İngiliz reklam yazarı Brian Eden, Tumblr sayfasında "Bize Hikayeni Anlat" adlı bir blog açmış ve Twitter üzerinden markaların her tür ürünü için "Bize Hikayeni Anlat" teklifi sunmasıyla dalga geçiyor. Eden, blogunda insanların son derece sıradan deneyimleri hakkında ne hikayesi olabileceğini sorguluyor ve kullanıcılarla sosyal medyada etkileşime girmek uğruna bu fikrin suyunu çıkaran firmaları ve kampanyaları eleştiriyor.
Eden'ın aklına fikir, içtiği bir kutu meşrubat üzerinde "Bize Hikayeni Anlat" yazısını görünce gelmiş. "Acaba ne tür bir hikaye arıyorlar? Bir meşrubat hikayesi mi yoksa hayat hikayemi mi? Bir reklam yazarı olarak, bu trendle çok sık karşılaşmaya başladım ve bu fikrin artık biraz saçma hale geldiğini fark ettim. Bütün markalar, ürünleriyle ilgili hikayeler duymak istiyor ama benim bu meşrubatla ilgili hiçbir hikayem yok. İçeceği aldım ve içtim. Hikayem bu." diyen Eden, markaların, kendilerine uygun olup olmadığını sorgulamadan bu ve benzeri teknikleri kullanmalarını yanlış bulduğunu da ekliyor. Bu tekniğin seyahat firmaları veya siteleri gibi bazı sektörler için son derece yararlı olduğunu, ama bir burun spreyi veya dezenfektan mendil üreticisinin bunu yaparak gerçekten neyi hedeflediğini anlayamadığını söylüyor.
Eden, bu taktiğe karşı olmadığını ama tüketicilerin ürünle ilgili bir şeyler söylemesini teşvik etmek için sorulan sorularda çeşitli sınırlandırmalar ve yönlendirmeler olması, o ürüne özel yaratıcı bir "Hikayeni anlat" teşviki bulunması gerektiğini söylüyor. Böylece, o ürünle ilgilenen kişilerin hem anlatmak hem de okumak isteyeceği içerikler ortaya çıkabilir.