Almanya'nın Düsseldorf kentinde düzenlenen 56. Eurovizyon Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil eden Yüksek Sadakat grubu dün akşam gerçekleşen yarı finalde elendi. Düsseldorf Eurovizyon Arena'da gerçekleşen yarı finalde ilk on ülke arasına giremeyen grup böylece 14 Mayıs Cumartesi günkü finalde yarışma hakkını da elde edemedi. Yarışmanın gerçekleştiği Düsseldorf Eurovizyon Arena'da bulunan Türk seyirciler, önemli bir Türk nüfusunun yaşadığı Almanya'da gerçekleşen bu yarışmada Türkiye'nin olmamasını talihsizlik olarak nitelendirdiler.


Devamı için tıklayınız ...

Video paylaşım sitesi YouTube, belirli bir ücret karşılığında sinema filmleri izleme hizmeti de vermeye başlıyor. 1 – 4 dolarlık bedeli ödeyen kullanıcılar, Hollywood filmleri yanında, bağımsız filmleri ve yabancı yapımları da izleyebilecekler. Ntvmsnbc'de yer alan habere göre, kullanıcılar ücretini ödedikleri bir filmi izlemeye 30 gün içinde başlayabilecekler ancak kullanıcı izlemeye başladığı bir filmi 24 saat içinde seyretmek zorunda.


Devamı için tıklayınız ...

Webrazzi tarafından yayınlanan habere göre, GoogleI/O'da beklenen açıklamayı yaparak Google Music servisinini duyurdu Google Music kullanıcılarına, servise yükledikleri müzik arşivlerini, herhangi bir birgisayar ya da cihazdan ve herhangi bir yerden dinleyebilme olanağı sunuyor. Google Music için bir Android uygulaması da beta versiyonuyla sunuldu.

Google Music, servisin kurulduğu bütün cihazlarla senkronize olacak, bu özellik kullanıcılara internet bağlantısı olmadığında da müzik dinleyebilme olanağı sunacak. iTunes Genius benzeri bir uygulama olan “instant mix” özelliği ile de istenilen bir şarkı seçilerek, bu şarkıya benzer parçaladan karışık bir çalma listesi oluşturulabilecek.


Devamı için tıklayınız ...

