Her gün, yeni gelişmelerin yaşandığı dijital ortamlar, televizyon ve açık hava mecraları, uzun bir süredir radyo reklam mecrasını gölgede bırakıyor. Markalar, tüketiciye ulaşabilmek için en yeni teknolojileri takip ediyor, en yaratıcı çalışmalarını bu ortamlar üzerinde hazırlıyorlar. Ama görülen o ki radyo reklam mecrası da kendini yavaş yavaş yenilemeye başladı. Herkesin bildiği gibi, bu kitle iletişim aracında reklamın türleri, spot, sözlü veya sözsüz cıngıl, karşılıklı diyaloglardan oluşan öyküler, sponsorluk şeklinde tasarlanan çalışmalardan oluşuyor. Temel anlamda, bu mecraya ilişkin yapılan tasarım türlerinde bir değişiklik yok. Fakat tasarımlarda kullanılan ifadeler, eskisinden daha yaratıcı olmaya başladı. Daha dikkat çekici sloganlar üretiliyor ve eğlenceli bir şekilde, türüne bağlı olarak kullanılıyor. Yapılan tasarımlar için seçilen müzikler de özenle seçiliyor. Normalde tüketiciler, gündelik uğraşlarını sürdürürlerken radyolarını açık tutuyorlar. Özellikle müzik yayınlarını dinlerken, uğraşlarına yoğunlaşabiliyor, arka fondan gelen müzik onlara engel olmuyor.
Fakat radyo reklam kuşakları başladığında, bunların uzunluğuna bağlı olarak sıkılabiliyor veya tasarımlarda verilen mesajlardan rahatsız olarak frekans değiştiriyorlar. Radyo için tasarlanan türlerde sloganlar, dikkat çekebilsin, unutulmasın diye sürekli tekrarlanıyor. Sloganları okuyan seslerin kimileri de insanların kulaklarını tırmalayan tonda veya renkte olabiliyordu. Mecraların çoğalmasıyla birlikte, markaların radyo reklamcılığına gösterdikleri itibar azalmaya başlayınca, reklam ajansları, daha yaratıcı çalışmalara imza atmaya başladılar. Dikkat edilirse, bazı tasarımlar daha özenli yapılmaya başlanmış. Sesler, insan kulağına hoş gelecek tonlar arasından seçiliyor, dolayısıyla sloganların okunuşları daha yumuşak olup insanların çalışma temposunu bozmuyor. Karşılıklı diyaloglardan oluşan tasarımlarda kurulan cümleler, eğlenceli ve anlamlarıyla tüketicilerin dikkatini çekiyor. Bütün bunlar için seçilmiş veya üretilmiş müzik te eklenince, radyo reklam kuşakları, en az televizyon reklamları kadar dinleniyor. Bazı radyo istasyonlarının kuşakları başlayınca, dinleyiciler frekans değiştirmiyor. Tam tersine, bu sefer neler söyleyecekler diye dikkatle dinlemeye başlıyorlar.
Geride kalan tek sorun, tasarlanan türlerde yeniliklerin yapılmasında. Bu da yapıldığında, radyo reklamcılığı geriden değil, eş zamanlı olarak diğer mecraları takip etmeye başlayabilir. Çünkü radyolar, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanlar tarafından dinlenmeye devam edecek. Belki eskiden olduğu gibi evde veya işyerinde olan özel cihazlardan değil de, daha farklı ortamlardan dinlenecektir. Ama radyo yayınları, ileriki zamanlarda da yaşamımızın bir parçası olmaya devam edecek gibi görünüyor. Gerçi günümüzde cep telefonlarından, online ortamlardan dinleniyorlar. Teknolojinin ilerleme hızı bu şekilde devam ederse, daha farklı ortamlardan dinlenebilecek. Ama kesinlikle tamamen ortadan kalkma gibi bir durumları olmayacak. Yine radyo dj'leri yayınlarıyla dikkat çekecek, müzik yayınları devam edecektir. Tabi bütün bunlarla birlikte, yeni gelişmelere ayak uyduran reklam kuşakları da devam edecek.