Birçok Web sitesi, reklamdan elde ettiği gelirle ayakta durur. Ancak, bütün reklam yerleştirme türleri aynı değere sahip değildir. Web sitenizde ne tür reklamlar olduğu ve bu reklamları nasıl sunduğunuz, sitenizin Google arama sonuçlarında kaçıncı sırada çıkacağını ciddi biçimde etkiler. Buna ek olarak, Google, bazı reklam taktiklerini spam grubunda veya düşük kaliteli olarak görür ve bu tarz reklamlara yer veren siteleri de cezalandırır. Bu sebeple, hangi reklam türlerinin kabul edilir olduğunu ve hangilerinin başınızı belaya sokabileceğini bilmeniz önemlidir. Uzmanlık alanı dijital reklamcılık veya internet reklamcılığı olan bir reklam ajansı, size bu konularda ayrıntılı bilgi verebilir.

1. İlk Görülen Sayfada Çok Fazla Reklam Olması

Bir web sayfasına girdiğimizde, sayfanın ekranımızda ilk gördüğümüz kısmında (above the fold) çok fazla reklam olmaması gerekiyor. Bir ziyaretçi, bir web sitesine içeriği için girer ve gördüğü ilk şeyin de içerik olmasını bekler. Açılan sayfada karşımıza çıkan ilk kısım reklamlarla doluysa ve içerik daha aşağılarda kalmışsa, o sayfa iyi tasarlanmamış demektir.

Google, derecelendirme yaparken bunu dikkate alıyor ve bir sayfaya girdiğimizde karşımıza ilk çıkan kısımda çok fazla reklam olan siteleri cezalandırıyor.

2. Tam Ekran Reklamlar (Full-screen Floating Ads veya Overlay Ads)

Bu tür reklamlar, ziyaretçinin bütün penceresini kaplar ve reklam bitmeden veya reklamı kapatma tuşu belirmeden web sitesine ait hiçbir içerik görülemez. Bu tür reklamlar, sabırsız ziyaretçilerin reklamın bitmesini veya reklamı kapatmak için "x" tuşunun belirmesini beklemeden "Geri" tuşuna tıklamasına sebep olur.

Bu, bir web sayfasının hemen çıkma oranını (bounce rate), yani siteye girer girmez siteden geri çıkan kullanıcı sayısını etkiler. Google, yüksek hemen çıkma oranına sahip bir siteyi, kötü tasarlanmış bir site olarak görür ve siteye düşük bir puan verir.

3. Başka Sayfaya Yönlendirme Yapan Tam Sayfa Reklamlar (Roadblocks veya interstitials)

Bu reklamlar, sizi girmek istediğiniz websitesinden farklı URL'ye sahip bir reklama yönlendirirken, ekranın alt kısmında da esas gitmek istediğiniz websitesi adresine tekrar tıklama imkanı sunar. Bunlar, ikinci maddede yazdığımız türdeki tam sayfa reklamlardan daha çok hemen çıkma oranına yol açar. Pek çok ziyaretçi, farklı bir URL'ye yönlendirildiklerini fark edince bir spam'e tıkladıklarını düşünür ve siteden geri çıkarlar.

Kullanıcılar, "Devam edin" ifadesini görmeden ve sayfa tam yüklenmeden önce de siteden çıkabilir. Kısaca söylemek gerekirse, ziyaretçilerle içerik arasına engeller koymak, büyük ihtimalle ceza almanıza yol açacaktır.

4. Otomatik Başlayan Sesli Veya Video Reklamlar

Kullancıların bir web sitesi ziyaret deneyimini, otomatik olarak başlayan sesli reklamlardan daha çok bozan az şey vardır. Aniden bir ses patlamasıyla karşılaşan ziyaretçi, panik içinde reklamın durdurma veya ses kapama düğmesini aramaya başlar. Ve bu düğmeleri hızlı biçimde bulamazsa (daha da kötüsü, ses kısma düğmesi hiç yoksa) pencereyi tamamen kapatmayı seçer. Tabi, beterin beteri vardır: Bazı web sitelerinde, birden fazla otomatik olarak başlayan sesli reklam vardır.

