t Arama Sonucu Bloglar
Bugün internet sitelerine bir haber düştü. Bu haberde İstanbul’da otobüs durakları ve billboardlarda yer alan mayo ve bikinili afişlere boyayla müdahale edilmesi üzerine afişlerin kaldırıldığı yer aldı. Afişlerin ait olduğu firma tarafından yapılan açıklamada kendilerine doğrudan eleştiri gelmediği ve afişlerin halkı ve yetkili makamları kırmamak adına kaldırıldığı belirtildi. İstanbul’da gerçekleşen müdahalenin bir benzerinin haberi de dün bazı sitelerde yer almıştı. İngiltere’de gerçekleşen olayda Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Birmingham’da bikinili afişlere siyah sprey boyayla gereken “ayar” verilmişti. Hemen hepimiz bir dergide, gazetede yer alan fotoğraflara kaş bıyık çizmiş, belki dudaklarının kenarına afili bir ‘ben’ kondurmuşsuzdur. Beğenmediğimiz elbiselerin desenine de müdahale etmişizdir belki… Bu genellikle bir alışkanlıktır ve çok az kişi tarafından bir adım ileri götürülür. Otobüs duraklarında, billboardlarda, raketlerde bulunan reklamlara da muzip kişilerce yapılan müdahalelerle mutlaka karşılaşmışızdır. Ve genellikle o materyaller müdahale edilmiş haliyle –eğer ortada ciddi bir hasar yoksa- bulunduğu yerde durur ve zamanı geldiğinde kaldırılarak yenisi asılır. Bikinili afişlere yapılan haberde de kullanıldığı gibi “vandalist” bir müdahaleydi. Vikipedi’de yer alan tanımıyla bilerek ve isteyerek kişiye ya da kamuya ait bir mala, araca, ya da ürüne zarar verme eylemi olarak adlandırılan vandalizm aynı zamanda antisosyal kişilik bozukluğu olarak da tanımlanıyor. Birisi, hazırlanan reklamları beğenmemiş ve kırmızı sprey boyayla beğenmediği yerlere müdahale etmiş. Bilerek ve isteyerek kamuya ait bir mala zarar vermiş ve aynı zamanda da rahatsızlığını ifade etmiş. Yapılan ne olursa olsun hiçbir iş herkesi memnun etmez. Bu doğanın kanunu. Ancak bu şekilde yapılan müdahaleler tekrar edildiği ölçüde sektör açısından uzun vadede sıkıntı doğurur. Müdahaleyle birlikte kaldırılan afiş, ardından gelecek olanlara karşı yapılacak müdahalelere de yol açabilir. Bu müdahale de türlü şekilde gerçekleşebilir. Birkaç yıl önce de bir benzerinin yaşandığı bu olaydan da karlı çıkan sadece müdahaleyi yapan kişinin aldığı ‘sonuç’ olur. Tecavüz, cinayet, hırsızlık gibi haberlerle ya da türlü entrikaların döndüğü dizilerle bozulmayan genel toplum ahlakımız da mayo ve bikini reklamları yüzünden bozulabilir. Burada yapılması gerekenin bu afişlerin kaldırılması değil, sorumlunun bulunması olurdu. Kaldırılan bu afişler sektörde deneyimli bir firma tarafından hazırlanmış, ilgili mecraların bilgisi dahilinde izinleri alınarak asılmış, bir emeğin, zamanın, mesainin ürünleri çalışmalar. Dolayısıyla da kaldırılmaları bir ekonomik kayıp anlamına da geliyor. Yapılan bu müdahale için doğrudan İngiltere’deki olayın aynıdır demek yanlış olur. Ancak bunu dememek için sorumlunun bulunması gerekir.
Devamı için tıklayınız ...
Lipton Ice Tea, “Hararetle İsteyiniz” reklam kampanyasında kendine özgü tavırlarıyla ve hararetli karakteriyle Yılmaz Vural yer alıyor. Kampanyanın reklam filminde Sezen Aksu'nun ünlü şarkısı “Sakin ol “ şarkısı kullanılıyor. Nakarat kısmının “Sakin ol, hararetine hakim ol” şeklinde Yılmaz Vural'ın hareketlerine uyumlu olarak düzenlendiği reklamda şarkıyı Betül Demir seslendiriyor.
Devamı için tıklayınız ...
Nar Ajans tarafından 1 Nisan – 15 Mayıs tarihleri arasında iki bine yakın gazete ve dergi, 30 televizyon kanalı, 50 dolayında radyo üzerinde yürütülen araştırmada seçime 1 aydan az bir süre kalan siyasi partilerin reklam karneleri açıklandı. 12 Haziran genel seçimlerine katılacak olan 24 siyasi parti yoğunlaşan seçim kampanyaları dahilinde araştırmanın yapıldığı 1,5 aylık süre içerisinde toplam 16 binden fazla reklam yayınladı. Televizyonda 6887, yazılı basında 5563, radyoda ise 3558 reklam yayınlandı.
Devamı için tıklayınız ...
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kanunundaki değişiklikler sonrası önü açılan ürün yerleştirme reklamları reklamverenler açısından giderek popülerleşiyor. Süreleri azalan ve kısıtlanan reklam kuşaklarına ek olarak başlayan bu uygulama, televizyoncuların yeni gözdesi olmaya şimdiden aday. 1 Nisan'dan bu yana özellikle diziler olmak üzere, birçok programda yerleştirilmiş ürün reklamlarını izliyoruz. Uygulama henüz emekleme aşamasında sayılsa da, kısalan ve kısıtlanan reklam sürelerinden en çok etkilenen programların başında gelen diziler senaryolarına ürünleri hızlıca adapte ettiler.
