Dinlenirlik. Bunu duymuş muydunuz? Google, 2015 yılında video reklamlarının dinlenip dinlenmediğini raporlayacak.

Dinlenirlik konusu, Google Display Network, DoubleClick ve YouTube dahil olmak üzere Google'ın bütün reklam platformlarındaki görünürlük oranını raporlamak istediğini anlatan hacimli bir bültenin sonlarına doğru sıkışmış bir dipnot gibi dursa da, bu göründüğünden daha önemli bir konu.

Günümüzde video reklamlar, reklam dünyasını silip süpürüyor. YouTube'un büyüme oranı, Google'ın Video ve Display Reklamlar Departmanı Müdür Yardımcısı Neal Mohan tarafından "baş döndürücü" olarak tanımlandı ve "bu sene, geçtiğimiz 5 yıl içinde en büyük 3 network'e yüklenenden daha fazla video içeriği internete yüklenecek."

Reklam görünürlüğü konusundaki tartışmalar devam ediyor ve çok sayıda büyük marka ve ajans İnternet Reklamcılığı Bürosu'nun (ABD) mevcut strandartlarından duyduğu memnuniyetsizliği sıkça dile getiriyor. Ancak, atlanan bir konu var: Dinlenirlik olmayan bir görünürlük, kulağa çok da anlamlı gelmiyor.

Integral Ad Science Ürün Yönetimi Müdürü David Hahn, bu durumu şöyle açıklıyor: "Bir video reklamın görünür olması için bazı kriterlere uyması gerekir. Dinlenirlik, bir reklamın otomatik olarak mı yoksa Başlat işaretine tıklanarak mı başladığı, video reklamın ne kadarının ne kadar süre izlendiği gibi. Bunların hepsi birbirini tamamlayan veriler. Video dinlenirliği ve görünürlüğü aslında aynı tartışmanın içinde yer alıyor, tıpkı görünürlük ve sahte reklamların (fraud ad) şu an aynı tartışmanın içinde yer alması gibi."

Ve bu tartışmalar da yavaş yavaş kalite üzerine bir diyaloğa dönüşüyor.

DoubleVerify İşlem Müdürü Matt McLaughlin'e göre, "İnternet üzerindeki videoların dinlenirliği, bir reklamcının satın aldığı görüntülenmenin toplam kalitesini anlamak için temel bir ölçüm birimidir. Çalıştığımız bazı ajanslar, sözleşmelere dinlenirliği de ekliyor. Bu henüz bir referans haline gelmedi, ancak reklamcılar zaten dinlenirliği önemli bir bileşen olarak görüyor."

Tabi bu konuda teknik zorluklar da var. Mesela, hem videoda hem de kullandığımız cihazlarda ses ayarı var ve cihazın kendisindeki ses ayarının kısık veya kapalı olup olmadığını tespit edebilmek son derece zor. Ya da kullanıcının kulaklığının kulağında mı veya o an klavyenin yanında mı durduğunu bilmek de imkansız. Ama bu durum televizyon dünyasında da geçerli, çünkü pek çok insan bir televizyon programındaki reklam arasını ihtiyaç molası olarak görüyor.

Hahn, "Kontrol edip ölçebileceğimiz ve kontrol edemeyip ölçemeyeceğimiz şeyler var. Ancak kanaatimce, Medya Derecelendirme Konseyi (ABD) nihayetinde bir reklamın izlenmiş sayılması için sesinin açık olması gerektiği yönünde karar verecek ve biz de bunu destekliyoruz. Görünürlük ve sahte reklam konularına bakın. Bir reklam bir bot'a görünecek şekilde internete yüklenmişse, bu görünmüş bir reklam mıdır? Tabi ki hayır. Görünürlük ve dinlenirlik konuları da tıpkı bunun gibi birbirinden ayrılmaz biçimde düşünülecek." diyerek devam ediyor.

McLaughlin, "Reklamcılar gittikçe daha çok videolara para harcıyor ve doğal olarak da video'yla ilgili kriterler arıyor." diye de ekliyor.

Hahn'a göreyse, "Google, YouTube'un değerini artırmanın ve reklamcılara da bu değeri anlatmanın yollarını arıyor. Bu yüzden de ses, önümüze gittikçe daha önemli hale gelen bir bileşen olarak çıkıyor."

Arşiv

Etiketler