Reklam sektörünün önemli kollarından birisi de siyasal reklamcılıktır. Üzerinde uzlaşılmış bir tanım yoksa da, genellikle “içeriği siyasal olan reklamcılık” olarak tanımlanması mümkün bir çalışma alanıdır. Siyasal reklamlar, siyasal mesajlar taşırlar ve bu mesajlar seçmenlerin/vatandaşların siyasal inanç ve düşüncelerini, tutumlarını etkilemek/değiştirmek amacı taşırlar. Siyasal reklam bir süreçtir ve özellikle seçim dönemlerinde hızlı işler. Siyasal reklamcılığın işleyişi de ticari reklamcılık gibidir ancak ayrıldığı noktalar da vardır. Siyasal reklamcılık farklı etkiler yaratmak amacıyla yapılabilir. Seçim döneminde bir siyasi partinin/adayın oy oranını arttırarak seçimi kazanması amacıyla, yönetim sürecinde gerçekleştirilen bazı faaliyetler kapsamında, belirli çıkar ve baskı gruplarını, siyasi oluşumları etkilemek gibi amaçlarla siyasi reklam çalışmaları gerçekleştirilebilir. Siyasal reklamları ticari reklamlardan ayıran belli başlı iç özellik vardır. Öncelikli olarak siyasi bir reklama konu olan şey kişiler, fikirler, vaatler, felsefelerdir. Oysa ticari reklamlar bir mal/hizmet için üretilirler. Siyasal reklamlar genellikle uygulama süresi olarak daha kısa sürelidir. Bunun en önemli nedeni özellikle demokratik sistemlerdeki seçim sistemidir. Seçim dönemlerinde artan siyasi reklamlar, diğer dönemlerde sürekli olarak yapılmaz. Siyasi reklam kampanyalarının amacı seçimi kazanmaktır ve bu amaca ulaşmak için bir tarih söz konusudur. Alıcı durumundaki seçmenlerin tercihleri de kısa süre içinde kendini gösterecektir. Bu özellik seçim kampanyalarında sıkça kullanılan vaatleri etkiler. Siyasi reklamlarda vaatlerin, yanıltıcı bilgilerin, iddiaların kullanılması konusunda katı kurallar yoktur. Siyasi reklamcılık, günümüzün demokratik siyasal sistemi içerisinde karar verme mekanizması konumundaki seçmenlere ulaşmak noktasında önemli bir konuma sahiptir. Yaklaşan 12 Haziran Genel Seçimleri öncesinde siyasi partiler arasındaki rekabet giderek kızışıyor. Televizyonlarda Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) “Aile Sigortası”, “Çocuk Bütçesi” reklamlarıyla başlayan reklam yarışı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) “Bolu Tüneli” reklamıyla devam etti. AKP, Eskişehir – Ankara Hızlı Treni, TOKİ, Karadeniz Sahil Yolu Projesi, yeni hava alanları gibi gerçekleştirilen icraatları iktidar olmanın da avantajıyla halktan kişilerin gözüyle ekrana taşırken “hayaldi gerçek oldu” diyor. Milliyetçi Hareket Partisi rap müzik tarzındaki seçim şarkısıyla çektiği ilginin ardından Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin Yozgat mitinginde bisküviyi “püskevit” olarak telaffuz etmesi özellikle sosyal medyada ses getirdi. Hazırlanan birçok farklı “püskevit” klibi sanal ortamda birçok kişi tarafından izlendi. Türkiye Komünist Partisi kimlerden oy istediğine değil, kimlerden oy istemediğine dair bir kampanyaya imza attı ve önce bencil çocuklara sahip olmak istemeyen anne – babalara, ardından da milli futbolcu Emre Belözoğlu’nun görüntülerine yer verdi. “Sakın TKP’ye oy verme Emre” diyen parti, “TKP boyun eğmeyen 500 bin işi arıyor” diyerek seçimlerdeki hedefini kesin olarak ortaya koyuyor. Siyasi partilerin seçim kampanyalarının ilerleyen günlerde yoğun olarak daha fazla mecrada karşımıza çıkacağı muhakkak. Ancak bu süreçte vatandaşları oy kullanmak konusunda bilinçlendirmeyi hedefleyen kampanyalar da yürütülüyor. Aralik Derneği ve Publicis Bold’un birlikte hazırladığı kampanya 2007 seçimlerinde sandığa gitmeyen yaklaşık 7 milyon kişi olduğu vurgusu yapan kampanya “Bir büyüklük yap” adını taşıyor. Kampanyanın reklam filminde farklı kesimlerden insanlar ağızlarında bir emzikle ekrana geliyor ve oy kullanma ile yetişkin bir birey olma arasındaki bağlantı ortaya koyuluyor. Facebook üzerinde de bir sayfa açılan bu kampanya kapsamında vatandaşların oy kullanmak konusunda daha duyarlı olması hedefleniyor. Mesajı doğrudan veren “Bir büyüklük yap” kampanyası, sosyal sorumluluk bilinciyle hazırlanmış, yaratıcı ve etkileyici bir çalışma olarak kendini gösteriyor.


Devamı için tıklayınız ...

“Start A Party” sloganıyla dünyanın farklı yerlerinde beklenmedik şekilde çeşitli partiler düzenleyen J&B yeni bir etkinlik hazırlığı içinde. Yılda 6 milyon adet 9 litrelik kutu satan ve dünyanın en büyük skoç viskilerinden birisi olan J&B bu kez Güney Afrika'nın Cape Town şehrinde bulunan Ümit Burnu Kalesi'nde uluslar arası bir parti düzenliyor. Bu uluslar arası partiye Türkiye'den de 5 çift katılabilecek. Bunu şansı elde etmek içinse facebook.com/jbstartpartyturkey adresindeki yarışmaya katılmak.


