Son dönemde örneklerine sık rastlamaya başladığımız interaktif reklam uygulamaları kullanıcıyı da içeriğe dahil etme özellikleriyle aslında son derece ilgi çekiciler. Özellikle internet üzerinden yürütülen interaktif kampanyalar markalara dikkat çekip bilinirliği arttırırken kullanıcılara da eğlenceli deneyimler yaşatıyorlar. Yürütülen interaktif kampanyalar gerek internet, gerekse de farklı platformlar üzerinde ilişkisel pazarlama faaliyetlerine dahil olarak hedef kitle ile marka arasında bağ kurmak açısından son derece önemliler. İnternet üzerinden yürütülen bu uygulamalar başta olmak üzere, içerdikleri bütün yaratıcı fikirlere ve eğlendirirken kullanıcıları marka ile bütünleştirme özelliklerine rağmen yeteri kadar duyurulamadıkları için, yapabileceklerinden çok daha az etki ile kaybolup gidiyorlar. Bu uygulamaların çoğunda kullanıcılara çeşitli ödüller de vaad ediliyor. Kullanıcılar ihtiyaçları olmasa da uygulamaya katılabiliyor ve bu sayede marka bilinirliği de sağlamlaştırılıyor. İnteraktif uygulamaların geleneksel reklam anlayışından farklı olarak akılda kalma özellikleri oldukça yüksek çünkü kullanıcıya bir deneyim vaad ediyor. Kullanıcılar çoğu uygulamada bir değil, birden çok kez de bu deneyimi yaşamak için siteleri ziyaret ediyorlar. Sadece merak ettiği için dahi uygulamayı kullanan bir kişi, bu deneyim sayesinde marka hakkında fikir sahibi oluyor. İnteraktif kampanyalar markaların yürüttüğü geniş kapsamlı kampanyalara dahil olarak ya da tek bir uygulama şeklinde gerçekleştirilebilir. Ancak özellikle tek başına yürütülen interaktif kampanya uygulamalarından haberdar olmak ancak kullanıcıların tesadüfen bu uygulamalara rastlamasıyla mümkün oluyor. Burada sorun ne? Sorun, bir hedefe yönelik olarak üzerinde emek, zaman ve para harcanan, en önemlisi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan başarılı çalışmaların kendilerinin de reklama ihtiyacının olduğu gerçeğinin gözden kaçırılması. İnternet üzerinden yürütülen bir interaktif uygulamayı ele alalım. Örneğin Ikea’nın gerçekleştirdiği “Hayatta Kalkmam” kampanyası. Aralık ayı içerisinde flash tabanlı bir mikro site üzerinden yürütülen kampanyada amaç, yeni aldığı koltuktan rahatlığı nedeniyle bir türlü kalkmayan Zeynep’i oturduğu koltuktan kaldırmaktı. Ödül olarak Zeynep’in oturduğu koltuğun vaad edildiği uygulama hem ürünler hakkında bilgi veriyor hem de kullanıcıların Ikea ile iletişim kurmalarını sağlıyordu. Küçük bir anket çalışmasının sonuçları gösterdi ki bu uygulamadan çok az sayıda kişinin haberi olmuş. Buna benzer birkaç uygulama için de aynı durum söz konusu. Uygulamayı duyan kişi fikirden çok hoşlanıyor, ancak haberdar olmak noktasında aynı durum söz konusu değil. İnteraktif reklam kampanyaları daha çok internet kullanıcısı olan genç hedef kitleye ulaşmak için yapılıyor ama bu kampanyaların yürütülme sürecinde gözden kaçırılan en önemli nokta bu kitlenin tercih ettiği internet sitelerinde uygulamaların tanıtımlarının yeterince yapılmaması. Platform olarak internetin tercih edildiği, belirli bir düzeyde de kullanım becerisi gerektiren bu uygulamalar bütün çekiciliklerine rağmen hedeflediklerine ulaşamıyorlar. Bu doğrultuda, yazılı ya da görsel basında olmasa da, hedef kitlenin yoğun olarak tercih ettiği internet sayfalarında, özellikle sosyal paylaşım sitelerinde bu uygulamaların daha etkili şekilde tanıtımlarının yapılması gerekiyor.

Arşiv

Etiketler