Her toplumun kendine özgü, geçmişten günümüze getirdiği, gelenek, görenek, ahlaki değerleri, insanlara ve toplumlara bakış açısı v.b. süre giden değerleri bulunmaktadır. Bu genel özellikler dâhilinde her toplumun kendine özgü; beğenileri, algılarının yanında davranış kalıpları, giyim tarzları, yemek tarzları, eğlence tarzları v.b. özellikleri vardır. Bunların hepsi toplumdan topluma farklılık göstermektedir. Bütün bunlar ekonomik yapılanmalarının da birbirinden farklı olmasını beraberinde getirmektedir. Bilindiği gibi reklam tasarımları belirli araştırmalarla işe başlamaktadır. Bu noktada reklamcıların çalışma yapacakları toplumun yapısını çok iyi tanıyor olmaları gerekmektedir. Verecekleri mesajların algılanabilmesi, kendine yer bulabilmesi, tepki toplamaması için bu yapıyı en ince ayrıntılarına kadar araştırıp, buldukları tüm özellikleri göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Her ne kadar pazarlama teknikleri dünya çapında benzer olsa da, ince ayrıntı gibi görünen pek çok öğe yapılan işin negatif sonuçlanmasına yol açabilir. Marka ve tanıtım ajansları, Pazar oluşturmak istedikleri veya pazarlarında satışlarını arttırmak istedikleri toplumun yapısına göre reklam mesajlarını tasarlamak zorundadır. Örneğin; dünya çapında markalaşmış firmaların, günümüzde daha bölgesel veya yerel çalışmaya başlamaları düşündürücüdür. Bu durum geçmiş deneyimlerinde, farklı özelliklere sahip toplum pazarlarında, araştırma veya deneyimlerle tespit ettikleri, toplumların kültürel yapısının hesaba katılması en güçlü ihtimallerden biridir. Bu yüzden her toplum yapısına göre çalışmalarını yapmaya başlamış olmaları muhtemeldir. Her toplum alıştığı, bildiği, beğenilerine hitap eden, yaşamlarını, kendi kültürel yapısı içerisinde, kolaylaştıracak ürün ve hizmetleri kullanırken daha rahat hareket eder. Ürün ve hizmetler pazarda kendilerine daha kolay yer bulur, sürekliliği sağlarlar. Her toplumsal yapının kabul sınırlarında olan, ürün ve hizmetlerin içerdiği özellikler çok az farklılık gösterebilirler. Reklam firmaları zaten bu özelliği, toplum yapısını yavaş yavaş değişime hazırlayarak, ürüne Pazar oluşturmak için kullanmaktadır. Kısaca reklam tasarlanırken, hangi toplum yapısına hitap edecekse, ilgili kültürün özelliklerini kullanmalıdır. Geliştirici göndermeleri, onları tepkisine yol açarak değil, tam tersine onların dikkatlerini beğeni ile çekebilecek, çarpıcılıkta hazırlamak ve sunmak durumdadır. Toplumların kültürel yapısı hesaba katılmadan tasarlanan çalışma başarısızlığa mahkûmdur. Firma veya markaların hem prestij kaybına yol açar hem de pazarda yer bulmasına engel olur.

Arşiv

Etiketler