2012/08 Blog Arşivi

FORBES Türkiye dergisine röportaj veren televizyon dünyasının ünlü yüzü Acun Ilıcalı 16 yıl boyunca çalıştığı Show TV'den geçtiğimiz ay ayrılarak, Star TV'ye geçti. Show TV'nin kendisine olan borcunun artık 80 milyon liraya ulaşması üzerine, yıllarca beraber yürüdüğü televizyon kanalı ile yollarını ayıran Ilıcalı'nın Star TV'ye geçmek için 70 milyon lira transfer ücreti aldığı konuşuluyor. Survivor, Yetenek Sizsiniz, O Ses Türkiye gibi yarışma programlarının reklam cirolarının hesaplanması sonucu ortaya çıkan rakam ise dudak uçuklatacak cinsten. Sezon boyunca bu üç yarışmanın reklam cirosu tam 150 milyon lira olarak hesaplanıyor. Bu gelirden Acun Medya şirketi ise 90 milyon lira almıştı, şimdilerde Star TV'ye %10'luk bir zamla geçen şirketin ulaştığı rakam otomatik olarak 100 milyon lira oldu. Yeni yayın dönemiyle birlikte kanalına 170 milyon liralık reklam cirosu getireceğini düşünen Ilıcalı, televizyon kanallarına dizilerden bile fazla reklam geliri sağlıyor.  


Devamı için tıklayınız ...

RTÜK, 3 Mart 2011 tarihinden bu yana çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından gönderilen 236 kamu spotu başvurusuyla karşılaşınca, kamu spotlarıyla ilgili yasayı tekrar düzenleme kararı aldı. Ağustos ayında yapılan toplantı ile ''Kamu Spotları Yönergesi'' adı verilen yönergeyi kabul eden RTÜK, sadece toplumun yararına olacak, toplumu ilgilendiren konularla ilgili kamu spotlarını yayınlayacak. Bu konuların dışında, kendi faaliyetlerinden bahsetmek isteyen firmaların kamu spotları kesinlikle yayınlanmayacak kararı alındı. Gönderilen kamu spotları, RTÜK tarafından detaylı bir incelemeye alınarak, gizli reklam faaliyetlerine yönelik yayınlar direkt reddedilecek. Kuruma ait herhangi bir isim ya da logo koyularak hazırlanan kamu spotları da reklam yapmaya yönelik faaliyetler arasında olduğu için doğrudan reddedilecek. Kamu spotları film veya ses şeklinde 45 saniyeyi, alt bant şeklinde ise 10 saniyeyi geçmeyecek şekilde hazırlanacak. Bu koşullara uymayan kuruluşların kamu spotu olarak yayınlamak istediği hiçbir tanıtım filmi dikkate alınmayacak.  


Devamı için tıklayınız ...

Survivor yarışmasında ikinci olan yarışmacı Hasan Yalnızoğlu'na yarışma uğurlu geldi. Royal Halı'nın Eylül ayında yayınlanmaya başlayacak olan yeni reklam filminde boy gösterecek olan Yalnızoğlu, filmde bakterilerin rüyasına giriyor. Oldukça değişik ve ilgi çekici bir senaryoya sahip olduğu düşünülen reklam filmi Eylül ayında ekranlarımızda olacak. NAKSAN Holding bünyesinde yer alan Royal Halı, 2005 yılından bu yana halı sektörünün öncü markalarından olmayı başardı. ABD, Almanya, İtalya, İngiltere, Kanada, Avusturalya, Suudi Arabistan, Rusya, Ukrayna, Moritanya, Cezayir, Libya, Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkelere anti bakteriyel halı satışı yapan Royal Halı, sadece yurt içinde değil, yurt dışında da oldukça başarılı bir isim taşıyor. Şimdilerde ise Survivor Hasan'lı reklam filmi büyük merakla bekleniyor.  


Devamı için tıklayınız ...

