Amerika'nın olay kadını Paris Hilton, 3.kez İstanbul'a geldi. Reklam filmi çekimleri için İstanbul'a gelen yıldız, basın mensuplarının yoğun ilgisiyle karşılandı.
Devamı için tıklayınız ...
Dünyanın en büyük film yapım ve televizyon yayın şirketlerinden biri olan Warner Bros, sektördeki 90.yılını kutluyor.
Devamı için tıklayınız ...
Fenerbahçe Spor Klübünden ayrılmasıyle birlikte, Brezilya'daki birçok futbol takımı Alex'in transferini gerçekleştirmek için çabalıyor. Bu takımlardan en iddialısı olan Palmeiras, Alex'i bünyesine katmak için farklı bir yol izledi.
Fenerbahçe'de yıllık 2.5 milyon euro alan Alex'in fiyatı, Brezilyalı futbol takımları için oldukça fazla bir rakam. Bu yüzden Palmeiras takımı farklı bir yola başvurdu. Alex'i kadrosuna katmayı çok isteyen takım, Alex'e hem yıllık ücretini ödeyecek hem de Brezilya'da kazanılan kupa maçlarındandan da ayrı bir ücret ödeyecek. Bu maliyetli planın altından reklam yoluyla kalkmayı planlayan klüp, Alex'i reklam kampanyalarında oynatacak. Bu şekilde takımın gelirleri artacak ve Alex'e verilmesi planan yıllık ücret ödenebilecek. 35 yaşındaki ünlü futbolcu, 37 yaşında jübilesini yaparak takımdaki görevini tamamlayacak
Devamı için tıklayınız ...
Geçenlerde gördüğüm bir haberde, Tacikistan Devlet Başbakanı İmamali Rahman’ın, ülkedeki tüm şirket ve mağaza isimlerinin ‘Tacikçe’ olmasını istediğini okudum. Aynı uygulama Fransa’da da yapıldığı için hiçbir şirket ya da mağaza tabelasında farklı dilde bir yazı ile karşılaşılmadığını biliyorum. Fransızlar; dillerine sahip çıkmak ve anadilleri olan Fransızcanın, başka dillerle karışıp ortaya karma bir dil çıkmasını önlemek adına, yabancı dilde yapılan tüm reklam faaliyetlerini ve kurum, kuruluş isimlerini yasakladı. Farklı etnik kökenlere sahip dünya insanının bu tutum içine girmesi; hem kendi dilinin gelişmesine hem de kendini ifade etmeye yarayan anadilinin yozlaşmamasına neden oluyor. Tacikistan ya da Fransa bu uygulamayı yaparken, Türkiye’nin bu konuda bir çalışma yapmayışı beni düşündürüyor. Bu tarz bir çalışmaya en çok ihtiyaç duyan toplumlardan biri olan Türkiye, sadece reklam panoları veya mağaza tabelalarıyla değil, restoranlardaki yemek listelerine kadar İngilizcenin içine batmış bir memleket olma yolunda ilerliyor. Turizm açısından sıkça ziyaret edilen bir ülke olmamızın, ülkemizi ziyarete gelen turistlerle daha iyi iletişim kurabilmemizin; İngilizceyi kullanma sıklığımızla doğru bir orantı içinde olduğunu göz ardı etmiyorum fakat gittiğim her lokantada ya da spor merkezinde Türkçe kelimelerden çok İngilizce kelimelerin olduğunu görmek beni rahatsız ediyor. Bazen işin boyutu komik noktalara da varmıyor değil. Osmanlı Kültüründen bu yana gelen Türk yemeklerinin İngilizceye çevrilmeye çalışılması ve yemeğin adının tam karşılığının olmayışı, işletmeleri oldukça komik bir durumun içine düşürüyor. Evrensel dil olan İngilizceye karşı değilim hatta dünya ile ekonomik, siyasi ya da ticari faaliyetlerin