Haber Kategorisindeki Bloglar

Son beş yıldır Twigy'nin reklam yüzü olan Gisele Bundchen Ipenama markalı tasarımlarını tanıtmak üzere 6 Nisan'da İstanbul'da olacak.

Dünyanın en çok kazanan modellerinden olan Bundchen'in yeni koleksiyonu Galatasaray adasında düzenlenecek olan 500 kişilik bir etkinlikle tanıtılacak. Twigy Başkanı Sinan Öncel ünlü model ile 5 yıldır yürütülen anlaşma neticesinde 80 ülkeye girdiklerini söyledi. Twigy Bundchen'in tasarımını yaptığı koleksiyonun dağıtım ve Türkiye temsilciliğini de yapıyor. İstanbul Shopping Pest'e denk gelen bu tanıtımın marka açısından avantaj olduğunun da belirten Öncel, bu tanıtım ile Türk ve Avrupa medyasının bir araya geleceğini de altını çizdi.


Devamı için tıklayınız ...

Wrangler 2011 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu'nun tanıtımını Stunt Kampanyası ile gerçekleştiriyor. We Are Animals Serisine dahil olarak hazırlanan kampanyada akıllara durgunluk veren sahnelerle gerçek Hollywood dublörleri yer alıyor. Dublörler ikinci kat penceresinden atlarken, bir patlamanın ortasına dalarken, cam bir çatının üzerine düşerken ve sokakta alevler içinde koşarken görüntüleniyor.

Stunt Kampanyası Los Angeles'daki Paramount Stüdyoları'nda bulunan ‘New York' sokaklarında çekildi. Wrangler'ın yeni sezon koleksiyonundan giysiler giymiş olan iki kadın iki erkek dublör ABD'li fotoğrafçı Cass Bird ve ekibi tarafından fotoğraflandı.


Devamı için tıklayınız ...

Finlandiya'nın Yukarı Tampere Bölgesi'nin turistik açıdan tanıtılması ve geliştirilmesi amacıyla Helsinki'de gerçekleştirilen reklamcılık projesine katılan Anadolu Üniversitesi (AÜ) İletişim Bilimleri Fakültesi Halkla ilişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencileri projeleri ile dereceye girdi.

Projede Türkiye'yi AÜ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Yılmaz ve bölüm öğrencileri Seçkin Karakulas, Seda Nur Uzun, Rasim Kılıç, Yiğit Kılıç ve Zeynep Atalay temsil etti. Yarışmalarda Zeynep Atalay'ın yer aldığı ‘Finlandiya'da Nefes Al' reklam projesi birinci, Yiğit Kılıç'ın bulunduğu ‘Turist Değil, Gezginiz' projesi de dördüncü oldu.


Devamı için tıklayınız ...

Google geçtiğimiz Çarşamba günü ‘Artı 1' olarak adlandırdığı bir uygulama başlatmış ve kullanıcılara Google profillerini kullanarak arama sonuçlarını oylama olanağı sunmuştu. Microsoft sadece arama sonuçlarının değil reklamların da oylanmasına izin veren uygulaması nedeniyle Google'ı Avrupa Komisyonu'na şikayet etti.

Microsoft'un şikayet gerekçesi Google tarafından rekabet kurallarının ihlal edildiği ve Bing arama motorunun da dahil olduğu pek çok servisi engelleme girişimi olduğu. Google Microsoft tarafından piyasadaki etkin konumunu kullanarak Microsoft servislerinin büyümesini engellemesiyle suçlanıyor.


Devamı için tıklayınız ...

Türkiye temsilciliğinin MediaCat tarafından üstlenildiği New York Festivali 2011 Reklamcılık Ödülleri'nin yeni ödül kategorisi New Directors Award (Yeni Yönetmen Ödülü) için başvuru süresi 15 Nisan'a kadar devam ediyor.

Yeni Yönetmen Ödülü yönetmenlik kariyerine yeni başlamış ve ortaya farklı yeni işler ortaya çıkarmış olan yönetmenlere verilecek. Kategoriye başvuran adaylar Uluslararası Yaratıcı liderlerin oluşturduğu bir yönetici jüri tarafından değerlendirilecek. Kazananlar 4-5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek olan Uluslararası Reklamcılık Ödül gecesinde açıklanacak.


