Hedef kitleniz ister küçük isterse geniş bir grup olsun, unutmayın ki o grubun dikkatini çekmek isteyen birçok rakibiniz var. Birçok firma benzer sloganlar veya teklifler sunuyor ve bir süre sonra hangi reklamın kime ait olduğunu karıştırıyoruz. Çekici bir garanti kapsamı veya o sihirli "Ücretsiz!" kelimesi bile potansiyel müşterileri etkileyemeyebiliyor. Bir reklamın görsel yönü, reklamın ne kadar etkili olacağını doğrudan etkiler ve içeriğinizi nasıl sunacağınız da firmanız ve müşterilere sunduğunuz ürün veya teklifin ne kadar eşsiz olduğunu belirler. Eğer reklam içeriğiniz birbirine benzer sloganların üzerinde biraz oynanmış haliyse, firmanız kimsenin kafasında eşsiz bir yere sahip olarak canlanmaz. Herkesin kanıksadığı bir ifade, görsel malzeme veya slogan insanları duygusal olarak etkilemez veya görür görmez tepki vermelerini sağlamaz. Resmi yönetmeliklere benzeyen bir dille ulaşmak istediğiniz kitlenin harekete geçmesini beklemek size sadece vakit kaybettirir. Yüzlerce kelime oyunu ve vaadin arasından reklamınızın dikkat çekmesini sağlayacak bazı önerilerimiz şunlar: 1. Fazla Teknik Bir İçerik Hazırlamayın: Reklam Ajansları ve yazarlarının yaptığı en ciddi hatalardan biri, zaten vakti kısıtlı olan meşgul tüketicileri teknik bilgiye boğmaktır. Bununla birlikte, bu özellik zaman zaman etkili sayılmaktadır çünkü insanlara, firmanın konusunda uzman ve bilgili olduğunu "kanıtlayan" bir hava yaratmaktadır. Ama çok fazla veri, insanların ana mesajı gözden kaçırmasına sebep olur. Mesela Apple'ın ürün tanıtımları piksel ve işlemciler hakkında dünya kadar bilgi verebilir. Ancak nihayetinde, alıcı ürünle ne yapabileceğine bakar: Fotoğraf manipüle etmek, şarkı kaydetmek veya şarjın uzun ömürlü olması gibi. 2. Yine de İşinizi Bildiğinizi Gösterin: Teknik bilgiden tamamen uzak durmaya çalışırsanız, bu sefer de içeriğiniz belirsiz görünebilir. "Dünyanın En İyi Aracı" gibi genel bir ifade, araba almak isteyen bir kişiyi o arabayı almaya karar verdirecek bir ifade değildir. Ama aracınızın somut özelliklerini ana hatlarıyla belirtirseniz, müşteriniz araba hakkında daha fazla araştırma yapma isteği duyabilir. 3. Kuralları Eğip Bükebilirsiniz: Net ve anlaşılır biçimde iletişim kurmanın elbette belirli kuralları vardır, ancak dil, sanatçılar ve reklamcıların kendini ifade etmek için değiştirebildiği ve geliştirebildiği bir araçtır. İnsanların diline dolanacak veya dikkatlerini çekecek bir slogan için dilbilgisi veya imla kurallarını rafa kaldırmaktan çekinmeyin. Ama tabi bunu yaparken biraz incelik de gereklidir ve insanlarda "dil kullanmayı bile bilmeyen firma" izlenimi bırakmamanız gerekir. 4. Ürün veya Hizmetlerinizle Reklamlarınızdaki Üslup Paralel Olsun: Bazı firmalar, reklamlarında resmi ve zarif bir dil kullanarak başarılı olur. Ancak tüketicilerin çoğu yetkinlikle çarpıcılığı birleştirebilen reklamları çekici bulur. Gündelik ve zarif bir üslubun mu yoksa samimi ve bilgilendirici bir üslubun mu size daha çok uyduğunu belirlemek için ufak deneyler yapın. Bir kez karar verdikten sonraysa, bütün mecralardaki reklamlarınızda aynı üslubu kullanın. 5. Kendi Dilinizi Oluşturun Reklamlar, tüketicilerin dünyasına bir firmadan ve o firmanın ürünlerinden daha fazlasını yerleştirebilir. Tüketicilerin, iş dünyasının bir parçası olmasını sağlayabilir. Firmanıza özgü ve kendi içinde tutarlı bir dil geliştirerek, tüketicilerin bir ürününüzü ve hizmetinizi satın alıp hayatlarına devam etmelerinden daha fazlasını elde edebilirsiniz. Mesela tekstil ürünlerinde, small, medium ve large yerine "Bunu Sevdim", "Buna Bayıldım" ve "Bunu Almazsam Ölürüm" gibi ifadeler kullanan firma eşsiz bir şey yapmıştır. Yaratıcı terimler üretmek, firmanızın güçlü bir kimlik duygusu olduğunu gösterir ve müşterilerinize de bu duyguyu aktarır.  

Arşiv

Etiketler