2011/05 Blog Arşivi

Neredeyse hayatımızı sürdürdüğümüz her alan bir reklam mecrası haline geldi. Reklamlarla yaşıyoruz, yürüyoruz, arabalarımıza biniyoruz… Yürüdüğümüz yollar, bilgisayarlarımız, mobil telefonlarımız… Birileri sürekli olarak kulağımıza “Ben daha iyiyim, beni al, ben seni mutlu ederim, bana ihtiyacın var…” gibi cümleler fısıldıyor. “Benim ayakkabım ayağını daha rahat ettirir!”, “Ben daha lezzetliyim!”, “Ben daha hızlı giderim” diye bağırıyor kimisi de… Yaşam koşullarımız içerisinde birçok özelliğimizi reklamlar belirliyor çünkü herkes bir şekilde reklamlardan etkileniyor. Ve çoğu kişi reklamların belirleyici olmadığını, bilinçli şekilde karar vererek satın alma davranışını gerçekleştirdiğini iddia ediyor. Bu elbette mümkün ancak bunun tam tersi de mümkün. Tamamen bilinçaltımızın yönlendirmesiyle de birçok davranışı gerçekleştirebiliyor ve bunun farkına dahi varmayabiliyoruz. Reklamlar açısından bakıldığında, bilinç yani algı dışında bilinçaltını etkileyecek ses ve görüntüler içerek reklamlar subliminal reklamlardır. Bu reklamlar içinde yer alan gizli mesajları bilinç algılamasa da, bilinçaltı etkilenir ve davranış oluşur. İnsan bedeninin büyük ölçüde bilinçaltının etkisinde olduğu düşünüldüğünde de subliminal reklamların bu noktada oldukça etkili olabileceğini söylemek yanlış olmaz. 1900’lü yıllardan bu yana kullanılan bilinçaltının ses ve görüntü kaydetme özelliği illüzyon gösterileri başta olmak üzere pek çok yerde kullanılır. Reklamlar açısından bakıldığında subliminal reklamın öncüsü Camel’dir. 1913 yılında hazırlanan sigara paketinin üzerinde yer alan deve figürünün içinde bir insan figürü gizlenmiştir. Ve bu aynı zamanda da subliminal mesaj dendiğinde akla en sık gelen örnektir. Subliminal reklamların kişiler üzerinde etkili olabilmesi için mutlaka çok dikkatle izlenmesi, defalarca aynı uyarana maruz kalınması gerekli değildir. Sadece bir kez karşılaşılan bir mesaj da etkili olabilir. Özellikle bilinçaltının en yoğun tepki verdiği ölüm ve doğum konularına vurgu yapan subliminal reklamlar kişileri farkında olmadıkları şekilde etkiler. Bilinçaltı bir çeşit depolama alanıdır ve beyin burada depolanan verileri gerekli olduğunda çıkarır. Reklam ile beyne yerleşen bir mesaj, o mesajı taşıyan ürün ile karşılaşıldığında açığa çıkarak, kişilerin davranışlarını etkileyebilir. Subliminal reklamların etkilerine, uygulamalarına dair pek çok örnek mevcut. Hiçbir reklam kişilerde doğrudan etki oluşturmaz ancak onların belirli ürünlere yönelmesinde yardımcı konumda olabilir. Subliminal mesajlara örnek olarak Kuzuların Sessizliği Filminin afişinde yer alan çıplak kadın bedenlerinden oluşmuş kurukafa figürü, Coca Cola ve Pepsi’nin bazı reklamları, çizgi filmlerde yer alan mesajlar, Red Kit ve sigarası, Time Dergisi’nin Kaddafi’yi kapak yaptığı sayısında kill (öldür) mesajını görün fovea hareketlerinin görebileceği bir şekilde yerleştirmesi sık sık gösterilir.


Devamı için tıklayınız ...

Gençlik ve Spor Müdürü Yunus Akgül F1'in patronu Bernie Ecclestone ile Türkiye'nin F1 takviminde kalması konusunda büyük ölçüde anlaştı. Katılım ücretini 13.5 milyon dolardan 26 milyon dolara çıkarmak isteyen Ecclestone'a 13.5 milyon dolar ve gişe + reklam gelirleri teklif edildi. Arapların 40 milyon dolar teklif ettiğini söyleyen Ecclestone'a katılım ücreti ile birlikte toplam değeri 20 milyon doları bulması tahmin edilen gide ve reklam gelirlerinin verilmesi ve seyirci gelmediğinde de üstünün tamamlanması teklif edildi.


Devamı için tıklayınız ...

