Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kanunundaki değişiklikler sonrası önü açılan ürün yerleştirme reklamları reklamverenler açısından giderek popülerleşiyor. Süreleri azalan ve kısıtlanan reklam kuşaklarına ek olarak başlayan bu uygulama, televizyoncuların yeni gözdesi olmaya şimdiden aday. 1 Nisan'dan bu yana özellikle diziler olmak üzere, birçok programda yerleştirilmiş ürün reklamlarını izliyoruz. Uygulama henüz emekleme aşamasında sayılsa da, kısalan ve kısıtlanan reklam sürelerinden en çok etkilenen programların başında gelen diziler senaryolarına ürünleri hızlıca adapte ettiler.
‘Çocuklar Duymasın' dizisinin geçtiğimiz akşam yayınlanan bölümünde Haluk sipariş ettiği yemeğin ücretini Havuç'un da ısrarıyla ‘Visa' kartı ile ödedi. Birkaç dakikalık sahne boyunca hem kart ekranda göründü hem de kullanım avantajları sıralandı. Yine Survivor Ünlüler – Gönüllüler yarışmasının geçtiğimiz haftaki bölümünde, kahvaltı ödülü kazanan yarışmacılar Nihat Doğan, Taner ve Tefik, ‘Sütaş' ile karınlarını doyurdular. Hem de ne doyurma, ‘kıtlıktan çıkmış' deyimi ekranda gerçeğe dönüştü. Bugün Yüksel Aytuğ'un köşesinin müdavimlerinden Meltem Köroğlu'nun da dile getirdiği gibi Survivor Ünlüler – Gönüllüler bu işi zaten en çok abartan programlardan birisi. Zor şartlarda mücadele ederek kazanmak olan yarışma uygulama sayesinde amacından oldukça saptı.
Birçok izleyici ürün yerleştirme uygulamasından rahatsızlığını farklı platformlarda dile getiriyor. Yurt dışında da örnekleri olan bu uygulama ekranlarda marka kirliliği yaşanmasına da neden olabilir. Bu uygulamanın senaryoya entegre edilerek kullanılması şimdilik gerçekten çok acemice gerçekleşiyor. Başarılı bir oyunculuk, entegre edilmiş reklam senaryosu ile bir anda itici hale gelebiliyor. Bunun zamanla aşılacağına inananlardanım. Bu bir geçiş süreci ve bu süreçte reklamverenler ve yayıncılar kadar izleyicilerin de sabırlı olması gerekiyor. Bu noktada temennim, uygulamanın bu şekilde yapay diyaloglarla programların içinde yer alan şekliyle yerleşmemesi. Daha yaratıcı, doğal, daha program içeriğiyle uyumlu ve reklam sahnesinin programa yapıştırılmış gibi durmadığı uygulamalar etki açısından da daha yüksek bir orana sahip olacaktır.
Şimdilik benim dikkatimi çeken en başarılı uygulama –hoş henüz reklam olup olmadığına da karar verememiş olsam da- Star TV'de Pazar akşamları yayınlanan “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” isimli dizide karşılaştığım uygulama oldu. Netfork'un açıkladığı sosyal medya reyting sonuçlarında hakkında en fazla olumlu eleştiri yapılan -ki bu oran yüzde 95.8'i buluyor-program olma özelliğini de elde eden dizi Pazar akşamları birçok kişiyi ekran başına kilitliyor. Geçtiğimiz bölümlerinden birisinde Hayalet karakterinin direksiyonda yakın plan ekrana geldiği bir sahnede, giydiği parkanın markası da ekrandaydı: Lee®. Senaryoya zorlama entegre edilmiş izlenimi vermeden de ürünü program içeriğine dahil etmenin mümkün olduğunu da gösteren bu uygulama bir reklam olmasa dahi ürün yerleştirmenin kısa sürede programlarla daha uyumlu hale geleceğinin başarılı bir örneğiydi.