Google'ın Televizyon sektöründe bir broker olarak hizmet verme çabasının sürmekte olduğunu görüyoruz. Google arama motoru reklamlarındaki yüksek konumunumda biraz gerileme yaşadıktan bir ay sonra, Verizon'un gerçekleşmekte olan Fios video sistemi ile anlaşma imzaladı.

Google TV bloguna yorum yapan, Google'ın üst düzey yöneticisi Mark Piasanen'e göre bu anlaşma Google bünyesine 3.3 milyon Fios evi tarafından izlenen 50 televizyon ağı ekleyecek.


Devamı için tıklayınız ...

Klasik reklam ajansları bilindiği gibi, reklamın geleneksel bütün mecralarını planlayan, uygulanmasını sağlayanlardır. Fakat dijital pazarın ortaya çıkmasıyla birlikte, sadece dijital mecra konusunda uzmanlaşmış ajanslar çoğalmaya başladı. Bununla birlikte, ünlenmiş bir ismi ve tanınmış yaratıcı kadrosu olan, geleneksel mecralarda çeşitli ödüllere sahip ajanslar, dijital mecraları anlayabilirken, bu konuda uzmanlaşmış kadrolara sahip olmak yerine, zaten bu alanda faaliyet göstermek üzere kurulmuş ajansları satın almayı tercih ediyorlar. Ajansların bu davranışı, daha çok zamanla ilgili olarak ortaya çıkıyor. Kendi kadrolarını bu alanda yetiştirmek zaman alacağı için, halen hazırda, bu işi başarıyla yürüyen ajansları satın alarak, markaların dijital kampanyalarını planlamayı daha uygun buluyorlar. Ajansların bu davranışının bir diğer nedeni de markaların klasik ajanslara olan yaklaşımından kaynaklanıyor. Özellikle bazı küresel markalar, ajanslar için konkur süreci başlatırken, sahip oldukları kadroları inceliyorlar. Dijital pazarla ilgili uzmanları bulunan veya kadroları olan ajansları seçiyorlar.


Devamı için tıklayınız ...

