İçinde bulunduğumuz toplum bir tüketim toplumudur. Gerek ihtiyaçlar, gerek popüler kültürün etkisi gibi bir çok sebep insanları günümüzde tüketime itmektedir. İnsanların tüketim çemberi gün geçtikçe genişlemektedir. Peki bu kadar şeyi tüketmemizin sebebi sizce nedir?
Evimize giren bir çok şeyin daha önce bir televizyon kanalında, bir web sitesinde ya da bir gazete sayfasında olduğunu söylersem buna galiba kimse itiraz edemez.
Reklamın özellikle tüketim anlamında çok önemli bir etkisi vardır. Reklam bir sunumdur ve bu sunumun toplumun algılayabileceği şekilde yapılması gerekir. Kısaca reklam bir sorumluluktur ve üzerinde titizlikle çalışılması, toplumun hangi kesimine ne şekilde hitap edileceğini, onlara nasıl ulaşılabileceğini bilmek çok önemlidir. Reklamlara sosyolojik anlamda baktığımızda toplumun üzerindeki etkisini ele almak gerekir. Bu etkiyi saptarsak toplumun genel ihtiyaçlarını anlayabilir ve nelere reaksiyon gösterdiğini tespit edebiliriz.
Bir diğer önemli nokta ise toplumu tanımaktır. Toplumlar karakteristik bir yapıya sahiptir. Her toplumun farklı bir kültürel inşaası ve sosyalizasyon süreci vardır. Bu açıdan bakıldığında reklam, içinde bulunduğu topluma hitap etmelidir. O toplumun mizacı ve mizahı iyi bilinmelidir. Reklam ne kadar kaliteli olursa olsun toplumun karakteristiği ile uyuşmuyorsa işlevini gerçekleştiremez. Bu da onu başarısız kılar. Ya da bir toplumda çok başarılı bir işlevi olan bir reklam başka bir toplumda aynı etkiyi yaratmayabilir.
Sonuç olarak, toplum-reklam ve sosyolojinin iç içe olduğu açıktır. Sosyolojinin, toplumdaki ihtiyaçları ve toplumun bu ihtiyaçlarını karşılamadaki yöntem ve gelişmeleri saptamak için reklam ve pazarlamaya, reklamlam ve pazarlamanın ise toplumu analiz etmek, toplumla aynı dili konuşmak için sosyoloji disiplinine ihtiyacı vardır.