2011/05 Blog Arşivi

Burcu Esmersoy Vakıfbank ile 200 bin TL karşılığı çekilecek olan üç reklam filminde yer almak üzere anlaştı. Reklam filmleri için bankanın sarı renkli logosundan esinlenilerek iki sarışın oyuncuya daha teklif götürüldüğü öğrenildi. Ancak son dönemde “Canlı Para” adlı yarışma programıyla ekrana gelen Engin Altan Düzyazan'ın 600 bin TL ve “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde Pargalı İbrahim karakterini canlandıran Okan Yalabık'ın 500 bin TL ücret istemesi nedeniyle anlaşma sağlanamaması üzerine Esmersoy'da karar kılındı.


Devamı için tıklayınız ...

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) üyelerinden oluşan bir grup, Beşiktaş'taki reklam panolarının önünde eylem yaptı. Zaman Gazetesi'nde yer alan habere göre, billboardların kendilerine kötü yerlerde ve yüksek fiyatlarla kiralandığı iddiasıyla eylemlerini gerçekleştirdiler.

Ortaköy Muallim Naci Caddesi üzerinde toplanan ve ellerinde MHP afişleri ve pankartları bulunan grup adına Şevket Talha Apuhan da bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerine AKP'ye yapılandan çok daha yüksek fiyat teklifi edildiği ve konum olarak da kötü yerlerin gösterildiği iddia edildi. Eylemlerine devam edeceklerini belirten grup ellerindeki pankart ve afişlerle bir süre yol kenarında bekledikten sonra olaysız olarak dağıldı.


Devamı için tıklayınız ...

Geçtiğimiz hafta National Geographic kanalında ekrana gelen “Uçak Kazası Raporu” belgeseli içinde yayınlanan Türk Hava Yolları reklamı tartışma yarattı. Yüksel Aytuğ tarafından ‘akıl tutulması'olarak nitelendirilen olay sonrası Aytuğ bugün Fox International Channel tarafından konuyla ilgili olarak gönderilen özür ve açıklamayı yayınladı.

Açıklamada hatayı kuruluşun yayın ve rezervasyon ekibinin üstlendiği ifade ediliyor. FOX International Channel Turkey Pazarlama Müdürü Gonca Kuzuloğlu da sorumluluğun kendilerine ait olduğunu ve THY'den özür dilediklerini belirtiyor.


Devamı için tıklayınız ...

Diyarbakır'da yapımı başlayan Kırklardağı Konaklarının reklamı, konut sektöründe bir ilke imza attı ve projenin tanıtımı Kürtçe ve Türkçe olarak yapıldı. Tanıtım broşürlerinin iki dilde hazırlandığı ve “Bi xêr be” – “Hayırlı olsun” sloganlarıyla duyurulan konut projesinin tanıtımına sadece Diyarbakır halkı değil, Suriye ve Irak'tan gelenler tarafından da ilgi gösterildi.


Devamı için tıklayınız ...

Türk Hava Yolları (THY) gerek petrol fiyatlarındaki artış, dev reklam bütçesi, gerekse de orta Doğu ve Japonya nedeniyle yolcu sayılarında gerçekleşen düşüş nedeniyle zarar etti. THY'nin vergi sonrası zararı 332 milyon lirayı buldu.

Yeniçağ Gazetesi'nde yer alan habere göre, krizin atlatıldığından hareketle uçak alımlarının da dahil olduğu hızlı bir büyüme sürecine giren THY küresel etkenler nedeniyle 2011 yılının ilk 3 ayını zararla kapattı. THY, 2011 yılının ilk çeyreğinde cirosunda yüzde 27 artış sağlayarak, 2,1 milyar lira gelir elde etti. Yapılan yazılı açıklamada, ilk 3 ayın mali tablolarının İMKB'ye gönderildiği ve 2010 yılının aynı dönemine göre yolcu sayısının yüzde 9'luk bir artışla 6,7 milyona ulaştığı, ‘business class'ın ise toplam yolcu sayısı içinde yüzde 19'luk bir payı olduğu kaydedildi.


Devamı için tıklayınız ...

Electro World 14-15-16 Mayıs tarihlerinde yeni bir kampanya düzenleyerek 100 noktada 100 bedava ürün veriyor. “Çılgın teklif” adını taşıyan kampanya kapsamında Electro World mağazası bulunan 9 ildeki herhangi bir noktaya yerleştirilen 100 ürün, bedava olarak verilecek.

Çılgın Teklif ile dağıtılacak olan ürünlerin yer ve parolaları 14-15-16 Mayıs tarihlerinde Facebook.com/ElectroWorldTurkiye ve Twitter.com/ElectroWorldTurkiye adresinde ilan edilecek. Belirtilen yere gelen ve görevliden Electro World bayrağını alarak doğru parolayı söyleyen ilk kişi ürünü almaya hak kazanacak.


Devamı için tıklayınız ...

Koleksiyoner Süleyman Dilsiz tarafından 17 yıl boyunca toplanan otomobil afişleri Atatürk Havaalanı'nda gerçekleşen bir sergide meraklılarını bekliyor.

“1895'ten 1975'e Otomobilin İlkleri” adını taşıyan sergi 10 Haziran tarihine kadar dış hatlar terminalinde ziyarete açık olacak. Habertürk'te yer alan habere göre koleksiyoner Süleyman Dilsiz 17 yılda 900 tane otomobil reklam afişi topladı. Çocukluğundan bu yana otomobil tutkunu olduğunu ve halen de otomotiv sektöründe çalıştığını ifade eden Dilsiz'in sergisinde koleksiyonuna ait 139 afiş yer alıyor.


Devamı için tıklayınız ...