Devamı için tıklayınız ...
Turkcell ekrana gelmeye başlayan yeni reklamında, Turkcell'e rakip olmak için yola çıkan “Öz Türkcell“ adlı GSM şirketini kullanıyor. Türkiye'nin dördüncü GSM operatörü olarak açılan Öz Turkcell reklam filminde Şahan Gökbakar'ın yanı sıra, Kerim Abdülcabbar da yer alıyor.
Öz Türkcell reklam filminde rakiplerine yaptığı göndermelerin yanı sıra kendisiyle de eğleniyor. Nüfusa geç yazdırıldığı için 4 yaşında görünen bıyıklı Selocan, açılışta blok flüt ile çalınan müzik, çekim gücünü göstermek için müşterileri kolundan çekme gibi esprilerle renklenen filmin devamında da Öz Turkcell'in rekabetçi gücü ekrana gelecek gibi görünüyor.
Devamı için tıklayınız ...
Geçtiğimiz hafta National Geographic kanalında ekrana gelen “Uçak Kazası Raporu” belgeseli içinde yayınlanan Türk Hava Yolları reklamı tartışma yarattı. Yüksel Aytuğ tarafından ‘akıl tutulması'olarak nitelendirilen olay sonrası Aytuğ bugün Fox International Channel tarafından konuyla ilgili olarak gönderilen özür ve açıklamayı yayınladı.
Açıklamada hatayı kuruluşun yayın ve rezervasyon ekibinin üstlendiği ifade ediliyor. FOX International Channel Turkey Pazarlama Müdürü Gonca Kuzuloğlu da sorumluluğun kendilerine ait olduğunu ve THY'den özür dilediklerini belirtiyor.
Devamı için tıklayınız ...
Diyarbakır'da yapımı başlayan Kırklardağı Konaklarının reklamı, konut sektöründe bir ilke imza attı ve projenin tanıtımı Kürtçe ve Türkçe olarak yapıldı. Tanıtım broşürlerinin iki dilde hazırlandığı ve “Bi xêr be” – “Hayırlı olsun” sloganlarıyla duyurulan konut projesinin tanıtımına sadece Diyarbakır halkı değil, Suriye ve Irak'tan gelenler tarafından da ilgi gösterildi.
Devamı için tıklayınız ...
Türk Hava Yolları (THY) gerek petrol fiyatlarındaki artış, dev reklam bütçesi, gerekse de orta Doğu ve Japonya nedeniyle yolcu sayılarında gerçekleşen düşüş nedeniyle zarar etti. THY'nin vergi sonrası zararı 332 milyon lirayı buldu.
Yeniçağ Gazetesi'nde yer alan habere göre, krizin atlatıldığından hareketle uçak alımlarının da dahil olduğu hızlı bir büyüme sürecine giren THY küresel etkenler nedeniyle 2011 yılının ilk 3 ayını zararla kapattı. THY, 2011 yılının ilk çeyreğinde cirosunda yüzde 27 artış sağlayarak, 2,1 milyar lira gelir elde etti. Yapılan yazılı açıklamada, ilk 3 ayın mali tablolarının İMKB'ye gönderildiği ve 2010 yılının aynı dönemine göre yolcu sayısının yüzde 9'luk bir artışla 6,7 milyona ulaştığı, ‘business class'ın ise toplam yolcu sayısı içinde yüzde 19'luk bir payı olduğu kaydedildi.
Devamı için tıklayınız ...
Electro World 14-15-16 Mayıs tarihlerinde yeni bir kampanya düzenleyerek 100 noktada 100 bedava ürün veriyor. “Çılgın teklif” adını taşıyan kampanya kapsamında Electro World mağazası bulunan 9 ildeki herhangi bir noktaya yerleştirilen 100 ürün, bedava olarak verilecek.
Çılgın Teklif ile dağıtılacak olan ürünlerin yer ve parolaları 14-15-16 Mayıs tarihlerinde Facebook.com/ElectroWorldTurkiye ve Twitter.com/ElectroWorldTurkiye adresinde ilan edilecek. Belirtilen yere gelen ve görevliden Electro World bayrağını alarak doğru parolayı söyleyen ilk kişi ürünü almaya hak kazanacak.
Devamı için tıklayınız ...
Koleksiyoner Süleyman Dilsiz tarafından 17 yıl boyunca toplanan otomobil afişleri Atatürk Havaalanı'nda gerçekleşen bir sergide meraklılarını bekliyor.
“1895'ten 1975'e Otomobilin İlkleri” adını taşıyan sergi 10 Haziran tarihine kadar dış hatlar terminalinde ziyarete açık olacak. Habertürk'te yer alan habere göre koleksiyoner Süleyman Dilsiz 17 yılda 900 tane otomobil reklam afişi topladı. Çocukluğundan bu yana otomobil tutkunu olduğunu ve halen de otomotiv sektöründe çalıştığını ifade eden Dilsiz'in sergisinde koleksiyonuna ait 139 afiş yer alıyor.
Devamı için tıklayınız ...