Günümüz pazarlama stratejileri içerisinde garantiler önemli bir yer tutuyor. Satılan ürün ya da verilen hizmet vaad edilenleri karşılamadığında genellikle para iadesi, tazminat, ücretsiz bakım onarım ya da ürün değişimi şeklinde garantiler veriliyor. Verilen garantilerde altın kural garantilerin gerçekçi, koşulsuz, kolay anlaşılır ve inandırıcı olması gerekliliğidir. Reklam ve pazarlamada garantiler vaatlerden farklı olmak durumundadır. Sadece vaad etmekle kalan şirketler er ya da geç memnuniyetsiz tüketicilerin hışmına uğrayacaktır. Bazen bir tüketici dahi şirketleri beklemedikleri zararlara uğratabilir. Hizmet kalitesiyle övünen bir şirketin, vaat ettiği kaliteyi müşterilerine sunma zorunluluğu vardır. Vaat edilen kalite sunulamadığında devreye garantiler girer. Garantiler böyle durumlarda tüketicinin kaybedilmesini engelleyebilirler. Filmlerden hatırladığımız, her lekeyi çıkaran mucize sıvıyı satan adamı izleyen kalabalık karşılarındakinin bir şarlatan olduğunu anladığında dağılıp gider ancak günümüzde şirketlerin potansiyel müşterileri de dahil olmak üzere, müşterilerini bu şekilde kaybetme ihtimalleri göze alınabilecek kolay bir risk değildir. 2008 yılında United Airlines Havayolu Şirketi tam da anlatmak istediğimize örnek olacak şekilde ciddi bir zarara uğradı. Kanadalı müzisyen David Carroll’un el yapımı akustik gitarı şirketi ile yaptığı bir yolculuk sırasında bagaj görevlilerinin özensizliği sonucu kırıldı. Şirket vermiş olduğu zarara karşılık müzisyene herhangi bir tazminat ödemeyi de kabul etmedi. Bunun sonucunda “United gitarları kırar” isimli bir şarkı besteleyen müzisyen, çektiği klibi video paylaşım sitesi You Tube’a ekledi. 10 günde yaklaşık 3 buçuk milyon kişinin izlediği video şirkete ciddi bir zarar verdi. -Müzisyenin söz konusu olan gitarının değeri ise yaklaşık 3500 Amerikan doları idi.- Bu dramatik olay neticesinde şirket yetkilileri daha iyi bir hizmet için videoyu eğitim amacıyla kullanacakları açıklamasını yaptılar. Sağlam garantiler, sağlam tüketiciler ve aynı zamanda markaya da bağlılık yaratmakta şirketlerin pazarlama stratejilerinde önemli bir konuma sahiptir. Günümüzde şirketler sadece satış sürecinde değil, satış sonrası kullanım aşamalarında da müşterilerine hizmet vermek zorundalar. Sağlam garantiler sağlam taraftarlar yaratmakla kalmaz aynı zamanda ağızdan ağıza reklam sürecine de katkıda bulunur. Koşulsuz bir garanti vaadi şirketlerin kendilerine olan güvenlerinin de bir göstergesidir. “Memnun kalmadığınız takdirde ürünümüzü geri alıyor ve paranızı iade ediyoruz.” Koşul içermediği takdirde son derece güvenilir bir garanti şartıdır. Ancak garantiyi pek çok koşula bağlayan şirketler de her zaman vardır ve olacaktır. Garanti ne kadar çok koşula bağlanır ve tüketici memnuniyeti arka planda bırakılırsa, bu şirketlerin zamanla yüzleşeceği öfkeli müşterilerin sayısı da aynı oranda artacak ve şirketin kötü şöhreti ağızdan ağıza yayılmaya hızla devam edecektir. Günümüzde iletişimin hızı göz önüne alındığında, bunun uzun bir zaman almayacağı da ortadadır.


Devamı için tıklayınız ...

Denemeler Twitterı'n Hootsuite kanalında, Starbucks, Red Bull and Virgin gibi firmaların reklam gösterimleri ile başlayacak. Twitter'da başlayacak yeni uygulamayla kullanıcıların bireysel sayfalarında reklam yapılacak. Uzun zamandır twitter ile reklam anlaşması olan Virgin, Starbucks ve Red Bull gibi firmalar bu sisteme dahil edildi.

Firmalar bie süredir Twitterda yapılan aramalar sırasında yukarıda gözüken “Promoted Tweet” adı verilen reklamdan satın alabiliyorlardı. Ancak bu yeni ödemeli reklam sisteminde ise kullanıcının herhangi bir arama yapması ya da reklam veren firmayı takip etmesine gerek kalmadan reklamın görünmesi sağlanıyor. Tabi ki tüm kullanıcılar bu reklamları görmek zorunda olmayacaklar, reklamın sayfasında gösterileceği kullanıcılar ürünlere ve kullanıcı profiline göre belirlenecek. Örnek olarak kahve firmalarıyla ya da insanların kahveler hakkında yazdığı konularla ilgilenen bir kullanıcı Starbucks'ın Tweet reklamlarından birini görmek için seçilmiş hedef olacaktır.

Şirket kullanıcı kitlesinden küçük bir bölümüne, 175 milyon kullanıcısına, bu yeni ödemeli tweet reklamı uygulamasını ünlü bir 3. grup kanalı olan Hootsuite kanalında gösterecek. 900.000 den fazla kullanıcının ağırlandığı Vancouver bazlı başlangıç, Twitter bir yandan hala reklam satarken gelirinde bir kesintiye neden olacak. Tahminlere göre, reklamların etkileyiciliğine bağlı olarak şirket nihayetinde bu reklamları diğer Twitter okuyucularına kadar götürecek. Twitter bu konu hakkında yorum yapmayı reddetti.

