sa Arama Sonucu Bloglar
Geride bıraktığımız 2012 yılının istatistikleri hala tazeliğini koruyor. Özellikle reklam sektöründe nelerin başarılı olduğuna ve bu başarı elde edilirken nasıl bir yol izlendiğine kısaca göz atalım. Reklam sektörünün değişmez kurallarından biri varsa, o da: firmalar ya da şirketler için çekilen reklam filmlerinde ünlülerin rol almasıdır. Pepsi, Coca Cola, Arçelik, Bosch, Mavi Jeans, Turkcell, Vodafone, Avea, Elidor gibi marka değeri taşıyan şirketlerin reklam filmlerinde en sevdiğimiz ünlü isimlere rastlamak oldukça sık yaşanan bir durumdur. Peki, bu markaların reklam filmlerinde oynayan ünlü isimler, markaların başarısını artırabildi mi? İşte bu sorunun cevabını araştırdık. Giyim sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan Mavi Jeans, 2012 yılında ünlü manken Adriana Lima’yı kamera karşısına geçirdi. Ünlü mankeni Türkçe konuşturarak ilgi toplayan Mavi Jeans, çekilen bu reklam filmlerinden sonra markasının ününe ün kattı ve satışlarını arttırdı. Yine giyim sektöründeki isimlerden biri olan Defacto, dünyaca ünlü moda ikonu Parsi Hilton’u reklam filmlerinde oynatarak, en büyük reklam bütçesini harcadığı bir çalışmaya imza atmış oldu. Rakiplerinin bir adım önüne geçen markanın reklam filminde Paris Hilton’a, ünlü futbolcu Arda Turan eşlik etti. En avantajlı GSM operatörü seçilen Avea, yaklaşık iki yıldır reklam filmlerinde ünlü komedyen Ata Demirer’i oynatıyor. ‘Cemile Abla’ karakterine hayat veren ünlü komedyen, Avea tariflerinin tanıtılması ve daha kolay hatırlanması için iş başında. Reklam filmlerini çok sık göremediğimiz İş Bankası, 2012 yılında ünlü komedyen Cem Yılmaz ile kamera karşısına geçti. Yaptığı her iş ile gündeme oturmayı başaran Cem Yılmaz, İş Bankası’nın reklam filmiyle hem kendi adından hem de bankanın adından sıkça bahsettirdi. Mobilya sektörünün önde gelen isimlerinden Bellona, reklam filmlerinde şarkıcı Şevval Sam ile çalıştı. Rahat ve samimi tavırlarıyla, kentli kadına hitap eden şarkıcı, markanın yeni yüzü oldu. Kozmetik sektöründe ise Elidor, saçlarının güzelliği ile dikkat çeken oyuncu Meryem Uzerli’yi yeni reklam yüzü yaptı. Saç bakım serisini tanıtmak için ‘Hürrem’ karakterine can veren oyuncu Meryem Uzerli ile ekranlara gelen Elidor reklamları, saç bakım serilerinin bilinirliğini daha da artırdı. Kadınların hayranlıkla izlediği Biscolata reklamları ise yaklaşık iki yıldır ‘Biscolat erkekleri’ ile devam ediyor. Markayla özdeşleşen Biscolata erkekleri, kadınları oldukça mutlu ederken reklam filmlerinin her seferinde dikkatle izlenmesine sebep oldu. 2011 yılının son çeyreğinde televizyon ekranlarında dönmeye başlayan Biscolata reklamları, özellikle 2012 yılında en çok ses getiren reklamlardan biri oldu. 2012 yılı, her yıl olduğu gibi farklı sektörlerin reklamları ve bu reklamlar arasındaki çekişmeyle ekranlarımıza geldi. Ünlü isimlerle reklam filmlerine imza atan markalar, şüphesiz ki reklamın akılda kalmasını kolaylaştıran en önemli sebebi buldu. Sevdiğimiz ünlüleri markaların reklamlarında görmek, o markaya olan ilgimizi artırdığını düşünürsek, markaların da amacına ulaştıklarını söyleyebiliriz.
Devamı için tıklayınız ...
Son model arabalarının tanıtımını ünlü model Irina Shayk ile yapan Kia, Irina sayesinde satışlarının patladığını söyledi. 100 bin Dolar vererek Irina ile araba modellerini tanıtma kararı alan Kia, bu tanıtımların sonucunda 4,5 milyon Dolarlık gelir elde etti.
Irina'nın yaptığı tanıtımlardan sonra 9 dergi ve 54 gazetede haberlerinin çıktığını söyleyen Çelik Motor Türkiye Genel Müdürü Bora Koçak, toplamda 3 Milyon Liralık reklama karşılık gelen bir rakama ulaştıklarını söyledi. Bunun yanı sıra görsel basında çıkan haberlerinin de 8 milyon Liraya yakın olması, tanıtımın ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Ünlü model sayesinde markanın tanıtımı için hedeflenen rakamlara ulaşıldı ve markanın tanınırlığı arttı. Sosyal medyada da oldukça ses getiren Kia, Irina'ya 100 bin dolar verdi ama 4,5 milyon Dolarlık kâra geçmiş oldu.
Irina'nın yaptığı tanıtımlardan sonra 9 dergi ve 54 gazetede haberlerinin çıktığını söyleyen Çelik Motor Türkiye Genel Müdürü Bora Koçak, toplamda 3 Milyon Liralık reklama karşılık gelen bir rakama ulaştıklarını söyledi. Bunun yanı sıra görsel basında çıkan haberlerinin de 8 milyon Liraya yakın olması, tanıtımın ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Ünlü model sayesinde markanın tanıtımı için hedeflenen rakamlara ulaşıldı ve markanın tanınırlığı arttı. Sosyal medyada da oldukça ses getiren Kia, Irina'ya 100 bin dolar verdi ama 4,5 milyon Dolarlık kâra geçmiş oldu.