Devamı için tıklayınız ...

İçinde bulunduğumuz toplum bir tüketim toplumudur. Gerek ihtiyaçlar, gerek popüler kültürün etkisi gibi bir çok sebep insanları günümüzde tüketime itmektedir. İnsanların tüketim çemberi gün geçtikçe genişlemektedir. Peki bu kadar şeyi tüketmemizin sebebi sizce nedir?

Evimize giren bir çok şeyin daha önce bir televizyon kanalında, bir web sitesinde ya da bir gazete sayfasında olduğunu söylersem buna galiba kimse itiraz edemez.


Devamı için tıklayınız ...

Yeni RTÜK yasası ile birlikte televizyon yapımları içinde ürün yerleştirme yöntemiyle reklam vermek serbest hale geldi. Yeni uygulamanın ilk örnekleri de yerli dizilerde kendini göstermeye başladı. Ürün yerleştirme uygulaması bir yapımda yer alan sahnelerle ilişkili olan ürünlerin açık bir şekilde marka adıyla beraber kullanılması şeklinde gerçekleşiyor. Sahnelerde kullanılan ürünler doğal olarak o sahneye ait bir parça olarak algılanıyorlar. Özellikle dizilere reklam vermek isteyenler açısından oldukça popüler olmaya aday olan uygulamanın bir örneği de dün akşamki ‘Geniş Aile' dizisinde gerçekleşti. Ürünün yer aldığı sahneden önce gelen ‘Bu programda ürün yerleştirme uygulaması yapılmaktadır' uyarısının ardından Coca Cola'nın da masada olduğu bir sahne yayınlandı. Sahnede Coca Cola'nın son dönem reklamlarında da kullanılan ‘kutlama' da geçiyordu.


Devamı için tıklayınız ...

Özellikle televizyonda seyirciler tarafından çeşitli ihtiyaçların giderilmesi için bir mola muamelesi gören reklam kuşaklarında yer almanın etkililiği sıkça tartışmalara konu olan bir durum. Bu kuşakların etkililiğini arttırmak için televizyon kanalları arasında ortak protokoller imzalandı, farklı reklam uygulamaları yapılmaya başladı, özellikle reytingi yüksek programlarda reklamların görünür hale gelmesi için birçok yöntem kullanıldı. Ne kadar sıkıcı olsa da reklamlar ve dolayısıyla markalar yayıncı kuruluşlar için en önemli gelir kaynaklarından birisi. Bir dizinin yayına devam edip etmeyeceğini aldığı reyting belirliyor. Reyting yüksek, reklam alma oranı yüksek, reklam fiyatı yüksek. Ancak bütün bunlar görünür olmak konusunda yeterli olmayabiliyor. Reklamverenin onca parasına mal olmuş bir reklam, seyirci tarafından hiç görülemeyebiliyor. Oysa reklamın varlık sebebi ürünleri tüketicilerin zihninde bilinir kılmak. Görmediğimiz bir şeyi nasıl hatırlayabiliriz? Reklam kuşakları herkes için çok eğlenceli olmayabiliyor. Hele de bir haftadır merakla beklediğiniz dizinin en önemli sahnesinde size ‘ben geliyorum’ bile demeden karşınıza çıkan “pervaneli masaj koltukları” gibi bir ürünün markasını öğreniyor ama ona düşman muamelesi edebiliyorsunuz. Bunun bir sakıncası yok, ürüne yönelik olarak ‘dostuna yakın ol, düşmanına daha yakın’ atasözü doğrultusunda satın alma davranışı gerçekleşmişse zaten reklam amacına ulaşmış demektir. Bu durumda aynı stratejiyi devam ettirerek tüketicilerde benzer düşmanca hisler uyandırmanın da bir sakıncası olmadığı sonucuna varmak pekala da mümkün olabilir. Çok sevdiğim klasik bir tanımdır Prof. Erol Mutlu Hocamın reklam tanımı. “Reklam, bir ürün ya da hizmet satmak üzere tasarımlanan ikna edici mesajlardır.” Yıllarca anahtar kelime ‘ikna’ oldu ve yıllarca izleyicileri hiçe sayan milyonlarca reklam içeriği dolaşıma sokuldu. Üstelik bu reklamların ikna edicilikleri insanları mekanikleştiren bir anlayışı dahi içeriyordu. Günümüzde de bu tanımda yer alan “ikna” kelimesine odaklanmış reklamlar mevcut. İzleyiciye bir ürünü benimsetmek için onu bazen rahatsız edebilecek kadar üzerine gitmek üzerine kurulmuş stratejiler hala mevcut. Ancak günümüzde özellikle sosyal medyanın da sağladığı bir özellik olarak markalara ulaşabilme olanağı var. Belki henüz emekleme aşamasında ancak böyle kalmayacağı ortada. Bu tanımda artık anahtar kelime olarak yer alan kelime ‘ikna’ değil, ‘mesaj’. İçinde bulunduğumuz iletişim anlayışı içerisinde, markaların tüketicileriyle kurdukları ilişki giderek daha fazla önem kazanıyor. Evet, geleneksel medyada bir süre daha farklı reklam uygulamalarına, reklam kuşaklarına, farklı adlar altında yapılan reklamlara hepimiz maruz kalacağız. Doğrudan iletişimin teknoloji yüzünden giderek azaldığı gibi bir izlenim söz konusu olsa da, sosyal ağlarda iletişim birbirinden oldukça farklı özneler tarafından kuruluyor ve devam ediyor. Reklamveren açısından mesajın önemli olmasının altında yatan da bu. Markaların hedef kitlelerine ulaşmak için onlara gönderebileceği mesajlar sınırlı oysa kullanıcıların kendi aralarında süregelen mesaj alışverişleri çok daha fazla. Ve bu mesajlar markalara dair olduğunda, kullanım pratikleri, satın alma tecrübeleri gibi deneyimlenmiş davranışları içeriyor. Reklamlar açısından tek taraflı akışı durduracak olan da bu mesaj alışverişi olacak gibi görünüyor çünkü bir şekilde ikna edilen tüketici, memnuniyeti kadar memnuniyetsizliğini de dile getirmekten çekinmiyor.


