Yazılı ve görsel medyada reklamları yasaklanan alkollü içkiler, çareyi dijital medyada aramaya başladı. Reklam yapabildikleri tek mecra olan internette bile kurallar dahilinde reklam yapan alkollü içki sektörü, kendisi için en güzel yolu viral reklam ile bulmuş. Son günlerde sosyal ağlarda dolaşan bir alkollü içki reklamı gördüm. Yine eğlenceli, yine zekice ve yine viral… İstanbul’un en güzel kareleriyle başlayan reklam filmi, şehrin en büyük sorunlarından biri olan trafik problemiyle özdeşleştirilmiş. Gece eğlenmek için dışarı çıkan gençlerin yaşadığı olaylar, tıpkı İstanbul trafiği gibi engellerle dolu görünüyor. Damsız girilemeyen gece kulüplerinin önünde durdurulmak, kırmızı ışığın durduğu arabaya; garsonların bir kaç içki bardağını birden taşıması, toplu taşıma araçlarına; tuvalet kapısı önünde oluşan sıra, trafik yoğunluğuna benzetilmiş. Neredeyse tüm trafik terimlerinin kullanıldığı reklam filminin bana göre en güzel kısmı: bütün gece güzel kızlarla tanışmanın yollarını arayan gencin karşısına çıkan, son kızın “son durak” diye tanımlanması olmuş. Gecenin sonunu ise, alkolün verdiği mutluluk ve özgürlük hissiyle, Boğaz Köprüsü’nün ışıklarını ‘parmak şıklatarak’ kapatan gençler yapıyor. Mizahı, reklamı, gerçekçiliği bir arada bulunduran reklam filmi, türünün diğer örnekleri gibi çok başarılı bir reklam yaratmış. Aynı adı taşıdığı şehirden, hiçbir farkı olmadığını ispatlar gibi: “şehrin ta kendisi” sloganını da, çekinmeden kullanmış. Alkollü içki reklamlarının, gece hayatına özendirici etkisi olduğunu kabul ediyorum fakat bu durum, gerçekte var olan bir olgunun, reklam yapmasını yasaklayarak, engellenmemeli diye düşünüyorum. Sosyal ağlar var olduğu sürece, alkollü içki reklamları işini daha sessiz ama çok daha derinden yapmaya devam edecektir.

Arşiv

Etiketler