Bu reklamların yaratabileceği en kötü senaryo, bir kütüphane gibi kamusal bir alanda bu reklamlarla karşılaşmaktır. Bu durumda, ani bir ses patlaması herkesin dikkatini dağıtacaktır ve websitesi sahibi olarak sizin en çok memnun bırakmaya çalıştığınız kişi olan ziyaretçiniz, hem kızacak hem de hafiften utanacaktır. Bizden söylemesi: Bu duygular, ziyaretçinin sitenizi tekrar tekrar ziyaret etmesiyle, hele sitenizden alışveriş yapmasıyla sonuçlanma ihtimali yüksek duygular değildir.

Eğer web sitenizde sesli veya video reklam varsa, bunların üzerine tıklandığında çalışmaya başladığından emin olun. Fare imi üzerine getirildiğinde çalışan reklamlar da sakıncalıdır, çünkü bu durumda sanki web siteniz ses mayınlarıyla doludur ve kullanıcı yanlışlıkla fare imi reklamların üzerine gelmesin diye uğraşmak durumunda kalacaktır.

5. İçerik Görünümlü Reklamlar

PPC reklamlara akışı artırmak için, bazı websiteleri reklamları içerik kılıfına sokmayı deniyor. Bu alanda en çok kullanılan teknik, bir makalenin sonundaki "ilgili içerik" kısmıdır ve bu alan, benzer içerikte makalelere linkler barındırıyormuş gibi görünür.

Kullanıcıları reklama tıklamak için kandırmaya yönelik her tür yöntem, Google kurallarının ihlalidir ve websitesinin ceza almasına sebep olur.

6. İçeriği Parçalara Bölen Çok Sayıda Reklam

Bazı web siteleri, reklamların etkisini artırmak için, reklamları sayfanın alt veya yan kısmı yerine içeriğin hemen yanına yerleştirirler. Sayfada birden fazla reklam varsa, ortaya reklam-içerik-reklam-içerik-reklam-içerik şeklinde bir görüntü çıkar.

Bu çeşit bir sayfa görünümü, Google'ın kalite rehberine göre kötü tasarımlı bir web sayfasına aittir. Çünkü tasarım, içerik akışını kesintiye uğratmaktadır. İçeriğin belirli bir kısmına reklam koymak istiyorsanız, bu sayı sayfa başı yalnızca bir reklam olmalı.

7. İçeriği Çok Sayıda Sayfaya Bölmek

İçeriği okunmaz hale getirmeden çok sayıda reklamın bir sayfada bulunamayacağını anlayan website tasarımcıları, bu sorunu şöyle çözmeye başladı: İçeriği bin parçaya bölüp, her bir cümleyi veya paragrafı görmek için ziyaretçinin bir sonraki sayfa numarasına tıklamasını isteyerek. Böylece her bir sayfada farklı bir reklam olabilir. Bunu yaptığınızda, bir reklam okyanusunda kaybolmuş içerik parçacıkları ortaya çıkacaktır.

Bu yöntem, sadece ziyaretçilerin tepesini attırmakla kalmaz ve Google'ın içerik kurallarını da ihlal eder. Bu uygulama söz konusu olduğunda Google, ayrıntılı bir yazı değil, içeriği çok zayıf 30 sayfa görür ve bunların hiçbirine yüksek puan vermez. İçeriği sayfalandırma yoluna gidecekseniz, 3 sayfayı kesinlikle geçmemelisiniz ve her bir sayfanın içeriğini de, Google'ın kaliteli ve bilgi verici olarak görmesini sağlayacak şekilde hazırlamalısınız.  

 

Arşiv

Etiketler