Hootsuite CEO'su Ryan Holmes açıklamasında “Twitter'la çalışmayı ve programı deneyerek insanların tepkisini ölçmeyi dört gözle bekliyoruz.” dedi. “Eminiz ki Twitter'ın kalite sözü, kullanıcıların deneyimi ve reklamların hedef kitleye doğru hitap etmesiyle birlikte, yeni reklamlar hem kullanıcıların hem de reklamcıların hoşuna gidecektir.”

Bazı kullanıcılar bu uygulamayı twitter politikalarında bir bozulma, hatta kendi Twitter alışkanlıklarına bir saldırı olarak nitelendirse de herhangi bir Twitter kullanıcısının sayfasında bir reklam göstermek reklam stratejileri açısından önemli bir değişikliktir. CEO Dick Costolo yaptığı açıklamada şirketin bu yılın dördüncü çeyreğinde kullanıcıların bireysel sayfalarına olabildiğince fazla reklam satmayı amaçladığını söyledi, ayrıca bu işlemin zamanla ve yavaş bir şekilde olacağına da dikkat çekti.

Twitter'ın diğer reklam ürünleri de bir grup kullanıcı ile hizmete başladı. Örnek olarak Promoted Tweet olarak adlandırılan reklamlar ilk olarak Twitter.com'daki aramalarda gözükürken, geçen günlerde şirket yetkilileri gelirden bir pay aldıkları için sadece Hootsuite ve Tweetdeck gibi 3. grup twitter kullanıcılarının bu reklamları görebilmesi üzerine karar aldı. Reklam veren firmalar Twitter'ın trenddeki başlıklar listesinin başında gözüken “Promoted Trends” adındaki diğer reklamlarından da satın alabilmektedirler. Bu liste üçüncü grup kullanıcıların hepsinin kullanmaması nedeniyle genelde küçük sayıda bir kullanıcı kitlesi tarafından görülmektedir.

Yeni timeline reklamları (Bireysel kullanıcı sayfa reklamları) artık anahtar kelimelerle ilgili aramalarda Promoted Tweet reklamlarının uzantıları halinde gösterilecektir. Bu reklamlar sadece bir arama sırasında yukarıda görünecek, diğer reklamlar ise normal bir tweet reklamının olması gerektiği gibi devam edecektir.  

Firmalar bie süredir Twitterda yapılan aramalar sırasında yukarıda gözüken “Promoted Tweet” adı verilen reklamdan satın alabiliyorlardı. Ancak bu yeni ödemeli reklam sisteminde ise kullanıcının herhangi bir arama yapması ya da reklam veren firmayı takip etmesine gerek kalmadan reklamın görünmesi sağlanıyor. Tabi ki tüm kullanıcılar bu reklamları görmek zorunda olmayacaklar, reklamın sayfasında gösterileceği kullanıcılar ürünlere ve kullanıcı profiline göre belirlenecek. Örnek olarak kahve firmalarıyla ya da insanların kahveler hakkında yazdığı konularla ilgilenen bir kullanıcı Starbucks'ın Tweet reklamlarından birini görmek için seçilmiş hedef olacaktır.


Devamı için tıklayınız ...

