sa Arama Sonucu Bloglar

DDB Buenos Aires (Arjantin) reklam ajansı, Volkswagen için stresliyken veya aşırı duyguların etkisi altındayken dikkatsiz araba kullanma eğiliminde olabileceğimizi anlatan bir reklam hazırlamış.  


Devamı için tıklayınız ...

Köpekleri pire sorununa karşı koruyan Frontline ürünlerinin Saatchi & Saatchi-New York reklam ajansı tarafından hazırlanan son reklamında, "Keşke köpeğiniz pirelere karşı kendisi savaşabilseydi" denmiş ve reklamdan anladığımız kadarıyla bu söz hiç de mecazi bir anlamda kullanılmamış.

Sağlık gibi bazı sektörlerde çok yaratıcı ve farklı reklamlar düşünmek aslında biraz zor bir iş. Mesela bizim televizyonlarımızda zaman zaman çıkan diş macunu reklamlarını düşünün, hepsi neredeyse aynıdır. Veya otomobil reklamlarını düşünün, ya güzel yollarda araba öyle sürülüp gider veya "Trafiğe kapalı alanda profesyonel sürücüyle çekilmiştir, kendiniz denemeyin" uyarısıyla çeşitli atraksiyonlar yapılır. Bu açıdan bakarsak, Frontline reklamı hem orijinal hem eğlenceli bir reklam olmuş.


Devamı için tıklayınız ...

Büyük Britanyalı reklam organizasyonu D&AD, Paris merkezli BETC reklam ajansı ile ortak çalışarak bir Reklam Filtresi geliştirdi. 2015 Pencil ödülleri üzerine düşünülen filtre, Chrome ve Firefox'a tarayıcı eklentisi olarak yüklenebiliyor ve videolardan önce sıradan reklamlar yerine D&AD Pencil ödüllerini kazanan reklamların görülmesini sağlıyor.


Devamı için tıklayınız ...

İngiltere Reklam Standartları Otoritesi (Advertising Standards Authority, ASA), bir güzellik ve moda blog yazarının şikayeti üzerine Procter & Gamble'a ait YouTube kanalı Beauty Recommended'ı, ticari amaçla içerik sağlanan bir kanal olduğunu net belirtmediği gerekçesiyle uyardı.

Şikayet edilen videoda P&G'ye ait Max Factor ürünlerinin yanı sıra başka markalara ait ürünler de kullanılıyormuş. Videonun başında "Beauty Recommended sponsorluğunda, Procter & Gamble tarafından sunulmaktadır" yazısı belirmesine rağmen, bu uyarıdan YouTube kanalının P&G tarafından yönetildiğinin çıkarılamayacağını ve video veya kanal başlığında içeriğin doğal reklam amaçlı yayınlandığı konusunda izleyicilere bilgi verilmediğini ifade eden ASA, P&G'yi uyararak içeriğin pazarlama amaçlı sağlandığına dair daha net uyarılar ve bilgi metinleri konmasını talep etti.


Devamı için tıklayınız ...

