğimiz senelerde, Garanti Bankası’nın reklam cıngılı, bunun en iyi örneklerinden biri olabilir. Bilindiği gibi bundan birkaç yıl önce, Garanti Bankasının online web hizmetlerini insanların hatırlaması ve kullanması için cıngıl hazırlanmıştı. Reklam cıngılı “Garanti com tr” yi melodik olarak söylemekteydi. Hakikaten pek çok insanın diline dolanan bir cıngıl olmuştu. Fakat bugün, reklamın diğer mecraları oldukça ileri bir düzeye taşınmıştır. Reklamcılıkta yapılan yaratıcı reklam çalışmalar, insanların da görüş ve algılarını değiştirmiştir. Bu yeni görüş ve algılar, eski reklam tekniklerini gölgede bırakacak kadar ayrıntılı hale gelmiş ve farklılaşmıştır. Gölgede kalan reklam türlerinden biri de reklam cıngılları olmuştur. Artık tüketiciler, bu tip reklam türlerini önemsememekte ve ilgilenmemektedirler. Belki alışmış olduklarından belki de reklam cıngıllarında yaratıcılığın kullanımının sınırlı olmasından kaynaklanmaktadır. Ama tüketiciler son zamanlarda, reklam cıngıllarını sıkıcı, basmakalıp ve çekilmez olarak değerlendirmektedir. Elbette, hala bazı reklam cıngılları, çarpıcı müziği ve görüntüleriyle etkilemektedir. Ama bu tip çalışmalar yok denecek kadar azalmıştır. Çünkü tüketiciler artık basmakalıp, can sıkıcı reklamları izlememekte ve duymamaktadır. İlginç, yeni, yaratıcı çalışmalarla ilgilenmektedirler. Bu yüzden, reklam cıngıllarının zamanı dolmuş gibi görünmektedir. Gene de ulusal çapta bir reklam kampanyasında, belki de parçaların bütünü tamamlaması açısından tasarlanabilir. Fakat eğer reklam veren firmaların isteği, tek başına bir reklam çalışması ise, bunun reklam cıngılı olarak seçilmesi, günümüz koşullarında yapılacak bir hata olarak görünmektedir. Bunun yerine, daha farklı bir reklam fikrinin tasarlanması, kesinlikle daha mantıklı görünmektedir. Reklam cıngılları radyo reklam mecraları için, uygun olabilir. Fakat gene de, tüketiciler tarafından çok dikkat çeken bir reklam olarak etkili olmayacaktır. Rutin, bilinen bir reklammış gibi, sıradan reklamlarla birlikte, radyolarda dönecektir. Belki tüketiciler yeni bir reklam olduğunu, farklı şeyler söylediğini fark etmeyeceklerdir bile. Bu yüzden reklam cıngıllarının günümüzde etkisini kaybettiği düşünülebilir.


Devamı için tıklayınız ...

Kanal D Ana Haber ekibinde çalışan başarılı editör Yaşar Gürsoy kanalla yollarını ayırdı. Ana haber ekibinde yurt haber sorumluluğunu yapan Gürsoy, Ali Kırca ile çalışmaktaydı. Kırca ekibi, SHOW Habere transfer olunca, Gürsoy, Atv Haber Genel Yayın Yönetmenliğine getirildi. Aynı dönemde, Mehmet Barlas ile az sayıda personelin ortaya çıkardığı başarılı işlere imza attı. Bu dönemde altı çalışma arkadaşı ile birlikte, Fuat Uğur tarafından işine son verilmişti. Hemen sonra Kanal D Haberde işe başlamıştı. Şimdi ise ani bir kararla Kanal D'den de ayrıldı.


Devamı için tıklayınız ...

Yeni yüzü ve tasarımıyla yayınına devam edecek olan Radikal Gazetesi, yeni kadrosuna ekim ayından itibaren Metin Üstündağ'ı da ekleyerek devam edecek. Yeni kadrosunu sürpriz isimlerle zenginleştirmeye çalışan Radikal Gazetesi'nde Ahmet İnsel, Cengiz Çandar, Yıldırım Türker ve Oral Çalışların yazılarına devam edeceği, günlük çizilen karikatürler için de Türk mizah dünyasının önemli ismi Metin Üstündağ'ı transfer edecek. Met-Üst karikatürlerin çiziminin yanı sıra hafta sonlarında yeni ve genç karikatüristlerle beraber özel bölüm hazırlayarak devam edecek.


Devamı için tıklayınız ...

