Bilindiği gibi, Google ve Facebook'un gelirlerinin yarısından fazlası dijital reklamlardan sağlanıyor ve akıllı telefonların gittikçe daha fazla kullanılmasıyla, mobil reklamcılık da gittikçe daha fazla önem kazanıyor. Ancak mobil reklamcılığın 3 temel sorunu var: Yetersiz yenilik, yetersiz ekran, yetersiz veri. Bunlar tamamen aşılmadan kullanıcılar için ücretsiz olan ve reklam geliriyle ayakta duran platformların çok başarılı olması zor görünüyor.

Normal bilgisayarlarda internettte gezerken, bazı reklamlar bizi takip eder. Mesela bir websitesinde bir güneş gözlüğü modelini incelemiş olabilirsiniz ve o gözlük girdiğiniz her yeni sitede banner'larda karşınıza çıkacaktır. Buna dijital reklamcılıkta yeniden pazarlama (re-marketing) deniyor. Bu uygulamanın altında yatan teorik sebep, güneş gözlükleriyle ilgili sitelere baktığımız için güneş gözlüğüyle ilgili reklamlara tıklamak isteyeceğimiz düşüncesidir.

Akıllı telefonlarımız hep yanımızda olduğu için sanki bu mecrada daha kişisel reklamlar görebilirmişiz gibi düşünüyoruz. Ancak, mobil cihazlarda hedefleme farklı temellere dayanıyor ve normal bilgisayarlardaki gibi bir yeniden pazarlama imkanı neredeyse sıfır.

Mobil cihazlar genellikle bir şey satın almak için kullanılmıyor. Bu yüzden de, reklam başarısını ve reklamın gerçek satışa dönüşüm oranını ölçmek epey zor. Metro beklerken, telefonumuzda bir ürün reklamına bakıp bir ürünü satın almaya karar verebiliriz. Ancak genellikle o ürünü evdeki bilgisayarımızdan satın almayı tercih ederiz.

Veya telefonumuzda "Yemeği nerede yesek" diye arama yaparken hoşumuza giden bir cafe reklamına rastlayabiliriz. Ama bu reklam sayesinde yaptığımız şey, telefonumuz üzerinden bir şey satın almak değildir ve cafe'nin kendisine gitmektir. Bu yüzdendir ki, mobil cihazlarda dönüşüm oranını belirlemek, hangi reklamların işe yarayıp yaramadığını tespit etmek son derece zordur ve bu sorunları çözmek için ciddi biçimde yeni düşünceler geliştirilmesi gerekmektedir.

Bir başka sorun, yaratıcı reklamcılık sorunu. Hepimizin bildiği gibi, en iyi reklamlar veya günümüzde daha sık kullanıldığı şekliyle en iyi reklam "deneyimleri", yaratıcı tasarımcılar ve yaratıcı içerik yazarları tarafından hazırlanır. Ancak, bu insanların çoğu mobil cihazlar için reklam tasarlamayı tercih etmiyor. Çünkü bu işin hem görüntüsü az, hem de parası. Kısa süre içinde ekranlar büyümeyeceğine ve mobil reklamcılığın dönüşüm oranını belirleme yolları bulunmayacağına göre, yaratıcı reklamcılar mobilin dışında kalan mecralar için reklamlar hazırlamaya devam edeceklerdir.

Bunlara ek olarak, teknolojiyle ilgili olup olmadığı tartışmaya açık bir başka dezavantaj daha var: Dijital dikkat eksikliği.

İnternet, birçok açıdan dergi ve gazetelerden çok farklı bir mecra ve dikkatimizin yönelebileceği çok daha fazla kanal, sekme, video ve link var. Dikkatimizi vererek okuduğumuz veya seyrettiğimiz şeyleri daha iyi hatırlarız ve internette karşımıza çıkan reklamların dikkate alınmama veya şöyle bir bakıp geçilme oranı diğer mecralardaki reklamlara oranla çok daha yüksektir. Üstelik, internet reklamlarının bizi esas seyretmeye veya okumaya çalıştığımız içerikten alıkoyarak canımızı sıktığına dair çok sayıda araştırma da var.

Peki bütün bunlardan mobil reklam sayısının az olması gerektiğini mi çıkarmalıyız? Henüz bilmiyoruz. Bu konuda deneysel çalışmalar devam ediyor. Ancak her tür yeni teknolojide olduğu gibi, bu konuda da zamanla en iyi fikre, sonuca ve formata ulaşılacağından eminiz.

Arşiv

Etiketler