Facebook üzerinden oynan futbol menajerlik ve şehir kurma oyunu Footbo City'nin nüfusu hızla artıyor. Turkcell Footbo City'nin nüfusu 850 bin kişiden fazla. Dünya genelinde Facebook üzerinde oynanan ilk 5 futbol oyunu arasına da giren oyun, İngilizce versiyonuyla dünyaya da açıldı.

Footbo City Turkcell ve Pixofun tarafından geliştirildi. Bugüne kadar kullanıcılar tarafından 500 milyon civarında işlem gerçekleştirildi, oyunda bulunan kulüp mağazalarından 28 milyon alışveriş yapıldı. 70 milyon amigo ve casus'un gönderildiği oyunda, 9,5 milyondan fazla bina inşa edildi ve 28 milyondan fazla karşılaşma gerçekleşti.


Devamı için tıklayınız ...

Son dönemde gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarla adından söz ettiren Türk Hava Yolları (THY) sponsoru olduğu Avrupa Ligi Dörtlü Final Organizasyonu için bir uçağını özel olarak boyadı.

İspanya'nın Barselona kentinde düzenlenen Dörtlü Final Organizasyonu'na özel olarak 188 yolcu kapasiteli Airbus A321-231 tipi “Uludağ” uçağına “Turkish Airlines Euroleague” ve Euroleague resmi şarkısı olan “I Feel Devotion” yazıldı.


Devamı için tıklayınız ...

Türk Telekom'un çocuklara yönelik olarak gerçekleştirilen çalışması Süpercan milyonlarlatanıştı. Türk Telekom Grubu Şirketlerinden Sobee Studios ve Marvel Characters BV işbirliğiyle hayata geçirilen Süpercan oyunu çevre temasına dayanıyor. Uzaylıların istilasına karşı dünyayı kurtarmak için maceraya atılan Süpercan'a Örümcek Adam, Iron Man, Hulk ve Wolverine gibi Marvel karakterleri de eşlik ediyor.


Devamı için tıklayınız ...

125. Doğumgününü gerçekleştirdiği etkinliklerle kutlamaya devam eden Coca-Cola Atlanta'da bulunan merkez binasında unutulmaz bir ışık gösterisine imza attı. 123 metre yüksekliğindeki 26 katlı binanın tamamı gösteri için perde ile kaplandı. Toplam 19 bin 500 metrekarelik bir alanda gerçekleştirilen gösteri tek bina üzerinde gerçekleştirilen en büyük ışıklandırma gösterisi oldu.

Gösterinin ana teması Coca-Cola şişesiydi. Her biri 20bin lümen değerindeki 45 projektör binaya aynı anda 1 milyon lümen ışık yansıttı. Gösteride 125 yıl boyunca yapılmış olan reklamlara ait görseller de 3 boyutlu olarak binaya yansıtıldı. Gösteri mayıs ayı boyunca devam edecek.


Devamı için tıklayınız ...

FC Barcelona (FCB) kulübünün “Türkiye Resmi Telekomünikasyon İş Ortağı” Avea oldu. 2012 – 2013 sezonu sonuna kadar varılan anlaşma çerçevesinde, Avea kullanıcıları FCB ürünlerine, mobil içeriklerine FCB'ye özel tarife ve GSM hizmetlerine ulaşabilecekler. Ave'lılar ayrıca FCB Camp Nou Stadyumu'nda gerçekleşecek olan karşılaşmalar için bilet ve takım imzalı forma kazanma şansı da elde edecek.


Devamı için tıklayınız ...

Bursa Atatürk Stadı çevresinde yaşanan olaylar nedeniyle iptal edilen Bursaspor – Beşiktaş maçı başta kulüpler olmak üzere yayıncı kuruluş Digiturk'e de ekonomik açıdan zarar verdi. Yayıncı kuruluş reklam ve maç başı satışından kazandığı yaklaşık 2.5 milyon lirayı kaybetti. İptal edilen maçın toplam faturası ise 6.5 milyon liradan fazla.

Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre maçın iptal edilmesi takımların da gelir kaybına neden oldu. Bursaspor bilet ve saha içi reklam gelirlerini kaybetti. 450 bin lira hasılat elde eden Bursaspor'un biletleri farklı bir karşılaşmada kullandırması bekleniyor. Saha içi reklam gelirleri de eklendiğinde Yeşil – Beyazlı ekibin zararının 1 milyon lirayı bulduğu tahmin ediliyor. 3.lük mücadelesinde de önemli kayıp yaşayan Bursaspor, performans primi olarak ligi 3. bitirirse 9 milyon dolar, 3. bitirirse 6 milyon dolar alacak. Beşiktaş da performans primlerinde kayıp yaşayacak.


