Sabah gazetesi yazarlarından Süleyman Yaşar'ın dünkü yazısı dikkatimi çekti. “2011'de gazete satışları ne olacak?” başlıklı yazısında, dünyada yazılı basının bittiğine dair, ayrıca teknolojinin medyayı yeniden düzenleyeceğine dair ileri sürülen iddialara cevap olarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki gazetelerin satış oranlarını vererek, ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını anlatmaya çalışmış. Bu amaçla OECD'nin araştırma sonuçlarından da yararlanmış. Yazarın iddiasına göre, yazılı basın, teknolojiyle birlikte yeni kanallara sahip olacak. Bu sayede yüksek bir okur sayısı elde edilecek. İnsanlar, gazete yazılarına, web ve interaktif tablet uygulamalarından erişebilecekler. Peki, gazete okurları bu kanallardan erişmeye başlarsa, reklam verenler açısından gazete reklam mecrasının önemi ortadan kalkar mı? sorusu aklıma takıldı. Çünkü markalar, zaten interaktif mecraların her çeşidini, her biçimini etkin olarak kullanıyorlar. Yazılı basın reklam mecrası, basılı olmasından ve okur-gazete ilişkisinin o kendine has özelliklerinden dolayı, şu an markalar için farklı bir mecra durumunda.
Yazılı basın, basılı olmaktan çıkıp firmaların zaten ayrıntısına kadar kullanabildiği, teknolojik ortamlarda kendini var etmeye başlarsa, farklı bir mecra olma özelliğini kaybedecektir. Bir tüketici, okur, müşteri teknolojik ortamlarda, markaların reklamları, kampanyalarıyla sık sık karşılaşıyor zaten. Bu defa, herhangi bir yazarın yazısını, gazete başlıklarını, kısaca gazete çalışmalarını incelemek istediğinde, sadece ilgili alanları görebilecektir. Aynı platformda yer alan tanıtımlarla ilgilenmeyecektir. Bu da firmaların o alanlardan verim almamalarını sağlayacaktır. Gazetelerin online web siteleri, bir nebze bunun önüne geçebilecektir. Çünkü ziyaretçi sayısı, markalar için oldukça önemlidir. Şimdilerde olduğu gibi, herhangi bir internet ortamının ziyaretçi sayısı, markaların o ortamı reklam amaçlı olarak kullanmalarını sağlayabiliyor. İleriki zamanlarda da bu durum değişmeyecektir. Fakat ziyaretçi sayısının artışı, tabletlerden erişim noktasında sağlanırsa, gazete reklam mecrası ölür. Kısım kısım incelemeye imkan veren, tablet ekranlarında kullanıcı, ilgilendiği yazı, resim, fotoğrafları tek başlarına görebiliyor.
Tablet ekranlar, o alan içerisindeki dikkat çekici tasarımları, reklam uygulamalarını ancak tıklandığında görebilmeye imkan veriyor. Dolayısıyla okur, gazetenin yazılarını okuyabilecek ama reklam sayfalarına girme gereği duymayacak, çünkü ekranında dikkatini çeken, herhangi bir görüntü olmayacaktır. Aynı şimdiki gibi, gazete reklam gelirleri, onlar için yine çok önemli bir noktada duracaktır. Bu tip teknolojik gelişmeler ise, onların bu mecradan elde ettikleri gelirleri pozitif yönde değil negatif yönde etkileyecektir. Okurlar, interaktif uygulamaların hepsinden, marka tanıtımlarıyla karşılaşabildikleri için, aynı şeyleri gazete sayfalarından görmeyi gerekli görmeyecek veya dikkatini çekmeyecektir. Bu durumda da markalar, gazete mecrasını kullanmayı gereksiz bulabilecektir. Çok daha etkili yöntemleri onlara tercih edebileceklerdir. Tabi bütün bunlar, gazetelerin basılı olmaktan çıkıp, teknolojik ortamlarda çalışmalarını sürdürmesi halinde olabilecek ihtimallerdir.