MEB tarafından yapılan araştırmaya göre; çocukların televizyon başında çok vakit geçirdikleri ortaya çıktı. En çok dizi izleyen çocukların, zamanının çoğunu televizyon izlerken, abur cubur yemeye ayırdıklarına dikkat çekildi. Televizyon başında bilinçsizce tüketilen bu gıdaların obezite hastalığına yol açtığına değinen yetkililer; “sağlıksız yaşam koşullarında iyi bir geleceğe hazırlanamazlar” dediler. Milli Eğitim Bakanlık'ı tarafından yayınlanan gazetede yer alan “İlköğretim Öğrencilerinin Gıda Tercihlerinde Televizyonun Etkisi” başlıklı araştırmaya göre; ilköğretim öğrencilerinin yemek yeme ve televizyon izleme alışkanlıkları incelendi. Sonuçların oldukça iç karartıcı olduğu araştırmada, televizyon izlemekten geç yatan öğrencilerin, sabahları kahvaltıya vakit ayıramadıkları belirlendi. Günün en önemli öğünü kahvaltıyı atlayarak güne başlayan ve güm içinde çeşitli cips ve kola tüketimi yapan öğrencilerin, televizyon izleme alışkanlıkları neredeyse tüm hayatlarını etkiliyor. Kız çocuklarının erkeklerden daha fazla televizyon izlediği de yapılan araştırmanın sonuçları arasında yer alırken, haftada 16 saatini televizyon başında geçiren öğrencinin obezite olma riski de oldukça fazla. Televizyon izleme alışkanlığının, hem kitap okumayı engelleyen, hem de yanlış beslenmeye yönelten bir durum olduğu ortaya çıktı. Uzmanlar, televizyon başında harcanan vaktin yerine çocuklar için eğitici, öğretici oyun ve aktivitelerin daha faydalı olduğunu ve bunun için ailelere büyük iş düştüğünü söyledi. Sağlıksız yiyecek tüketimini engellemek için çocuklara uygun bir dille zararlarının anlatılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, televizyon izleme alışkanlığının yerine yapılabilecek daha faydalı etkinlikler olduğunu hatırlattı.  


Devamı için tıklayınız ...

Yunanistan'ın en çok okunan gazetelerinden biri olan ‘TaNea', adını tarihe kazımış, ünlü devlet adamlarının sözlerinden oluşan ‘Dünyayı değiştiren konuşmalar' başlığı altındaki kitapçıklarını, okurlarıyla buluşturmaya hazırlanıyor. TaNea gazetesi tarafından verilecek olan bu kitapçıkların ilki; Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Nutuk' adlı eseri oldu. Yunan bir gazete tarafından, Atatürk'ün sözlerinin yer aldığı bir kitapçığın yayınlanması oldukça dikkat çekti. ‘Nutuk' adlı eserin tanıtımını şu şekilde yapan gazete: “Kemal, Türkiye'de görülmemiş değişiklikler yaptı, esas hedefi, toplumun milli dayanışma temelinde yeniden yapılanması, din ile siyasi iktidarın tamamen birbirinden ayrılması ve yeni devletin bilinçli olarak Ortadoğu'dan Avrupa'ya yönelmesi idi” dedi. Ayrıca Yunanistan lideri Venizelos'un Yunan Parlamentosunda yaptığı Türk-Yunan nüfus mübadelesine ilişkin konuşmasını da kitapçığın yanında verdi. Yunan gazetesi tarafından her cumartesi verilecek kitapçıklarda, önümüzdeki haftalarda ADB'nin eski başkanlarından John Keneddy, Güney Afrika'nın eski devlet başkanı Nelson Mandela, ABD'li siyasetçi ve aktris Malcolm X ve Küba'nın efsanevi lideri Fidel Castro gibi tarihe adını yazdırmış devlet adamlarının kitapçıkları verilecek.  


Devamı için tıklayınız ...

Rusya'nın başkenti Moskova'da, göçmenlere karşı başlatılan hoşgörü kampanyası için, Moskova belediyesi tarafından, şehrin dört bir tarafına reklam billboardları asıldı. Rus halkının göçmenlere karşı daha hoşgörülü ve önyargısız yaklaşması için başlatılan kampanya; billboardlarda, internet, televizyon ve radyolarda verilen sosyal mesajlardan oluşuyor. Geçen yıldan bu yana devam eden kampanya için Moskova Belediyesi tarafından 100 bin Ruble harcanmış, halkın göçmenlere karşı önyargılarının kırılması için bu etkinlik hazırlanmış. Milletlerarası; dil, din, ırk gibi ayrımların yapılmaması, daha hoşgörülü ve uyumlu bir toplum oluşması için yapılan bu kampanyalara; billboard, internet, gazete ve radyo gibi iletişim araçları üzerinden sosyal mesajlar verilerek halkın bilinçlendirilmesi sağlanmaya çalışılıyor. Pazarlama Uzmanı Nicholas Koro tarafından yapılan açıklamaya göre: “Önyargıları kırmanın tek yolu göçmen tipini ‘insanileştirmek'. Örneğin Orta Avrupa'da güler yüzlü, yardımsever Polonyalı su tesisatçısı, Çek Cumhuriyeti'nde, hizmetkâr olarak çalışmak durumunda kalan Ukraynalı fizik-matematik doktoru karakterleri kullanıldı” dedi. Göçmenlerin Moskova'ya sağladığı faydaları unutmayan Moskova Belediyesi, halkını da bilinçlendirmek için insanlık adına çok faydalı bir adım atmış.  


