3 milyar liralık reklam bütçesinin şaibeyle dağıtılması iddiası, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü. Reytingler üzerinde yapılan bu şaibeyi ortaya çıkarmak için düzenlenen operasyonda, gözaltına alınan Selçuk Çobanoğlu, elindeki listeleri Hilmi Berköz'den aldığını iddia etti. “bizi aradı ve para karşılığı şu programları izlememizi istedi" diyen Çobanoğlu, Berköz'ü suçladı.

Şaibeli sisteme göre, 30 kişinin programı izlemesiyle oluşan reyting sıralaması, programı zirveye çıkartarak, reklam payının en çoğunu almasını sağlıyor. 2500 kişilik listenin sadece 700'ünün aktif olarak kullanıldığı sistem sayesinde, bir dakikanın altında izlenen programların biriktirildiği ve başka programlara aktarıldığı da iddialar arasında. Programların arasında verilen reklamlarda reyting düşmesi gerekirken, yükselmeye başlıyor, bu durum reklam bütçesinden haksız kazanç elde etmeye yarıyor.

Ünlü isimlerin konuyla ilgili açıklamaları ise şu şekilde:

Birol Güven: Reklamveren, reklam verdiği programları izlese, o programa reklam vermez zaten. Önemli olan reyting değil ‘hissedilen reyting'tir. Yani TV ürünlerinin, şovların, dizilerin toplum üzerindeki etkisi. Türkiye'de reklam kararı verenler sadece yabancı dizileri izliyor. Türk programlarını sabah gelen reyting verileri üzerinden değerlendiriyorlar.

Acun Ilıcalı: Reytingde bir usulsüzlük varsa, bunun banka soymaktan farkı yok. Eğer bir sahtekarlık yapılmışsa, bizim emeğimiz de çalınmış demektir. Polis, ortada hiçbir şey yokken, bilgi ve belge olmadan bu tarz bir operasyon yapmaz. Polisin görevi bir şekilde bizim mağduriyetimizi engellemek. O yüzden operasyonları sonuna kadar destekliyorum. Mutlaka kanun dışı olan her şey cezalandırılmalı.

FARUK TURGUT (GOLD FiLM): Evlerin, ofislerin aranması hoş değil. Ağırlıklı olarak iki kanal baz alınıyor, onların üstüne gidiliyor. Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de çürük elmalar olabilir. Belli yerlere gelemeyenlerin iftira atarak bir yere gelmeye çalışmaları hoş değil. Beş dizi ile başladım dört dizim reyting almadı gitti, kimseye bir şey demedim. Dizileri hedefe koymak insaflı değil. Şaibeli durumlar var ama genelleme yapmak, hedefe koymak, bütün diziciler şikeci demek hoş değil. Bunu yapanlarda da zaten küçük ölçekli şirketlerin adı geçiyor. O yüzden büyük şirketleri karalamak doğru değil. Sonuçta her şey ortaya çıkacak. Bu süreci çok olumlu buluyorum.  

Arşiv

Etiketler