Reklamcılar Derneği Başkanı Aytül Özkan, sektör için yılın başında öngörülen yüzde 20'lik büyümenin, siyasi parti reklamlarıyla birlikte arttığını ve yılın ilk yarısında bütün reklamlarda yüzde 25'lik bir büyüme kaydedildiğini açıkladı ve henüz revize edilmemiş olsa da, yılsonunda büyümenin alt sınırının yüzde 20 olabileceğini söyledi.
Hürriyet'in haberine göre, televizyondaki yüzde 35'lik büyümenin yüzde 10'unun siyasi partilerden geldiğini tahmin ettiklerini ve ölçümleme işlemleri bitmemiş olsa da, sınırlı sayıda partinin, kısıtlı bir dönemde yayınladığı televizyon reklamlarıyla yakalanan bu büyümenin önemli olduğunu kaydetti. Özkan, siyasi iletişim açısından bakıldığında başarılı bir sınav ortaya konulduğunu, en çok iktidar ve ana muhalefet partileri yararlanmış olsa da, seçimler yaklaştıkça diğer partilerinde reklamın sağladığı güçten faydalanmaya çalıştıklarını kaydetti.
Reklamcılar Derneği olarak, ileriki dönemlerde gerçekleşecek olan seçimlerde siyasi iletişimin daha yoğun olarak kullanılacağını öngördüklerini belirten Özkan, siyasi partilerin mesaj ve projelerini reklamlar yoluyla daha geniş kitlelere anlatmak olanağına ilk kez sahip oldukları için, siyasi iletişim de derinleştiğini kaydetti. Özkan sürecin canlı geçtiğini, siyasi partilerin reklamın gücünü keşfettiğini ve reklamların etkisine göre, mesajlarını ve tonlarını değiştirdiklerini ve bundan böyle etkisini keşfettikleri siyasi iletişimden kolay kolay vazgeçemeyeceklerini belirtti.
Markalara tutarlı bir mesaj ve tonda iletişim kurma önerisinde bulunduklarını kaydeden Özkan, aynı önerinin siyasi partiler için de geçerli olduğunu kaydetti. Özkan'a göre liderlerin tonu reklamlarda ve meydanlarda farklıydı. Gergin geçen seçim sürecinde, sert çıkışlar da yaşandı. Markalar ve tüketiciler arasındaki sürekli iletişim kuralı, seçmen siyasi parti için de geçerli ve partiler bu iletişimi hangi kanallardan ne sıklıkla gerçekleştireceklerine kendileri karar verebilirler ancak sadece seçim döneminde oy isteyen reklamlar yeterli değil.
Özkan, sektördeki büyümenin reklam ajanslarının da büyüdüğü anlamına gelmediğini belirttiği haberde, Türkiye'de fikri mülkiyet ve entelektüel sermaye değerinin hesaplanmasında hala sorunlar olduğunu söyledi ve yaratıcı ekonominin ortaya koyduğu katma değerin farkına her gün daha fazla varıldığını kaydetti. Özkan'a göre, reklam sektörünün ölçümlenmesi, kazanılan paraya göre yapılmalı, harcanana göre değil. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na reklamlarla ilgili olarak ulaşan şikayetlerin yüzde 95'inin, ajansların değil, belirsiz kişilerin yaptığı reklamlarla ilgili olduğuna dikkat çeken Özkan, bu firmaların reklam ajanslarıyla çalıştıkları takdirde markalarının büyüdüğünü görebileceklerini kaydetti.
Kristal Elma ödül töreni ile de ilgili açıklama yapan Özkan, 28 Haziran'ad gerçekleşecek olan ödül töreninde farklı bir konsept uygulanacağını ve ödüllerin reklamlarda rol alan üzlüler tarafından verileceğini söyledi. Özkan bu yıl yarışmaya dijital reklamlar başta olmak üzere, 1144 işin başvurduğunu da açıkladı.