İyi bir reklamcı olmak ve kaliteli bir reklam ajansında çalışmak istiyorsanız, işini severek yapmak ve yaratıcı olmak konularını ciddiye almanız gerekiyor. Çünkü reklam ajansları, yeni personel işe alacakları zaman işini tutkuyla yapan ve yaratıcı kişileri tercih ediyor. İşini severek ve tutkuyla yapan personel, daha enerjik ve yenilikçi oluyor. Bunların yanında, sorunlarla karşılaşıldığında bunları çözebileceğine inanmaya daha eğilimli oluyor. Bu da kaçınılmaz olarak, o reklam ajansının yüksek enerji, yenilikçi fikirler ve çok iyi işlerle dolmasına yol açıyor. Reklamcılık konusunda tutkulu bir personeli işe almak, bir kazan-kazan durumudur: Hem personel hevesli olduğu için kendini çok hızlı geliştirebilir, hem de reklam ajansı her şeyi öğrenmeye ve iyi yapmaya hevesli birinden normalden kat kat fazla yararlanabilir. Zeka ve yaratıcılık, reklam ajanslarının personel alımında en çok önem verdikleri bir başka değer. Zeki ve yaratıcı kişiler hem yeni fikirler bulmakta, hem de bu yeni fikirleri uygulamaya geçirmekte daha hızlı davranabilir. Her şeyin birbirine bağlı olduğu bir internet çağında, fikirler birer ticari eşya olarak görülmektedir ve zeka da bu eşyaların en iyi nasıl kullanılabileceğini, en doğru biçimde bulmaya yarar. Kısacası, işini tutkuyla yapan ve yaratıcı bir personel yelpazesine sahip bir reklam ajansı, çok sağlam bir temel üzerinde oturuyor demektir. Ve reklam ajansları bu gerçeği çok iyi bilir. Peki, Gençlik mi Deneyim mi? Deneyim konusunda ise büyük ve küçük reklam ajanslarının yaklaşımları farklılık gösteriyor. Küçük reklam ajanslarının çok deneyimli personelin maddi taleplerini karşılama imkanı olmayabiliyor. Dolayısıyla, daha genç olan ve yetenekli olduğu kendini belli eden adaylar tercih ediliyor. Bu açıdan bakıldığında, küçük reklam ajanslarının işin abc'sini sindire sindire öğrenmek ve kendini geliştirmek için daha elverişli olduğu düşünülebilir. Büyük reklam ajanslarının da yetenekli ve genç adaylara kapısı açık olmakla birlikte, deneyimli reklamcıların tercih edilmesi daha sık rastladığımız bir uygulama. Deneyimsiz adaylar genellikle staj kapsamında çalışabildiği ve stajın içeriği ve süresi de değişebildiği için, stajda adayın kendine ne katabildiği ve kendisini ne kadar gösterebileceği tartışmaya açık bir konu. Ancak kesin bir şey var ki, reklamcılık sektöründe dijital reklamcılığın gittikçe daha çok yer kaplaması, yeni teknolojileri doğal olarak takip eden ve neyin ne olduğunu daha kolay kavrayabilen gençlerin, reklam ajansları tarafından eskisinden daha sık tercih edilmesine sebep oluyor. Tabi şu da var: Gençlik, "imkansız" kavramının çok yürürlükte olmadığı bir dönemdir. Deneyimlerimiz gelişirken, ön yargılarımız da gelişir ve zihnimiz belirli bir formatta çalışmaya başlar. Bu açıdan baktığımızda, deneyimin olumsuz tarafı, bizi etrafımızda olup bitenlere daha dar kapsamlı bakmaya itmesidir. Dolayısıyla, deneyimli bir reklamcı, bir fikrin neden hayata geçirilemeyeceğine dair onlarca fikir sayabilir. Ancak bir genç, olaylara ve fikirlere "Neden Olmasın?" diye yaklaşma eğilimindedir. Yenilikçilik, reklam ajanslarını diğerlerinden öne çıkaran bir değer olduğu için, gençlerin bu açıdan avantajlı oldukları bile söylenebilir. Tabi, genç bir adaya bu şekilde bakmak için, bir reklam ajansının insan kaynakları departmanının da yenilikçi olması gerektiğini burada ilave etmemiz gerekir.