Çoğu ilimizde, reklam tabelalarının kirlilik yaratmasıyla ilgili olarak, tabelaların toplatıldığını, kaldırıldığını yasaklandığını, haberlerden sürekli duyar ya da okuruz. Reklam tabelalarının bu tip uygulamalara maruz kalmasının mantıklı nedenleri bulunmakla birlikte, anlaşılamayan durumlar da bulunmaktadır. Aslında, çoğu şehir merkezinde bulunan tabelaların, hangi koşullar altında kullanılabilecekleri bilinmektedir. Örneğin ebatları, nerelerde yer alabilecekleri bellidir. Belirlenmiş olan yerlerin dışında ise kullanılmaları her zaman için problem yaratmaktadır. Fakat bazı illerde belirlenmiş yerlere konulan tabelaların bile kirlilik yarattığı, bu nedenle kaldırılacakları veya kaldırıldığı haberler arasında yer almaktadır. Genellikle, tabelaların malzemesinin görüntüsü, üzerinde yer alan tasarımların kötülüğü veya tasarımın basıldığı malzemenin içinde bulunduğu durumdan kaynaklanan olayları, reklam ajansları veya tabelaların kiralanmasından sorumlu kuruluşlar, çok az bir zamanda, küçük bir maliyetle düzeltilebilecekleri de bilinmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Açık hava reklam mecralarının hemen hepsi, hem firmalar için hem de tüketiciler için oldukça önemlidir. Firmaların en kısa sürede tüketiciye ulaştıkları reklam mecraları olmalarından kaynaklı önemi büyüktür. Tüketiciler için ise, her an her yerde karşılarına çıkan, ister istemez gördükleri reklam mecraları olması açısından önemlidir. Ayrıca, tüketiciler onların sayesinde, markaların yaptıkları indirim, kampanya, yeniliklerinden haberdar olmaktadırlar. Dolayısıyla açık hava reklam araçlarının hepsinde uygulanan tasarımların, bilinçli yapılması gerekmektedir. İnsanın psikolojik olarak etkilenme biçimlerine dikkat edilmesi, burada, diğer reklam mecralarından daha çok öne çıkmaktadır. Açık hava reklam araçları, kısa sürelerde tüketiciler tarafından izlenmekte veya görülebilmektedir. İnsanlar yürürken, araç bekleme halinde veya araçların seyir halinde olduğu zaman dilimlerinde bu araçları görebilmektedirler. Açık hava reklam araçlarına ilişkin yapılan tasarımların karmaşık olması, insanların bu kısa zaman diliminde, daha reklamı algılayamadan geçmelerine neden olmaktadır. Hatta karmaşık olmasını bırakalım bir tarafa, birden fazla görüntünün, sloganın, bilgi metinlerinin yer alması bile, insanların bunları okuyamamasına neden olmaktadır. İnsanın şuuraltı bölümü, basit işaretleri, ibareleri, görüntüleri kaydetmektedir. Dolayısıyla, basit olan şeyler, saliselik bir zaman diliminde bile algılanabilmektedir ki insanlar, bundan daha fazla bir zamanı, bu araçların önünde geçirmektedir. Reklamları basit ama vurucu yani reklam mesajını en yalın halde vermek çok daha etkili olmaktadır. İnsanlar ister istemez görüntüyü, cümleyi okumakta veya algılamaktadır. Üstelik basit olanlar çok daha fazla dikkat çeker ve unutulmaz. Çünkü orada, algıları karıştıracak başka bir malzeme bulunmamaktadır. İnsanların algıları tek bir şeyi görmekte ve ona yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle, özellikle açık hava reklamlarında buna dikkat edilmesi, reklamın daha fazla başarılı olmasını sağlamaktadır. Elbette bir ürünün tanıtımında, bir firmanın indirim kampanyasında veya promosyon dağıtımında, bir reklam ne kadar basitleştirilebilir ki denebilir. Yani mutlaka, firma adı, logosu, ürün fotoğrafı ve indirimin v.b. olayın olduğuna yönelik bir cümle veya anlatım yer alacaktır. Fakat yaratıcı bir zihin bütün bunları anlatabilecek dizaynı oluşturabilmektedir. Bütün bunlar en basit halde anlatılabilmektedir. İnsanlara mesaj verebilmek için, illa ki tanımlama veya cümleler kurmak gerekmemektedir. Göstergelerle anlatım sağlanabilir. Şu da bilinen bir gerçektir ki, insanlara cümle kurarak anlatılanlar, algılamalarını sağlayarak aktarılanlardan çok daha az hatırlanmakta hatta çoğu zaman hatırlanmamaktadır. İnsanlar, unsurları algılamaya çalışırken, belirli bir enerji harcamaktadırlar. Algıların tamamlanmasına kadar geçen zamanda, çaba sarf edildiği için, algılanan zihinlere yerleşmektedir. Bu yüzden açık hava reklam araçlarında en çok dikkat edilmesi gereken özellik, basit, en basit, yalın tasarımların yapılabilmesidir.


Devamı için tıklayınız ...

