Reklam ajansları, firmalar ve hedef kitleleri arasında iletişimi sağlayan çok önemli unsurlardan biridir. Firmalar, bu tip ajanslar aracılığıyla topluma çeşitli faydalar sunar. Pazarlama iletişiminin bir öğesi olan tasarımda, yapıldığı ülke kültürünün, genel ahlak kurallarının yapısına doğrudan hitap ettiği için, genel ahlak kurallarını, kültürünü olumsuz yönde etkileyecek ayıkırı ifadeler, sözel, görsel, algısal veriler içermemelidir. Genel ahlak kuralları, toplumun yaşam biçimini yansıtan temel davranışları olarak değerlendirilmektedir. Tanıtımın doğrudan ahlak yapısına zarar verebileceği ve iş hayatına, Pazarın canlılığına kötü etki yapabileceğinden ötürü, olmaması gerekenlerin ajanslar, firmalar tarafından anlaşılması ve dikkat edilmesi gereken önemli konulardır. Reklam, tüketicilerin güvenini, bilgi ve deneyimlerini kötüye kullanıp istismar etmemelidir. Sektörde yanıltıcı en ufak bir veri, tüketicilerin her zaman akıllarında kalmasına ve ilgili firmaya güvenlerinin sarsılmasına neden olur. Gerekli bilgiler, tüketicilerin alım durumunu olumlu yönde etkileyebilecek süre ve biçimde kullanılmalıdır. Verilen alt yazılar; okunabilir, anlaşılabilir büyüklük ve hız ile verilmelidir. Tüketicilerin algılarını yanıltabilecek hız, görüntü, algı kullanılmamalıdır. Reklam, ırk, ulusal köken, din, yaş, cinsiyet, özürlü, cinsel tercihler ile ilgili ayrımcılık yapmamalıdır. Bu durum toplumun yapısını değiştirmekte olup, toplum içerisinde ayrımcılığın yapılmasına neden olmaktadır. İnsan onuruna saygıyı prensip edinmelidir. Geçerli bir neden yokken, insanları derinden etkileyebilecek; hem sosyal ilişkilerini hem de ruhsal yapısını bozan nitelikte olan korku, acı, talihsizlik konularını malzeme etmemelidir. Aslında buralarda saydığımız, genel ahlak yapısını bozar nitelikte olan her şey, firmaları ve ajansları da olumsuz yönde etkilemektedir. İnsanların reklama ve yapımcılarına olan güveni sarsılmaktadır. Gerektiği şekilde alım yapmamalarını sağlayan bu etkenler firmaların hedefledikleri noktalara gelememelerine neden olmaktadır. Tüketicilerin eksik bilgi almaları anlam karışıklığına neden olduğundan yeterli bilgi verilmelidir. Olmayan veya abartılı iddiaların ileri sürülmesi, onları yanıltmaktadır. Yukarıda saydığımız bütün bu özellikler nerelerde yapılabilmektedir; Örneğin; ürünün bileşiminde bulunan maddeler, üretim tarihi, yöntemi, verimi, miktarı, coğrafi kökeni, etkileri gibi konularda yanıltmalar yapılabilmektedir. Teslimat, değiş-tokuş, servis koşullarında da yanıltıcı yöntemler kullanılmaktadır. Reklamlarda kullanılan bu ve buna benzer daha pek çok konuda, toplumu yanlış bilgilendirip yanlış yönlendirmeler yapılabilmektedir. Bu ise hem toplum yapısını, hem pazarın canlılığını, hem de pazarda faaliyet gösteren firma, kurum ve kuruluşların markalaşma ve büyüme süreçlerine zarar vermektedir.