Günümüzde reklam sektörü, toplumların ekonomik sistemlerinin gelişimiyle beraber inanılmaz hız kazandı. İnsanları firmaların ürün ve hizmetlerine yöneltmek adına veya firmaların benzer ürün veya hizmetlerle ilgili rekabet ortamlarında, Her geçen gün, yeni reklam mecraları, yeni sunum biçimleri, insanlara ulaşmak için insanın aklına gelmeyen binlerce yolu kullanmaktadırlar. Toplumsal kültürlerin her alanında, kültürün bir öğesi olarak tanımlanan fıkralar, hem eleştiri niteliğinde hem de sadece güldürü olarak zaten bulunmaktadır. Gündelik yaşamın hengâmelerinde, insanların gülümsemesini sağlayan, yaşamın zorluklarını az da olsa unutturan, çekilir kılan fıkralar olur da, insanların yaşamlarına bu derece giren reklam sektöründe fıkralar olmaz mı? Elbette ki var. Oldukça fazla miktarda bulunmaktadır. Hem reklam tasarımlarının işledikleri temalarıyla ilgili, hem de reklamcıların faaliyetleriyle, düşünme biçimiyle ilgili kimi eleştiri, kimi sadece güldürü, kimi yapıcı pek çok çeşidi üretilmiştir. İşte onlardan birkaç örnek • Bir Art Director, puanlı newresim takımı için reklam tasarlayacakmış, reklam veren firmanın, kullanılmasını istediği puanlı takım görselini, Photoshopta açıp, tüm puanlarını silmiş. Sonra arkasına yaslanıp, bir gözü ekranda; “böyle daha güzel olmadı mı?” diye sormuş. • Bir reklam yazarı, bir sanat yönetmeni ve bir müşteri temsilcisi kendileri için önemli bir sunum yapmak üzere ajanstan çıkarlar. Müşteri temsilcisi yoldan geçen bir taksiyi çağırmış. Kendisi binmiş önce, onun arkasından reklam yazarı binmiş, sanat yönetmeni tam binecekken ayağına bir şey takılmış. Bir şarap şişesi, mantarını açar açmaz içinden cin çıkmış. “hepinizin tek dilek hakkı var, dileyin benden ne dilerseniz” demiş. Sanat yönetmeni, “kanarya adalarına gitmek istiyorum, resim yapmak ve kızlarla takılmak istiyorum” demiş. Puff! Yok olmuş. Reklam yazarı; “hawaii’de kumsalda roman yazmak istiyorum” demiş. Puff! Yok olmuş. Sıra müşteri temsilcisine gelmiş. “sunuma geç kalıyoruz, çabuk o iki arkadaşımı getir” demiş. Kimi fıkralar, reklamcıların düşünme şekline, yaratıcılıklarına hitap eder, kimi fıkra, yapılan etkinlerin uygulanma biçimine, kimi fıkra ise, verilmek istenen düşüncelere hitap ederek, aynı reklam gibi kendisi de bu alanda yapılan faaliyetlerin biçimine ve kişilere mesaj iletir. • Bir gün bir reklam yazarı, Cannes’da ödül almış bir reklam çalışmalarına bakıyormuş. Almanya’dan katılan bir diş macunu reklamını incelerken, kendi kendine konuşmaya başlamış; “bunu aceleye getirmişler herhalde” dedikten sonra, dikkati dağılmış, yanındakilere dönüp sormuş; “hey Kleinzeit, gördün mü bu reklamı?” demiş.

Arşiv

Etiketler