Devamı için tıklayınız ...

Bir ürüne itibar kazandırmak için yapılan tanıtım faaliyetleri reklam işinin temelini oluştururken, ürünün tanıtımını yapmanın yanı sıra, o ürünün satış grafiğini de arttırmak için yapılan tüm bu çalışmaların genel adına reklamcılık denir. Günümüzde; internet, radyo, televizyon, gazete ve dergi gibi kitle iletişim araçları üzerinden reklamlar yapılmaktadır. Televizyon reklamları, reklam yapma olanağı sağlayan kitle iletişim araçlarından sadece biridir. Aslında en etkili reklam yöntemlerinden biri olan televizyon reklamcılığı, Türkiye'de reklamların çok fazla olması nedeniyle, mesajını etkili bir şekilde potansiyel müşterisine verememektedir. Bu reklam yığılmasının önüne geçebilmek için son yıllarda, reklamcılar tarafından ürün yerleştirme ve bant yayını adıyla faaliyet gösteren yeni televizyon reklam modelleri gelişmeye başlamıştır. Özellikle en çok izlenen programların yayın akışı sırasında görüntülenen bu reklamlar, daha az maliyeti oluşuyla da oldukça avantajlı durumdadır. Ürün yerleştirme adıyla bilinen reklam yöntemi, reklamı yapılan ürünü ön plana çıkararak, izleyicinin dikkatini çekmek için tasarlanan bir yöntemdir. Bu sayede izleyici hem yayınlanan programı izleyip hem de reklamı görebilmektedir. Sadece reklam için kendi dizisini yayınlayan reklam verenler bile olduğu Türkiye, bu konuda Amerika'yı örnek almış durumdadır. Reklam veren, dizi sayesinde potansiyel müşterisinin dikkatini ekrana çekmiş ve ürün tanıtımı için yapacağı reklamını o kitleye sunmuş olacaktır. Unutmamak gerekir ki, televizyon reklamcılığı markanızın ya da firmanızın itibarını arttırmak için yapılabilecek en etkili reklam yöntemlerinden biridir. Tüm bunların dışında Medya Takip Merkezi tarafından yapılan araştırmaya göre; Türkiye'de Ramazan ayı boyunca televizyon kanallarının reklam alma reytingleri şu şekilde: 20 Temmuz- 21 Ağustos tarihleri arasındaki reklamları değerlendiren Medya Takip Merkezi'nin raporuna göre; en çok reklam alan televizyon kanalı 20.232 reklam âdetiyle A TV olurken, onu 19.982 ile S TV, 17.310 reklam adediyle de Kanal 7 takip etmektedir. Görüldüğü gibi Türkiye'de televizyon reklamcılığı oldukça rağbet edilen, en etkili reklam mecralarından biridir.  


Devamı için tıklayınız ...

              Gündemde şu sıralar, alkol ve sigara reklamlarına getirilen yasaklar konuşuluyor. Bildiğiniz gibi Türkiye'de sigara reklamları her mecrada yasaklanırken, alkol reklamlarının sadece televizyon, kablolu yayın, radyo ve kamu yayın araçlarında yapılması yasaklandı. Yani gazete, dergi ve internet yoluyla reklam yapılmasının yasağı bulunmuyor. Tabi ki yapılacak olan bu reklamların bazı kurallara uyması gerekiyor: Gençleri ve çocukları özendirecek reklam filmleri ya da sloganların olmaması gerekirken sadece marka seçimini kolaylaştıracak reklamların yapılması şartı koyuldu.