Bu sloganı yurt dışında yayınlanan reklamlarda çok görürdüm. Müşteriye satılan ürünle ilgili, bir türlü kanıt sunma yöntemidir, güven sağlar müşteriye, Amerika'da markaların reklamlarında çok kullanılan yöntemlerden biridir, "denemesi bedava". Ekim ayından beri, televizyonlarda yayında olan Procter & Gamble ürünlerinden Alo Deterjanlarının reklamlarından bahsediyorum. 80 li yılları hatırladım birden, Zeki Müren ve Ajda Pekkan oynardı Alo'nun reklamlarında. Zeki Müren'nin devlet sanatçısı ünvanını almasına engel olmuştu bu reklam, Alo'da bir Türk markasıydı O zamanlar... Yıllar Sonra, TRT'nin düzenlediği bir programa yine Alo reklamlarında düet yaptığı Ajda Pekkan ile birlikte katıldı, devletin kanalındaki bir canlı yayında vefat etti, Daha sonrada devlet sanatçısı ünvanını aldı. Anılarımızı tazeleyip biz reklama dönelim tekrar; Reklam tamamen doğal çekilmiş, Behzat Uygur'un deterjan testini yaptıracağı hanımefendinin, testten önceden haberi yok, test yapanlar, gerçek fikirlerini söylemişler ekranda, testin gerçekliği ve çekimin doğallığı, reklamın en iyi yönü bence... Şöyle bir izlenime kapıldım, ben reklamı izleyince: Ülkemizdeki hanımefendiler, muhtemelen, gömlek manşetlerini temizleyememekten şikayet ettiler,Alo yetkilileri de ünlü birini (Behzat Uygur) reklamda oynatarak, Alo'nun manşetleri temizlediğine dair reklama vurgu yaptılar ve bize bu ürünü alın dediler. Hedef kitlenenin beyazlık isteyen kadınlar olduğu bu reklamda, Neden Behzat Uygur oynadı acaba? kadınların karizmatik ve güvenilir bulduğu biri bence, ayrıca reklamda saçları da bembeyaz, gömlek manşetleri de bembeyaz. reklamda uyum 10 puan... Ben o kadar karizmatik değilim, saçlarım da beyaz değil ama yinede reklamlarda banada en azından 1 defacık şans verilmesinden yanayım. Ben oynamasam bile bu reklamda, keşke Beyazıt Öztürk oynasaydı, adı beyaz olan biri daha iyi beyazlatmazmı? Reklamın, Eğitim döneminin başlamasıyla birlikte yayına girmesi, zamanlama olarak güzel, en çok öğrencilerin gömlek manşetleri kirleniyor. Silgiyle Alo arasında iyi bir ilgi kurulmuş, reklamda silgi de temizler Alo da... Reklam iyi bir reklam, bu tür reklamlar iş yapıyor Türkiye'de, Alo satışlarını arttıracaktır bu reklamla. Ürünü beğenmezseniz paranız da iade, hanımefendiler daha ne isterki? Şimdi reklamı izliyoruz Tıklayın beyazlatın...


Devamı için tıklayınız ...

Reklam ajanslarının, reklamcıların yaratıcılıkları en çok göze batan özellikleridir. Gündem yaratan tanıtım filmleri, ilginç bir billboard çalışması, sansasyon yaratan bir gazete reklamı, yaratıcı diğer mecra tanıtımları, hem tüketicilerin hem de medyanın en çok ilgisini çeken çalışmalar arasında yer alır. Çünkü bunlar, işin ayrıntılı diğer çalışmaları bittikten sonra, herkesin gözü önüne serilenlerdir. Tüketiciler, firmalar, medya sonuç olarak bunlarla karşılaşmaktadır. Aslında işin mutfağında en az yaratıcılık kadar önemli olan bir başka çalışma daha vardır. Medya planlama ve satın alma. Eskiden medya seçimleri, ajansların kendi bünyesindeki birimler tarafından yapılırdı. Özellikle büyük ajansların bünyesinde, medya planlama ve satın alma birimleri bulunurdu. Kreatif çalışmalar yapıldıktan sonra, bu birimler, firmalar için hazırladıkları reklamları, hangi mecrada, hangi sürelerde tüketicilere sunacaklarına karar verir, gerekli yerlerle görüşürlerdi. Fakat günümüzde bu durum değişti. Eskisi gibi, ajansların bünyesindeki medya planlama ve satın alma birimleri yapmıyor.


Devamı için tıklayınız ...