Reklamlarla ilgili ölçümleme rapor çeşitleri, birbirinden farklı alanlar için yapılmaktadır. Bunlardan biri de reklam veren firmaların, en çok hangi televizyon programına reklam verdikleridir. Reklam verenlerin program tercihi, elbette ki programın reytingleriyle ilgilidir. Reklam veren firmalar, en çok hangi program izleniyorsa, birbirinden farklı kitleleri, hangisi ekran başına topluyorsa ona göre tercihlerini kullanmaktadırlar. Ama onların program tercihleri, sadece bunlarla sınırlı kalmamaktadır. Programın hitap ettiği kitlenin özellikleri de oldukça önem taşımaktadır. Firmalar öncelikle, ürünlerini, ürün özelliklerini hesaba katmaktadırlar. Eğer firmaların ürettikleri ürünler, daha çok kadınlara hitap ediyorsa, kadın programlarına reklam vermekteler. Çocuklar için üretilen bir ürün ise, çocuk programlarına, erkekler için üretilmişse, haber, spor programlarına reklam vermektedirler. Programın izleyici kitlesinin özellikleri ile firmaların ürettikleri ürünün özelliklerinin uyumu önemli olmaktadır. Ama üretilen ürün hangi kitleye hitap ederse etsin, eğer program, toplumun bütün kesimleri tarafından izleniyorsa, bu kıyaslama bu durumda yapılmayıp reklam verilmektedir. Ülkemizde, bir iki ay öncesinin bu anlamda yapılmış ölçümleme raporuna göre, firmalar en çok reklamı, dizilere vermektedirler. Çünkü diziler, toplumun her kesimi tarafından izlenmektedir. Özellikle bazı diziler, her kesim, her yaş, her cinsi ekran başına kilitlemektedir. İkinci olarak, en çok reklam, haber programlarına verilmektedir. Haber programları da dizilere benzer özellik sergilemektedir. Onları da toplumun bütün kesimleri izlemektedir. Bunların dışında, üçüncü sırayı alabilecek en çok reklam alan program ancak, çok beklenen, sinemada gösterimi yapılmış, sinema filmlerinin televizyonda yayınlanacak olması olabilir. Geri kalan, en çok reklam alan program sıralaması, firmaların ürün ve program uyumuna göre seçilmektedir. Hem program ve ürün uyumu hem de programın içerikleri bu noktada önem taşımaktadır. Programın içeriklerinin de firmaya, onun vizyonuna, misyonuna aykırı düşmemesi gerekmektedir. Belki tam olarak ifade etmeyebilir, ya da farklı bir konuyu işliyor olabilir. Ama gene de tüketicilerin zihnine yanlış mesajların gitmesini sağlayacak bir içeriğe sahip olmaması gerekiyor. En çok izlenen programların tercih edilmesi noktasında, verilen ürün ve hizmet reklamları dikkatle seçilmektedir. Özellikle herhangi bir yaş grubuna, cinsiyete yönelik reklamların seçiminde, seslendiği grubun dışında kalan, aile bireylerine, sosyal çevreye yönelik te mesajlar içeren tasarımlar seçilmektedir. Yani hem kendi tüketicisine seslenen hem de tüketicinin, satın alma davranışını göstermesini sağlayacak, aile ve sosyal çevreye yönelik olumlu mesajları içerenleri tercih edilmektedir. Böylece reklam, hem kendi kitlesine seslenmekte hem de bireylerin sosyal ve aile çevresine ikna edici mesajlar gönderilmektedir.


Devamı için tıklayınız ...

Bugün, dünyada pek çok markanın, siyasi partinin billboard reklamlarında, insanların büyük bir bölümüne karşı antipati oluşturacak kampanyaları yürüttüğü bilinmektedir. Kimi siyasi partinin bu tip çalışmaları kendi tarafında olmayanları dışlamakta, kimi markanınkiler de bir kısım tüketiciyi devre dışı bırakmaktadır. Aslında bu tip billboard reklamları yanlıştır. Çünkü ister markalar olsun, ister siyasi partiler olsun belirli bir amaç için ilerlemektedirler. Temelde markalar daha çok tüketiciye sahip olmak, var olan tüketicilerin bağlılıklarını sağlamlaştırmak ve bu sayede daha büyük bir Pazar payına sahip olmak istemektedirler. Siyasi partiler ise, kendi kitlesinin bağlılığını sağlamlaştırmak ve mümkünse diğer gruplardan, kendi tarafına insan çekmek istemektedirler. Aslında her iki alandaki kurum ve kuruluşlar benzer amaçlar taşımaktadır. Aslında her iki taraf ta bütün insanlar tarafından kabul edilmek, benimsenmek, anlaşılmak ve büyümek istemektedir. Fakat bazen, yapılan kampanyaların amacını unuttuğu görülmektedir. Çünkü bazı tanıtımlar, eski müdavimlerinin bağlılığını sağlamlaştırırken, geri kalan kitlelerin uzaklaşmasını hatta tepki duymasına neden olmaktadır.


Devamı için tıklayınız ...