Devamı için tıklayınız ...

İçecek sektörünün güçlü markası Efes Grubu iletişim hizmetleri konusunda Tribeca İletişim Danışmanlık ile çalışmak üzere anlaştı. Tribeca İletişim Danışmanlık Mart 2011 tarihi itibariyle şirketin kurumsal iletişim çalışmalarından sorumlu olacak. Efes Pilsen kısa bir süre önce LOWE İstanbul ile de yollarını ayırmış ve TBWA ile çalışmak üzere anlaşmıştı.

‘İş Ortağı' sıfatıyla hayatında yer aldığı şirketlere medya ilişkileri, kriz, içerik ve etkinlik yönetimi gibi alanlarda kurumsal iletişim ve entegre pazarlama iletişimi gibi hizmetler sunan Tribeca İletişim Danışmanlık, 14 yıldan bu yana Borusan Holding, Petrol Ofisi, Fujitsi, Deloitte Türkiye gibi şirketlere hizmet veriyor.


Devamı için tıklayınız ...

Yaşadıkları şehirleri uygun fiyatlarla keşfetmeleri için üyelerine cazip fırsatlar sunan Grupanya dün kullanıcılarına oldukça değişik bir teklif sundu. Sabah siteye giren kullanıcılar, ay yüzeyinde 10 dakikalık bir yürüyüş teklifi ile karşılaştılar. Üstelik ay yüzeyinde yapılacak olan bu 10 dakikalık yürüyüş yüzde 75indirim fırsatıyla sunuluyordu. 3 gün 3 saat 54 dakikalık bir yolculuğun ardından atmosfersiz ve düşük yerçekimli ortamda bolca eğlence vaat eden bu yürüyüşün fiyatına ay yüzeyinde satın alınacak olan kum, taş, çakıl ve toz dahil değildi. Bu teklif için önerilen fiyat da çoğu kişinin gerçekten de ilgisini çekecek kadar avantajlıydı; 150 milyar dolar yerine sadece 30 milyar dolar.


Devamı için tıklayınız ...