Bugüne kadar yazılarımızda, yorumlarımızda, hep firmalar arasında ki rekabetin ilkeli olması gerektiğine yönelik ifadeler kullandık. Pazarlama iletişiminde, rekabetin diğer firmayı karalayarak, suçlayarak yapılmaması gerektiğini herkes bilir. Bu durum, reklam standartlarına da aykırıdır, kişilerin etik anlayışına da ters gelir. Son zamanlarda, özellikle Telekom markaları arasında, rekabet iyice artmış durumda. Markalar, birbirlerinin hizmetlerinde, zayıf kalan yönlerin üzerinde durarak, onları tüketicinin bilincine çıkarmaya ve bu şekilde öne çıkmaya çalışıyorlar. Halbuki rekabetin mantığında, rakip firmayı yeniden konumlandırma düşüncesinin temeli bu değildir. Markalar, rakiplerinin ürünlerini, tüketicilerin zihninde ve pazarda yeniden konumlandırırken, kendi üretimlerinin yani ürün ve hizmetlerinin en iyi yönünü öne çıkararak konumlandırır. Rakiplerinin zayıf kalan yönleri elbette kullanılabilir. Pek çok firma tarafından kullanılıyor. Ama bu kullanım biçiminin de standartları vardır. Karalayıcı, saldırı niteliği taşıyan, suçlayıcı ifadeler, işaretler veya reklam kurgularının yapılmaması doğru olan yoldur.


Devamı için tıklayınız ...

Markalar, marka haline gelebilmek için, geçmişten bu yana birbirinden farklı pazarlama stratejilerini sürdürdüler. Pazarlama iletişimi kapsamında, firmaların bu alanda yapacakları veya yapması gerekenler belirlidir. Hangi yol izlenecek? Hangi birimler oluşturulacak? Birimlerin özellikleri neler? Oluşturulan birimlerde çalışanların hangi uzmanlıklara sahip olmaları gerekiyor? Ne tür çalışmalar yapılmalıdır. Hangi mecra? Hangi medya? Bir kampanya hangi süreçleri takip etmelidir? V.b. pek çok soru, firmaların, tüketicilerle iletişim kurmasını sağlayacak köprüyü tanımlıyor. Aslına bakılırsa, marka olabilmek için, belirlenmiş kalıpların takip edilmesi çok ta önemli olmayabiliyor. Daha doğru bir ifadeyle, belirlenmiş kuralları takip etmeden marka haline gelmiş örnekler bulunmuyor değil. Bunlardan bir tanesi Greenpeace'dir. Her ne kadar, ürün üretmiyorsa da toplumlara hizmet sunuyor. Bugüne kadar firmaların izlediği hiçbir iletişim yolunu veya kuralını uygulamadı. Kendine göre eylem planları gerçekleştirdi ve dünya üzerinde, sosyal bir güç haline gelirken yaklaşık, üç milyon kişi tarafından tanınan ve bilinen marka haline gelmeyi başardı.


Devamı için tıklayınız ...

