Reklamcılık sektörünün, insanın düşüncelerinin nasıl şekillendiğini veya ortaya çıktığını anlamaya ve buna yönelik unsurların ortaya çıkarılması için araştırma yapan, teori üreten psikoloji ile yakın ilişkileri vardır. Reklamın bütün mecralara yönelik tasarımlarında kullanılan, oldukça önemli unsurlardan biridir psikoloji. 1994 tarihinde, Mattelart'a göre, Sigmund Freud'tan önce insanların davranışları içgüdülerle açıklanmaya çalışılmaktaydı. Buna göre insanlar marka kavramına yönelik önerilere açıklık, taklit ve sempati unsurlarını içgüdüsel olarak yapmaktaydı. 1920 yıllarında, bu değerlendirmeler davranışçılığın öne çıkmasıyla uyarıcı-tepki ya da etki-tepki teorisi ile farklılık göstermiş, sebep-sonuç ilişkisini ortaya çıkarmıştır. Buna göre çözümlemeler, tüketici-mesaj arasında olan ilişki, tepkinin kaydı ve hatırlanma durumuna dönüşmüştür. Bunların ortaya çıkarılmasıyla, araştırmalar daha ayrıntılı olarak sürdürülmüştür.
Yirminci yüzyılın başlarında, Nortwestern üniversitesinde, reklam psikolojisi üzerine araştırmalar başlamıştır. Bu yıllarda araştırmacıların yaptığı çalışmalar, kitap haline getirilerek yayınlanmıştır. Dönemin, reklamla ilgili araştırmaları ve yazarları kısaca şöyledir. 1908 yılında, Walter Dill Scott reklamda ve satıcılıkta psikolojinin kullanılması konularını işledi. Gene 1908 yılında Harry Dwight, reklamcılıkta araştırmanın önemini anlattı. Arcibald Crossley, 1919 yılında, bugün reklam araştırmalarında kullanılan ilk anketlerin kullanılmasını sağlamıştır. (Mayer, 2004). Albert Lasker reklamın ikna edici unsuru üzerinde durmuştur. Claude Hopkins reklamın ikna edici unsuru üzerine araştırma yapmaya başlamış ve bu araştırmaları 1923 yılında yayın haline getirtmiştir. (Arens, 1996) bütün bu araştırmalar, reklam ve insan ilişkisinin ayrıntılarını gözler önüne sermeye başlamıştır. bu araştırmalar bir taraftan sürdürülürken, reklam sektörü öne çıkan verilerden yararlanmayı da ihmal etmemiştir.
Motivasyon araştırmalarını başlatan Ernst Dichter, otuzlu yıllarda, reklamlarda bilinçaltı konularından söz eden, psiko-analitik yöntemlerini uygulayanların da başında gelmektedir. Dichter, büyük bir Amerikan arabasının satışı için, tüketicilerin dikkatini küçük bir arabayla çekmek gerektiğini söylemiştir. (Mattelard, 1994). A.C.Nielsen, Arcibald Crossley, George Gallup, Daniel Starch gibi firma sahipleri, ilk araştırma firmalarını kuranlardır. Bunlar, reklam araştırmalarının bilimsel metotlarla yapılmasını sağlayan ilk taşları olmuşlardır. Bu firmalar, insanların markaları neden aldıklarını, ürün ve hizmet satışlarının arttığı dönemin özelliklerini, tüketicilerin bu dönemde satın alma davranışlarını tetikleyen nedenler üzerinde durmuşlardır. Bunların üzerinde de, bu verilerin kullanılmasını sağlayarak reklam stratejileri yapmışlardır. (Dalkıran, 1995) Yukarıdaki veriler, araştırmalar, araştırmacılar artarak ve gelişimlerini sürdürerek devam etmişlerdir. Buldukları her ayrıntı, her veri reklam sektörünün tasarımlarında kullanılmış ve reklamın etki gücünü arttırmıştır.