Günümüzde, reklamın kendine özgü bir estetik anlayışı ve standardı vardır. Zaten pek çok araştırmacı ve yazarın, reklamı eleştirdiği noktalardan biri de budur. Reklam kendi estetik anlayışını savunurken, tüketici kitlelerine, kendi standartlarını kabul ettirmeye çalışırken aslında, güzel ve doğru olan estetik anlayışının ve standartların yok olmasını sağlamaktadır. Tüketicileri, firmaların ürün ve hizmetlerine doğru yönlendirirken, toplumun olması gereken estetik kaygılarını, yaşamda, aslında daha iyi olan standartlarını yavaş yavaş, anlaşılmayacak bir şekilde ve gittikçe daha fazla değişime uğratmaktadır. Başka bir şey haline gelmesine neden olmaktadır. Reklamcıların kimi zaman eleştirdikleri ve onların reklamı tasarlamasını zorlaştıran etkenin, tüketici özelliklerinden en önemli olanının, tüketicilerin gün geçtikçe değişen istekleri, arzuları, yaşamsal beklentileri, özlemleri olduğunu söylemektedirler. Fakat aslında, tüketicilerin bu durmadan değişen yapısını oluşturan da reklamlardır.
Kitlelerin beklentilerini değiştiren, onların kendi istediklerini istemelerini sağlayan, beğenilerini değiştirip kendi amaçladıklarına bu şekilde ulaşan reklam, tüketicilerin istemelerini sağlayıp, isteklerine ulaştıklarında da, başka bir şey istemelerini sağlamaktadır. Yani gittikçe tatminsiz, ne istediğini tam olarak bilmeyen, durmadan tüketen kitleleri oluşturmaktadırlar. Tüketicilerin gün geçtikçe değişen beklentilere ve isteklere sahip olmalarını sağlayan, tek başına kaliteli reklam veya esaslara uygun olarak yapılan reklam değildir. Özellikle kalitesiz reklamlar bunu yapmaktadır. Toplumun geleneklerine uygun olmayan unsurları, toplumun estetik anlayışını, toplumun iyi bildiği yaşam standartlarını değil de popüler olanları desteklemesi, onların buna inanmalarını sağlaması, asıl önemli etkendir. Reklamlar, firmaların amaçlarına ulaşmasını sağlayabilmek için bazen, ilettikleri mesajlarının nelere mal olduğunu, ileri de kendi reklam mecralarının da başına, nelerin geleceğini beklemeksizin, tasarım yapmaktadırlar.
Burada reklamcıların önem verdikleri asıl konu, reklam verenin amaçlarına ulaştırılmasıdır. Fakat bunu yaparken, toplumun hangi yapısını sarsmaya başladıklarını hesaplayamamaktadırlar. Yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi, aslında reklamın bu gidişi, kendi işini de gittikçe zor bir hale getirmektedir. Gittikçe daha fazla yaratıcı olmaları gerekecektir ve bu yaratıcılık ihtiyacının bir sonu olmayacaktır. Çünkü toplumu veya hedef kitleleri bir amaçtan öbürüne sürüklemekte ve her biri için, yeniden ve yeniden istemelerini sağlamaktadırlar. Tüketiciler gittikçe ne istediklerini, neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünmeden, popüler olanı istemeye başlamaktadır. Günümüzde bile pek çok kesim, popüler olanın içi boş olduğu düşünmekte ve bu kesimler gittikçe artmaktadır. Bir süre sonra popüler olan istenmeyebilecektir. Tüketicilerin geride bırakmış olduğu anlayışlara geri dönmeleri de, reklamın şu an başarmış olduğu değişimin yönünden çok daha zor hale gelecektir. Üstelik günümüzde reklam mecraları da, birbirinden farklı olarak artmakta ve çeşitlenerek insanı daha çok etkilemeye başlamaktadır.