Jostein Gaarder, Sofi’nin Dünyası isimli kitabında “İyi bir filozof olabilmek için gereken tek şey hayret etme yeteneğidir” der. Bu cümleye dayanarak “Reklam dünyasının profesyonelleri birer filozoftur” çıkarımını elbette yapmayacağız.” Ancak şu da bir gerçektir ki bu profesyonellerin başarılarından birisi de hedef kitleleri zaman zaman hayrete de düşürecek şekilde etkilemektir. Gaarder’ın hayret etme yeteneğinden kastını yine kendinden bir örnek vererek açabiliriz. Sihirbazın şapkasından bir tavşan çıkar. Bu uzun bir süreçtir. Milyarlarca yıl alabilir. Çocuklar bu tavşanın tüylerinin en tepesinde dünyaya gelir. Bu müthiş sihirbazlığa şaşırabilirler. Büyüdükçe, ince tüylerden aşağıya iner ve kuytulara doğru giderler. Aşağısı rahat olduğu için, pek azı tekrardan ince tüylerin tepesine tırmanmaya çalışacak ve varoluş üzerine sorular sorabileceklerdir. Aşağıdakilere ise felsefi düşünceleri anlatmak çok zordur çünkü onlar çoktan rahat konumlarını almışlardır, onlar için “hayret” edecek fazla bir şey, hatta hiçbir şey yoktur. Reklamın doğasında da insanları şaşırtmak vardır. Beklemedikleri teklifler, ani indirimler, çeşitli promosyonlar, tüketicilerin ilgisini çekmekler kalmaz, öyle teklifler ya da öylesine etkileyici bir şekilde sunulan ürünlerle karşılaşırlar ki bu onları gerçekten şaşırtır ve heyecanlandırır. Burada “şaşırtmak” kelimesiyle kast edilenin şoka uğratmak olmadığının altını çizmekte fayda görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde ünlü şarkıcı Beyonce’un yeni parfümü Heat için çektiği reklam filminin, İngiltere’de gündüz televizyonlarda yayınlanması fazla müstehcen bulunduğu için yasaklandı. Günümüzde yoğun rekabet koşullarında hedef kitlelere bir çok uyaranın arasından ulaşmak gerçekten de kolay değildir ama doğru iletişimin yolu doğru mesajdan geçer. Doğru mesajı da ancak doğru zamanda, doğru kanaldan gönderdiğiniz taktirde alıcıya ulaştırmak mümkün olur. Bu doğrulardan biri ya da birkaçını sağlayamadığı için yasaklanan reklam kampanyaları da yok değildir. Dünyaca ünlü bir marka olan VodkaAbsolut’un reklam kampanyaları anlatmak istediğimize çok uygun bir örnektir. Aynı şişe, her defasında farklı bir konseptle karşımıza çıkar. Bazen başında halesi, sırtında kanatlarıyla bir melek figürü, bazen ilkbaharı temsilen çiçeklerden yapılmış bir şişe, bir çift bale pabucunun kurdelesinin aldığı şişe şekli… Her defasında sade bir anlatım ve göz alıcı bir görsellikle sunulan kareler, tüketiciyi unutamayacağı bir tada davet eder. Bu da kuşkusuz ki reklamcıların ürünü sunmadaki başarısıdır. Bir ağacın dallarına tünemiş kuşların da Absolut şişesi gibi göründüğünü fark etmek birçok kişiyi ister istemez hayrete düşürecektir ve kişinin zihninde mutlaka kendine bir yer edinecektir.


Devamı için tıklayınız ...

Özellikle ülkemizde, diziler en çok izlenen televizyon programları arasında gelmektedir. Bunlardan bazı dizileri milyonlarca kişi izliyor. Bir dizinin veya herhangi bir televizyon programının çok izlenmesi, reyting olarak tanımlanıyor. Dizlerin reytinglerinin yüksek olması, markaların dikkatini çekiyor ve bu dizilere reklam veriyorlar. Televizyon kanalları, dizi yayınları başladığı zaman, belirli aralıklarla reklam kuşaklarını veriyorlar. Markalar veya firmalar, bu kuşaklarda istedikleri tür tanıtımı yapabiliyorlar. Televizyonlara ilişkin, firmaların yaptıkları tasarım türleri şunlar oluyor; sanal, bant, spot, jenerik, advertorial yani tanıtıcı ve sponsorluk reklamları. Firmalar, bunlardan herhangi türü, bütçesine göre seçiyor ve en çok reyting alan dizi aralarında yayınlanmasını sağlıyor. Firmalar, dizilere sanal tanıtım verilmesini istedikleri zaman, yapımcılar firmanın logosunu, ürün veya hizmet resimlerini, dizilerin herhangi bir sahnesine yerleştiriyorlar. Örneğin, dizide oyuncular bir odanın içerisinde diyalog halindeyse, onların bulunduğu odanın duvarlarındaki fotoğrafların, aynaların içerisine monte ediyorlar.


Devamı için tıklayınız ...