her alanında kullanmak zorunda olduğumuz bir dil olduğunu da biliyorum ama gerekli olmadıkça başka dillerin Türkçe’nin önüne geçmesine karşıyım. Özellikle reklam sektörü adına yapılan çalışmalarda karşıma çıkan: “Herkes okey mi?”, “Sinirlenmeye gerek yok, relax” gibi reklam afiş metinlerinin olması, güzel Türkçemizi yozlaştırdığına ve metin yazarlarının bu yozlaşmayı hiç önemsemediğine bir işarettir. Eğer Türkiye’de bir Türk markası tanıtıyorsan, bu markanın reklam kampanyasında Türkçe’nin dışında kelimelerin geçmesi; o markanın vizyonunu yansıtmayacağı gibi tanıtımı için de yetersiz olacaktır. Bu sebeple Türkiye, tıpkı Fransa’nın yaptığı gibi yabancı kelimeler kullanmadan; tabelasını, yemek listesini ve reklamını yapmalıdır. Araya farklı dillerden kelimeler girmesi, Türkçemizin zamanla yozlaşıp kaybolmasına neden olduğu gibi tanıtılan materyalin de yeterince anlaşılamamasına sebep olur. Rusça’nın üstünlüğünden kurtulmak isteyen Tacikistan’da başlayan dil faaliyetleri; Fransızca, Almanca ve en çok da İngilizcenin sıklıkla kullanıldığı Türkiye’de de yapılmalı diye düşünüyorum. Anlatmak, tanıtmak ya da iletişime geçmek için oldukça zengin bir dile sahip olduğumuzu unutmayıp, reklam metinlerimizi ya da işletme tabelalarımızı Türkçe kelimeler kullanarak daha iyi ifade edebileceğimizi düşünüyorum. Bence bu karmaşıklığın bitmesi için yapılacak en güzel şey, yabancı dil kullanılarak yapılan tüm faaliyetlerin yasaklanması olacaktır.
Devamı için tıklayınız ...
Muhteşem Yüzyıl dizisindeki başarılı performansıyla beğeni toplayan oyuncu Burak Özçivit, son günlerde televizyon ekranlarına gelen Clear Men şampuanlarının yeni reklam yüzü olarak karşımıza çıktı.
Devamı için tıklayınız ...
Amerikan Özgürlük Koruyucuları Girişimi (AFDI) tarafından Amerika metrolarına asılan İslam karşıtı afişlere tepki gösteren yazar tutuklandı.
Devamı için tıklayınız ...
Ünlü oyuncu Tuba Büyüküstün Türkiye'de yakaladığı başarıdan sonra şimdi de Orta Doğu Ülkelerini fethediyor.
Devamı için tıklayınız ...
THY'nin reklam filmi için Türkiye'ye gelen ünlü basketbolcu Kobe Braynt ile İstanbul'da yapılan çekimler tamamlandı. NBA'in ünlü basketçisi Braynt, ünlü futbolcu Messi ile kamera karşısına geçerek, THY'nin yeni reklam filmini çekti. 3 gün içinde tamamlanan çekimlerin, fotoğraf kareleri THY tarafından basın kuruluşlarına dağıtıldı.
Devamı için tıklayınız ...
İslam dini karşıtı olarak bilinen ‘Müslümanların Masumiyeti' adlı filme Orta Doğu'dan gelen tepkiler bitmiyor. Müslümanlar tarafından yapılan tepki gösterilerinin en şiddetlisi Pakistan'dan geldi. Tepkilerini gösteri yaparak gösteren Müslümanlar, hükümetin de desteğini arkalarına aldı.
Devamı için tıklayınız ...
Rus arama motoru olarak hayatımıza giren Yandex, Türkiye'deki ilk yılı için reklam filmleri çekti. Yandex'in Türk insanına tanıtılması amacıyla çekilen reklam filmleri, Yandex adını akıllarda tutmaya yönelik çalışmalar şeklinde ilerliyor.
Devamı için tıklayınız ...