Devamı için tıklayınız ...

Karsan, 27 Mayıs 2010 tarihinde girmiş olduğu New York Taksi ihalesini kaybetti ancak sürdürdüğü iletişim çalışmaları ile kendinden söz ettirdi. Marka bilinirliği ve prestijini arttırmanın yanında karsan kısa südre önemli bir kamuoyu desteği de yarattı. Ayrıca şirketin hisseleri ihale sürecinde yüzde 25 değer kazandı ve Karsan'ın piyasa değeri 303 milyon dolardan 402 milyon dolara çıktı.

Kasım 2008 yılından bu yana iletişim ajansı Legal PR ile çalışan Karsan, ihale sürecindeki iletişim çalışmaları ile iki de ödül kazandı. Karsan, Association of Marketing and Communication Professionals (Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği) tarafından düzenlenen ve yılın en yaratıcı iletişim çalışmalarının belirlendiği Hermes Creative Awards'da “Newspaper Placement” ve “Media Response” kategorilerinde birinci olarak Hermes Gold Award'ı almaya hak kazandı. İhale sürecinde iletişim çalışmaları kapsamında ulusal basında Karsan ile ilgili 500'den fazla, uluslararası basında ise 600'den fazla yazılı ve görsel haber yer aldı.


Devamı için tıklayınız ...

Türk Hava Yolları (THY) Şampiyonlar Ligi finalisti olan İngiltere'nin Manchester United ve İspanya'nın Barcelona takımlarını taşıyacak. 70 ülkede 40 dilde yayımlanan ve yaklaşıl 110 milyon kişiye ulaşacak olan final karşılaşmasına damgasını her iki takımın da sponsorluğunu üstlenen THY vuracak. Finalin gerçekleştirileceği Londra'ya her iki takım da THY ile gidecek. Kazananın yaklaşık 120, kaybedenin ise kasasına 70 milyon euro ekleyeceği final karşılaşması 28 Mayıs Cumartesi günü Wembley Stadyumu'nda gerçekleştirilecek.


Devamı için tıklayınız ...

Panço tarafından hayata geçirilen “Mutlu Panço” uygulaması Social Bakers sitesine göre dünyadaki 35 bin Facebook uygulaması içinde ilk 500'e girdi. Mart ayında başlayan ve Nisan ayında da devam eden uygulama ile kullanıcılar çocuklarının en mutlu anlarını fotoğraflayarak Panço çerçevesine oturttu ve bu fotoğraflarla duvarlarına ve mail listelerinde destek topladılar. Uygulama Facebook “Fashion” kategorisinde rekor kırdı.


Devamı için tıklayınız ...

ComScore tarafından yayınlanan rapora göre Facebook Amerika reklam görüntülenme sayılarının yüzde 31,2'sine sahip. Rakamlar 2010 yılının son 3 aylık döneminde yüzde 25,9, ilk üç ayında ise yüzde 15,6 olarak raporlanmıştı. Raporun ortaya koyduğu sonuçlara göre Facebook'un yıl içinde 1 trilyon reklam gösterimini geçmesi oldukça kolay olacak.

İlk çeyrekte Amerika'daki toplam reklam gösterimi 1,1 trilyon olarak gerçekleşmiş. Facebook 346,4 milyar reklam gösterimi ile pazarın lideri. En yakın rakibi olan Yahoo'nun pazar payı 112,5 milyar reklam ile yüzde 10,2. Microsoft 53,5 milyar reklam gösterimi ile yüzde 4,8'lik bir pazar payına sahip. Arama motoru reklalarının lideri olan Google, yüzde 3'lük pazar payı ve 33,4 milyarlık gösterime sahip olan AOL'nin gerisinde. Google'ın pazardaki payı yüzde 2,5, reklam gösterim adedi ise 27,9 milyar.


