Dijital çağın en çok tercih edilen mecrası sosyal ağlar, her geçen gün artan kullanıcı sayısıyla gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. 2011 yılının rakamlarına göre; Facebook ve Twitter'ın toplam kullanıcı sayısı 1 milyara ulaşmış. İnsanlar arasındaki en hızlı iletişim yöntemi olan sosyal ağlar, en büyük yasakların bile engellenemediği bir güce dönüşüyor. Geçenlerde okuduğum bir habere göre; arama motoru devi Google, artık aramalardaki önceliğini sosyal ağlarda en çok paylaşılan (beğenilen) materyallere göre düzenleyeceğini açıklamış. Bu olaydan da anlaşılabileceği gibi, sosyal medya artık o kadar çok hayatımızın içindeki, neredeyse tüm faaliyetlerimizi sosyal ağlara endeksleyerek yapacağız. Arama motoru devi Google bile, sistemini sosyal medyaya odaklı olarak değiştiriyorsa, demek ki bu mecra gerçekten durdurulamayacak bir güce sahip olmaya başlamış. Geleneksel medyaya oranla, faydaları saymakla bitmeyen dijital medya; tüm yasakların bile rahatça sergilendiği, yerine göre bizi bilinçlendiren, yerine göre de doğruya en hızlı şekilde ulaştıran sistem olması açısından 'durdurulamayan güç' lakabını hakediyor. Tüm aktivite ve etkinlik haberlerini, son dakika haberlerini, geleneksel medyada yasaklı olan ürünlerin kampanyalarını rahatlıkla görebildiğimiz sosyal ağlar, bizi her bilgiye kolayca ulaştırdığı için her geçen gün kullanıcı sayısını da arttırıyor. 'Durdurulamayan' oluşunun bir diğer sebebi de; yasaklı olan tüm video, resim ve yazı gibi materyallerin engellenemeyişidir. Yasak olan şey, her zaman ilgi çektiğinden ve bu yasaklara sosyal ağlarda kolayca ulaşılabildiğinden; bu durum kullanıcıların dikkatini çekmekte. Geleneksel medyada yer almayan içki ve sigara gibi maddelerin tüm reklamları ve kampanyaları, Televizyonda ya da radyoda her an duyamadığımız farklı sesleri ayağımıza kadar getiren dijital medya, tüm bu avantajları ile durdurulamayan bir yola çoktan girmiş gözüküyor.