Devamı için tıklayınız ...
Çarşamba akşamları televizyon kanallarının çok sevilen iki dizisi arasındaki rekabetin galibi kim oldu?
Devamı için tıklayınız ...
1948'den bu yana Türkiye'de faaliyet gösteren Hürriyet Gazetesi, yeni tasarımı ile okuyucularının beğenisine sunuldu.
Devamı için tıklayınız ...
Trakya Cam Sanayi A.Ş tarafından toplumu enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirmek için hazırlanan reklam kampanyalarının reklam yüzü, “Öyle bir geçer zaman ki” dizisindeki Carolin rolüyle tanıdığımız Wilma Elles oldu.
Devamı için tıklayınız ...
Geçenlerde gördüğüm bir haberde, Tacikistan Devlet Başbakanı İmamali Rahman’ın, ülkedeki tüm şirket ve mağaza isimlerinin ‘Tacikçe’ olmasını istediğini okudum. Aynı uygulama Fransa’da da yapıldığı için hiçbir şirket ya da mağaza tabelasında farklı dilde bir yazı ile karşılaşılmadığını biliyorum. Fransızlar; dillerine sahip çıkmak ve anadilleri olan Fransızcanın, başka dillerle karışıp ortaya karma bir dil çıkmasını önlemek adına, yabancı dilde yapılan tüm reklam faaliyetlerini ve kurum, kuruluş isimlerini yasakladı. Farklı etnik kökenlere sahip dünya insanının bu tutum içine girmesi; hem kendi dilinin gelişmesine hem de kendini ifade etmeye yarayan anadilinin yozlaşmamasına neden oluyor. Tacikistan ya da Fransa bu uygulamayı yaparken, Türkiye’nin bu konuda bir çalışma yapmayışı beni düşündürüyor. Bu tarz bir çalışmaya en çok ihtiyaç duyan toplumlardan biri olan Türkiye, sadece reklam panoları veya mağaza tabelalarıyla değil, restoranlardaki yemek listelerine kadar İngilizcenin içine batmış bir memleket olma yolunda ilerliyor. Turizm açısından sıkça ziyaret edilen bir ülke olmamızın, ülkemizi ziyarete gelen turistlerle daha iyi iletişim kurabilmemizin; İngilizceyi kullanma sıklığımızla doğru bir orantı içinde olduğunu göz ardı etmiyorum fakat gittiğim her lokantada ya da spor merkezinde Türkçe kelimelerden çok İngilizce kelimelerin olduğunu görmek beni rahatsız ediyor. Bazen işin boyutu komik noktalara da varmıyor değil. Osmanlı Kültüründen bu yana gelen Türk yemeklerinin İngilizceye çevrilmeye çalışılması ve yemeğin adının tam karşılığının olmayışı, işletmeleri oldukça komik bir durumun içine düşürüyor. Evrensel dil olan İngilizceye karşı değilim hatta dünya ile ekonomik, siyasi ya da ticari faaliyetlerin her alanında kullanmak zorunda olduğumuz bir dil olduğunu da biliyorum ama gerekli olmadıkça başka dillerin Türkçe’nin önüne geçmesine karşıyım. Özellikle reklam sektörü adına yapılan çalışmalarda karşıma çıkan: “Herkes okey mi?”, “Sinirlenmeye gerek yok, relax” gibi reklam afiş metinlerinin olması, güzel Türkçemizi yozlaştırdığına ve metin yazarlarının bu yozlaşmayı hiç önemsemediğine bir işarettir. Eğer Türkiye’de bir Türk markası tanıtıyorsan, bu markanın reklam kampanyasında Türkçe’nin dışında kelimelerin geçmesi; o markanın vizyonunu yansıtmayacağı gibi tanıtımı için de yetersiz olacaktır. Bu sebeple Türkiye, tıpkı Fransa’nın yaptığı gibi yabancı kelimeler kullanmadan; tabelasını, yemek listesini ve reklamını yapmalıdır. Araya farklı dillerden kelimeler girmesi, Türkçemizin zamanla yozlaşıp kaybolmasına neden olduğu gibi tanıtılan materyalin de yeterince anlaşılamamasına sebep olur. Rusça’nın üstünlüğünden kurtulmak isteyen Tacikistan’da başlayan dil faaliyetleri; Fransızca, Almanca ve en çok da İngilizcenin sıklıkla kullanıldığı Türkiye’de de yapılmalı diye düşünüyorum. Anlatmak, tanıtmak ya da iletişime geçmek için oldukça zengin bir dile sahip olduğumuzu unutmayıp, reklam metinlerimizi ya da işletme tabelalarımızı Türkçe kelimeler kullanarak daha iyi ifade edebileceğimizi düşünüyorum. Bence bu karmaşıklığın bitmesi için yapılacak en güzel şey, yabancı dil kullanılarak yapılan tüm faaliyetlerin yasaklanması olacaktır.
Devamı için tıklayınız ...
Web siteleri, tasarım, içerik, pratiklik, fonksiyonellik, kullanıcı dostu olma gibi özelliklerin değerlendirildiği, İnteraktif Medya Ödülleri (Interactive Media Awards - IMA)'nin, 'e-ticaret alanında ‘en iyi web tasarımı' ödülüne Teknosa.com layık görüldü.
Devamı için tıklayınız ...