Devamı için tıklayınız ...

Eğer pazarın tek hakimi değilseniz, her yaş grubundan, her cinsiyetten, kültürden, gelir grubundan… vb. geniş bir hedef kitleye hitap etmiyorsanız o zaman müşterinizin kim/kimler olduğunu mutlaka sınıflandırmanız gerekir. Herkes farklı zevklere, isteklere, ihtiyaçlara, alım gücüne sahiptir. Kadınlar ve erkekler farklıdır, ev dışında çalışan ya da evde çalışan kadın da farklıdır. Çocuklar, gençler, bölgeler, şehirler… İnsanlar birbirlerinden farklıdır ve pazarda onların karşısına çıkmak için, doğru şekilde sınıflandırmak ve buna uygun bir pazarlama süreci izlemek gerekir. Bu oldukça karmaşık bir süreçtir ve günümüzün iletişim biçimi ve kişisel istek, ihtiyaç ve beklentiler doğrultusunda nerdeyse kişiye özel bir sınıflandırma yapılır hale gelmiştir. Kişiye özel yapılan sınıflandırmanın en iyi örneklerinden birisi bankacılık alanındaki bazı uygulamalardır. Özellikle reklam çalışmalarında doğru sınıflandırma yapılamaması ciddi bütçe kayıplarına neden olur ki bu aynı zamanda zaman ve emek açısından da büyük bir kayıptır. Müşteriler ne kadar doğru sınıflandırılırsa, hedef kitle ne kadar açık ve net tarif edilirse hedefleme de o kadar başarılı olur. Öncelikle pazarlar potansiyele göre bölünmelidir. Burada ürünün alıcısı olabilecek konumdaki tüketiciler çeşitli düzeylere ayrılır. Birinci düzey, tepki verme süresi en yüksek olan kitledir ve bu düzeyin özelliklerine göre alt gruplar tanımlanır. Pazarlama çalışmalarında ilk olarak odaklanılacak olan birinci düzeydir. Birinci düzeye odaklanmış olan bir satış başarısızlıkla sonuçlanırsa, bu düzeyleme işleminin yanlış yapıldığı ya da sunulan mal-hizmetin yararsız olduğu sonucunu verir ki her iki durum ciddi bir problemdir. Düzeylemenin ardından sınıflandırma gelir. Sınıflandırma üç şekilde yapılabilir. Geleneksel yaklaşım, gereksinim grupları ve davranış grupları. Geleneksel yaklaşımın en önemli avantajı erişim kolaylığıdır çünkü pazarı demografik özelliklere ayırır. 16-25 yaş arası genç kızlar gibi bir tanımlama ile sınıflandırma yapılabilir. Burada unutulmaması gereken nokta aynı yaş grubundaki bu kişilerin farklı özellikleri olduğu ve aynı davranışları göstermeleri için bir neden olmadığıdır. Gereksinim gruplarında sınıflandırma demografik ve psikografik özellikleri de göz önünde bulundurularak yapılır. 16-25 yaş arası, internetten alışveriş yapan genç kızlar gibi bir sınıflandırmayla, kişilerin özellikleri farklı kriterlere göre sınıflandırılır. Davranış gruplarında ise alışverişini x ya da y sitesinden yapan genç kızlar şeklinde bir tanımlama ile gereksinimlerin yanında davranışları da sınıflandırılmış gruplamalar yapılır. Bu şekilde de bu kişilerin ortak özelliklerine dair araştırmalar yapılarak veriler ortaya konabilir. Sınıflandırmalar, pazarlama ve iletişim çalışmaları içerisinde hedef kitlenin belirlenmesi açısın dan en önemli süreçtir. Doğru yapılan bir sınıflandırma iletişimin etkin olacak şekilde planlanmasına da önemli katkıda bulunur.


Devamı için tıklayınız ...

Sertab Erener Turkcell “4 Çeker” sloganıyla birlikte markanın ses kalitesini test edecek. ‘Dört bir yanda çeker', ‘billur gibi çeker', ‘ikide bir kesilmeden çeker', ‘interneti ışık hızında çeker' diyen Turkcell, ekrana gelen yeni reklam filminde 4 özelliğini, bir aracın lastiklerine uyarlıyor ve sürücülüğünü Türkiye'nin en güçlü kadın vokallerinden Sertab Erener'in yaptığı bu araçla ses kalitesini test edeceğine vurgu yapıyor.


Devamı için tıklayınız ...