        Rusya'da alınan son karara göre: artık internet üzerinden bile içki reklamı yapmak yasaklandı. İşte buradan yola çıkarak akıllara şu soru gelmeye başladı: “sigara ve içki ile ilgili yasaklar, bu markaların ajanslarının yaratıcılığını engeller mi besler mi?”. MediaCat tarafından başlatılan bu ankete göre: katılımcıların %55'inden besler, %45'inden ise engeller cevabı geldi. Bana sorarsanız, her türlü reklam kanalı kapatılan Rusya için yaratıcılık engellenmiş oldu ama Türkiye için durum farklı diye düşünüyorum. Evet, bazı kitle iletişim kanallarından reklam yapılması yasaklandı fakat internet gibi çok büyük bir kesime hitap edilen en önemli reklam kanalı hala devrede. Bu durum marka ajanslarının yaratıcılığını daha da kamçılayabilir. Zaten Türkiye'de yapılan birkaç alkollü içki reklamına bakarsak, internet kanalının en güzel şekilde kullanıldığını görebiliriz. Sosyal medya üzerinden yayına verilen birçok alkollü içki reklamı, istenilen hedef kitleye ulaştı ve beklenilen rağbeti gördü.

 Çocuk ve gençlerin özenmesini engellemek açısından, “susuzluğunuzu giderin” tarzında sloganların yasaklanması, slogansız, daha kendi halinde ama daha etkili reklamların oluşmasını sağladı. Artık yapılan tanıtımlarda anlatılmak istenilenler; sözsüz, slogansız fakat daha hayatın içinden hikâyelerle zenginleştirildi.

Binboa markasının reklamı, bunlara verilebilecek en güzel örneklerden biridir. Kendini ‘Türk mucizesi' olarak tanımlayan bir başka alkollü içki markası Yeni Rakı'da, sosyal medya üzerinden gayet yaratıcı ve başarılı işlere imza atıyor. Efes Pilsen'de yasakların, yaratıcı yaptığı bir diğer alkollü içki markasıdır. Televizyonda göremeyeceğiniz bu reklam filmi, sadece internet kanalıyla hayatımıza girebildi. Kısacası, içki reklamlarına getirilen bu yasakların, ajansların yaratıcılığını daha da arttırdığına inanıyorum. Yasak olan her şeyin daha cazip gelmesi nedeniyle de, bu yol üzerinden yapılan reklamların daha fazla merak uyandırdığı kabul edilmesi gereken bir gerçektir.

        Rusya'da alınan son karara göre: artık internet üzerinden bile içki reklamı yapmak yasaklandı. İşte buradan yola çıkarak akıllara şu soru gelmeye başladı: “sigara ve içki ile ilgili yasaklar, bu markaların ajanslarının yaratıcılığını engeller mi besler mi?”. MediaCat tarafından başlatılan bu ankete göre: katılımcıların %55'inden besler, %45'inden ise engeller cevabı geldi. Bana sorarsanız, her türlü reklam kanalı kapatılan Rusya için yaratıcılık engellenmiş oldu ama Türkiye için durum farklı diye düşünüyorum. Evet, bazı kitle iletişim kanallarından reklam yapılması yasaklandı fakat internet gibi çok büyük bir kesime hitap edilen en önemli reklam kanalı hala devrede. Bu durum marka ajanslarının yaratıcılığını daha da kamçılayabilir. Zaten Türkiye'de yapılan birkaç alkollü içki reklamına bakarsak, internet kanalının en güzel şekilde kullanıldığını görebiliriz. Sosyal medya üzerinden yayına verilen birçok alkollü içki reklamı, istenilen hedef kitleye ulaştı ve beklenilen rağbeti gördü.


Devamı için tıklayınız ...

Kuruluşunun 88. Yılını kutlayan İş Bankası, yeni reklam filmi için ünlü komedyen Cem Yılmaz ile kamera karşısına geçti. 1920'li yıllarda İş Bankası için çekilen ilk reklam filminin konu alındığı, yeni reklam filminde yer alacak olan Cem Yılmaz, o dönemin reklam yönetmeni Servet Bey'in İş Bankası için çektiği ilk reklam filmini bizlere hatırlatmaya hazırlanıyor. Servet Bey o dönemlerde çektiği kısa film ile İş Bankası'nın önde gelenlerinin dikkatini çekmiş ve ilk İş Bankası reklam filmini ekibiyle birlikte hazırlamıştır. İlk kez sinema filmi makinesi kullanılarak çekilen reklam filmi bu açıdan oldukça dikkat çekici olmuş. İşte yıllar sonra bu ilk reklam filmi Cem Yılmaz'ın yer aldığı karelerle yeniden canlandırılacak. İlk reklam filminin birebir kopyalarının elden geçirilerek hazırlandığı yeni reklam merakla bekleniyor.  


Devamı için tıklayınız ...