Markaların reklam ajansı seçerken güncel olaylara hızlı biçimde tepki verebilme yeteneğine önem verdikleri bilinen bir gerçektir. Çeşitli olaylar ve trendlerle ilgili iyi içerik üretme yeteneği ve bunu hızlı bir şekilde yapabilmek önemli olsa da, üzerinde konuşulan her konuda her markanın yorum yapmasının doğru, işe yarar ve anlamlı olup olmadığı tartışmaya açık bir konudur. Çünkü bir konunun çok konuşuluyor olması, o konunun markamızla ilgili olduğu anlamına gelmez. Sosyal medya reklamları kullanıcılar için kolayca tatsız hale gelebiliyor, çünkü hiç kimse sosyal medya platformlarına reklam görmek veya izlemek için girmiyor. Bu yüzden sosyal medya reklamlarının bir tür değer katıcı özelliğe sahip olması ve "fazlalık" olarak görülmeyecek şekilde tasarlanması gerekiyor. Yani parazit reklamlar yapılması değil, konuyla ilgili iyi içerikler sağlanması gerekiyor. İnternet kullanan herkesin hatırlayacağı gibi, bir süre önce bir elbisenin sarı-beyaz mı yoksa mavi-siyah mı olduğu konusu Twitter'ı kasıp kavurmuştu. Birçok marka da Twitter'daki #thedress hashtagi altında tweetler atmıştı. Bu tweetlerden bazıları çok güzel, taşı gediğine koyan, mizahi, yaratıcı ve akıllıcayken, bazıları da laf olsun diye atılmış tweetlerdi. Mesela Adobe, Adobe renk uygulamasını kullanarak elbisenin rengi hakkında tweet atan bir kullanıcıya cevap vererek konuya dahil olmuştu. Bu tweet hiç yapay durmadığı için gayet güzel olmuştu; çünkü kullanıcı zaten Adobe uygulamasını bir tür otorite görerek, "Elbisenin rengi budur" demek amacıyla öyle bir tweet atmıştı. Bu durumda da Adobe'a sadece buna cevap vermek kalmıştı. Hashtag altındaki başarılı bir başka reklamı da teknoloji dergisi Wired yapmıştı. Wired, bir nörobilimciyle çalışarak hemen bu göz yanılsamasını bilimsel olarak açıklayan bir yazı hazırladı, bu yazıdan hashtag altında bahsetti ve bu yazı, derginin kendisinde yayımlanan bazı yazılardan daha çok görüntülendi. Bu içerik, insanları güncel bir konuda bilgilendirdiği ve hem konuyla hem de derginin içeriğiyle bağlantılı olduğu için çok başarılı oldu. Bununla birlikte, birçok firma da sadece "Biz de bir şey yazmış olalım" havasında tweetler attı. Mesela bir göz kızarıklığı ve alerjisi ilacı markası, "Gözlerinize güvenmeyin, bu elbise beyaz-sarıdır" diye ne anlama geldiği bile meçhul bir tweet atmış. Bir fırın da, benzer şekilde "Beyaz-mavi ekibinden misiniz yoksa mavi-siyah ekibinden mi? Ne düşünürseniz düşünün, herkes bizim fırınımızın ekibinde" demiş, fotoğraf olarak da kalın sarı bir örtü içine konmuş ve beyaz bir başka örtüye sarılmış baget ekmekler koymuş. Şimdi bu başarısız hashtag reklamı örneklerini başarısız yapan şey, diyaloğa hiçbir değer katmamaları ve yapay durmaları. Yani bu tweetler, konuyla ilgili okunması hoş yorumlar ve hashtagle yapılan hoş etkileşimler olmaktan ziyade, ambulansın arkasına takılıp kırmızı ışıkta geçmeye çalışan arabalar gibi popüler bir hashtagden yararlanmaya çalıştığı, popüler bir hashtag altında görünmeye çalıştığı çok belli olan tweetler. Ve kullanıcılar, sosyal medya deneyimlerine bir şey katmayan, sadece bir pazarlama hamlesi olduğu çok belli içeriklerden fazla hoşlanmıyor. Popüler bir hashtage reklam amaçlı bir yorum yazıp yazmamak söz konusu olduğunda, konunun markamızla ne derece ilgili olduğu veya ne derece ilgili hale getirilebileceği üzerine düşünmemiz gerekir. Markamızla konu arasındaki bağlantı, doğrudan bir bağlantı olmak zorunda değildir ve yaratıcılığımızı kullanarak bir bağlantı da kurabiliriz. Yani "Biz telefon satıyoruz, o zaman bir elbise hakkında tweet atmamalıyız" diye düşünmemeliyiz; ama bir telefon firması olarak bir elbise hakkında yorum yapacaksak, yaratıcı bir format düşünmemiz gerekir. Hatta bu konuda bir adım ileriye giderek, firmamızın elindeki satış ve içerik davranışları gibi verilerle bağlantılı bir anahtar kelime listesi hazırlayabilir ve bu listeyle bağlantılı güncel haber veya konular hakkında içerik hazırlamayı düşünebiliriz. Böylece zaten bizimle bir şekilde ilgilenme potansiyeli olan kullanıcılara hitap etmiş oluruz. Bu tür bir yaklaşım, her konuda çok da anlamlı ve işe yarar olmayabilen içerikler sağlamaktan muhtemelen daha faydalı olacaktır. İnternette popüler olan herhangi bir konuya dahil olurken, markamızın vereceği mesaj üzerine düşünmeliyiz ve bu mesajın içeriğimizdeki diğer öğelerden daha ön planda olmasını sağlamalıyız. Hem bizim hem de kullancıların vaktinin boşa gitmemesi için, konu başlığı veya hashtag altındaki diyaloğa bir değer katan, yaratıcı, faydalı, ilginç veya insanların okuyunca hoşlarına gidecek bir içerik üretmemiz gerekir. "Herkes bir şey yazmış, biz de yazalım", sosyal medyada bir içerik yazmak veya yayımlamak için bir gerekçe olarak görülmemelidir. Nihayetinde, marka olarak kurduğumuz her tür iletişim, tüketicilerin dikkatini veya güvenini kazanmamıza veya kaybetmemize yol açabilir.  