Devamı için tıklayınız ...

Neredeyse hayatımızı sürdürdüğümüz her alan bir reklam mecrası haline geldi. Reklamlarla yaşıyoruz, yürüyoruz, arabalarımıza biniyoruz… Yürüdüğümüz yollar, bilgisayarlarımız, mobil telefonlarımız… Birileri sürekli olarak kulağımıza “Ben daha iyiyim, beni al, ben seni mutlu ederim, bana ihtiyacın var…” gibi cümleler fısıldıyor. “Benim ayakkabım ayağını daha rahat ettirir!”, “Ben daha lezzetliyim!”, “Ben daha hızlı giderim” diye bağırıyor kimisi de… Yaşam koşullarımız içerisinde birçok özelliğimizi reklamlar belirliyor çünkü herkes bir şekilde reklamlardan etkileniyor. Ve çoğu kişi reklamların belirleyici olmadığını, bilinçli şekilde karar vererek satın alma davranışını gerçekleştirdiğini iddia ediyor. Bu elbette mümkün ancak bunun tam tersi de mümkün. Tamamen bilinçaltımızın yönlendirmesiyle de birçok davranışı gerçekleştirebiliyor ve bunun farkına dahi varmayabiliyoruz. Reklamlar açısından bakıldığında, bilinç yani algı dışında bilinçaltını etkileyecek ses ve görüntüler içerek reklamlar subliminal reklamlardır. Bu reklamlar içinde yer alan gizli mesajları bilinç algılamasa da, bilinçaltı etkilenir ve davranış oluşur. İnsan bedeninin büyük ölçüde bilinçaltının etkisinde olduğu düşünüldüğünde de subliminal reklamların bu noktada oldukça etkili olabileceğini söylemek yanlış olmaz. 1900’lü yıllardan bu yana kullanılan bilinçaltının ses ve görüntü kaydetme özelliği illüzyon gösterileri başta olmak üzere pek çok yerde kullanılır. Reklamlar açısından bakıldığında subliminal reklamın öncüsü Camel’dir. 1913 yılında hazırlanan sigara paketinin üzerinde yer alan deve figürünün içinde bir insan figürü gizlenmiştir. Ve bu aynı zamanda da subliminal mesaj dendiğinde akla en sık gelen örnektir. Subliminal reklamların kişiler üzerinde etkili olabilmesi için mutlaka çok dikkatle izlenmesi, defalarca aynı uyarana maruz kalınması gerekli değildir. Sadece bir kez karşılaşılan bir mesaj da etkili olabilir. Özellikle bilinçaltının en yoğun tepki verdiği ölüm ve doğum konularına vurgu yapan subliminal reklamlar kişileri farkında olmadıkları şekilde etkiler. Bilinçaltı bir çeşit depolama alanıdır ve beyin burada depolanan verileri gerekli olduğunda çıkarır. Reklam ile beyne yerleşen bir mesaj, o mesajı taşıyan ürün ile karşılaşıldığında açığa çıkarak, kişilerin davranışlarını etkileyebilir. Subliminal reklamların etkilerine, uygulamalarına dair pek çok örnek mevcut. Hiçbir reklam kişilerde doğrudan etki oluşturmaz ancak onların belirli ürünlere yönelmesinde yardımcı konumda olabilir. Subliminal mesajlara örnek olarak Kuzuların Sessizliği Filminin afişinde yer alan çıplak kadın bedenlerinden oluşmuş kurukafa figürü, Coca Cola ve Pepsi’nin bazı reklamları, çizgi filmlerde yer alan mesajlar, Red Kit ve sigarası, Time Dergisi’nin Kaddafi’yi kapak yaptığı sayısında kill (öldür) mesajını görün fovea hareketlerinin görebileceği bir şekilde yerleştirmesi sık sık gösterilir.


Devamı için tıklayınız ...