2007 yılında dijital endüstride reklam ve pazarlama alanlarında düzenleme yapmak üzere bir platform olarak kurulan IAB Türkiye, gerçekleşen Genel Kurulu'nda dernekleşme kararı çıktı. IAB Türkiye Başkanı Ahmet Pura dernekleşerek, Türkiye'nin dijital endüstrisini dünya standartlarında geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Pura, Genel Kurul'un açılışında yaptığı konuşmada, sürece sektörün tümü tarafından destek verilmesi gerektiğini ve IAB'nin sektörün bütün taraflarını kapsayan bir örgüt olarak güçleneceğini ve etki alanını da genişleteceğini altını çizdi. Pura IAB Türkiye'nin bundan sonra farklı kuruluşları da kavrayan bir anlayışla yönetileceğini söyledi ve meslek örgütlerinin ortak endüstri çıkarları odaklı yönetilmesinin önemli olduğunu belirtti. Halen Reklamverenler Derneği Başkanlığı'nı da üstlenen Pura dernekleşme çalışmalarının Ağustos sonunda tamamlanacağını açıkladı.


Devamı için tıklayınız ...

Teknolojinin iki devi Facebook ve Google arasındaki rekabet giderek şiddetleniyor. İki dünya devi birkaç güç önce, Facebook'un Google'a karşı karalama kampanyası yürütmek üzere bir halkla ilişkiler şirketiyle gizlice anlaşmasıyla gündeme gelmişti. Miiliyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, süreç Burson-Marsteller adlı Halkla İlişkiler Şirketi blog yazarı Christian Soghoian'a Google'ın Social Circle sosyal paylaşım ağını özel hayata müdahale ettiği gerekçesiyle eleştirmesi talebiyle teklif götürmesiyle başlamıştı. Ancak olay, SoghoianWashington Post, Politico ve The Huffington Post gibi gazetelerde de yayınlanması vaadine rağmen teklifi reddedip, yapılan yazışmaları da sitesinde yayımlayınca olay açığa çıkmış oldu.


Devamı için tıklayınız ...

Sosyal medya internet ile bir şekilde tanışan hemen herkesin içinde yer aldığı bir alan. Ve sadece kişiler değil, kurumlar açısından da bu alanın içerisinde yer almak bir zorunluluk haline geldi. Bunun nedeni ortada: hedef kitle neredeyse, orada olmak zorunluluğu. Burada “olmak” sadece sosyal ağda bir firma sayfası oluşturmak, internet reklamı vermek, ya da bir web sayfasına sahip olmak anlamına gelmiyor. “Olmak” sosyal medya içerisinde yaşayan bir marka olarak bu alanda da pazarlama faaliyetleri yürütmek anlamına geliyor. Çünkü sosyal medya hedef kitle ile doğrudan iletişimin kurulabildiği bir alan. Klasik marka – tüketici ilişkisinden oldukça farklı olarak bilgi vermenin dışında farklı birçok biçimde kurulabilen bu iletişimin de en önemli getirisi marka algısını ve bağlılığını kuvvetlendirmesi. Üstelik sosyal medya pazarlama açısından geleneksel yöntemlerle kıyaslandığında birçok farklı avantaja sahip. Sosyal mecralar firmalara düşük bütçelerle hazırlanan yaratıcı kampanyaların kullanılması imkanını sunuyor. Bu özelliğiyle de geleneksel mecralardaki kampanyaların aksine, sosyal medya küçük işletmelere de içinde var olabilme ve kendini gösterebilme olanağı sunuyor. Sosyal medyayı etkin kullanan bir firma için, potansiyel ya da mevcut müşterilerini tanımak, onların özelliklerini, tercihlerini belirlemek de daha kolay. Bu avantaj sayesinde kampanyaları de hedef kitleyi doğrudan yakalayabilecek şekilde düzenlemek de mümkün. Sosyal medya kişilerin birbirlerinin fikirlerini, tavsiyelerini dinlediği bir alan olarak da giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu alanda kullanıcıların firmalar ile ilgili olarak paylaştıkları fikirler, deneyimler, görüşler diğer kullanıcılar için de belirleyici olabiliyor. Her ne kadar zaman zaman sınırları tartışılıyor olsa da sosyal medya kişilerin görüşlerini daha rahat ifade edebildikleri bir alan. Üstelik bu alanda kişiler sadece kendi öznel görüşlerini sunmakla kalmıyor aynı zamanda fikirlerini de paylaşıyorlar. Ürünlerle kendilerini bağdaştırabiliyor, kampanyalara bireysel olarak dahil olabiliyor ve böylece markalarla daha kuvvetli bağ kurabiliyorlar. Sosyal medya kampanyaları gelişen teknolojiler sayesinde hedefleme konusunda da daha etkili olabiliyorlar. Sadece ulusal ya da bölgesel değil, çok daha dar alanlarda hedef kitleyi doğrudan yakalayabilecek uygulamalar gerçekleştirmek mümkün. Sosyal medya iletişimin oldukça hızlı yürüdüğü bir alan. Bu özelliği bir dezavantaj gibi görünüyor olsa da, özellikle içerik anlamında değiştirilebilirlik, yenilenebilirlik özelliklerinden dolayı diğer mecralara göre daha hızlı. İçerik ve bütçe açısından esnek olan bu alan, ölçümlenme açısından ise kesinlikle geleneksel yöntemlere göre çok daha önce. Gerek sayısal veriler gerekse de kişilerin tepkileri açısından bu alanda efektif ve kullanılabilir veriler elde etmek oldukça kolay. Katılımcılığı sağlaması, kısa sürede birçok kişiye doğrudan ulaşabilme olanağı sunması, ölçülebilirliği ve kolay kontrol edilebilirliği gibi özellikleriyle sosyal medya giderek pazarlamanın vazgeçilmez bir parçası oluyor.


Devamı için tıklayınız ...