Devamı için tıklayınız ...

Twitter, kullanıcıların profil sayfalarında görülebilecek reklamları test ediyor. Reklam tweet'inin üstünde, gözden kaçmayacak bir büyüklük ve biçimde "Twitter tarafından öneriliyor" ibaresi bulunuyor.

Bu yeni reklam türünün, özellikle firmaların Twitter hesapları için farklı düzenlemelere tabi tutulması gerektiği ifade ediliyor. Çünkü mesela Adidas'ın profil sayfasını incelerken Nike reklamının görünmesi Adidas'ın hiç hoşuna gitmeyecektir. Markalara ve firmalara ait profil sayfalarında, başka markaların reklamları olmasının sorun yaratabileceği düşünülüyor.


Devamı için tıklayınız ...

Mobil Pazarlama Derneği, mobil reklamların etkisini ölçmek için Coca Cola, MasterCard, Walmart ve AT&T firmalarının mobil reklam kampanyalarını ve bunlar için ayırdığı bütçeleri incelemiş. Rapora göre mobil reklamlar, marka farkındalığı yaratılmasından satış artırmaya kadar, satın alma sürecinin her adımında olumlu sonuç veriyor.

Mesela Coca Cola, Gold Peak Tea ürünü için hazırladığı mobil reklamlara, reklam bütçesinin %5'ini ayırmış. Ama satışların %6'sı mobil aracılığıyla gerçekleşmiş. Rapora göre, eğer Coca Cola bütçesinin %10'unu mobil reklama ayırsaydı, satışlarındaki artış %4 daha fazla olabilirdi.


Devamı için tıklayınız ...

Latin Amerika ülkelerinde düzenlenen ilk reklam festivali olma özelliğine sahip FIAP için hazırlanan reklamda, bir reklamın satış yapmaya çalışmaktan daha fazlası olduğu, biraz fazla ısrarcı olan, ürün satmak için saçmalamaktan hiç çekinmeyen Roberto Spam adlı bir satış temsilcisi karakteriyle anlatılmış.

Reklam, DKP Miami reklam ajansı tarafından düşünülmüş.

 


Devamı için tıklayınız ...

Volkswagen, Tribal Worldwide reklam ajansı ile birlikte hazırladığı son Passat reklamlarında, araç sistemlerinde veri ve teknolojiyi nasıl kullandığını göstermek için hareket yakalama tekniğini kullanmış. Marka, bu tarz bir reklamla, orta yaş hedef kitlesinden ziyade, bu teknolojilerle daha içli dışlı gençleri markasına ısındırmaya çalışmış ve hedef kitle yaşını bu araç için bu reklam kampanyasıyla biraz düşürmüş. Kampanya dahilinde, aynı teknik kullanılarak çekilmiş 4 reklam bulunuyor.


Devamı için tıklayınız ...

Lübnan'da gerçekleştirilen Al Bustan Uluslararası Müzik ve Performans Sanatları Festivali'nin tanıtımı için, bir alışveriş merkezine konuşan bir piyano konmuş. Dijital bir ekranı olan piyano, piyanoyu çalan farklı kişilere göre farklı yorumlar yapıyor ve ödüller veriyor.


Devamı için tıklayınız ...